Ağlamakla başlayan hayat, gülmelerle, oynamalarla, beyne aktarılan kayıtlarla, aşklarla, sevgilerle, sevilmelerle renklenir. Duygular, hüzünler, hüsranlar, ayrılıklar, acılar, küskünlükler, başarılar, mutluluklarla beslenir. Ben bunlara çokça şaşkınlıklar kattım.
Yaşarken kalbe dokunan hiçbir şeyi, mümkün değil, unutamayız. Bugün, son aylarda sıkça nükseden bir zihin yorgunluğu ile uyandım.
Şu 2020 gitsin de gelmesin valla. Hani toplu olarak dilenen dilekler belli bir enerji oluşturur da gerçekleşir diye bir kavram var ya... İşte tam onun zamanı şimdi.
Aziz Spridon’un şifa dağıttığına inananlar, dil, din gözetmeksizin yaz mevsiminde her Perşembe ayine katılmaya veya sağlık dilemek için adak adamaya giderler. Kış mevsiminde ise sadece 12’ci ayın 12’sinde Manastır kapılarını umut bağlayanlara açık tutar.
Covid-19 sürecinde hava ulaşımı kesildi. Ortadoğulu turistler gelmez oldu. Avrupa zaten kapandı içine döndü. Adalar nefes aldı. Yerliler eski günlerine döndüler.
Kadın Yaratıcının gölgesi gibidir. Var edebilen, var ettiklerini besleyen, geliştiren, yaşatan, eğiten ve şekillendiren bir güç. Üstelik bunu büyük bir zarafetle yapabiliyor. Sevgisi, var etme enerjisi muazzam bir güçte. Yorulmuyor, çıkar aramıyor, vericiliği sınırlanamıyor, yaratıcı fikirleri dudak uçuklatıyor, pratik zekası da esnek çalışma kabiliyeti de tartışılamayacak kadar net.
Yaşamını paylaşmak, ömrünü bir insana adamak ve bunu duygudan yoksun yaşamaya adeta çaba gösterenlerle yaşadığımız zaman içerisinde başarabilmek, mucize midir sizce? Her şey kendiliğinden oluşmaz, her güzellik de bir arada olmaz.
Daha ne kadar sürecek dersiniz bu illet? Yoksa artık hep böyle mi yaşamak zorunda kalacağız? Kimileri hiç aldırmamaya devam ediyor, kimileri hemen tırsıp bir kapanış kapandı, bir daha açılamaz görünüyor. O aldırmayanlar, diğerlerinin büsbütün korkuya kapılmalarına neden oluyor ki ben biraz öyleyim doğrusu.
Kendi kişiliğini ve hayatını kirletmediği sürece yara alsa bile insan bedenini koruyamıyor ama ruhu formasyonunun gücü ile dimdik ayakta ve tertemiz kalabiliyor.
Kalın bir karton kutuyu masaya koydular. İçine bakıyorum. Çenelerinin altından başlayarak karın bölgeleri ve yüzleri kırık beyaz, sırt, kuyruk ve kafaları sarı sarman, birbirlerinin tıpa tıp aynısı iki kedi.