Birkaç ressamın çalışması olarak ortaya çıkan bu akım, sonraki dönemlere damgasını vuracak ve uzun süre etkisini sürdürecekti.
20. yy ressamları çalışmalarında derinlik ve hacimle ilgilenmeyi bırakmaya başladılar. Afrika sanatı gibi Batı sanatının yerine konabilecek sanatları araştırmaya başladılar. Geleneksel resim kurallarını yıktılar.
Kübizmin fikir babaları (geriye gidecek olursak ilk adımlarını atan kişi olarak Cezanne) Paplo Picasso ve Georges Braque’dir. Ve bu sanatçıların çalışmaları salon kübistleri olan Albert Glezies ve Roger de la Fresnaye göre daha zor anlaşılırdırlar.
Kübist çalışmalarda az renk kullanılıyor daha çok kolaj çalışmalar yapılıyordu. Konuları değişik açılarından ele alıp, kompozisyonlarda bu açılar yan yana gösteriliyordu ve bu da seyirci açısından anlaşılması zor tablolar anlamına geliyordu. Çalışmaları anlamak için düşünceler geliştirmeye çalışan seyirci işte tam bu noktada kübizm sanatına aktif olarak katılımcı hale geliyordu.
Picasso ve Braque natürmort ağırlıklı çalışırken salon kübistleri daha çok bol figürlü çalışmalar yapıyorlardı.
Kübizm bazı dönemlere ayrılıyordu.
Erken dönem Kübizm: 1909-1912 yılları arasında hayli karmaşık ve parçalanmış olarak yapılan resimlerin olduğu dönemdir. Bu dönem yapılan çalışmalar analitik kübizm örnekleri olarak adlandırılabilir. Sentetik Kübizm 1912’den sonra gelişti ve bu dönem yapılan çalışmalar sade ve düz renkle boyanmış geniş yüzeylerden oluşuyordu.
Geç dönem Kübizm: 1914 yılında Picasso daha renkli tablolar yapmaya başladı ve Kübizm artık sınırları olan bir alandan özgürlüğe açılan bir kapıya dönüştü.
Braque ve diğer sanatçılar bu gelişmeleri takip etmek için yavaş kalıyorlardı. 1. Dünya Savaşı’na Picasso hariç birçok ressam Fransa ordusunda savaşa katıldılar. Savaş sonrasında kübizme karşı tepki oluşturdular.
Georges Braque
Fovist akımın içinde yer almıştı ve aynı zamanda bir dekoratördü. Picasso’yla tanıştıktan sonra kübizmle tanışıp ve onunla birlikte kübizmin temellerini attılar. Ortaklıkları Braque’nin 1. Dünya Savaşı’na katılmasıyla son buldu. Savaşta başından yaralanan Braque kübizme geri dönse de natürmortlarında ve çalışmalarında sürekli tekrarladığı kuş motifiyle kendine ait bir üslup oluşturdu.
Pablo Picasso
20. yy sanatının oluşmasında sanatçı kişiliğiyle büyük katkısı olmuştur. 15 yaşında kazandığı yarışmalarla sanat hayatına erken başlamıştı. Braque’yle tanıştıktan sonra kübizmin bel kemiği olan perspektifin yıkılması ve formun parçalara ayrılması gibi sanatsal etkinlikleri ortaya koydular. Mitolojiden Afrika sanatlarına kadar birçok alandan etkilendi. Şöhretinin bir kısmını zengin bir yaşama borçluydu. ‘Avignonlu Kadınlar’la başlattığı kübist çalışmaları Guernica resmiyle doruğa ulaşmıştı.
Juan Gris
Kübizmin üçüncü adamı olarak kabul edilir. Picasso’yla arkadaş olduğu zaman kübizmin bir parçası oldu. Erken dönem resimleri mühendis diyagramlarındaki gibi kesinlik taşıyorlardı. Kolaj çalışmalarıyla salon kübistlerinden ayrılıyorlardı.
Fernand Leger
İnsanların teknolojiyle olan bağları, kentsel yaşamdaki materyalleri kullanmalarıyla ilgili çalışmalar yaptı. Düz renkler kullanarak oluşturduğu tablolarında rengi bağımsızlaştırıyordu.