Salı, 07 Ağustos 2018 15:34

Işığı sönen yıldız

Ögeyi değerlendirin
(1 Oylayın)

Bir zamanlar İstanbul'un incisi, Marmara'nın yıldızı gibi yüceltilmiş isimlerle anılan cennet Adalar'ı bugünkü haliyle görünce ve yaşayınca mutlu olanınız var mı? Kaldırımları yayaya kapalı lakin esnafa kiralık, işportacıları neredeyse dükkanlardan bol, yasak mahallerde zabıtanın seyrettiği bisiklete binenleri saygısız, kabak çekirdeği kabuklarıyla bezenmiş bankolar, denize girilen yerlerde bulunmayan soyunma kabinleri ve tuvaletler, deniz ulaşımındaki keyfi uygulamalı tarifeler, sokaklardaki birikmiş çöpler, faytonların ve atların bakımsızlığı, sürücülerin pisliği, hanutçuların yol kesmesi, günü birlik ziyaretçilerin yolları işgali, Ortadoğu'dan gelen turistleri taşıyan motorlardan yayılan yüksek volümlü müzik Adalar'da yaşayanlara sunulan bir ceza adeta. Bütün bu olumsuzluklara "hayır" deyip Adalar'a küsüp kaçan yazlıkçılara hak vermemek elde mi?

Zor olanı başarmış(!) bir toplum olduk. Değerlerimizi, güzelliklerimizi, temizliğimizi, çok kültürlülüğümüzü yitirme konusunda dünya birincisiyiz adeta. 10 liraya balık-ekmek satarsanız, ona göre de Adalar'a insan gelir. Bir zamanlar ıstakoz, böcek, pavurya, antrikot, bonfilenin satıldığı Ada'nın insanı da Ada'yı terk eder gider. Yalıların önündeki denizi doldurursanız, oranın yeni sakinleri de çayıra serilip azıklarını yer, güneşlenir ve çöpünü bırakıp gider.

Güzellikler, uzun zaman diliminde güçlükle kazanılmıştı. Güçlükler, başarının değerini arttıran süslerdir. Başarısızlıklar, kuvvetlilere daha da kuvvet verir. Siz hangisinden yanasınız? Ne yazık ki ışığı sönen yıldıza dönmüş Adalar'ımızın ışığını yeniden parlatacak bir umut içinde değilim. Saydığım ve sayamadığım bütün bu olumsuzlukları yapanlar tabii ki insandır. Ne yazık ki bu insanlara benzer olduk.

Son sözümü Hazreti Muhammed'in bir hadisi ile bitiriyorum:

Kuvvetli insan, kendi kendini yenen insandır.

Son değişiklik Perşembe, 09 Ağustos 2018 01:42
Yorum yapmak için oturum açın