Perşembe, 01 Ocak 2015 02:21

Başka bir dünya

Ögeyi değerlendirin
(0 oy)

Bir yılı daha geride bıraktık.

Şimdi yeni umutlarla, yeni başlangıçlarla, yeni atılımlarla Yeni Yıla merhaba diyoruz.

Eskinin verdiği acıları hafifleterek, hayatımızdan zaman çalan, neşemizi kilitleyen olayları ve insanları kendi akışlarına terk edelim, bırakalım savrulsunlar. Biz beynimize yeni format atalım ve bize bağışlanan hayata ve tükenen ömrümüze değecek şeylere ve canlara el verelim, gönül verelim.

Yılbaşı gecesi geldi geçti. İnsanlar, kendilerine veya başkalarına verdikleri değere göre Yeni Yıl kutlamalarına hazırlandılar. Bir TV programına katılan sahnelerin ve sinemanın ünlü komedyeni genç ve kibar eşi ile birlikte geçirdikleri bir Yılbaşı gecesini anlatmıştı. Sahana iki yumurta kırıp sohbetlerini de meze yapıp kendi evlerinde Yeni Yılı neşe ile karşılamışlar. Onların beraberliği sevgiye, şefkate dayalıydı ve aşkları hiç bitmedi. Aynı eğitimden gelen insanlara has bir bağlılık, dayanışma ve şerefli olma anlayışıyla birbirlerini tamamlama dersi verdiler aile olmaktan bi-haber hiçbir manevi değeri paylaşamayan matematik kafalı ucuz insanlara.

Biri sanatçı diğeri değil, biri genç diğeri artık genç sayılamayan bu kişiler birkaç yıl Kınalıada’ya, Şahap Oteli’ne yazlığa gelmişlerdi. Sonra, bir müddet Adamızın tepesinde bir evde kaldılar. Sevilen ve sayılan kişilerdi.

baska bir dunyaSon zamanlarda değerli gördüğüm ve öyle olduklarına inandığım insanları yan yana getirmek gibi bir istek, bir merak uyandı içimde. Duygudan yana kendimden eminim fakat uygulamaya gelince tedirginliğim tembelliğe neden oluyor. İnsanları tanımakta ve çokça güvenmekte hata yapabilirim. Bazen da insanların çok net olarak kendilerini merdivenin bir üst basamağında gördüklerini hissediyorum. Olabilir, en üst basamakta da olabilirler ama merdivenin tahtası çürükse alimallah üstüme de düşebilirler.

Ben bu arzumdan vaz geçeyim ve başka hayallere dalayım

Teknoloji insanları birbirlerinden uzaklaştırdığı gibi, aynı derecede de yakınlaştırıyor. Bakar mısınız? İnternetten cilveleşmeler, sanal aşklarla yetinenler, aynı zamanda bir çatı altında sevgiden uzak teknolojiye yenik yaşantılarla bazı insanlar sanal dünyada aciz bir hayat yaşamayı kabullendiler. Bu acınacak bir durumdur fakat buna karşın teknoloji yardımıyla birbirlerine kavuşan dostlar, arkadaşlar, eşler de yok mu? Eski adalılar, uzak diyarlarda internet kanalı ile gençliklerini yaşadıkları Prens Adaları’ndan sabah akşam haber bekliyorlar ve aldıkları her haberle mutlu oluyorlar. Bazen kızdıkları da oluyor ve detay eksikliğinden gereksiz yorumlar da yapabiliyorlar fakat bunların hepsi özlemden, sevgiden.

Paris’te gezinirken adalı iki kız kardeş yolumu kesmişlerdi.

Sadece tanıdık simalardı fakat bana öyle bir sarıldılar ki, arka arkaya sordukları soruları şu an anımsayamıyorum fakat hiçbir soruyu cevapsız bırakmamaya gayret ettiğimi biliyorum.

Yunanistan’da bir adayı gezerken, Burgazadalı bir dükkân sahibinin eşime sarıldığını şaşkınlıkla izlemiştim. Denizi seven, balığa çıkan kişiler genellikle birbirlerini tanırlar. Bizi yemeğe davet etmişti. Biraz mecburiyetten biraz da yüreğimiz burkularak daveti kabul etmemiştik.

baska bir dunyaFotoğraf: Turgut KuliBir başka kıtada, arkadaşımla kuyumcular çarşısına uğradık.

Tanımadığım birkaç kişi ismimle bana seslenerek yanımıza geldi

Hepsi de adalıydı.

Rum’u, Yahudi’si, Ermeni’si, Hıristiyan’ı, Musevi’si, Müslüman’ı… Bu insanlar bana değil, eşime değil, özlemini çektikleri topraklarına sarıldılar.

Siyaseti ve politikayı bilen bilmeyen, bu yönde eğitim alan almayan insanların yan yana gelmesi ile bir zincirin halkalarını oluşturan vatandaşlar birbirlerinden uzaklaştılar ve biz çocukluk arkadaşlarımızdan mahrum kaldık

Şimdi ben, barış içinde, huzur dolu, insanların birbirlerini sarıp sarmalayacağı, yaraların sarılacağı, sevginin ve kardeşliğin galip geleceği bir dünya hayal ediyorum.

Yeni Yılın ilk dakikalarında, her yıl unutmadan yaptığım dua ile Tanrı’dan bu hayalimin gerçekleşmesini diledim sonra yuvam, sevdiklerim ve kendim için dua ettim. Şükranlarım, dileklerim derken eve dönünce bereket narını kapı eşiğinde patlattık

Narın bereketi bize ve sevdiklerime gitsin, Tanrı iyiyi ve kötüyü kendi değerlendirsin

Yıldızımız yolumuzu aydınlatsın.

Son değişiklik Çarşamba, 07 Ocak 2015 04:40
Yorum yapmak için oturum açın