Adalılar bilir, ezelden beri Adalar’da ciddi bir sağlık sorunu vardır. Bu sorun, tıpkı yangına müdahale meselesi gibi gün geçtikçe hallolacağına, gitgide çetrefilli bir hal alıyor. Şimdilerde sözde Aile Hekimliği yürürlüğe girdi, böylece sorun kalmadı sanıyor yetkililer. Eskiden, iyi kötü bir Sağlık Ocağı ve hekimi varken, o hekimler her başı sıkışana ellerinden geldiğince koşarlardı. Zaten dostluğa yakın bir ilişki oluşturmuş olurlardı adalılarla, bir içtenlik bir güven vardı. Burgaz’daki Dr. Fevzi’yi babamdan bilirim, adamcağız onun özel kaprisleriyle bile yılmadan ve de terslenmeden uğraşırdı. Son yıllarında babam, adada bulunduğu süre içinde, olur olmaz her sıkıntısında Fevzi’ye koşardı. Tuvalet sorunu yaşadığında bile ona mızıldanır, gecenin bir yarısı, hatta sabaha karşı kapısını çalıp “Ben uyuyamıyorum yahu” dediği bile olurdu. Fevzi hiç terslenmezdi, halledemeyeceğini düşündüğü bir sorunla karşılaştığında da bizi arar bildirirdi.
Kınalı’nın eski Sağlık Ocağı’ndaki Dr. Erdinç’i de rahmetli yengem Alis’ten bilirim. Beyin kanaması geçirdiğinde, sabaha karşı bir saatte, koşup gelmiş, durumuna hemen müdahale etmiş, inisiyatif kullanmış, gerekli aramaları yapıp onu altı dakika içinde karşıya geçirtmiş, Kartal Devlet Hastanesi’ne yetiştirmiş ve resmen hayatını kurtarmıştı. Şimdi ise bu Sağlık Ocağı yerine yürürlüğe giren Aile Hekimliği’nde, sorumluluk sahibi olan hekimler gerçekten samimiyetsiz bir davranış içindeler bilesiniz. Haksızlık etmeyeyim hepsini bilemem ama Kınalı’dakini bir arkadaşımın başına gelenlerden biliyorum. İnşallah kimse ciddi bir sağlık sorunu yaşamaz ama başınız derde girerse bilginiz olsun diyorum. O kadar çileden çıktım ki adını da yazmaya karar verdim, isterse beni şikâyet etsin. Kınalı’nın Aile Hekimi; Alp Aracı.
Olay şöyle gerçekleşiyor: 70 yaşında, yürüme engelli bir insan, aniden kalp krizi belirtileri gösteriyor. Oğlu hemen Aile Hekimliği’ne koşup, doktordan gelip bir göz atmasını rica ediyor. Doktor, gelemeyeceğini, ancak haftanın belirli günlerinde evlere vizite yapabileceğini söylüyor. 112’yi arayıp, babasını onlar için ayrılan ve içinde müdahale için doğru dürüst hiçbir gereç bulunmayan yere getirirse oraya gidip bakabileceğini ekliyor. Yani oraya gidebilirmiş ama eve gidemezmiş. Kriz belirtisi gösteren hasta ise yerinden kımıldatılması bile riskli bir durumda olduğundan hiçbir yere gidemiyor. Yardım isteyen, rica minnet para etmeyince o kadar sinirleniyor ki küfür ediyor, eh can derdine düşmüş. Sonunda ne oluyor biliyor musunuz? Doktor, kendisine küfür edildiği için can pazarı yaşanan eve polis gönderiyor. Bakar mısınız hainliğe? Allah’tan polis, durumu anlayınca herhangi bir cezai işlem yapmıyor. Ve de yine Allah’tan, hasta sahibi hiç olmazsa bir akıl almak için, adada yaşayan eski Sağlık Ocağı doktoru olan Dr. Erdinç’i arıyor. Ne de olsa adalı olduklarından, tanışıyorlar. Şimdilerde Kurtuluş’ta aile hekimliği yapmakta olan Dr. Erdinç (Kurtuluşlular şanslı bence) o sırada tesadüfen adaya gelmekte olan vapurdadır, iner inmez koşarak geliyor. Durumu tespit edip, yapılması gerekenleri söylüyor, ambülânstı, hastaneydi derken hasta pisipisine gitmekten kurtuluyor.
Şimdi buna ne denir sizce? Ben artık adalı değilim, size adalılardan öğrendiklerimi aktarıyorum, bilesiniz ve önlem alasınız diye. Bu arada adamı da tanımam etmem, yani hiçbir alıp veremediğim yok. Ama duyduğuma göre “prosedür böyle” diye reddettiği bu ev vizitesinden kısa bir süre sonra, adanın hatırı sayılır kişilerinden birinin beli kilitleniyor, doktorumuz nasıl oluyorsa hiç tereddüt etmeden, fırlayıp gidiyor. Aldığım başka bir duyum da eczacı kalfalarının önerisi ile ilaç da yazabiliyormuş. Yani bu da prosedür dışı... Sonuç olarak bu Aile Hekimliği meselesi bence şimdilik fiyasko. İleride ne olur ne değişir bilemem ama Adalar’da kışın da ikamet edilmesi için çaba sarf edenler, ikametgâhlarını adaya alıp her seçimde koşturup gidenler, bu bir türlü halledilemeyen sağlık konusunu iyice bir düşünmeliler. Yoksa bu ilkellikten ve keyfilikten kurtulmadıkça, bu gidişle daha çoook yazık olur ada sevdalılarına. Adalar da her hafta sonu motorlarla akın akın gelen ziyaretçilere mesire yeri olmaktan öte gidemez.
Burgaz halkının sağlık sorunu ile ilgili imzaya açtığı dilekçe örneğidir:
Adalar İlçe Sağlık Müdürlüğü’ne
Konu: İstanbul İli Adalar İlçesi Acil Sağlık Hizmetlerinin Sunumu Hak.
Yaşadığım Burgazada’da mevcut temel ve acil sağlık hizmeti organizasyonuyla ilgili aşağıda belirttiğimiz şekilde Yasa ve Yönetmelikler çerçevesinde eksiklik olduğunu düşünüyor, acil sağlık hizmeti konusunda mevzuatta belirtilen kriterlere uygun organize edilmiş 365 gün, 24 saat esasında hizmet verecek bir acil sağlık istasyonu kurulmasını talep ediyorum.
Şöyle ki; halen Adalar ilçesinde yaşayan vatandaşlar olarak acil, birinci, ikinci ve üçüncü basmak sağlık hizmetlerine ulaşımda sıkıntı yaşamaktayız ve bu konularda eksiklikler mevcuttur.
Acil durumlarda sağlık hizmeti verebilecek tek bir kişi yoktur.
Burgazada’da 2014 yaz aylarında acil sağlık hizmeti sunmak ve tıbbi müdahalede bulunmak amacıyla kurulan 112 acil istasyonu 01 Kasım 2014 tarihinde kapatılmıştır. Adada 1 adet kara ambulansı bulunmakta ancak ambulansı kullanabilecek AABT (Ambulans ve Acil Bakım Teknikeri) ve/ya ATT(Acil Tıp Teknikeri) bulunmamaktadır. 112 arandıktan sonra diğer adalardan gelen deniz ambulansı ekibi tarafından çalıştırılmakta ve zaman zaman telefonla hastalar araca çağırılmaktadır.
Sağlık ocağında bir hemşire ve bir doktor haftanın 3 günü saat 17.00’ye, haftanın 2 günü de saat 15.30’a kadar sağlık ocağında hizmet vermektedir. Bu durum yaz aylarında 2-3 katına çıkan nüfusa rağmen değişmemektedir.
İlgili Sağlık hizmetlerini düzenleyen mevzuat hükümlerine göre ve Adalar ilçesinde de sağlık hizmetlerinin tüm bireylere ihtiyaçları oranında ulaşabilmesi ve acil ya da uzmanlık gerektiren hizmetlere kolay ve hızlı ulaşım için asgari olarak aşağıdaki kapasite ve işleyişte organize edilmesi gerekmektedir. Acil Tıp Hizmeti: 11.05.2000 tarihli 24046 sayılı Resmi Gazete de yayınlanmış Acil Sağlık Hizmetleri Yönetmeliğinde belirtilen acil sağlık hizmetlerinin yurt sathında eşit, ulaşılabilir, kaliteli, süratli ve verimli olarak yürütülmesi maksadına ulaşabilmesi gerekmektedir. Yine ayni yönetmelikte belirtildiği üzere acil istasyon kurulması için ulaşım güçlüğü kriteri dikkate alınmalıdır.
Sonuç ve İstem: Tüm bu hususlar çerçevesinde Burgazada’da sağlık hizmetleri ihtiyaçlara karşılık verecek nitelikte değildir. Yönetmelikçe belirlenmiş ve halen eksikleri bulunan acil ve temel sağlık hizmetlerin acilen organize edilmesi gerekmektedir. Özellikle acil sağlık hizmet araç ve personelinin organizasyonunda adaların coğrafi yapısı, yaz-kış ulaşım güçlüğü, ambulansların deniz kenarında ve sürekli nemli ortamda bulunduğu, vb. koşulları da dikkate alınarak gerekli önlemlerin alındığı, 7/24 ve yılın 365 günü hizmet verecek;
- 112 acil istasyonu ve personeli
- en geç 2 yılda bir bakımı yapılan tam teşekküllü kara ambulansı
- hasta nakil aracı
temini ve başvurumdan 4982 sayılı Bilgi Edinme Yasası çerçevesinde yazılı olarak haberdar edilmemi talep eder, gereğinin yapılmasını dilerim.