Adaların birincisi ve de bir incisidir Kınalıadam. Yoğun geçen bir kış mevsiminden sonra baharı özlemle karşıladık ama o da bize biraz naz biraz niyaz etti. Yılmadık, Adamıza kavuşmak için hazırlıklarımızı ertelemedik ve nihayet beklenen yaz mevsimi de nazlı bir gelin edası ile salına salına geldi kavuştu bize.
Prens Adaları’nda en güzel en dinlendirici zaman Adalar’da yoğunluk yaşamadığımız aylardır. Mayıs ayını, keza İstanbul’un inanılmaz doğa güzelliklerini şiir gibi içimize akıtan Eylül ve Ekim aylarını Adalar’da geçirmek ayrıcalıktır. Çünkü insanın ömrüne ömür katar. Kendinizi doğanın renklerine ve rayihasına kaptırırsınız, ümitleriniz yeşerir, hayalleriniz mutluluk habercisi kelebekler gibi uçuşur gizemli dünyanızda.
Bir Mayıs günü Adada kuş sesleri ile uyanmak ne güzel! Derin bir nefes aldığınızda bahçeler dolusu çiçeklerin kokusunu solumak ne güzel! Denizin mavisi sizi kendine çeker. Bakarsınız gökyüzüne, bulutlardan haber beklersiniz. Gününüz nasıl geçecek? Kendinizi doğanın kollarına atmaya nereden başlayacaksınız? Artık karar sizindir.
Adanın tenha olduğu aylarda bir nebze özlediğimiz eski Ada günlerini yaşarız. Adanın taşını toprağını, şimdi asfaltın gizlediği kınalı rengini bilen ve her köşesinde hatırası olan eski Adalılar birbirini selamlar.
Çok sevdiğim bir amca vardı, o bana derdi ki “Ada mevsimi başladığında en sevdiğim şey iskeleye inip Madame Yuana’nın Bahar pastanesine gidip oturmaktır. Vapurları karşılar, insanların ve denklerin adaya gelişini izlerim. Her gördüğüm kişi için, Allah bu yaz da adaya gelmesini nasip etmiş diyerek şükrederim.”
Eskiden Kınalıada çocuklar için kocaman bir bahçeydi. Yine de aileler evlâtlarını başıboş bırakmazlardı fakat bu dönem çok farklı, artık bahçelere zararlı ve tehlikeli musibet dadandı. Evlâdını eğitirken gözünle, aklınla ve yüreğinle onu her türlü vicdansızlığa karşı koruman gerekeceği bir zaman yaşıyoruz.
Bugün sahilde biraz güneşlenip dinlendikten sonra yavaş yavaş evimin yolunu tutacağım. Yürüyüşü sevdiğim için yolumu uzatanlardanım. Kim bilir kaç kişi ile selâmlaşacağım, kaç kez telefonum çalacak, belki birkaç alışveriş yapacağım sonra yeşilin her tonunu izleye izleye, her bir çiçeğin kokusunu içime çeke çeke, kimler yazlıklarına dönmüş diye bakınarak evimin kapısına geleceğim ki bizim Muşig kedi beni karşılasın.
Yazımı bir dilekle bitirmek istedim. Tüm sevdiklerime ve sevenlerime hayırlı yazlar dilemekten başka ne dileğim olabilir ki? Mutlu ve huzurlu bir yaz geçirelim.