Çarşamba, 05 Ağustos 2020 15:50

KORUNAda – “Kritik eşiğe takıldık.” Kapalı ortamlardan uzak duralım, maske ve sosyal mesafe kuralına titizlikle uyalım. – 5 Ağustos 2020

Ögeyi değerlendirin
(0 oy)
KORUNAda – “Kritik eşiğe takıldık.” Kapalı ortamlardan uzak duralım, maske ve sosyal mesafe kuralına titizlikle uyalım. – 5 Ağustos 2020 Fotoğraf: Turgut Kuli

Bu bülten Adalar C-19 Danışma Kurulu editörlüğünde hazırlanmakta
ve adalidergisi.com tarafından desteklenmektedir.

 

Merhaba,

Adalar C-19 Danışma Kurulu, "Ülkenin her yanından gelen yüksek günlük vaka sayıları, hastanelerde ve yoğun bakımlarda yer kalmadığı haberleri sağlık sistemimizin limitlerine yaklaştığını gösteriyor. Bu günlerde COVID-19 olmak iyi fikir değil. Sosyal mesafeye uymalıyız, özellikle kapalı ortamlarda maskemizi uygun şekilde takmalıyız" açıklamasını yaptı.

İyi haftalar…

 

Covid-19

Adalar - İstanbul

  • Kurban Bayramı günlerinde İstanbul’un tüm sayfiyeleri gibi Adalar’da da olağanüstü bir yoğunluk yaşandı. Vapurların ücretsiz yolcu taşıması, ada içi yeni ulaşım araçlarının ücretsiz hizmet vermesi, yoğunluğu artıran temel unsurlar arasındaydı. Vapurlar ve motorlar başta olmak üzere, adanın tüm alanlarında sosyal mesafe kalmadı, maskeler aksesuara döndü. Bu olumsuz tablonun sonuçlarının önümüzdeki günlerde ortaya çıkmasından endişe ediliyor. Ancak şimdiden, ülkenin dört bir yanından vaka sayılarında kontrolsüz artış haberleri geliyor. Güneydoğu illerinin ardından Ankara’da da yoğun bakım hasta yatağının limitlere ulaştığından söz ediliyor. Salgının ilk günlerine dönüş sinyalleri güçlü ve bu da en yetkili ağızlarca paylaşılıyor. Adalar C-19 Danışma Kurulu bu gelişmelere işaret etti ve Bugünlerde COVID-19 olmak iyi fikir değil. Sosyal mesafeye uymalıyız, özellikle kapalı ortamlarda maskemizi uygun şekilde takmalıyız" açıklamasını yaptı.

Türkiye

  • Sağlık Bakanlığı’ndan gün gün bölge bazlı vaka sayı ve analizleri yayınlamaya devam ediyor ama bu sayı ve analizlerle, çeşitli illerden gelen bilgiler arasındaki fark giderek açılıyor.
  • Cumhuriyet gazetesinin bayramdan hemen sonra yayınlanan 4 Ağustos tarihli haberine göre “salgın kontrol altına alınamadı, virüs bütün Anadolu’ya yayıldı, uzmanlar uyardı: Bu gidiş iyi değil.” Haberde Sağlık Bakanı Koca’nın bayram günlerinde Twitter’dan yayımladığı “birinci dalga sahillere indi” haberine de gönderme var. Haberde sahillere inen birinci dalganın sonuçlarının önümüzdeki günlerde çıkacağı ama şimdiden Anadolu illerinde, özellikle de Güneydoğu Anadolu’da durumun kontrolden çıktığı vurgulanıyor. Haberde görüşlerine yer verilenler arasında TTB Başkanı Adıyaman, Bursa Uludağ Üniversitesi Halk sağlı uzmanı Prof. Kayıhan Pala, Türk Toraks Derneği eski Başkanı Prof. Ali Fuat Kalyoncu ve Harward Üniversitesi’nden Emrah Altındiş de var.
  • Ankara Tabip Odası ise sadece Ankara'da günlük PCR pozitif hasta sayısının 1000’e yaklaştığını, Ankara'daki servislerin ve yoğun bakımların dolu olduğunu, yer bulunamadığını açıkladı. ATO tarafından normalleşme sonrası Haziran-Temmuz aylarını kapsayan değerlendirme ve anket sonuçlarına göre, “Ankara’da günlük pozitif Covid-19 vaka sayısının bine yaklaştığını belirtmek istiyoruz. Son günlerde yaşanan vaka sayısındaki artışla birlikte Ankara’da sadece COVID-19 hastalarına sağlık hizmeti sunan pandemi hastanelerin servis ve yoğun bakım üniteleri yüzde yüz doluluk oranlarıyla hizmet vermektedir. Pandemi hastaneleri dışındaki kamu sağlık kuruluşlarının yoğun bakımlarında da ciddi sıkıntılar yaşanmaktadır” denildi. Ankara’daki durum, Belediye Başkanı Mansur Yavaş’ın twitter mesajına da yansıdı. Yavaş paylaşımında “Ankara'da Covid-19 vaka artışı maalesef ilk zamanlardaki seviyeye çıkmıştır. Tedbirlerimizi üst seviyeye çıkarmakla birlikte çalışma arkadaşlarımızın ve sizlerin sağlığı için belediyemize ziyaretleri sınırlandırdık” dedi.
  • Okulların açılıp açılmayacağı Kurban Bayramı sonrasındaki gelişmelere bağlı deniliyordu. Bilim Kurulu üyeleri başta olmak üzere uzmanlar, okulların açılmasıyla ilgili iyimser konumlarını terk etmiş görünüyorlar. Vaka sayısındaki artışın, Kurban Bayramı’nın etkisinin yaşanacağı önümüzdeki günlerde kontrolsüz tırmanışa geçeceğinden korkuluyor. Cumhurbaşkanlığına yakın haber kaynaklarından Abdülkadir Selvi, Bilim Kurulu üyesi Doç. Dr. Afşin Emre Kayıpmaz’ı köşesinde ağırlamış ve “Kritik eşiğe takıldık” sözlerini paylaşmış.
  • Vaka sayılarındaki artış üzerine, İçişleri Bakanlığı Vali ve kaymakamlıklara ek genelge gönderdi. Genelgeye göre, evinde izolasyona tabi tutulanların özellikle ilk 7 gün izolasyon şartlarına uyup uymadıkları, vali, kaymakam ve kollukça denetlenecek. İllerde bu amaçla vali yardımcısı ve ilçelerde kaymakamlar başkanlığında, "Filyasyon Çalışmaları Takip Kurulları" oluşturulacak.
  • Türkiye genelinde vaka artışları haberleri gelirken, Almanya, Rusya’nın ardından Türkiye’nin turizm bölgelerine seyahat uyarısını kaldırdığını açıkladı. Turizm sektörünün beklediği bu haber sevinçle karşılandı: “AKTOB: “Önlemlere uymanın sonucunu alıyoruz” TUI ve DRV: “Sevindirici” dedi. Almanya Dışişleri Bakanlığı'nın internet sayfasında yer alan açıklamada, Türk hükümeti tarafından hazırlanan turizm ve hijyen tasarısına sıkı şekilde bağlı kalınması şartıyla seyahat uyarısının kaldırıldığı belirtilerek tasarının tatilcilerin Almanya’ya dönmeden 48 saat içinde zorunlu PCR testi yapmaları da içerdiği anımsatıldı. Hükümet sözcüsü Ulrike Demmer "Eğer pandemik durum kötüleşirse, belirtilen dört il için (İzmir, Aydın, Muğla ve Antalya) seyahat uyarısı da yeniden başlatılabilir" dedi.

Dünya

  • Sorunu çözecek sihirli anahtar henüz yok belki de hiçbir zaman olmayacak: Dünya Sağlık Örgütü (WHO), Covid-19 aşısı için umut olduğunu söyledi. Kurumun başkanı Doktor Tedros Adhanom Ghebreyesus, örgütün Cenevre’deki merkezinde düzenlediği basın toplantısında konuyla ilgili açıklamalarda bulundu. Şu anda klinik test aşamalarında üçüncü faza geçmiş beş çalışmanın bulunduğu bilgisini paylaştı ancak "sorunu çözecek sihirli anahtar henüz yok belki de hiçbir zaman olmayacak" ifadelerini kullandı.
  • Dünya genelindeki günlük koronavirüs vaka sayısında Cuma günü rekor artış yaşandı. Dünya Sağlık Örgütü'nün (WHO) verilerine göre son 24 saatte kayda geçen küresel yeni koronavirüs vaka sayısı 292.527. En büyük artış ABD, Brezilya, Hindistan ve Güney Afrika'da görüldü. Bu dört ülkede artan toplam can kaybı 6.812.
  • İtalya'da Sağlık Bakanlığı'nın yaptığı koronavirüs antikor testleri, ülkede gerçek vaka sayısının yaklaşık 1,5 milyon olduğunu ortaya koydu. Bu da gerçek vaka sayısının, resmi verilerin 6 katı olduğu anlamına geliyor. Sağlık Bakanlığı ve Ulusal İstatistik Kurumu (Istat) tarafından yürütülen çalışmada, Mayıs-Temmuz ayları arasında ülke genelinde 64 bin 660 kişiye antikor testi yapıldı. Test sonuçları, nüfusun yüzde 2,5'ine denk gelen 1 milyon 482 bin kişinin koronavirüse karşı antikor geliştirdiğini ortaya çıkardı.
  • ABD Başkanı Donald Trump'ın önde gelen sağlık danışmanlarından Deborah Birx, ülkesinin koronavirüs salgınıyla mücadelede yeni bir aşamaya girdiği uyarısında bulundu. Deborah Brix, CNN televizyonunda yayınlanan mülakatında hastalığın ülkenin birçok yerinde "olağanüstü boyutlarda" yayıldığını ve salgının başlangıcından daha büyük bir tehdit oluşturduğunu söyledi. Brix, salgının artık büyük şehirlerin yanı sıra kırsal bölgeleri de etkilediğini kaydetti, nüfusun bağışıklığının sıfır olduğu kırsal kesimde insanların maske takması ve sosyal mesafe kurallarına riayet etmesi gerektiğini vurguladı.
  • İtalya'da Covid-19 hastaları üzerinde yapılan araştırmada, bu kişilerin yüzde 55'inin hastane tedavisinden bir ay sonra depresyon ve kaygı bozukluğu gibi psikiyatrik rahatsızlıklar yaşadığı belirlendi. Araştırma için, Milano'daki San Raffaele Hastanesi'nde Covid-19 tedavisi gören 402 kişiye, hastane tedavilerinden bir ay sonra psikiyatrik semptomlarını belirlemek amacıyla klinik muayene ve anket yapıldı.

Covid-19 üzerine daha fazlasını günü gününe izlemek için tıklayın.

Ne var, ne yok?

Adalar

  • Ulusal ve yerel basında çıkan ve sizin için derlenen Adalar haberleri günü gününe  burada. (Haber akışına verdiği destek için Marjinal Porter Novelli’ye teşekkür ediyoruz.)
  • Geçen haftanın en çok konuşulanı, Adalar’ın bayram günleri kalabalığıydı. Vapurlar dört gün boyunca ücretsiz yolcu taşıdı. Büyükada başta olmak üzere dört adada da hem vapur ve motorlarda, hem de iskele-çarşı bölgesi başta olmak üzere cadde ve sokaklarında sosyal mesafenin tamamen unutulduğu, hijyenin yok sayıldığı görüntüler düştü Bayram tatilinde Adalar’ı tercih edenler de şaşkın ve tedirgindi: Basına yansıyan sözler her şeyi anlatıyordu: “Şimdi umutsuz bir şekilde eve dönmeye karar verdik. Kendimizi riske edemeyiz. Şu an plajların da ne durumda olduğu belli değil. Tekne sahibi ‘40 dakika kadar bekleyin sizi öyle alırız’ dedi. Vapur da aynı şekilde kalabalıktı, gelirken de kendimizi arkaya attık.”…“Bu kadar kalabalık olmasını beklemiyordum. Maske ve mesafe kuralına dikkat edilmediğini gördüm. İstanbul’da olduğumuz için ve sağlık çalışanları sadece bayramlarda izin kullanabildiği için Adalar'a gelmeyi tercih ettim ama yanlış bir tercih oldu galiba.”
  • Büyükada’da arife günü (31 Temmuz) çalışmaya başlayan yeni ulaşım araçları önünde bayram günlerinde uzun kuyruklar oluştu. Önceki bayramlarda fayton kuyruğu yaşanırdı, bu kez araç kuyruğu oldu. Araçlar doldukça kalktı, peş peşe yol aldı. Ara duraklardan binmek isteyenler yer bulamadılar. Ulaşımda öncelikle Adalılar gözetilecekti ama bayramda öyle olmadı. Ve bu eleştiri Adalı dergisi sunuş yazısına da yansıdı. Her şeye rağmen, güvenlik ve kapasite açısından eleştirilen ve trafiğe çıkması geciktirilen araçlar, bayramda yaşanan bu büyük stres testinden çok büyük sorun yaşamadan çıkmış oldular. Özellikle sürücülerin performansı göz doldurdu.  
  • Araçların önce yasaklanıp, sonra geçici izinle sefere konması arasında geçen 1 ayda ne olup bittiği Adalı dergisinde yayınlanan bir yazının da konusuydu. Yazı aslında, Adalı’nın önceki sayılarında örneğini bulacağımız “tarihe kayıt düşme” niyetindeki yazılardandı. “Bütünsel bir okuma yapmak isteyenler, Adalı’nın 171. sayısındaki (Eylül 2019) "Ulaşım Çalıştayı Adalar için umut oldu” başlıklı yazıyla, 175. sayısındaki (Ocak 2020), "Faytonsuz Adalar’a Nasıl Gelindi?" başlıklı yazıyı okuyabilirler.” deniyordu.
  • Adalı dergisinin ağustos sayısında, Adalar Belediye Başkanı Erdem Gül ile yapılan bir söyleşi yer aldı. Adalı yazarlarından Nilgün Refiğ Pala’nın sorularını yanıtlayan Erdem Gül’ün yanıtları, 16 aylık görev süresinin bilançosu sayılabilir. Söyleşide ulaşıma konan yeni araçlar ve ulaşım planlaması ağırlıklı yer tutuyordu. Başkan Gül’ün açıklamaları, yazının spotlarında yer buldu: "Araçlar adalıların hayatını kolaylaştırmak için burada"…"Araç modeli de sayısı da Adalar'dan çıkacak karar doğrultusunda yeniden belirlenebilir"…"Sonbaharda yeni bir ulaşım çalıştayı düşünüyoruz"…"Bireysel akülüler Eylül'de masaya yatırılacak"
  • Bayram günlerinde sadece vapurlar, iskele-çarşı ve ana caddelere değil, işletmeler de doluydu. Özellikle plajlar. Gelenlerin bir bölümü paralı olan plajlar yerine sahil şeridinde, çok da yüzmeye uygun olmayan kayalıklardan denize girmeyi tercih ettiler. Ve paralı plaj uygulamasına tepki, Adalılarla birlikte ziyaretçilerin de gündemindeydi.
  • Bayram kalabalığı ve ziyaretçilerin adanın ormanlarının derinliklerine kadar ilerlemesi, akla orman yangınlarını getirdi. Herkes tetikteydi. Adalılar da. Büyükada Lunapark mevkiinde ormanlık alan yakınlarında yakılan ateş önce çevredeki Adalıların dikkatini çekti. Uyarılar işe yaramadı, itfaiye ve polise haber verildi. Gündüz Vassaf da olay mahallindeydi. Gözlemlerini T24’de yazdı. “Büyükada'da yangın çıkmadı”
  • Geçen haftanın Türkiye ve Adalar ortak gündeminde, Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun’un twitterdan Yunanca mesaj ile birlikte İstanbul'un Rum Ortodoks cemaatine mensup bireylerle yapılan röportajların olduğu bir video paylaştı. İletişim Başkanı Fahrettin Altun, Yunanca mesajında "Sayın Cumhurbaşkanımızın liderliğinde, 'Hep birlikte Türkiye' olduğumuzun bilinciyle, eşit vatandaşlık ilkesini hayata geçirmek; milletimizin kültürel ve dini çeşitliliğini korumak için görülmemiş adımlar attık." dedi. Ayasofya’nın camiye çevrilmesinin Yunanistan’da yarattığı tepkiye cevap olduğu anlaşılıyordu. Mesaja ve paylaşılan videoya cevap ise gecikmedi. İstanbullu Rumların Evrensel Federasyonu yaptığı açıklamayla “Video gerçeği yansıtmıyor” dedi. İki gün sonra aynı video, hükümete yakın medyada, Türkiye’deki Rumların Atina’dakilere cevabı diye yeniden yayınlandı.
  • “Tesadüf” bu ya, aynı günlerde Anadolu Ajansı’nın 500. Yıl Vakfı Başkanı Silvyo Ovadya ile “Yahudilerin İspanya'dan sürgün edilmesinin 528. yılına” ilişkin yaptığı ayrıntılı söyleşi, “Hiçbir Hristiyan ülkesi Osmanlılar kadar Yahudilere dini özgürlüklerini vermemiştir” başlığı ile servis edildi. İstanbullu Rumların Evrensel Federasyonu’na bir yanıt da Türk Musevilerinden gelmiş gibi.
  • Basında Adalar üzerine yer alan bir başka haber ise, geçen hafta ucuz atlatılan bir felaketi hatırlatırcasına verilen bir deniz taksi kazasıydı. Yine gece yarısı bu defa Kınalıada’dan yolcu alan ya da götüren ve içinde dört kişinin olduğu bir deniz taksi “sığ uyarısı işaret lambasına çarptıktan sonra kayalığa oturmuş, kazada ölen ya da yaralanan olmazken teknedekiler Sahil Güvenlik ekipleri tarafından” kurtarılmıştı.
  • Son birkaç gündür sanat çevresi, Büyükadalı sanatçı-ressam Tiraje Dikmen’in mirası üzerine konuşuyor. Tiraje Dikmen’in ölümüne kadar yaşamını sürdürdüğü Büyükada’daki müze evin de dahil olduğu miras, İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi’ne, öğrencilere yaşam boyu burs verilmesi şartıyla bırakılmış ama miras konusu aile içinde davaya dönüşünce sahipsizlik başlamıştı. Hürriyet gazetesinin 5 Ağustos tarihli nüshasında İhsan Yılmaz, “Tiraje Dikmen’in mirasına ne oldu?” başlıklı bir yazı kaleme aldı ve “Son birkaç gündür ressam Tiraje Dikmen’in evrak-ı metrukesinin sahaflarda ve müzayedelerde satıldığına yönelik haberler dolaşmaya başladı sosyal medyada.” notuyla konuşulanları aktardı, yazısının sonunda da “İstanbul Üniversitesi bu konuyla ilgili yaptığı çalışmaları kamuoyuyla paylaşmalı.” dedi. Tiraje Dikmen 2014 yılında yaşamını yitirmişti. Büyükada’daki evi şu anda metruk vaziyette. Evdeki son eşyaların da geçtiğimiz günlerde taşındığı söyleniyor. 2017 yılında Istanbul Art News dergisi, miras ve akıbeti üzerine geniş kapsamlı bir dosya hazırlamış ve bunu Hürriyet’te Melis Alphan köşesinde “Bursa dönüşecek miras çürümeye bırakıldı” başlığı ile gündeme taşımıştı.
  • Hürriyet Emlak, İstanbul’da salgın öncesi ve sonrası emlak fiyatlarındaki değişimi ilçe bazlı araştıran bir haber yayınladı. Bankaların hükümet politikası gereği düşük faizle vermeye başladıkları konut kredisi, özellikle ikinci el konut-emlak fiyatlarını artırmıştı. Adalar da artışın gözlendiği ilçelerdendi. Gazetenin haberine göre Adalar’da salgın öncesi fiyatlarla sonrası arasında %3 fark oluşmuştu. BU fark, Kadıköy-Küçükçekmece gibi ilçelerde %20’nin üzerindeydi.

Dünya Mirası Adalar

  • Dünya Mirası Adalar Açık Radyo programı plan hazırlık sürecini ve yapılan çalışmaları tüm yönleriyle ele almaya çalışıyor. Bu konuda 4 Ağustos Salı  Prof. Dr. Gülşen Özaydın Koruma Amaçlı İmar Planı’nın kapsamının, sınırlarının, imkanlarının neler olduğu  konusunda konuşuldu. Dinlemek için dokunun.  

Edebiyatta ve Anılarda Adalar

Tiraje Dikmen, Bahçelerönü sokaktaki evini anlatıyor:

Ailem I. Dünya Savaşı yıllarını İtalya’da geçiren İtalyan dostları Castellilerin (John ve Marco Castelli kardeşler) İkiz Evleri’nde beş yıl (1914-1919) kalmış ve o yıllarda bitişikteki deniz kenarı arsayı satın almış, bitişik arsanın satılmak üzere ölçüldüğünü gören anneannem arsanın satın alınmasına karar vermiş (bizim bugünkü evin yeri), yanındaki büyük arsayı da Dr. Celâl Muhtar almış. Castellilerin dönüşünde bizimkiler Maden Bahçıvanoğlu Sokak’ta kendi evlerine dönmüşler, oradan da 1921’de satın aldıkları Malûlgazi Caddesi’nde No:13 Cemal Bey’in evine geçmişler ve 1935’de Bahçelerönü’ne yerleştiler.

Arsa, Castelli Köşkleri’nin sahilinden başlayıp bugünkü Kaymakamlık binası bahçesinin (Hacopulos Köşkü, 1870’ler) taş rıhtımına kadar uzanan (rıhtım halen duruyor), denizinin içi kumluk olan Doğal Koy’un kenarında. Bizimkiler anlatılardı o tarihte İsa Tepesi’nde Yetimhane’ye yerleştirilen Beyaz Rusların lapa lapa kar yağarken gelip bu arsadan denize girdiklerini, Füreya da (Koral) bu Koy’da denize girildiğini, eski kartpostallarda görüldüğü gibi deniz banyoları olduğunu hatırlıyor, anlatıyordu. Daha sonraki yıllarda da “Adalı’nın Kır Kahvesi”ne gelenlerin bu Koy’da yüzdüklerini Yılmaz Kaini’den dinlemiştim, Aydın Deriş Bey’den de duydum, “Adalı’nın Kahvesi” Albayrak Sokağı ile Bahçelerönü Sokağı’nın kesiştiği köşede, içinde kuyu ve bir büyük çam ağacı olan büyük arsadaymış, 1930ların ilk bir iki yılına kadar da varmış. O yıllarda Vapur İskelesi’nden Seferoğlu’nun önündeki küçük kayalara kadar uzanan sahilde denize giriliyor ve kürek çekiliyor; öğleden önceleri deniz sakindir, poyraz daha sonra, üçlere doğru çıkar.

Büyükada: Bir Ada Öyküsü, Semiha Akpınar,  Adalı yayınları, s. 126

Göze - Kulağa - Kağıda - Mideye

Bu haftanın müzik-dinleti önerileri Eşref Türkoğlu’dan  (Büyükada).

Uzun zamandır severek dinlediğim albümü paylaşmak isterim. Kantemir İstanbul’dan ayrılıp Çar Peter’in danışmanı olarak Rusya’da yaşamaya başlamış. Kızı Maria Rusya’da tanınmış bir klavsen icracısı olmuş seneler içinde. Davetlerde Kantemir tanbur, kızı ise klavsen çalarmış. İkisinin beraber nasıl çaldıkları düşüncesinden yola çıkarak kurgulanmış bir albüm bu.

Bu haftanın film ve dizi önerileri Nihal İnceoğlu’ndan (Büyükada).

Film:

  • Women at War, Film, sanayicilere karışı savaş açan çevre aktivisti bir kadının, evlat edinme başvurusu kabul edilince değişen yaşamını konu ediyor.

Belgesel film:

  • The Edge of Democracy, İki Brezilya başkanlığının ardındaki karmaşık gerçeği keşfe çıkan bu yapımda, siyasi belgesel ve kişisel anılar bir araya geliyor.

Okuma listesi bu sayı Ayşe Sarısayın’dan (Heybeliada)

  • Canım Ada (Oğlak Yayınları, 2020) Adil İzci’nin Heybeliada'da geçirdiği yılların anılarını ve izlenimlerini kaleme aldığı, doğa ve ada sevgisiyle bezeli son kitabı. Martı çığlıklarıyla metruk evlerin ıssızlığındaki fısıltılar birbirine karışırken, ada yaşamının kendine has ayrıntıları da öyküleşiyor bu kitapta.
  • Yiğit Bener’in son romanı Acı Portakal (Can Yayınları, 2019) Geçmişten günümüze en önemli sorunlardan biri olan kadına yönelik şiddet konusunu irdeliyor. Kadın cinayetlerinin gitgide arttığı, İstanbul Sözleşmesi’nin tartışıldığı bugünlerde eril kimliği sorgulamanın, bu kimliğin farkında olmadığımız dışavurumlarıyla derinlemesine yüzleşmenin tam zamanı…

Selin Kutucular (Büyükada) her hafta yemek tariflerine devam ediyor. Afiyet olsun.

VİŞNELİ TURTA

Malzemeler: 1 kg vişne, 1 su bardağı toz şeker

Hamuru için: 3 su bardağı un, 1 su bardağı pudra şekeri, 1 adet yumurta sarısı, 250 gr tereyağı, 1 dolu yemek kaşığı yoğurt, 1 tatlı kaşığı kabartma tozu

İçi için: Vişnelerin çekirdeklerini çıkartın şekerle karıştırın. 1 gece bekletin. Sabahleyin süzgeçe koyun ve suyunun iyice süzülmesini bekleyin.

Tart hamuru için: Tüm malzeyi karıştırın ve hamur ideal kıvama ulaştığında, tart kalıbınızı yağlayın. Hamurunuzu iki eşit parçaya ayırın. Bir parçasını kalıba yayın. Üzerine çok hafif un serpin. Süzdürdüğünüz vişneleri yerleştirin. Diğer hamur parçasını fırın kağıdının üzerinde kabınıza göre açın. Dikkatlice vişnelerin üzerine kapatın. Kâğıdı kaldırın. 175 derecede ısıtılmış fırında pişirin. Soğuyunca pudra şekeri ile süsleyin. Süzdüğünüz vişnelerin suyunu 1 çorba kaşığı mısır nişastasıyla beraber kaynatıp serviste sos olarak kullanabilirsiniz.

Gülmek hakkımız

Korona günleri kasvetli günler. Henüz çıkabilmiş değiliz o havadan. Mizah en önemli ilacımız. Yüzümüzden gülümseme eksik olmasın.

mizah-0

mizah-1 mizah-2 mizah-3
mizah-4 mizah-5 mizah-6
mizah-7 mizah-8 mizah-9
mizah-10 mizah-11 mizah-12
mizah-13 mizah-14 mizah-15

Bu haftanın objektiflerine takılanlar

Bu alana her hafta bize ulaşan fotoğrafları koyuyoruz.  Siz de fotoğraflayın, mümkünse nerede çekildiğini yazın ve Bu e-Posta adresi istenmeyen posta engelleyicileri tarafından korunuyor. Görüntülemek için JavaScript etkinleştirilmelidir. adresine yollayın. Fotoğraflarınız haftalık olarak görüntüleneceği gibi, sonrasında da müze arşivinde saklanacak ve değerlendirilecek.

galeri-1 galeri-2 galeri-3
galeri-4 galeri-5 galeri-6
galeri-7 galeri-8 galeri-9
galeri-10 galeri-11 galeri-12
galeri-13 galeri-14 galeri-15
galeri-16 galeri-17 galeri-18
galeri-19 galeri-20 galeri-21

Turgut Kuli (Heybeliada) albümünden

Bültenimizde zaman zaman albümlere yer vereceğiz. Bu hafta Heybeliadalı dostumuz Turgut Kuli’nin objektifine düşenleri paylaşıyoruz.

album-0

album-1 album-2 album-3
album-4 album-5 album-6
Son değişiklik Perşembe, 06 Ağustos 2020 14:38
Yorum yapmak için oturum açın