Gelenekler konulu Adalar Dergisi makaleleri - Adalı Dergisi
Söyleşi: Konuralp Sunal (Büyükada) - Bu seferki konuğum Agni Hanım. Kendisi kelimenin tam anlamıyla bir Büyükadalı...
Aziz Spridon’un şifa dağıttığına inananlar, dil, din gözetmeksizin yaz mevsiminde her Perşembe ayine katılmaya veya sağlık dilemek için adak adamaya giderler. Kış mevsiminde ise sadece 12’ci ayın 12’sinde Manastır kapılarını umut bağlayanlara açık tutar.
Burgazada’da başlayan ve günümüze kadar süregelen bu gelenek her yıl 1 Ağustos’ta tekrarlanmakta.
Ortadoks inancında, Aya Yorgi’ye giden yolu çıplak ayakla ve hiç konuşmadan takip edenlerin yarı hacı olduğuna inanılıyor.
Sokrates bile MÖ.450 yıllarında kendi döneminde gençlerin farklılığından şikayet etmiş. 2500 yıldır değişen pek bir şey yok.
Bugünlerde bir yılı daha uğurlamak üzereyiz. Tanrım nasip ederse 2019 yılını da yeni ümitlerle karşılayacağız. Dertler, yorgunluklar, küllenmiş acılar bitecek mi?
Hızır ve İlyas’ın buluşma günü olarak Anadolu ve Balkan Halklarının kutladığı ve aslında‘yaza merhaba’ denen bu mevsim döngüsü, Adalar için ayrıca kıymetlidir.
Geçmiş bir yılın çeşitli cilvelerini dolu dolu yaşayıp geride bırakmanın mutluluğunu yaşıyorum. Ailemizden, yakın çevremizden bizleri ebediyen terk eden ve bilinmeyenin zaman mevhumunda bizden uzaklaşıp, kalbimizden, ruhumuzdan, ömrümüzden birer parça alıp, bizi kolsuz kanatsız bırakan sevdiklerimiz olmadıysa, geçmiş yıl ile adım attığımız Yeni Yıl arasındaki 31 Aralık gecesini gönül rahatlığı ile kutlamak mutluluktur.
Bu yaşamımdaki deneyimlerim bana, insanın bir yakını, bir sevdiği bu dünyadan göçerken belli bir ritüele uyulduğunu gösterdi. Bunu elbette hepimiz aynı uygulamıyoruz. 
Yeni olan her şey insanlarda bir düşünce, ardından bir duygu uyandırır. Bireylere olumlu duygular hissettiriyorsa, yeni olan kutlanır; yeni bir iş, yeni bir aşk, yeni bir evi kutlamak gibi...