‘Realizmin özü, ideali yadsımasıdır… Güzelliğin ifadesi, sanatçının algısının gücüyle orantılıdır.’ Gustave Courbet
Fransa’da 19. yy’da akademik sanat anlayışının kısıtlamalarına karşı ortaya çıkan bu akım Gustave Courbet’in ve Jean-Françoise Millet’in önderliğinde geçmişle olanla bağlarını koparmıştı. Courbet’in de sanatına isim olarak verdiği ‘Gerçekliğin Tapınağı’ adı altında 1840’lı yıllarda bir grup yazar, sanatçı ve aydın, siyaset, toplumsal konular ve yeni sanatsal eğilimler hakkında tartışmalar yapıyordu.
Courbet’in resimleri ölçülerinden dolayı Millet’in figürleri de akademik anlayışın tersine onların tabiriyle abartılı çirkindiler. Gerçekçilik akımı Fransa ile ilişkilendirilirken pek çok Avrupa ülkesinde natüralist akımlar göze çarpar.
Fransa’da; Barbizon Köyü yakınlarında bir grup manzara ressamı çalışmaya başlamıştı. “Ekol” olarak bilinseler de belli bir manifestoları yoktu. Akademik sanatın dayatmalarına karşılık doğayı daha olduğu gibi resmediyorlardı. Bu ressamlar; Theodere Rousseau, Constant Troyon, Narcisse Diaz, Charles Daubigny’dir. Camile Corot Jean-Frençois Millet de bu grupla ilişkilendirilirler.
Almanlarda ise; Courbet ziyaretleri sayesinde teknik bilgisini onlarla paylaştı. Bunlardan Wilhelm Leibl’dir. Bu grup daha sonra “Leibl’ın grubu” adını alacaktır. Rusya’da natüralizmin öncüleri “gezginler veya seyyahlar” grubudur. Bu gruptaki ressamlardan Ilya Repin, Ivan Kramskoi ve Vasily Surikov Rus toplumunu inceleyen çalışmalar yaptılar konu olarak da işçi resimlerini çekmişlerdi.
Jean - François Millet
Jean - François Millet; kırsal bölgelerin resimlerini yapmıştı. Paris’te eğitim görmüş ve portreler yapmıştır ama 1848 devrimiyle çalışmalarına toplumsal ve siyasi içerik katmak istedi. “Hasat toplayan” kadınlar çalışmasında kadınların anıtsal olarak resmedilmesi gibi toplumsal değerleri ön plana çıkarmıştır.
Honore Daumier
Yaptığı çalışmalar gerçekçi akımın en iyi örnekleri, izlenimciliğin de öncüsüdür. Satirik karakterleri, karikatürleri var. Çalışmaları çok beğenilmesine rağmen yoksul bir yaşam sürüp öyle de ölmüştür. Paris’teki işçi sınıfının resimlerini yapmıştır.
Gustave Courbet
Gerçeklik akımının ilk ve kendini ona adamış savunucularındandı. Eserlerini geleneksel olmadıkları için beğenmeyenlere karşın onlara karşıt fikirler geliştirmesine sebep oldu. “Ornans’da Defin” töreni resmiyle “romantizmi” gömüp sosyalist düşüncesini ifade etmiştir.
Camile Corot
Yaptığı manzara resimleriyle izlenimciliğe öncülük yapmıştır. Toplumsal kaygı güderek resim yapmadı. Resimlerindeki figürler tesadüfen orada gibidirler.
Wilhelm Leibl
Courbet’le çalışarak isim yapmıştı. Paris’teki çalışmaları Fransa-Prusya savaşından dolayı kısa sürdü. Kırsal yaşam betimlemelerini kendine has üslubuyla çalışmıştır. Yaşamını Bavyera köylerinde geçirdi.
Yaşamın gerçekliğine ilk adım olarak “realizmin” temsilcisi aslında Pieter Brueghel’dir. “Çocuk oyunları”, “Ölümün Zaferi” gibi çalışmaları örnek olarak verilebilir. Brueghel’den Courbet’e kadar geçen süreç içersinde toplumun yaşantısı değişik malzeme ve tekniklerle de olsa sanatın gerçek malzemesi olan insan ve yaşantısını yansıtmaya devam etti.