Seval Karadeniz ile yeni çıkan şiir kitabı “adaarakara” üzerine konuştuk.
“Barbarları Beklerken” romanı, yöneticilerin toplumun birliğini sağlarken onu sindirmek için çaresizce umut diye barbarları kullanmasını, şiir ise yönetemez duruma geldiklerinde umut diye barbarlara teslim olmak isteseler bile artık teslim olamayacak ölçüdeki çaresizliğini anlatıyor.
Yaşadığı dönemde bu kadar ünlü olmayı başarabilmiş başka bir kadın şair yeryüzünde yoktur dersek acaba çok mu iddialı bir söz söylemiş oluruz diye düşünüyorum ama ne kadar düşünsem de onun adından başka bir ad aklıma gelmiyor.
Ufka daldı yüreğim / Yerle göğün birleştiği / O ince noktada / Sıkışıp kaldı / Daraldı yüreğim.
Adalara gelenler. / İskele meydanında / Lokantalarda, turlarda, / Kimileriyse sessiz sedasız / Maden’in az ötesi / Dünyalarının keşfinde / Orman kampında.
fırtınaları ayağınıza / meltemleri saçınıza yollayacağım. / yakamozlar tırmanacak göğsünüze / martılara söyleyeceğim gelsinler. ...
2014 yılından günümüze ‘Sait Faik Araştırma Atölyesi’ kapsamında Sait Faik’in yaşamına ve eserlerine dair çeşitli çalışmalar gerçekleştiriyoruz. Bu doğrultuda Sait Faik’in kaleme aldığı şiirlere ilişkin bazı bulgulara ulaştık ve söz konusu bulguları Sait Faik okuyucusuyla/araştırmacısıyla paylaşmaktan gurur duyuyoruz.
Her geçen bir yılın bitimi, gençler için yeni bir umut, yaşlılar için ise, geçmiş yılı yaşadıkları için, bir teşekkür vesilesidir ve asırlardan beri herkes tarafından tekrarlanan dilekler, hep aynı: sağlık, bereket, mutluluk, barış, siyasette ve ekonomide istikrar...
Belirtmem gerekir miydi bilmem: Adalar, nice yazınsal yapıtın, ezginin, filmin... konusu ya da esin kaynağıdır. Bu türlerin hangisinde olursa olsun, bir dinginlik, bir güzellik, bir mutluluk beldesi bağlamında ele alınır.
Lakap almışsın tepedeki okul diye. / Bakarsın çamların arasından, / Dünyanın merkezi İstanbul’a. / Sen bir pırlantasın, sen bir geleceksin.