Cuma, 16 Haziran 2017 17:37

5 Haziran Dünya Çevre Günü hatırlattı ki...

Ögeyi değerlendirin
(0 oy)
Adalarımızda ikinci el kullanımı ve değerlendirilmesine yönelik girişimler artıyor. Ne mutlu ki... Adalarımızda ikinci el kullanımı ve değerlendirilmesine yönelik girişimler artıyor. Ne mutlu ki...

Sadece 250 gr bir tişört, üretilirken 2700 litre, 1 kg deri 16.600 litre, 1 adet A4 kağıdı 10 litre su tüketiyor. İnanılır gibi değil! Tekstil sanayisinin ülkemize verdiği hizmette, çevreye verdiğimiz zararları hesaplamadığımız zaman gelecekte ülkemizin topraklarının ve halkımızın çok üzücü olaylarına şahit olacağız.

Özel bir bankada çalışırken ortama uymak adına yeni kıyafetler için alışverişe çıktığım bir gün aslında hayatımın hep sorguladığım bir evresinin cevaplarını da bulmuş oldum.

Çocukluğum, annemin koruyucu ailesinin torunlarının küçülmüşlerini giymekle geçmişti. O nedenle bir bayram arifesi Adana’nın kenar mahallesi olan sokağımızda satış yapan bir tablacının tablasını da, annem ve kardeşlerimin diyaloglarını da dün gibi hatırlarım. İlk defa seçim şansım olan bir gündü.

Sanırım ömrümün minicik bir kısmı hariç her zaman dost ya da ahbap diyebileceğim yakınlarımın verdiği giyecekleri başlangıçta istemeyerek, sonrasında şükran duyarak hatta mutluluktan uçarak tercih ettim.

Her şey bilmekle, bilimle başlıyor ya ben de bildikçe aslında ne büyük bir güzelliği yaşadığımı fark ettim.

Büyük kızım dünyaya gelmeden önce hazırlık olması için pazardan bir zıbın aldığımda geri kalan kıyafetleri için tasalanmadan edemedim. Kabağın kilosu 20 kuruş, domates 10 kuruş zıbın 2,5 liraydı. Ölçüyü bu günkü parayla veriyorum ki anlayabilelim. Eyvah eyvah.

Neyse ki kayınvalidemin de arkadaşlarının torunları dünyaya gelmişti. Bebekleri için aldıkları kıyafetleri küçülünce ‘Biz bu kadar değerli kıyafetleri şimdi ne yapacağız’ telaşına düşmüşlerdi. Bizim çocuklar onların dertlerine dermen oldular mı desem, bizim sorunumuza mucize bir çözüm oldular mı desem ikisi de mümkün.

Aynı bebek, sonrasında çocuk kıyafetleri; dostların çocukları, büyük kızım, küçük kızım daha sonrasında da komşumun çocukları ya da akrabalarının çocukları zincirlemesinde yoluna devam etti gitti. Nasıl bir teşekküre vesile olduğunu ancak bebekleri olanlar anlar sanırım.

 
ogrenciler 280x
kiyafetler 280x
sira 280x
 

2014 yılında Şehit Murat Yüksel İlkokulu’nda düzenlenen “5 Haziran Dünya Çevre Günü” kutlamalarında büyük kızımın ilkokul öğretmeni Fatma Bozkurt, büyük bir aydınlanma çalışmasına öğrencileriyle birlikte imza attı. Bir aydan fazla süren, ama aslında temeli yıllara dayanan bir araştırmanın vizyonu için canla başla çalışmışlardı. Öğrencilerin ürünlerine ek olarak o yıl Fatma Bozkurt imzalı diyebileceğim bir minik ikinci el satış tezgâhı da kondu. Elde edilen gelir de öğrencileri için mezuniyet hediyeleri olan TEMA Vakfı’nın bağış sertifikaları oldu. Aslında tezgâh da adalarda yapılan ikinci el satışlarının tohumu sayılabilir. O araştırmalar sırasında öğrendiğim bir bilgi aklımı başımdan almakla yetinmedi bilinçli bir tüketici olmama da vesile oldu aslında. İçim acıdı, canım yandı, bilgisizliğin yıkıcılığını gözlerimin önüne serdi, yeni adımlarımın kontrolünü sağladı, aslında adalet duygumun da temelleri attı desem inanın hiç abartmış olmam.

Ne miydi?

Sadece 250 gr bir tişört, üretilirken 2700 litre, 1 kg deri 16.600 litre, 1 adet A4 kağıdı 10 litre su tüketiyor. İnanılır gibi değil! Tekstil sanayisinin ülkemize verdiği hizmette, çevreye verdiğimiz zararları hesaplamadığımız zaman gelecekte ülkemizin topraklarının ve halkımızın çok üzücü olaylarına şahit olacağız.

Pamuk yetiştirilirken yağmur suyu yeterli olmadığından yeraltı sularımız kullanılmak durumunda kalınıyor. Yeraltı sularımız ülkemizin kılcal damarları gibidir ve yüzeyimizin bitki örtüsünün sağlıklı devamlılığını sağlar.

Normalde fazladan satın aldığımız her ürün için açılan tarla miktarı da doğa için bir tehdit unsurudur. Ekonomik açıdan da bakarsak; tarla, işçilik, fabrika hammaddesi ve çalışanlar ülkemize ait olmakla birlikte aldığımız yerli olmayan firmaların ürünleri vasıtasıyla milli gelirimiz başka ülkelere bizlerin elleriyle çıkartılıyor.

Yani, sanayi ürünlerinin bu denli rahat temin edilmediği zamanlarda, bir parça kumaşın dahi değerlendirildiği dönemlere dönmemiz, kıyafetlerimizi alırken de korurken de dikkat etmemiz gönülden ve mantıktan yola çıkarak yürümemiz gereken bir yolmuş aslında.

Bu satırları yazarken bile içim acıyor. Adalet aslında eşyayı yerine koyak, değerini yerine getirmek, hakkı ne ise onu vermek ya, işte bizler için eşyalarımız da değerli olmalı, onları layık oldukları gibi kullanıp koruyup, ömürlerini uzatmak için çaba sarf etmeliyiz.

Tasarım da yaratıcılık da illa ki şart ama tasarım ya da moda adına onları gözden çıkarıp bütün tüketilen emeği çöpe atmak gerçek bir adaletsizlik olmuyor mu?

Adalarımızda bütün dünyada olduğu gibi ikinci eller gerçek bir değer kazanma yolunda ilerliyor. Ancak mekân sorunundan çok ürünlerin bakımı ve ürün depolarının gün içindeki nöbetleri için gönüllülere ihtiyacı var. Bunu yapan velilerimiz sınırlı sayıda olduğu gibi yapabileceklerin de işin değeri hakkında inandırıcı bilgileri daha fazla görme ihtiyaçları var. Bunun için Büyükada’daki Şehit Murat Yüksel İlkokulu ikinci el mağazası güzel bir örnek. Velilerimizin yaklaşık 3 yıldır verdikleri hizmetle birçok velinin ve ziyaretçinin yararlandığı hatta özel günleri için uğrak yeri olduğu bir mağaza. Cumartesi günleri pazar yerinde açılan Büyükada İkinci El Pazarı da Kent Konseyi Kadınlar Meclisinin adalı kadınlara sabah 10.00 ile akşam 19.00 saatleri arasında sunduğu maddi ve manevi kazanç sağlayan bir faaliyeti. Yine Burgazada Gönüllü Evi’nin de bu konuda çalışmaları olduğunu biliyorum.

Adalı halkın kültürüne de ihtiyacına da cevap verebildiği gibi sosyal olarak da birlikte vakit geçirilebilen aktif mekânlar haline dönüşen bu yerler zamanla halkımızın takdirini kazanmaya da değer görünüyor.​

Bana göre tek eksiğimiz geri dönüşüm sağlayacak atölyelerimiz, bu eşyaların kullanılmaz olanları ile yapılacak sanatsal, tasarım ürünleri ve günlük hayatta kullanabileceğimiz torbaları üreten kişi sayımız ada halkımızın arasında artsa sanırım bu işi başarıyoruz hissini verecek bizlere.

 

 

tezgah 840x

 

 

 

 

Son değişiklik Cumartesi, 17 Haziran 2017 03:11
Yorum yapmak için oturum açın