Deniz konulu Adalar Dergisi makaleleri - Adalı Dergisi
1 Ekim 2021 tarihli Resmi Gazete’de, 30 Eylül 2021 tarihli iki ayrı Cumhurbaşkanı Kararı ile, Sedef Adası ve Kaşık Adası’nın bir bölümünün “koruma statüsünün yeniden değerlendirilmesi sonucunda”, “kesin korunacak hassas alan olarak tescil ve ilan edilmesine” karar verildi. Koordinatları belirtilen bu alanlar dışında kalan alanların koruma dereceleri ile ilgili bir açıklama ise yapılmadı.
“Denizcilik ve Kabotaj Bayramı” bir zamanlar hemen her sahil kentinde şenliklerle kutlanırdı. Seyirciler “yağlı direkten bayrak kapma” ya da “ördek yakalama” ya çalışan yarışmacılara takılır, kürek ve yüzme yarışlarındaki arkadaşlarını bağırış çağırış destekler, bayram “resmi” olmaktan çok bir şenlik havasında geçerdi.
Covid belası az gelmişti bir de nurtopu gibi yepyeni bir müsilaj derdimiz oldu değil mi? Böyle devam ederse bir adadan diğerine yürüyerek gidip geleceğiz galiba.
Marmara Adalarında faaliyette bulunan dernekleri aynı çatı altında buluşturan Marmara Adalar Platformu, “Marmara Denizi’nde Çevresel Tehditler ve Deniz Kirliliği” başlıklı çevrimiçi bir çalıştay düzenledi.
Zararlı mikro-alg aşırı üremeleri küresel bir olay olup, son 30 yıldır artış gösterdiği bir gerçektir. Prensip olarak çok az etkilenmiş birkaç bölge dışında hemen hemen tüm dünya ülkelerinin kıyısal sularında genellikle birden fazla zararlı ya da zehirli türün varlığı ve aşırı üremesi bilinmektedir.
Marmara’da canlı yaşamı ne anlama geliyor? Marmara Denizi artık bulanık bir su kütlesi mi? Marmara’da tüm canlılığın çok küçük bir alana sıkışmış olması, kirlilik, ışık geçirgenliği, oksijen kalmamasının göstergeleri nelerdir? …
Marmara Denizi kirlenir mi?, kirlenmez mi? gibi tartışmaların gündemde olduğu 80’li yıllardan bu günlere kadar kamuoyunun yakından izlediği gibi, bu küçük ancak önemi son derece büyük su kütlesinde pek çok değişimler meydana gelmektedir.
Müsilaj konusuyla yeniden gündemimize düşen Marmara’daki kirlilik ve kirleticiler meselesi bugünün konusu değil aslında. Marmara 1970’li yıllarda hızla kirlenmeye başladı ve imdat çığlıklarını rengi, netliği ve barındırdığı canlı türleriyle dile getirdi.
Son dört aydır Marmara’da görünür hale gelen müsilaj (deniz salyası) meselesi ile yatıp kalkıyoruz. Uluslararası salgın Covid-19 pandemisi bile ikinci plana düştü. İlk ortaya çıkmaya başladığı 2021 Mart sonlarında fazla dikkati çekmemişti.
... Ancak, sanki her şey pandemi öncesine doğru hızla dönüyor. Şimdi denize girmeyi, balık tüketimini etkileyen müsilajın etkisi biraz azalmaya görsün, yine her şeyi unutacağız, hiç kuşku yok. Ve 17 Ağustos depremi dahil birçok afette yaşadığımız gibi, hiçbir şeyden ders almadan, bir şeyleri değiştirir umuduyla ve iyi niyetle giriştiğimiz sivil inisiyatifler içinde vakit geçirerek, sonumuzu hızlandırmaya devam edeceğiz.