Adalar'da AirBnB, Booking ev kiralama uygulamaları
Adalar'da yazlık kiralama yıllar boyu sürer. Aynı aileler aynı evleri yıllar boyu kiralarlar. Ancak zaman değişti. Başka kiralama usulleri, imkanları ortaya çıktı. İnternet hayatımıza girdi.
Adalar’da çok sayıda mekan airbnb kapsam alanı içinde pazarlanıyor. Koca köşkler, bağımsız daireler, evler haftalık aylık yaz süresince kiraya veriliyor.
Adalar'da eskiden beri yazlıkçılar yıllar boyu aynı evleri kiralarlar. Kiradan bıkan ve Adalar'da uzun süre kalmak isteyenler kış döneminde uygun fiyatlı evleri satın alır, içlerini yenilerler, önce kısa sonra uzun süreli kalmaya başlarlar.
Airbnb uygulamasıyla çok sayıda yabancı yazlarını Adalar'da geçirmeye başladı.
Geçtiğimiz yıllarda Powergen Europe konferanslarına tüm süre katılabilmek için Milano ve Berlin'de airbnb.com, Viyana ve Amsterdam'da booking.com üstünden birer haftalık ev kiraladık. Ailecek kaldık.
Booking.com daha kurumsal çalışıyor, karşınızda bir şirket oluyor.
Airbnb.com ise daha kişisel, karşınızda evini olduğu gibi size verip çıkan bir insan var.
Booking.com evleri apart otel olarak kiralanıyor. İçerde her şey var, internet modem, mutfak banyo yatak odası, tv, bulaşık çamaşır makinası. Dolaplar boş.
Airbnb daha insancıl, evini size bırakıp giden kişinin şahsi eşyaları, dolu buzdolabı, erzak dolabı, banyoda yarısı kullanılmış şampuanlar, yarısı kullanılmış temizlik malzemeleri, giyim eşyası dolu gardrobu, ayakkabıları, kitapları, notları, herşeyi duruyor. Siz onları kenara çekip kendinize yer ayırıyorsunuz.
Ödemeler baştan kredi kartı ile peşin yapılıyor. İşi pazarlayan şirket ödenen paranın %25'ini alıyor. Dünya ölçeğinde yapılan bu işten iyi para kazanıyorlar.
Airbnb'de ortada hiçbir evrak yok. Herşey önceden internet üstünden yapılmış bildirilmiş, bitmiş. Ev sahibine kalan gelir birçok ülkede belirli kotaların altında kalıyor. Maliye değil, belediyeler emlak vergisi için devreye giriyorlar. Berlin, Londra, Paris, New York’ta yılda bir konut en fazla 90 gün airbnb ile vergisiz kiralanabiliyor.
Yurtdışında aynı geceleme için standart otele gitseniz, iki kişi bir oda ve bir banyo için yatak kahvaltı en az 100-200€ para ödersiniz. Bu sistemde hemen hemen aynı rakamlara size kocaman ev veriliyor.
Moskova'da airbnb oda kiralamada, bir iş bilir Rus delikanlı, emekli yaşlı büyükannesi ve büyükbabasının boş odasını yabancılara kiralamış.
New York'ta bir emlakçı delikanlı salondaki kanepeyi kiralamış. Aynı evde ev sahibiniz ile beraber kalıyorsunuz, mutfak ve banyoyu ortak kullanıyorsunuz.
Berlin'de balkonlarını gecelik kiralayanların olduğu bildiriliyor.
Bizde aynı işi yerel internet siteleri günlük haftalık mobilyalı kiralık kategorisi altında yapıyorlar. Bizde booking.com yasak ancak diğer yerel siteler bu iş için çalışıyorlar.
Özellikle Rus aileler Adalar'da yaz dönemi kiralama yapıyorlar. Kiraladıkları evlerin elektrikli arabaları bile var. Büyükada’dakiler Perşembe pazarına gidip alış veriş yapıyorlar. Ortadoğulu turistlerin olmadığı saatlerde çarşı alışverişini yapıyorlar.
Değirmen, Nizam, Aya Nikola , Kumsal ve Dil Burnu mekanlarından denize giriyorlar.
Haftasonları Ortodoks kiliselerinde pazar ayinine katılıyorlar.
Bu yaz Prinkipo'da bizim evin biraz üstünde, boş duran harap iki katlı eski mekan elden geçti, boyandı tamir oldu, yenilendi, Rus bir aileye yazlık kiraya verildi. Rus aile genç anne baba 3yaşında çocuk, dede hep beraber kalıyorlar. Yoldaş Rus dede ile yolda karşılaştığımızda 1-2 kelimelik söyleşiler yapıyoruz.
Gelecek yıl yanda yenilenen ev için de herhalde böyle bir kiralama yapılacak.
Ortadoğulu turistler, fakir göçmenler saat 10-18 arası özellikle Büyükada'yı istila ediyorlar, faytonlar kesintisiz büyük - küçük tur gezi sefası hizmeti veriyor. Nizam yolu günü birlik ziyaretçi istilası altında. Bakkallar basit ekmek su satış fiyatlarını ikiye katladılar. Ortadoğulu zengin turistlerin Adalar'da yer alma hevesleri şimdilik yok, buralar onların yaşam normlarına ters geliyor, bizim rahat sere serpe giyimli kızlarımız kadınlarımız onların kadınlarına farklı aykırı örnek oluşturuyor,
Ortadoğulu kadın bizim kadınlarımızı görünce peçesini açıyor, görüyorlar geziyorlar, gidiyorlar. Şimdilik burada gecelemeye, kalmaya, ev kiralamaya niyetleri yok.
Saat 10-18 dışında kalan zamanda Büyükada eski sakin dönemine dönüyor.
Cesur yeni dünya kendine yeni iş imkanları, yeni fırsatlar üretiyor.
Prinkipo, 20 Temmuz 2018
AçıkRadyo’da Dünya Mirası Adalar Söyleşisi
Adalardaki elektrikli arabaların sayısının artmasının getirdiği sorunları konuşmak için davet aldım. enerjigunlugu.net internet sayfalarında yayınlanan makale Adalar Kent Konseyi üyelerinin dikkatini çekmiş, Facebook sayfalarında paylaşmışlar.
Kardeşim Haner'i arayıp telefonumu almışlar, beni aradılar. Büyükada Kumsal Horoz Cafe'de buluşup bir ön görüşme yaptık.
Daha sonra Açık Radyo "Dünya Mirası Adalar" programı yapımcıları aradı. Onlarla da Horoz Café’de görüştük, 17-Temmuz saat 14:00 canlı yayın için söyleştik.
17-Temmuz salı günü sabahı 10:10 Büyükada Eminönü Şehir Hatları vapuruna bindim, üst arka güvertede oturdum, Adalar’ı seyrederek keyifle yol aldık. Eminönü’nde indim, metro ile iki durak gittim, Tophane durağında inip yürüyerek Koltukçular Çıkmazı’nda Açık Radyo stüdyolarına çıktım.
Girişte kendimi tanıttım, beni sağ koridor sonundaki misafir odasına aldılar, uzun kırmızı bir kanepe vardı. Kettle ve çay- kahve hazırlama, mutfak tezgahı, bardak dolu kapaklı dolaplar mevcuttu; kendime çay ve su aldım, koltuğa oturup hazırlanmaya başladım.
Misafir odasının duvarlarında programcıların ve çalışanların fotoğrafları, eski yılların programları çerçevelenmiş olarak asılıydı.
Önce genç programcılar geldi, hepsi sözleşmiş gibi uzun saçlı, kirli hafif sakallı idiler.
Üstte t-shirt, altta şort, ayakta açık sandalet veya parmak arası terlik.
Ben onların yanında bluejean ve düz resimsiz yakalı t-shirt ile çok formal kaldım.
Biri yeşil enerji, diğeri iklim değişikliği konularında program yapıyor, sabah programlarına da katkıda bulunuyorlarmış, benim termik, nükleer enerji konuları onlara ters geldi.
Canlı radyo yayını fonda hoparlörden geliyordu, hoş Arapça bir hafif müzik çalıyordu. FM 94.9 frekanstan İstanbul içinde yayın yapan Açık Radyo 80 kişinin ortak maddi katkıları ile yayına başlamış, 23 personel var, 4’ü ücretli, diğerleri gönüllü çalışıyorlar. Ayrıca kendi programlarını yapan gönüllü uzmanlar var. Yayın için iki ayrı stüdyo var. FM 94.9 frekansının etrafında yoğun muhafazakar dini yayın yapan radyolar konuşlanmış, çoğu yerden yayını almak zor, internetten dinlemek daha kolay.
Saat 13:00'de program yapımcısı Derya Tolgay geldi. Söyleşi detaylarını konuştuk.
Bir başka yapımcı geldi botanik konulu programının kaydını yapmak için hazırlandı.
Saat 14:00'te bizim canlı yayın başladı, 15 dakika sonra 2 dakika müzik arası verdik,
Arada aynı gün akşam 21:00'de Harbiye Açıkhava sahnesinde yer alacak LedZeppelin Robert Plant konserini hatırlattık, "the May Queen" şarkısını çaldık.
Toplam 30-dakika yayın canlı yaptık, bitti. Arkasından hemen bir telefon yorumu aldık. İki arkadaşım whatsApp üstünden yorum yaptılar.
İlki, istanbul'dan, "programını bitirir bitirmez önümdeki dosyaları kapatıp Ada'ya koşasım geldi. Çok keyifliydi" diyordu.
Diğer arkadaşım kısıtlı internet imkanı ile Antalya Elmalı köyünde dinlemiş.
Ertesi sabah oğlum Aydın Ankara'dan aradı, internetten dinlemiş, "Sesin mikrofonik, ilk bölüm iyi gittin, ancak ikinci bölümde termik santrallerden nükleerden bahsetmen Adalar ile ilgisizdi" dedi.
Dönüş Tophane- Karaköy metro, Kadıköy Şehir Hatları vapur, Caddebostan 04 belediye otobüsü, Caddebostan Beltur'da mola, sonra dolmuş Bostancı, arkasından 19:55 vapur Büyükada, gece Kadıyoran yokuşunda yürüyüş. Fakirhaneye varış 22:00 oldu.
Ben radio- tv programlarına katılmam. Arada arkadaş hatırı veya daveti olursa katılırım, ancak Açık Radyo canlı yayını ayrı, bambaşka bir olay. Yaptığınız işin değer bulması ve Açık Radyo'da canlı yayın için davet almanız çok onurlandırıcı geliyor. Ben de acaba program yapabilir miyim diye düşündüm, Adalar-enerji- çevre- opera konularında bir program önerisi metni hazırladım, radyoya gönderdim. Yönetici Ömer Madra önerileri kendisi değerlendiriyormuş. Altı aylık aralıklarla program kabul ediyorlar.
Açık Radyo kainatın tüm renklerine seslerine titreşimlerine açık, Umarım enerji, termik, nükleer, yenilenebilir konularına da açık olurlar.
Benim söyleşinin sesli kaydı Açık Radyo internet sayfasına konacak, oradan dinlemek mümkün,
Prinkipo, 20 Temmuz 2018