Sayı 195 - Eylül 2021

Sayı 195 - Eylül 2021

 Yetimhane'nin sessiz direnişi...

Eylül, serinliğiyle birlikte geldi. Boşuna dememişler Adalar’ın en güzeli Eylül diye. O bunaltıcı sıcaklar gitti, geceler artık derin bir uyku için daha elverişli. Pandemiyle geçen ikinci yazı da tamamladık. Geçen yıl, okullar yüzyüze eğitime açılmayacak diye, Adalar’da kışı geçirmek üzere hazırlık yapan hane sayısı epey yüksekti. Bu sene, sanki her şey pandemi öncesine…
İstanbul Rum Patrikhanesi davetiyle, 27 ağustos 2021 Cuma akşamı 18.00-20.00 saatleri arasında Büyükada Rum Yetimhanesi bahçesinde önemli bir toplantı düzenlendi. “Büyükada Rum Yetimhanesi’ni İstanbul’a Yeniden Kazandırmak” başlığıyla düzenlenen toplantı için günlerce süren hazırlık yapıldı.
Yirminci Yüzyılın başlarından 1964’te kapatılana kadar yetimhane olarak işlev görmüş bu tarihi miras varlığının korunması konusunda uzunca bir süredir Patrikhane tarafında izlediğimiz hareketsizliğin değişeceği yönünde bir beklenti doğduğu açık.
Bu bina ve temsil ettiği değerler Rum toplumunun bu topraklardaki zengin geçmişine işaret ederken, binanın yıkıntı halinde olması bu topraklardaki Rum kültürünün ruh halini yansıtıyor. Büyükada Rum Yetimhanesi'nin ayağa kaldırılması, bu ruh halinin tamiri için çok anlamlı bir gelişme olacak.
Burçin Altınsay’ın 27 Ağustos 2021 tarihli Büyükada Rum Yetimhanesi toplantısında yaptığı konuşmanın tam metnini okurlarımızla paylaşıyoruz.
Adalar Vakfı Başkanı Halim Bulutoğlu’nun 27 Ağustos 2021’de yapılan Büyükada Rum Yetimhanesi toplantısında yaptığı konuşmanın tam metni.
Her yaz afetlerle anılmaya devam ediyor Adalar’da. Bu yıl da öyle oldu ve Heybeliada’da 21 Ağustos öğle saatlerinde, Hüseyin Rahmi Gürpınar evinin hemen yanıbaşındaki ormanlık alanda başlayan yangın, şiddetli poyrazın da etkisiyle hızla yayıldı ve Çam Limanı’nın eteklerine kadar inerek 7 hektarlık ormanlık alanı kül etti.
Bu raporda, en son Heybeliada’da 21 Ağustos 2021’de yaşanan büyük orman yangını ile ilgili tespit ve öneriler yanı sıra, diğer Adalarımızda da yaşanmış orman yangınları ile ilgili bugüne kadar yazılmış rapor, makale ve yapılmış söyleşilerden alıntılar rapora eklenmiştir.
Bu rapor, hataların tekrarlanmaması umuduyla yazılmıştır. Rapordaki bilgiler yangına yerinde müdahale eden mahalle afet gönüllüleri, orman gönüllüleri, ada sakinleri ile yetkililerin deneyim ve gözlemlerine, ayrıca bilim insanlarının önerilerine dayanmaktadır.
Nostaljik bir imza günü hayal etmişti önce, sevgili Halim Bulutoğlu hem de gençliğimin en güzel günlerini geçirdiğim ASSK’da ama ben cesaret edemedim. Valla affedin dostlar, korkuyorum. Sosyal medyada siz adalıların pek aldırmaz göründüğünüz o malum hastalıktan korkuyorum.
Biz Yeniköy'de yeri belli, temeli yapılmış hazır 3 yeni santrali neden bıraktık, neden 25 km ötede turizm bölgesi Kemerköy'e tekrar yaptık? Soğutmayı denizden yaptık, denizdeki ekolojik dengeyi neden bozduk? Toz tutma filtreleri küçük, neden daha büyük yapmadık, ortalığı neden toza buladık? Neden baca gazı kükürt tutma tesisleri yapmadık? Neden asit  yağmuruna sebep olduk? Çevre ormanlarını…
Şimdilerde Yüksek Kahve’nin süper market zincirinin halkasına dönüştürüleceği konuşuluyor. Çarşı Caddesi olarak bilinen caddeye sağlı sollu sıralanan irili ufaklı süpermarketlerin tarihi meydana, tarihi önemi yüksek bir binalara da taşmasının kamu vicdanındaki yerini sorgulayacak kimse var mı, kaldı mı bilmiyorum ama bunun konuşulması bile acı veriyor, bu kadarına da pes diyesi geliyor…
Biz onu 22 Ağustos Büyükada'daki Adalar Yaz Konserlerinde Unutulmaz  Türk Film  (Yeşilçam) Müzikleri Konseri vesilesi ile yakın zamanda sahnede gördük.
1935 yılı Eylül ayındayız. Gazetelerdeki Adalar haberleri yangından vapur tarifelerine, hırsızlıklardan iskele düzenlemelerine çok geniş bir yelpaze çiziyor. Bu geniş yelpazede değişmeyen bir başlık hep gündemde:  Adaların Güzelleştirilmesi. Hadi buyurun bu çeşitliliğin keyfini çıkarın…
Batı’nın Vietnam’dan bu yana aynı yöntemleri kullanarak “insanlık trajedisi” ile biten aynı sonucu veren işgalleri, “Bilerek, kaos çıkarmak için” savlarını güçlendiriyor, ABD düşmanlığını körüklüyor, “onlar”a güvensizliği arttırıyor, “biz”i sıkılı yumruğa dönüştürüyor.
Bu yıl kuruluşunun 37. yılını kutlayan Heybeliada Su Sporları Kulübü (HSSK) yüzlerce başarısı arasına ORC SPORTSBOAT AVRUPA ŞAMPİYONLUĞUNU da eklemeyi başardı.
Herkesin elektrikli araç dediği İETT’nin Prens Adaları’ndaki yolcu taşıma araçlarına ben Cici-Bici derim. Her şeyleri ile hoşuma gidiyorlar. Zaman zaman Kınalıada’da günlük yürüyüşümü kısıtlayıp araca biniyor, biraz da eğleniyorum. Evimi bulana kadar hoş vakit geçiriyorum. O kısacık sürede inanın tek sahnelik komedi izliyorum.
Annem, ben çocukken, direkt olmasa da özel biri olduğumu arada ima ederdi. Fakat babam, sadece iş hayatını değil, özel hayatı dahi bir ölüm kalım mücadelesi olarak gördüğünden ötürü, annem ve biz çocukları ile çalışanlarıymışız gibi ile aynı mesafeden, aynı ses tonu ve yüz ifadesi ile konuşurdu.
Adalar Çocuk Orkestrası, uzun süre sonra ilk kez 29 Ağustos pazar günü, Anadolu Klübü evsahipliğinde "Açık Prova " gerçekleştirdi. Vivaldi, Mozart ve Beethoven grubundan öğrencilerin katıldığı provayı veliler, Adalılar ilgiyle izledi.