Ağustos ortasında gazetelere ve Adalarla ilgili sosyal medyaya bir haber düştü.
“Adalar’a giriş paralı olacak.”
CHP İstanbul Milletvekili Mahmut Tanal tarafından, 12 Ağustos’da TBMM’ye verilen kanun teklifiydi, bu başlığın atılmasına neden olan.
Her haberi magazinleştirmek, başlığı da ona göre kullanmak diye bir yaklaşım pek makbul sayıldığı için, teklifin özü ve gerekçesi incelenmeden tartışmalar da peşisıra geliyordu.
Ne yani, kendi memleketimizin bir toprağına adım atarken, ayak bastı parası mı vereceğiz?
Sözcü Gazetesi, internet sayfalarında, konuyu okuyucu anketi haline de getirmişti. “Adalara giriş ücretli oluyor” üst başlığı ile yapılan anketin sorusu şuydu:
“Teklif uyarınca adaları ziyaret edenlerden belediye meclisi tarafından belirlenecek oranda ‘turist vergisi’ alınacak. Peki sizce ‘Adalara giriş’ ücretli olmalı mı?”
Adalar gibi yerel bir konuda, Eylül başına kadar geçen 15 günlük sürede 16.500 kişinin anketi yanıtladığına bakılırsa, soru epey ilgi görmüş olmalı. Yanıtın büyük oranda (%64) hayır çıkmış olması da şaşırtıcı değil. Hayır diyenlerin tamamına yakınının Adalar’da ikamet etmeyenler olduğu da açık.
Peki, sosyal medyadaki tartışmalara bakıldığında, Adalılar arasında bile derin görüş ayrılıklarına neden olduğu anlaşılan bu teklifin aslı ne?
Sosyal ve toplumsal konularda epeyce duyarlı olduğu bilinen Sayın Tanal, nereden aklına geldi de bu böyle bir teklifi meclise sundu, 15 Temmuz darbe girişimi sonrasında gündemin neredeyse başka hiç bir şeye izin vermediği günlerde?
Meclis şu anda tatilde. Gündemdeki başdöndürücü gelişmelere bakılırsa, açıldıktan sonra da bu konu gündeme taşınır mı, çok şüpheli. Teklif komisyonda bekliyor. Öneren iktidara mensup milletvekili olmadığı için, komisyonda ne zaman ele alınacağı ve alınırsa meclise sevk edilip edilmeyeceği de çok tartışmalı.
Yanlış hatırlamıyorsam, 2013 yılında da yine bir CHP milletvekili tarafından benzer bir teklif meclise sunulmuş ama gündeme bile alınmamıştı.
Dönemin CHPli belediye başkanı Mustafa Farsakoğlu tarafından hazırlığına destek olunan ve Büyükada’da yapılan basın açıklamasıyla kamuoyuna duyurulan teklif, sayın Tanal’ın teklifiyle büyük ölçüde uyuşuyor.
O zaman kabul edilmeyen, bugün nasıl olacak da meclisin bu yoğun gündemine girecek? Hele hele, konuyla ilgili –ilgisiz hemen herkesin, yanlış bir algıyla konuyu tartışmakta oluşuna bakılırsa iş epey zor görünüyor.
Peki teklif, gerçekten de böyle bir algıyı hakediyor mu?
Keşke, konu önce Adalar’da tüm partilerin ve STK’ların altına imza atacakları bir deklerasyonla gündeme gelmiş, ardından mecliste grubu bulunan partilerin görüşüne sunulmuş ve sadece CHP grubunun değil, diğer gruplardan belli sayıdaki milletvekilinin ortak teklifi olarak hazırlanmış olsaydı diyeceklerimiz çıkacaktır. Hiç kuşkusuz bu yaklaşım sonuç almayı da kolaylaştıracaktı.
Ama bu eksikle maluliyeti bile, teklifin bu şekilde ele alınmasını ve sayın Tanal’a haksızlık etmeyi gerektirmiyor.
Bir kere teklifin, hangi partiye ya da görüşe mensup olursa olsun, tüm Adalıların itiraz edemeyeceği, ortaklaşacağı bir gerekçesi var.
Kanun teklfinde bu gerekçe, şöyle özetlenmiş:
“Doğal, tarihi ve kültürel değerlerinin ve benzersiz konumunun yanısıra, çok farklı güzelliklere sahip olan ve yerleşik nüfusu ile yerleşik yaz nüfusu arasında büyük fark olan Adalar Belediyesi’nin, genel bütçe gelirlerinden aldığı pay kış nüfusa göredir. Yani 15.263 kişiye göredir. Bu ödeneğin yaklaşık yarısı borçlar için İller Bankası’nca kesilmekte olup, kalan miktar ise ancak norm kadrosunun 72’si boş olmasına ragmen, personel giderlerinin 1/6’sına yetmektedir. Her yıl milyonlarca yerli-yabancı turistin ziyaret ettiği, tamamı sit alanı olan ve inşaat yasağı bulunan beldede, onarımlar dışında yeni inşaat yapılabilecek arsa sayısı otuz civarındadır. Bu nedenle belediye, inşaat ve iskan harçlarından gelir elde edememektedir. Yalnızca emlak vergilerinden elde edilen gelir ise binaların yaklaşık 1/3’ünün tescilli eski eser olması ve diğer muafiyetler nedeniyle düşük düzeydedir.”
Teklifte “ayak bastı parası” mı isteniyor?
Gelelim teklifin özüne. Teklifin tamamı yandaki sütunlarda yer alıyor. Hazine, İller Bankası ve Büyükşehir Belediyesi’nden talep edilen ek gelirler, teklifin ana unsurları.
Tartışma ise “Turist Vergisi” başlıklı maddeden çıkıyor. Aslında turist vergisi, dünyada ve Türkiye’de alışılmamış, bilinmeyen ya da uygulanmayan bir vergi türü değil. Türkiye’de de, yerel yönetimleri güçlendirmek için değil ama, hazineye ek kaynak yaratmak için, zaman zaman turistik yörelerde, konaklama tesisleri üzerinden tahsil edilmeye çalışılan bir vergi türü bu. Otellerin fiyatlarına turist vergisi diye bir bölüm ekleniyor ve oteller tahsil ettikleri bu vergiyi, KDV gibi ödüyorlar.
Sayın Tanal’ın, Adalar’a yolcu taşıyan deniz ulaşım araçlarının biletlerine konulmasını önerdiği ek vergi ile Adalar Belediyesi’ne kaynak yaratmaya çalışmasının ardındaki mantık ve uygulanabilirlik daha güçlü. Belki bunu Turist Vergisi diye tanımlamak yerine, farklı şekilde ifade etse, bu kadar gürültü koparmazdı. Ne de olsa her yeni vergi, haklı olarak tepki yaratıyor.
Bir kararname ile, 2010 Avrupa Kültür başkenti İstanbul projesi için, üstelik sadece İstanbul’da değil, tüm Türkiye’de benzin ücretlerine katkı payı konmuştu da kimsenin gıkı bile çıkmamıştı.
Özetle:
Sayın Tanal tarafından hazırlanan kanun teklifi, üzerinde görüşülerek, eksik ya da yanlış anlamalar meydan veren tarafları düzeltilerek meclis gündemine girmesi ve yasalaşması için desteklenmeli diye düşünüyorum. Öncelikle biz Adalılar, Adalı STK’lar ve hangi görüşten olursa olsun tüm partiler tarafından.
Öncelikle de AKP ve CHP ilçe teşkilatları tarafından.
Sunulan kanun teklifi
Anakarayla bağlantısı olmayan ada ve adalar grubundan oluşan yerleşim yerlerindeki ilçe belediyelerine gelirleri konusunda yaşadığı sorunların çözümü amacı ile bazı kanunlarda değişiklik yapılmasına dair kanun teklifi
1- 5779 sayılı İl Özel İdarelerine ve belediyelere, Genel Bütçe Gelirlerinden Pay Verilmesi Hakkında Kanunun 2. maddesinin 5. fıkrasından sonra gelmek üzere aşağıdaki m.2/6 fıkrası eklenmiştir.
Madde 2/6. Belediye sınırlarının tamamı sit alanı ilan edilmiş belediyelere, genel bütçe gelirlerinden verilen pay iki kat olarak uygulanır.
2- 2464 Sayılı Belediye Gelirleri kanununa Turist Vergisi Başlıklı aşağıdaki ek madde eklenmiştir.
3- Turist Vergisi- Ek Madde 1- Anakarayla bağlantısı olmayan ada ve adalar grubundan oluşan yerleşim yerlerindeki ilçe belediyesinin sınırlarında daimi olarak ikamet edenlerin dışında, ziyaret amacıyla gelen yolculardan İlçe Belediye Meclisi’nin belirleyeceği miktarda hizmet bedeli alınır. Bu bedel, deniz taşımacılığı yapan kamu ve özel kuruluşlar tarafından bilet fiyatlarına yansıtılmak suretiyle tahsil edilir ve tahsil edilen miktar, her ayın onuncu gününe kadar aylık olarak İlçe Belediyelerine aktarılır. Bu maddeye göre alınacak hizmet bedeli, yolcu taşıma ücretinin %80’ini aşamaz.
Madde 3- 5216 Sayılı Büyükşehir belediyesi kanununun 27. maddesinin 7. fıkrasından sonra gelmek üzere aşağıdaki 27/8. fıkra eklenmiştir.
Madde 27/8- Anakarayla bağlantısı olmayan ada ve adalar grubundan oluşan yerleşim yerlerindeki Büyükşehir sınırları içerisindeki İlçe Belediyelerine Büyükşehir belediyesi tarafından, İlçe Belediyesinin bir yıl önceki gerçekleşmiş olan bütçe gelirinin toplam tutarının %50’si oranında yardım yapılır. Bu yardım Büyükşehir bütçesinde diğer belediyelere yapılacak yardım kalemine konur ve eşit taksitler halinde her ayın 10’una kadar İlçe Belediyesi hesabına aktarılır.
Madde 4- 5018 Sayılı Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Kanununun madden 47/3’ten sonra gelmek üzere aşağıdaki 47/4. ve 5. fıkrası eklenmiştir.
Madde 47/4- Anakarayla bağlantısı olmayan ada ve adalar grubundan oluşan yerleşim yerlerindeki İlçe Belediyesinin sınırları içinde yer alıp, Hazineye, Büyükşehir Belediyesi’ne veya İl Özel İdaresi’ne ait olan, bu kuruluşların yasal olharak yürütmek zorunda oldukları hizmetler için gerekli olmayan ve başka kamu hizmetine tahsis edilmemiş olan taşınmazlar bedelsiz olarak o ilçe belediyesine devredilir.
Madde 47/5- İlçe belediyesinin sınırları içerisinde, devletin hüküm ve tasarrufunda olup, planlarda plaj leöandında kalan ve plaj olarak kullanılan alanların tamamı, herhangi bir kira ücreti alınmadan ilçe belediyesinin kullanımına tahsis edilir. bu alanlar halka açık plajlar olarak düzenlenir ve işletilir.
Madde 5-5393 sayılı belediye kanunu madde 49/8 fıkrasından sonra gelmek üzere aşağıdaki 49/9. ve 49/10. fıkralar eklenmiştir.
Madde 49/9- Anakarayla bağlantısı olmayan ada ve adalar grubudan oluşan yerleşim yerlerindeki ilçe belediyelerinin norm kadrosu “Belediye ve Bağlı kuruluşlar ile Mahalli İdare Birlikleri Norm kadro İlke ve Standartlarına Dair Yönetmelik” uyarınca bir derece üst dilime yükseltilir.
Madde 49/10- Birden çok adadaki yerleşim yerinden oluşan İlçe belediyelerinin norm kadrosundan boş olanlara yapılacak atamalarda, personel giderlerinin bütçenin %30’unu geçmesi durumunda, İçişleri Bakanlığı onayı, dolu kadro oranının %80’I geçmesi durumunda aranır.