Salı, 16 Temmuz 2019 12:57

Büyükada’da bir güzel okul

Ögeyi değerlendirin
(0 oy)
 2019 mezunları aileleri ve öğretmenleriyle birlikte 2019 mezunları aileleri ve öğretmenleriyle birlikte

“Adalar’ın irili ufaklı sorunları için çalışan, sorumluluk üstlenen, elini taşın altına koyan insan sayısı hiç de az değil.

Sivil toplum diye tanımladığımız, kuruluşlar, inisiyatifler ve yapılanmalar bütünü, Türkiye gibi demokrasisi sorunlu, yönetimi tekçi ve otoriteryen ülkelerde bir türlü gelişemiyor. Katılımcı demokrasinin en önemli unsuru olan sivil toplum, siyasi iktidarla ilişki içinde ama ondan bağımsız olabilmek demek. Siyasi iktidarın samimiyetle açtığı kanallar olmadan, katılımcılık da mümkün değil.

Türkiye, bu sınavda, özellikle son yıllarda karnesi hep kırıklarla dolu ülkeler arasında.

Bırakın katılımcılığı, temsili demokrasi bile denmeyecek bir yönetim biçimi, ülkenin üzerine tüm ağırlığıyla çökmüş vaziyette.

Siyasi iktidarın desteklemediği, uzak durduğu tüm örgütlenmeler sürekli kan kaybında. Bu ilişki yumağının dışındaki dernekler ve vakıflara yaşama hakkı yok. En azından kendi kurdukları kurumlar üzerinden sosyal sorumluluk alanına giren, kaynak aktaran büyük sermaye şirketleri bile büyük tedirginlik içinde.

Durum yerel yönetimlerde de farklı değil. Orada da katılımcılık sözde. Katılımcılığı zorunlu kılan tüm yasa ve yönetmelikler buralarda kağıt üzerinde kalıyor. Katılımcılığın en önemli unsurlarından Kent Konseyleri de bunlar arasında. Kuralıyla, hakkıyla çalışan kaç kent konseyi var ülkemizde?

Bu çoraklıkda durum Adalar için de farklı olmamalı.

Ama ne iyi ki, Adalar’da sivil toplum yaşamı özellikle son yıllarda olabildiğince aktif. Hem de bütün olanaksızlıklara rağmen. Eylülün ilk günlerinde yeni genel kurulunu yapan Kent Konseyi, son iki yıldır Adalar’daki sivil toplum yaşamının merkezine yerleşti.

Kent Konseyi, önceki dönemlerinde olmadığı kadar aktif. Yasayla belirlenmiş kaynaklardan gelmesi gereken bütçesi sıfır noktasında olmasına rağmen, bunu dert etmeyen, harcamalarını kendi ceplerinden aktarımlarla karşılayan başkan ve yürütme kuruluyla, epey üretken 8 çalışma grubu ve meclisleriyle Adalar Kent Konseyi takdiri hak ediyor.

Adaların aktif hemen tüm sivil toplum kuruluşları, kulüpleri ve meslek kuruluşları Kent Konseyi bünyesindeki çalışmaların içinde yer alıyor.

Uzun zamandır atıl durumda kalmış olan çeşitli dernek ve kuruluşlarda da bir hareketlenme gözlüyoruz.

Eylül ayı içinde Büyükada Barınağı için Ada Gönülüleri Derneği öncülüğünde yapılan kermes ve etkinlikler dizisi bunun son ve önemli örneklerinden biri.

Bir günde 100’ün üzerinde katılımcısı ve hiç de azımsanmayacak tutarda toplanan bağış, Büyükada barınağındaki canların en az 3 aylık mama ihtiyacını karşılayacak. Eminim ki, bu sembolik katılımın devamı da gelecek.

Adalar’ın en önemli sorunlarından biri eğitim. Eğitim kurumları son 40-50 yıl içinde Adalar’da sürekli kan kaybetti. Sayıları azaldı, bir bölümü kapandı. Daha da önemlisi, var olaların kalitesi düştü. Son bir iki yıldır bu alanda da olumluya dönüş gözlüyoruz. Büyükada Şehit Murat Yüksel İlköğretim Okulu bu konuda bir örnek. Yenilenen Hüseyin Rahmi Gürpınar Lisesi de.

Ama olmayan bir şey daha oluyor ve eğitim döneminin belki de en önemli basamağı olan okul öncesi eğitimde, uzun yıllardır eksikliği gözlenen bir kurum yeşeriyor.

Adalıların yakından tanıdığı bir isim, bir süre önce kaybettiğimiz Prof. Dr. Besim Üstünel ve eşi Gülen Üstünel ‘in Adalar Belediyesi’ni bağışıyla inşaatı tamamlanan anaokulu ve kreş önümüzdeki günlerde açılıyor. Adalar Belediyesi, okulun kuruluşu için bu amaçla kurulan Adalar Eğitim Derneği ile anlaştı. Dernek yönetimi, uluslararası yaygınlıktaki Waldorf eğitim kurumlarının bir parçası olma hedefiyle yola çıktı.

Özgür ve doğaya saygılı bireyler yetiştirmeyi amaçlayan okulun yolunun açık olmasını diliyoruz.”

Bu uzun giriş, Adalı dergisinin Ekim 2016 sayısının sunuş yazısından.

2012’de Adalı bir ailenin, Üstünellerin bağışı, Adalar Belediyesi’nin sahiplenmesi ve bir arsayı tahsis etmesiyle ve yine Adalı destekçilerin katkısıyla (Aykut ve Gülçin Mutlu başta olmak üzere) 2014 yılında temelleri atılan, inşaatı iç tefrişi 2016 yılı eylül ayında tamamlanan okul öncesi eğitim kurumunun yola çıkışı böyle olmuştu. Bu girişimi duyurmak için kaleme aldığım o sunuş yazısı, o günlerin ruh haline çok uygundu ve uzunluğuna ragmen buraya almak istedim.

Okul 3. yılını tamamladı

anaokulu 11 280xMutfakta

3-6 yaş grubunu içine alan okul öncesi eğitim kurumu eksikliği önemli bir sorundu Adalar’da. Bu yaş grubu, tüm dünyada, eğitimin en önemli basamağı olarak görülüyordu. İnsan zeka gelişiminin bu yaşlarda şekillendiği ve tüm yaşama damga vurduğu savlanıyordu uzmanlarca uzun zamandır. Aileler de bu sorunun öneminin ayırdındaydılar ve özellikle İstanbul gibi büyük şehirlerde, özel anaokulları kuruluşu son yıllarda artmıştı.

Bir yanda özel anaokulları, bir yanda belediyeler tarafından kurulan gündüz bakımevi ve kreşler, öte yandan ilköğretim kurumları bünyesinde artık kuruluşu zorunlu hale gelmiş olan ana sınıfları ve yine bu bünyede zorunlu olmasa da teşvik edilen ana okullarıyla Türkiye’de bu alanda önemli bir hareketlenme yaşanmaktaydı.

Adalar’da, kreş yada anaokulu bulunmamaktaydı. 4 adadaki 5 ilköğretim kurumunda 5 ana sınıfı vardı. (2018-2019 eğitim yılında ana sınıflarında eğitim gören çocuk sayısı 92). Ana sınıfları 5-6 yaş grubu (54 ay ve üzeri) çocukları kapsıyordu. Milli Eğitim Bakanlığı 2017 yılında yayınladığı bir genelgeyle, bu yaş grubundaki çocukların ana sınıflarında eğitime başlamasını zorunlu hale getirmişti.

Adalar’daki ana sınıfları, hem yaş grubunun sınırlılığı ve hem de fiziki koşulları nedeniyle okul öncesi eğitimin ihtiyaçlarını karşılamaktan uzaktı ve 3-6 yaş grubunda çocuğu olan aileler arayıştaydılar. Sadece bu nedenle, çok sevmelerine ragmen evlerini Adalar’dan anakaraya taşımak zorunda kalmış aileler bulunmaktaydı.

Besim-Gülen Üstünel okul öncesi eğitim kurumunun, 2016-2017 eğitim döneminde yola çıkışı işte bu koşullarda oldu.

Okul Adalar Belediyesi bünyesinde kurulacaktı. Bina belediyeye aitti ve okul olarak tasarlanmıştı.

 
anaokulu 02 280xOkulun sınıflarından biri
anaokulu 03 280xWaldorf eğitim pedagoglarından Doç. Ursula Middelkamp, 27 Eylül 2017 mentörlük ziyaretinde anne-baba toplantısında.
anaokulu 01 280xOkulun 2018 mezunları Deniz öğretmen ile birlikte
 

Yönetim ve sistem için arayışlar

anaokulu 04 280x

Okulun açılması gündeme geldiğinde, 2016 yaz aylarında Adalar Kent Konseyi bünyesinde velilerle bir dizi toplantı yapıldı. 20 kadar aile katıldı bu toplantılara. Okulun alternatif eğitim sistemlerinden birine sahip olması konusunda talep büyüktü. Araştırıldı, İstanbul’daki okullar incelendi ve Waldorf eğitim sisteminin Adalar gibi doğal ve kültürel zenginliğe sahip bir yer için uygun olduğu sonucuna varıldı. İstanbul’da bu sistemle eğitim yapılan okullar incelendi. Bu sistemi yaygınlaştırmak ve eğitim kalitesini geliştirmek için için kurulmuş Eğitim Sanatı Dostları Derneği ile bağlantı kuruldu.

Ve çalışmalar başladı. Zaman dardı. Ailelelerin talebi, okulun 2016-2017 eğitim dönemine yetiştirilmesiydi. Daha inşaat yeni tamamlanmıştı. Okulun ya Milli Eğitim Bakanlığı bünyesinde anaokulu ya da Aile ve Sosyal Yardım Bakanlığı bünyesinde Gündüz Bakımevi statüsünde kurulması mümkündü. Her iki statü için de bir dizi koşulun yerine getirilmesi gerekiyordu. Binanın bu koşullara uygunluğu en önemlisiydi ama aynı zamanda öğretmen kadrosu, idari personel, araç gereç gibi gereklilikler de bulunmaktaydı.

Adalar Belediye Başkanı Atilla Aytaç, çalışmaların Kent Konseyi koordinasyonuyla yürütülmesini uygun bulmuştu. Doğrudan belediyenin idari yapısına bağlı olmak yerine, seçilen sisteme de uygun olarak, özerk bir yönetim tarzının doğru olduğunu düşünüyordu. Zaten okul bağışlarla kurulmuştu; gerek kuruluş ve gerekse işletmesi için de gönüllü katılıma ve bağışlara ihtiyaç devam edecekti.

Adalar Eğitim Derneği kuruluyor

anaokulu 05 280x

Bu nedenle sadece bu amaçla bir dernek kurulmasına karar verildi. Adalar Eğitim Derneği böyle doğdu. Okulun işletmesini kendi iktisadi işletmesi bünyesinde yapacak olan derneğin yönetimine, Kent Konseyi’nden, ana bağışçı Üstünel ailesinden, aralarında kreş yönetimi konusumda deneyimi olan eğitimcilerden ve sivil toplumculardan yaklaşık 20 kişi katıldı.

Bir yandan dernek kuruluşu tamamlanmaya çalışılırken, bir yandan da okulun kurulabilmesi için Milli Eğitim Bakanlığı tarafından belirlenen koşullar yerine getirilmekteydi ve bunun için sadece 2 ay gibi bir süre bulunmaktaydı. Akıl yolu, kuruluşu gelecek yıla ertelemekti ama bu erteleme beklenti içindeki aileler için yıkım demekti.

Ne olursa olsun eğitim 2016-2017 döneminde başlamalıydı. Her şey göze alındı. Eylül 2016’da, eğitim kadrosunun işe alınması için bir komisyon oluşturuldu. Eğitim ve idari personel olarak çalışacaklar belirlendi ve dernek bünyesinde işe alındı. Adalar Kaymakamı’nın tavsiyesi üzerine, belediye ile dernek arasında bir protokol imzalandı ve kaymakamlık da bu sözleşmenin tarafı oldu. Protokol ile Milli Eğitim Müdürlüğü’ne başvuruldu.

anaokulu 06 280x

Bu arada, seçilen sistem olan Waldorf’un da okulun fiziki yapılanmasıyla ilgili talepleri vardı. Doğal malzeme kullanımı, plastik herhangi bir malzemenin bulunmaması, mutfağın çocuklara açık olması, eğitim araç gereçleri için de yine doğal malzemelerin kullanım zorunluluğu, artık tefrişte son noktaya gelmiş olan okul içinde önemli değişiklikler ve harcama yapmak demekti. Üstünel ailesiyle iletişim içinde inşaat sürecine de hamilik yapmış olan Aykut Mutlu, seçilen Waldorf sistemine yürekten inanmıştı ve yeni harcama demek olmasına rağmen bunu üstlendi ve bu gereklilikleri yerine getirmekten çekinmedi.

Dernek bünyesinde oluşturulan icra kurulu, ilk iş olarak 1 yıllık bütçe hazırladı. Velilerden talep edilecek olan okul ücreti, belediyenin isteğiyle İstanbul’da benzer okulların talep ettiği ücretin üçte birinde kalacak gibi görünüyordu. Üstelik kamuda çalışan aileler için de bir indirim öngörülmüştü, kaymakamlığın da talebiyle.

Hazırlanan bir yıllık bütçede gelir ile gider arasındaki fark ve dolayısıyla açık çok büyüktü. Derneğin asıl becerisi bu noktada olacaktı. Adalı hayırsever kurum ve kişileri harekete geçirmek gerekiyordu. Ancak taahhütde bulunup bunu yerine getiren sadece Aykut-Gülçin Mutlu ve Adalar Vakfı ile birkaç küçük bağışçı oldu. Ve ilk yılın açığı da büyük ölçüde böyle karşılandı.

 

anaokulu 07 840x

 

Okul açılıyor

anaokulu 08 280x

Milli Eğitim Müdürlüğü’ne verilen dilekçe ve istenen belgelerin sunulması ardından okul Ekim 2016’da 11 öğrenciyle açıldı.

Evrak eskiklerine rağmen yapılan bu açılış, bir risk üstlenmek anlamına geliyordu. Ama Ada için, beklenti içindeki veliler için değerdi. Evraklardan biri İtfaiye raporuydu. Okul binasının iskanı alınmıştı. Yani yangın yönetmeliğine uygundu. Ancak yangın yönetmeliği okullar için farklıydı ve üç katlı binanın hem ön ve hem de arka yüzünde iki ayrı yangın merdiveni olması gerekiyordu. Binanın sadece arka cephesinde yangın merdiveni vardı. Rapor alınamadı, tam da o günlerde Konya’da bir yurtta yaşanan yangın sonucu yaşamını yitiren 20’ye yakın öğrenci nedeniyle dikkatler okullar ve yurtlar üzerindeydi. Kaymakamlık, Milli Eğitim Müdürlüğü’nün talebiyle, bu eksiklik giderilene kadar okulda öğrenime ara verilmesini istedi. Sancılı süreç başlamıştı. Hiç değilse ara tatile kadar beklenmesi istendi ama bu da mümkün olmayınca 31 Aralık 2016 günü, yani yılbaşında okul erken ara tatile girdi.

Yine Aykut Mutlu’nun sağladığı finansmanla okulun arka cephesindeki yangın merdiveni yenilendi, ön cephenin iki katı, kapalı bir yangın merdiveni yaratılmak üzere neredeyse yeniden yıkılıp yapılmak zorunda kalındı. Çalışmalar 1 ay değil ancak iki ayda bitirilebildi ve okul mart başında yeniden öğrenime açıldı.

Sistem oturuyor

anaokulu 09 280x

Okul, sorunlarıyla başlayan açılışa rağmen, ilk öğrenim yılını başarıyla tamamladı. Okul mevcudu 25’e çıkmıştı. Okulda eğitim, 2 haftası kış, 3 haftası da yaz dönemindeki ara tatiller dışında 12 ay devam etmekteydi. Milli Eğitim müfredatına göre yaz dönemi, yaz okulu kapsamında eğitim devam etmekteydi.

İkinci öğrenim yılı 2017 Eylülünde başladığında mevcut 30’a yaklaşmıştı. Kuruluşta müdür olarak görev alan Tina Özbek, 2017 haziranında Almanya’ya dönüşü nedeniyle görevini doğma büyüme Adalı ve 15 yıllık ana okulu deneyimi olan Deniz Biçer’e devretti. Öğretmen kadrosu 3’e çıktı.

2017 eylülünde yeni dönem başladığında artık yapı oturmuştu. 2018 yılı başlarında, Waldorf sisteminin gereği olarak, öğretmen eğitimi de başlamıştı. Gerek kuruluş, gerekse açılıştan sonra yine Waldorf sisteminin gereği olarak, Eğitim Sanatı Dostları Derneği aracılığayla okula Almanya’dan mentörler gelmekte ve incelemelerde, tavsiyelerde bulunmaktaydılar. Okulun Waldorf okulu olabilmesi için 3 yıllık süreyle gözlenmesi, raporlanması ve 3 yıllık eğitimci-öğretmen eğitiminin aynı eğitimci kadrosu tarafından tamamlanması zorunluluğu bulunmaktaydı. Başarı sağlanırsa ancak bu statü kazanılıyordu. Ve her şey kuralına göre yürüyordu.

İlk mezunlar 2018’de

Okul 2018 haziranında ilk mezunlarını verdi. Okulun 5-6 yaş grubundaki 10 öğrencisi, mezuniyet belgelerini aileler ve sınırlı sayıdaki davetlinin de katıldığı etkinlikte aldılar. Öğretmen ve idari kadro ile kuruluşta harcı olan veliler başta olmak üzere herkesin yüzünde büyük bir mutluluk seziliyordu.

İlk 10 mezun Recep öğretmenlerinin müdürü olduğu Murat Yüksel İlköğretim Okulu’nda 2018-19 eğitim yılına başladılar ama mezun oldukları okuldan kopmadılar. Çünkü Zeynep Cavıldak başta olmak üzere kuruluşa çok emeği geçen velilerin talebiyle Deniz öğretmenleri onlara, okul sonrası 2 saatlerini geçirecekleri bir etüd sınıfı hazırlamıştı.

Yola devam

2018-2019 eğitim dönemi de yine yaklaşık 30 kişilik mevcut ile başladı. 2018 yılı içinde belediyelerde hizmet alımı yoluyla yapılan görevlendirmeler sisteminde değişikliğe gidilmişti. Taşeron sistemi olarak bilinen sisteme son verilmiş, çalışanlar belediye şirketlerine transfer edilmişti. Bunun gereği olarak, okulun tüm öğretmen ve idari kadrosu, belediye şirketine transfer edildi. Ama özerk yönetim sistemi değişmedi. Okul, yine eğitimcileri, velileri ve bu işe gönül vermiş sivil toplumcuları ile birlikte ve elbette ilgili belediye birimi yöneticileri ile işbirliği içinde yönetilecekti ve böyle de oldu.

2019 mayısında okul ikinci mezunlarını da verdi. Bu kez 5 öğrenci, güle oynaya ama aynı zamanda çok sevdikleri okullarından ayrı düşecek olmalarının hüznüyle mezuniyet belgelerini aldılar.

Adanın son 30 yılında giderek çoraklaşan eğitim yaşamında, son bir kaç yılda yeniden bir canlılık gözleniyor deniyordu ya girişe alınan uzun alıntıda.

Bu canlılığın yaratıcıları tümüyle bu işe gönül vermiş bir avuç idareci, eğitimci, veli ve sivil toplumcuydu.

Kimseden teşekkür beklemeden ve şişinmeden, işlerini sessiz sedasız yapan o insanların açtığı yola, umuyoruz ki yenileri de katılacak ve inanıyoruz ki her şey önümüzdeki yıllarda daha da güzel olacak.

 

anaokulu 10 280xAlmira 2018 mezuniyet gösterisinde

2018 mezunu Almira, Mimar Sinan Bale Bölümü’nü kazandı

Okulun ilk 11 öğrencisinden ve ilk mezunlarından (2018) biri olan Tülin Almira Cavıldak, mayıs ayında girdiği İstanbul Mimar Sinan Üniversitesi Çocuk Konservatuvarı Bale bölümünü sınavını kazandı ve iki yıllık eğitime kabul edildi.

Okulun kurucu çalışmalarına katılan annesi Zeynep ve babası Genç, bu güzel haberi öğretmenleri ve bizlerle paylaştılar.

Almira, iki yıllık yarı zamanlı eğitimi başarıyla tamamlarsa, tam zamanlı bale okuluna kabul edilecek.

Almira’yı başarısı için tebrik ediyor, sanatla dolu bir ömür diliyoruz.

Son değişiklik Çarşamba, 17 Temmuz 2019 00:07
Yorum yapmak için oturum açın