Perşembe, 02 Temmuz 2015 16:40

Adalı Gezginler Sivas, Erzincan, Elazığ ve Malatya’da

Ayşegül Bayraktar
Ögeyi değerlendirin
(0 oy)
Adalı Gezginler Sivas, Erzincan, Elazığ ve Malatya’da Fotoğraflar: Ayşegül - Nezih Bayraktar

 

adali gezginler 02 firata bakis 280x17 Mayıs 2015 cumartesi günü Saat 6’da Pegasus hava yolları ile Sivas’a hareket ediyoruz. 1 saat 15 dakika sonra Sivas’a varıyoruz, Doğu Anadolu gezimize de rehberlik eden Zübeyir Bey ile buluştuktan sonra Çamlık mevkiindeki harika yöresel kahvaltı sonrası otobüsümüze binerek şehri gezmeye başlıyoruz.

Anadolu’nun en eski ve önemli yerleşim merkezlerinden biri olan Sivas’ın geçmişi MÖ 8000 yılına dayanmaktadır. Pek çok uygarlığa ev sahipliği yapan Sivas’ta Anadolu Selçuklu dönemine ait cami, medrese, han, hamam ve şifahaneler göz doldurmakta. Şehre girişimizden itibaren şehrin düzenli ve bakımlı oluşu dikkatimizi çekiyor. Cumhuriyet tarihinin temel taşlarından olan Sivas Kongresi’nin yapıldığı Atatürk Kongre ve Etnografya Müzesi, Anadolu’nun en yüksek taç kapısına sahip görkemli ön cephesi ile Buruciye Medresesi, 1271 yılında Selçuklu Sultanı Gıyasettin Keyhüsrev döneminde yapılan Çifte Minareli Medrese ve Gök Medrese’yi geziyoruz. Madımak Oteli’nde ölen aydınlarımızın hatırasını yad ettikten sonra şehirden ayrılıyoruz. Kangal ilçesinde Anadolu çobanlarının sadık arkadaşı, sürülerin cesur bekçileri şahane Kangal köpeklerini üretim çiftliklerinde görüyor, bebek kangalları ve ailelerini doyasıya seviyoruz. Öğle yemeği vakti Divriği’ne ulaşıp önce tarihi bir konakta gözlemelerimizi yiyor sonra da Unesco Dünya Kültür Mirası Listesinde yer alan, İslam mimarisinin baş yapıtlarından olan, 1228 de Mengücekoğulları hükümdarı Süleyman Şah’ın oğlu Ahmet Şah tarafından yaptırılmış olan Sivas-Divriği Ulu Camii’ni yerel rehber eşliğinde geziyoruz.

Akşam Kemaliye’de geceliyoruz.

 

adali gezginler 03 malatya ulu camii 280x
adali gezginler 04 harput kalesi 280x
adali gezginler 07 kemaliye koyleri 280x

 

17 Mayıs Pazar sabah Fırat nehrinin kenarında, otelimizin terasında muhteşem manzara eşliğinde kahvaltımızı yaptıktan sonra yürüyerek ve yerel rehberimiz ile birlikte Kemaliye, (eski adı ile Eğin’i) dolaşıyoruz. İlginç kapı tokmakları ile geleneksel Eğin evleri hakkında bilgi alıp, eski değirmeni ve dut ve bademden yapılan bir tatlı olan lök üretimi yapılan lökhaneyi de görüyoruz. Eğin veya Kemaliye, doğal güzellikleri yanında yöresel lezzetleri ile de damaklarda iz bırakıyor. İstanbul’a gurbete giden eşlerin arkasından okunan manilerin söylendiği Mani yolu, Etnografya Müzesi ve Ahmet Kutsi Tecer müzesi ve köyünü geziyoruz. Apcağa köyü, şairin yazdığı “Orda Bir Köy Var Uzakda Gitmesek de Görmesek de O Köy Bizim Köyümüzdür” şiirinin ithaf edildiği bahçe duvarlarından mor salkımların sallandığı, yemyeşil, kuş cıvıltılarının çınladığı, Fırat’ın hayat verdiği dağ köylerini geziyoruz ve en tepeden Fırat’ın muhteşem manzarasını seyredip, Karasu Nehri üzerinde ve görkemli Karanlık Kanyon’un içinde keyifli bir tekne turu yapıyoruz. Akşam yemeği sonrası kasabada yürüyüşe çıkıp otantik bir kahvede taze toplanmış bitkilerden yapılmış çayımızı içip yorgunluk atıyoruz.

18 Mayıs Pazartesi sabah kahvaltı sonrası yola çıkıp kıvrıla kıvrıla tırmanan yoldan ilerliyoruz. Kuş bakışı Fırat Nehri’nin güzelliklerini ve yeşillikler içindeki dağ köylerini seyrederek yola devam ediyoruz. Öldürülen vali Recep Yazıcıoğlu’nun yaptırmış olduğu Ayşe Kulin’in romanına konu olan köprüyü görüyoruz. Önce çok güzel bir Alevi köyü olan Ocak Köyü’nde duruyor, köyün yaşantısı ile ilgili muhtarından bilgi alıyoruz. Köyün etnografya müzesini geziyor, ağaç kampanyasına Adalı Gezginler olarak katkıda bulunuyoruz. Daha sonra yolumuz üzerindeki Dutluca köyü ve Arapkir’e uğruyoruz. Öğle yemeğimizi Harput’ta yöresel bir lokantada yiyoruz. Ünlü Harput Kalesi’ni, yamuk minareli camii görüp yola devam ediyoruz.

 

adali gezginler 05 sivas cifte minare 280x
adali gezginler 06 divrigi ulu cami kapisi 280
adali gezginler 08 malatya gurpinar selalesi 280x

 

Sonraki durağımız Elazığ oluyor. Şehri ve çarşılarını tanıyıp yöresel tatların alışverişini yaptıktan sonra otelimize yerleşiyoruz.

19 Mayıs Salı, gezimizin son günü sabah kahvaltı sonrası Malatya’ya doğru yola çıkıyoruz. Malatya şehrine varışımızda önce kayısı toptancı pazarına uğruyoruz. Malatya’nın en büyük geçim kaynağı kayısı alışverişi yapıyoruz. Şehir merkezinde dolaşıyoruz. Müzesini geziyoruz. Malatya, büyük ve zengin bir şehir görünümünde. Öğle yemeğinde Malatya’nın lezzetleri ile tanışıyoruz. Çok beğeniyoruz. Selçuklu döneminin en güzel mimari örneklerinden biri olan Malatya Ulu Camii’ni geziyoruz. Darende’den geçiyoruz. Yol kenarında yemyeşil bağlar, kayısı bahçeleri bize eşlik ediyor. Yüksek kayalardan gürüldeyerek akan Gürpınar Şelalesi’nde mola veriyoruz.

19 Mayıs Gençlik ve Spor Bayramı ne güzel kutlanıyor Malatya’da... Ellerinde meşaleler, Türk Bayrakları ve Atatürk’ümüzün dev posterini taşıyan çocuk, genç, orta yaşlı, ihtiyar çok kalabalık Malatya halkı bir fener alayı oluşturmuş marşlar eşliğinde coşku içinde yürüyorlar. Biz de bu coşkuya ortak oluyoruz.

Saat 23.00’de Malatya havaalanından İstanbul’a doğru yola çıktığımızda aklımızda Fırat’ın bereketi, gönlümüzde Malatya halkının 19 Mayıs coşkusu...

Son değişiklik Salı, 07 Temmuz 2015 19:18
Yorum yapmak için oturum açın