Yerel yönetim seçimlerine az kaldı. Partiler aday belirleme sürecindeler. Aday adayları arasında yarış başladı.
İstanbul Adaları'nda yerel yönetim çok ama çok önemli. En yanlış karar, Adalar'ı bir zamanlar olduğu gibi, İstanbul Büyükşehir Belediyesi'ne bağlı bir şube, ya da başka bir belediyenin parçası haline getirmek olacak.
Tam tersine, İstanbul Adaları'nın özel yönetim yasasına ihtiyacı var. Bu durum, muhalefet partisi CHP tarafından görüldü ve son iki dönemde de meclise İstanbul Adaları için özel yönetim yasa tasarısı sunuldu. Takipçisi olunmalı.
Ancak böyle bir yasa için zamanın yetmeyeceği de ortada.
Bu durumda, son 7 dönemin deneyimleri ışığında, Adalar'ın tüm siyaset ve sivil toplum insanlarına sorumluluk düşmekte.
Adalar'ı, yarışı kazanan partinin, ister ülkenin iktidarında, ister muhalefetinde olsun, tek başına yönetemeyeceği ortaya çıktı.
Adalar’ın yereli, siyasetçileri ve sivil toplumu, Adalar için özel bir yönetim yasası varmış gibi, ortaklaşabilmeli, yönetimde sinerji yaratabilmelidir.
Her şeyden önce, bugüne kadar örnekleri çokça görüldüğü üzere, küçük siyasi çıkarlar uğruna birbirinin önünü kesen ve kimseye yararı olmamış politikalardan uzak durulmalı ve Adalar için birlikte hareket edilmelidir. Hiç bir seçim sonucu, ortak alanlarımızı birlikte savunmaya ve politik -beşeri imkanlarımızı ortak hedefler çerçevesinde seferber etmeye engel oluşturmamalıdır.
Yaklaşmakta olan yerel seçimleri, ortak yönetim becerisini gösterebilmek açısından son çıkış olarak değerlendirilmelidir.
Hangi partiden olursa olsun aklı başında olan herkes, Adalar’ın korunması ve dünden devraldığımız mirasa sahip çıkılmasında birleşmektedir. En önemli aidiyetimiz budur ve yerel yönetim seçimleri sürecine de, seçimler sonrası anlayışına da yansımalıdır.
Bunun için tüm partilerden ve sivil toplumdan beklenen ilk şey, merkezden belirlenmiş her türlü aday girişimine hayır denilmesidir. Ve, Yassıada örneğinden ders alarak, Adalar'ın dünden devraldığımız ve geleceğe taşınması sorumluluğunu taşıdığımız mirasının her türlü dış müdahale ve tepeden inme yöntemlerle tahribatına yönelik girişimlere ortak tepki verileceğinin koşulsuz ilanıdır.
Öncelikli çağrımız, son seçimlerde en yüksek oyu olan ve son iki dönemde de belediye yönetiminde egemen olan CHP ilçe, il ve merkez yönetiminedir.
Adayınız, Adalar'ı iyi bilen, liyakat sahibi, şeffaflık ve hesap verirliğe açık, ekip çalışmasına ve birlikte yönetime uygun olmalıdır. Ve aday gösterildiği ilk gün, son seçimde en yüksek ikinci oyu almış HDP ve iktidar partisi AKP başta olmak üzere, tüm parti ve elbette sivil toplum ile birlikte çalışacağını, ortak yönetim için gerekli mekanizmaları kuracağını açıklaması, en önemli beklentimizdir.
Belediye meclis yapısını bu birlikteliğin gereklerine göre düzenleyeceğini , kuracağı yönetim ekibinin bu anlayışta olacağının ilanıdır.
Tüm siyasi partiler, aday adayları ve Adalılar, bu ilkeler ve ortak alanlarımıza sahip çıkacak bir siyaset anlayışında buluşabilmeli ve ses vermelidir.