Dünya bir ebru teknesi olsaydı. Suyu denizkadayıfından değil de, iyi ahlâktan, iyi huydan kıvam alsaydı. Rengârenk boyalar hayvan ödü ile değil de saygı ile hazırlansaydı. Boyaların kan kırmızısına, doğa yeşiline, gece mavisine, menekşenin moruna, çölün sarısına, hayvan ödü ile su değil de damla damla sevgi akıtılsaydı. Gül dalına atkuyruğu kılları bağlanan fırçalar, akıllı, vicdanlı, kültürlü ellere verilseydi de onlar bir ebru sanatçısı yeteneği ile dünyayı rengârenk güzel boyanmış bir tabloya dönüştürselerdi.
Ömrümüzün renkleri de kâh uyuşup kâh uyuşmayıp, bize sunulan teknenin içinde meraklı gözler önünde dans etmeye başlar. Gözler kamaşır, renkler karışır, hayatta harcadığımız her emek artık ebrular için kullanılan bir dızdan başka bir şey değildir. Gösteri başlar ve seyretmeye doyamadığımız bu renk cümbüşü gözlerde bir pırıltıya, dudaklarda bir gülüşe dönüşür.
Ebru aşktır. Katiyen bir merak, bir hobi olamaz. Ben kızımın Galatart Ebru Atölyesinde bir work shop’a daveti ile kapıldım bu aşka. Öyle bir sanat dalı ki işlendikçe insanı büyülüyor, çalıştıkça size yeni ufuklar açıyor. Avuçlarınızın su ile teması gerçek bir terapi. Ya uzunca bir çalışma sonucunda emek verdikten sonra tertemiz bir ebru kâğıdına kavuşmanın sevinci? İşte onu kelimelerle ifade edemem çünkü ebru yaparken çok dikkatli olmalısınız, geri dönüşünüz yoktur ayrıca çalışmanızı bozacak birçok etken vardır ve siz ancak sabretmekle onları yenebilirsiniz. Elde ettiğiniz birçok kâğıdın hepsini de kullanmayabilirsiniz.
Ağustos 2018 tarihinde Kınalı ada Su Sporları Kulübü KSSK’de kişisel sergimi açtım. Ebrularımın çok beğenildiğini zaten biliyordum ve bu yüzden hiç endişe ve heyecan duymadım. İlk takdir Galatart Ebru Atölyesinden ve sonra da sanatsever halktan gelmeliydi. İzlenimlerim doğrultusunda duygularımı yazmak gerekirse, ben Ebru Sanatının halkın her kesimine yeterince tanıtılmamış olmasına şaşırdım. “Olamaz, bunlar da mı Ebru? Ne kadar farklı tablolar bunlar.” gibi sorulara cevap verdim.
İlk fırçayı ele aldığım günden bu yana, ben fark etmeden, uzun sayılabilecek yıllar, yıllar geçmiş. Benimle büyüyüp benimle yaş alan hatta onun yanı sıra kısa da olsa zaman ayırmam gereken sanatsal çalışmalarım, sorumluluklarım var benim. Ebru aşkına gelince, bu dalda çok vakit ayırabilen bir aşık olamadığımın bilincindeyim. Aşka ihanet olmaz... o zaman... Çok çalışmam lazım çok. Bunun başka yolu yok.