Turizmi Teşvik Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi, TBMM Genel Kurulu'nda kabul edildi ve 28 Temmuz tarihli Resmi Gazete’de yayınlanarak yürürlüğe girdi.
Yeni kanunun, tam da Manavgat-Marmaris yangınlarıyla Türkiye’nin sarsıldığı günlerde yayınlanması, bir dizi tartışmayı da beraberinde getirdi. Her orman yangınının ardından, yanan alanların imara açılacağına ilişkin hiç te haksız olmayan kuşku, yeni teşvik kanununun son derece sorunlu maddelerinin açığa çıkmasıyla daha da pekişti. Bu maddelerden biri, “turizm hareketleri ve faaliyetleri açısından öncelikle geliştirilmesinde kamu yararı bulunan orman vasıflı olanlar dahil, Hazine taşınmazları ile tescili mümkün olan devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerde yeri, mevkisi ve sınırları, Cumhurbaşkanı kararıyla tespit ve ilan edilen alanları” tanımlıyor olması. Kısacası Cumhurbaşkanı kararıyla, orman alanları turizme açılabilecek.
Kanuna göre:
- Kültür ve turizm koruma ve gelişim bölgeleri ile turizm merkezlerinin tespitine ilişkin yeni kriterler getirilecek. Buna göre ülkenin doğal, tarihi, arkeolojik ve sosyokültürel turizm değerleri ile turizm potansiyeli dikkate alınacak.
- Cumhurbaşkanınca kabul edilen yatırımlarda, devlet yardımları hakkında kararda kültür ve turizm koruma ve gelişim bölgeleri için belirlenen istisna, muafiyet ve teşvik hükümleri, turizm merkezleri hakkında da uygulanacak.
- Kültür ve Turizm Bakanlığınca uygun görülen kültür ve turizm koruma ve gelişim bölgelerinde, alanın bütüncül bir anlayışla korunmasının, geliştirilmesinin, sosyal ve teknik altyapının gerçekleştirilmesinin ve işletilmesinin özel sektör iş birliği ile sağlanması amacıyla Bakanlık tarafından, adına tahsis yapılanların katılımıyla turizm hizmetleri yönetim birlikleri kurulmasında Bakanlık yetkili olacak.
Bu maddeler özetle diyor ki, turizme açılan bu alanlarda, adına tahsis yapılanların katılımıyla “turizm hizmetleri birlikleri” kurulacak. Yani turizme açılan alanı, adına tahsis yapılanların da katıldığı birlikler yönetecek, tüm kararları, Bakanlıkla birlikte bu birlikler alacaklar. Ayrıca bu alanlarda tahsis almış yatırımcılar “istisna, muafiyet ve teşvik”lerden de sınırsız şekilde yararlanabilecek.
Söz konusu alanlarda başta Orman Bakanlığı olmak üzere, yerel yönetimlerin herhangi bir hakkı-yetkisi kalmamış olacak. Tüm yetkiler cumhurbaşkanlığı ve turizm bakanlığı ile, tarife göre içinde tahsisi alanların da bulunduğu yönetim birliklerinde olacak.
Bu kanunla birlikte daha önce yerel belediyelerden aldıkları belgeyle açılmış olan otel, pansiyon ve plaj işletmeleri üzerinde de belediyelerin bir denetim yetkisi kalmamış oluyor. Yeni açılacak konaklama tesisi ve plajlar için yetki bakanlığa bırakılıyor. Daha önce açılmış olan belediye belgeli konaklama tesisleri bir yıl içinde, plajlar ise bir ay içinde bakanlığa başvurup yeni belge alacaklar.
“Tek Millet, Tek Bayrak, Tek Vatan, Tek Devlet İçin” derken, geldiğimiz yer burası. Ekonomiye, doğaya, yaşamımıza ait tüm kararlar “Tek Yetkiliye” terkediliyor.
Merak edenler için yeni kanunun tamamı burada.
