Bu bülten Adalar C-19 Danışma Kurulu editörlüğünde hazırlanmakta
ve adalidergisi.com tarafından desteklenmektedir.
“Aşıya kadar sürü” durumu yaşıyoruz demiştik geçen haftanın sunuşunda. Uzmanlar, 1 hafta önce İçişleri Bakanlığı genelgesiyle duyurulan yeni önlem ve kısıtlamaların yeterli olmayacağını söylüyor. Yeni ve daha “sert” önlemlerin gelebileceği konuşuluyor. Geçtiğimiz haftanın günlük hasta sayıları, bugüne kadar görülmemiş bir yükseliş hızına işaret ediyor. Yoğun Bakım Hemşireleri Derneği Başkanı uyarıyor. “Yatak hastaya bakamaz” diye. Yine vurgulamak ve uyarmak gerekiyor ki, bugünler hasta olmak için hiç de uygun değil.
İyi haftalar…
Covid-19
Adalar - İstanbul
- Adalar C-19 Danışma Kurulu, haftalık toplantısını 22 Kasım Pazar günü yaptı. İstanbul ve Adalar’da salgınla ilgili son durum ve edinilen bilgiler paylaşıldı. Unutmayalım: Virüs kapımızda!
- Adalar’da denetim: Geçen hafta alınan yeni kısıtlama kararlarının uygulanması için Adalar’da denetimler sıklaştırıldı. Dört adanın özellikle çarşı ve iskele bölgelerinde kimlik kontrolü dahil denetimler yapılıyor.
- Adalar Belediyesi pazara ve cenazelere servis hizmetini durdurdu. Hasta nakillerinde HES kodu istenecek. Adalar belediyesi twitter hesabından yaptığı paylaşımla “salgın nedeniyle, pazar alanı ve cenazelere yönlendirdiğimiz ücretsiz servis hizmeti durdurulmuştur. Hasta nakil aracımız sadece HES koduyla hizmet verecektir” açıklaması yaptı.
- "Pandemi hastanesine ihtiyaç yok": Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, haftalık basın toplantısında Heybeliada Sanatoryumu’nun durumuyla ilgili bir soru üzerine “Şu dönemde pandemi hastanesine ihtiyaç yok. Heybeliada'daki hastane kullanılabilir durumda değil. Pandemi hastanesi için gündeme geldi. Ama şu anda ilave hastaneye ihtiyaç yok” dedi. 5 meslek kuruluşunun Heybeliada Sanatoryumu’nun Diyanet’e tahsisinin iptali için açtığı davada, henüz bir karar yok.
İstanbul
- Ekrem İmamoğlu: Dün İstanbul’daki vefat sayısı 186; susayım mı, yutkunayım mı? İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu, İstanbul’daki, “bulaşıcı hastalık” kaynaklı vefatlarla ilgili bilgiler paylaştı. İmamoğlu, “Bu konuda benim dilimin kemiği yok. Mecburum konuşmaya. Dün akşam, (22 kasım Pazar) bulaşıcı hastalıktan İstanbul’daki vefat sayısı, 186. Ben şimdi ne yapayım yani; susayım mı, yutkunayım mı? Ben, uyuyamadım ki gece” dedi.
- Cerrahpaşa’da koridor, yoğun bakıma çevriliyor! İstanbul Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Nuri Aydın, Cerrahpaşa Hastanesi’ndeki ana ameliyathane koridorunun yoğun bakım haline getirilmesi için bir plan üzerinde çalıştıklarını açıkladı. Prof. Aydın, şu ifadeleri kullandı: “Hastanemizin ana ameliyathane koridorunu yoğun bakım haline getirebilecek bir planı bugün gerçekleştirdik. Bu noktada bu kapasitenin tamamen dolmayacağını ümit ediyoruz. Ancak şu an ciddi bir artış söz konusu.” Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. M. Sait Gönen de, “Mart ayından daha büyük bir pikle karşı karşıya olduğumuzu kesinlikle söyleyebiliriz. O zamanki yoğun bakım yatak doluluk oranımızı şu anda aşmış vaziyetteyiz. Servislerimiz dolu, yoğun bakım yataklarımız giderek dolmakta. Yeni servisler açmaktayız” dedi.
Türkiye
- Sadece aile hekimliği verilerine göre günlük vaka sayısı 47 binin üzerinde: Türk Tabipleri Birliği, “Aile Hekimliği Pandemi Anketi Kasım 2020” sonuçlarını kamuoyuna açıkladı. Ankete göre vaka sayıları yüzde 300 artış gösterdi. TTB Aile Hekimliği Kolu, “Aile Hekimliği Pandemi Anketi Kasım 2020” sonuçlarının paylaşıldığı basın toplantısı 20 Kasım Cuma günü yapıldı. TTB’nin 16 Kasım’da açıkladığı günlük 87 bin vaka görüşünün abartılı görülse de aile hekimlerinden edinilen bilgilerin de bunu doğruladığını kaydeden TTB Başkanı Korur Fincancı, “TTB olarak sorumluluğumuz, insanların ölümlerinin engellenmesi ve hastane yoğunluklarının azaltılması için hazırladığımız tedbir paketinin uygulanması için zorlamaktır” dedi.
- Türk Yoğun Bakım Hemşireleri Derneği Başkanı Ebru Kıraner: “Yatak hastaya bakamaz”. “Ne yazık ki geçen haftadan beri Türkiye’de yoğun bakım sıraları oluşmaya başladı. 112’nin defalarca arayıp boş yatak sorduğunu duyuyoruz” diyen Kıraner, “Yoğun bakımlarda yüzde 70 doluluk var deniyor ama hesap hatası var. Pek çok yoğun bakım ünitesi ameliyathaneden ya da uyanma odalarından bozularak yapıldı. 12 yataklı ünite 50 yatağa çıktı 18 yataklı 50’ye çıktı. Aslında bu kadar artırılmış yatak sayılarına rağmen yüzde 70 mi bundan da çok emin değilim” ifadelerini kullandı. Kıraner, “20 bin üçüncü düzey, yani en üst düzey yoğun bakım yatağımız var. Bu 20 bin yatağı çalıştırabilmemiz için minimum 40 bin-50 bin yoğun bakım hemşiresine ihtiyacımız var. Biz şu an yarısına sahibiz.” dedi.
- Türk Toraks Derneği: “Yaşa göre yasak, ya da hafta sonu sokağa çıkma kısıtlaması yeterli değil. En az 2 hafta tam kapanmalıyız, COVID-19 dışındaki hastaların sağlığı için de önlemler alınmalı." Türk Toraks Derneği, youtube üzerinden her hafta cuma günü görüşlerini paylaşıyor. 20 Kasım Cuma günü yayınlanan videoda, alınan yeni kısıtlama önlemleri değerlendirildi. Konuşmanın tamamını buradan izleyin.
- Yeni kısıtlama kararlarının yeterli olup olmadığı tartışılıyor: Dr. Esin Davutoğlu Şenol, salgınla başa çıkabilmek için 10 gün kapanıp 4 gün çalışma modelinin uygulanması gerektiğini savundu: “Salgının bu evresinde ve hızında alınan önlemler yeterli değil. Çok daha metodolojik, etkin ve kapsamlı şekilde önlem alınması gerekirdi. Şu aşamada tüm Türkiye'de '10 gün kapan, 4 gün çalış' modeli en az 2 devre uygulanmalıydı. Virüsün inkübasyon (kuluçka) süresine ve salgının dinamiklerine uygun biçimde, aralıklı çalışma modeli uygulanırken, 4 günlük açılmalarda da hareketliliği önlemenin, kalabalıklaşmanın önüne geçecek tedbirler alınmalıydı. Tam kapanma ve kısmi açılma şart.”
- Şeffaflık olmadan önlemlerin yeterliliği değerlendirilemez: Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi, Anesteziyoloji ve Reanimasyon Anabilim Dalı, Yoğun Bakım Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Necmettin Ünal ise “Şeffaflık olmadan, gerçek parametreler bilinmeden çözüm önerilerinin doğruluğu değerlendirilemez. Ancak gözlemlerime dayanarak, bu önlemler yeterli olmaz gibi görünüyor" dedi.
- “Tedbirlerin olumlu yansımasını 10-14 gün içinde görebiliriz.” Koronavirüs Bilim Kurulu Üyesi Tevfik Özlü, alınan yeni tedbirlerin etkilerinin ne zaman görüleceğine ilişkin soruya “Önümüzdeki 10-14 günden itibaren olumlu yansımalarını görebileceğimizi umut ediyorum” yanıtını verdi. “Yeni tedbirler, insan hareketliliğini önemli ölçüde azaltarak bulaşmaları önleyecektir” ifadesini kullanan Özlü Twitter’dan, “Örneğin 20 yaş altı ve 65 yaş üstüne getirilen sokağa çıkma kısıtlaması ile okullarla ilgili karar, yaklaşık 30 milyon insanın hareketliliğini azaltacaktır” mesajını paylaştı.
- Dr. Hasan Tezer: “Mesafe yoksa maskenin de önemi yok!”: Türkiye'de Kovid-19 salgınının boyutu ağırlaşırken, uzmanlar tedbirler için uyarıyor. Bilim Kurulu üyesi Prof. Dr. Hasan Tezer, 'sosyal mesafe'nin önemine dikkat çekti: Maske yüzde 100 korumaz. Mesafe kuralına uymazsak bulaştırıcılık kaçınılmaz olacak.
- Genel Sağlık-İş İzmir Başkanı Doğan: “Solunum cihazına ihtiyaç duyan genç ve yaşlı hastalar arasında seçim yapmak zorunda kalınıyor, açıklanan yüzde 60 yoğun bakım doluluk oranı hangi ülkede?”
- İzmir Valisi Köşger: “Depremden sonra pozitif vaka ve virüs kaynaklı vefat sayısı 3 katına çıktı”: Vali Köşger "İzmir'deki patlama devam ederse, ilave tedbirler getireceğiz" dedi. İzmir Tabip Odası Başkanı Dr. Lütfi Çamlı Cumhuriyet gazetesine açıklamada kentte koronavirüs sayısının her geçen gün tırmanışa geçtiğini, yoğun bakım ünitelerinin dolduğunu, günde 3 bin 500’e yakın vaka sayısının çıktığını belirtmişti.
- Türkiye, Kovid-19 aşısı için kesinleşmiş sipariş veren ülkeler listesinde yok: Türkiye, uluslararası aşı platformu GAVI'de yer alan aşı siparişi kesinleşmiş ülkeler listesine henüz ismini yazdıramadı. Üç aşı üreticisiyle müzakere yürütülüyor. Çin menşeli Sinovac aşısından Türkiye’ye 10 milyon doz geleceği yönündeki haberler heyecan yaratırken, henüz resmi bir açıklama yapılmadı. Türkiye uluslararası aşı platformu GAVI’de yer alan ve Bangladeş gibi ülkelerin de bulunduğu aşı siparişi kesinleşmiş ülkeler listesine henüz ismini yazdıramadı. Globalde 9.6 milyar doz aşı ülkeler tarafından rezerve edilmiş durumda. Bunun 6.8 milyarı kesin rezervasyon, 2.8 milyarı ise halen müzakere aşamasında.
- Türkiye Covid-19'a karşı aşı yarışında geride mi kaldı? Sağlık Bakanı Fahrettin Koca 19 Kasım Perşembe günü yaptığı açıklamada, faz çalışması Türkiye'de süren Çin menşeli Sinovac aşısı için Aralık ayında 10 milyon doz almak üzere yapılacak sözleşmelerin "bir-iki gün" içerisinde imzalanacağını söyledi. Peki Türkiye, çoktan sözleşme imzalamış büyük ülkelerin gerisinde mi kaldı? BBC Türkçe araştırdı.
- Koronavirüs'ün meslek hastalığı sayılması için partiler uzlaşma sağladı. Yeni tip Koronavirüs'ün (Covid-19) sağlık çalışanları için meslek hastalığı olarak kabul edilmesi tüm partilerin ortak kararı ile kabul edildi. Ortak yasa teklifi hazırlamak için parti yöneticileri ile Aile Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı bir görüşme yapacak. Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES), yayınladığı açıklamayla, aylardır verdikleri mücadele neticesinde önemli bir adım atılarak, Koronavirüs'ün meslek hastalığı sayılması için partilerin uzlaşma sağladığını açıkladı.
Türkiye Özel
- Türk Toraks Derneği, yüzbini aşkın kişiye ulaşan Halk İçin Akciğer Hastalıkları ve Covid – 19 Kongresi’ndeki oturumlardan sonra, “Halk İçin Söyleşileri”ni sürdürüyor. Bu haftanın önemli söyleşileri burada:
- Şehir hastaneleri pandemide ne kadar işe yaradı? - Prof. Dr. Kayıhan Pala
- COVID-19'da D vitamini, C vitamini gibi destek tedavileri işe yarıyor mu? - Prof. Dr. Çağlar Çuhadaroğlu
- Pandemi döneminde uçağa binmek iyi bir fikir mi? - Doç. Dr. Begüm Ergan
- COVID-19 yüzeylerden bulaşıyor mu? - Prof. Dr. Gaye Ulubay
- Akciğer filmi ve tomografi ile ne kadar ışın alıyoruz? - Uz. Dr. Tuba Selçuk Can
- Dezenfektanlar ve iç ortam havası pandemide ne kadar sağlıklı? - Prof. Dr. Peri Arbak
Dünya
- DSÖ'den üçüncü dalga uyarısı: 2021 başlarında gelebilir. Dünya Sağlık Örgütü'nün (DSÖ) Kovid-19 Özel Temsilcisi David Nabarro, Avrupa ülkelerinin yaz aylarında ikinci dalga için yeterince hazırlık yapmadığını ve bu durumun ikinci dalgaya yol açtığını söyledi. Güney Kore gibi Asya ülkelerinin salgınla mücadelesini Avrupa'ya örnek gösteren Nabarro, bu ülkelerin halkları için "İnsanlar tamamen katılımcı; virüsün işini zorlaştıracak şekilde davranıyorlar. Mesafelerini koruyor, maske takıyor, hastalandıklarında izole oluyor, ellerini ve yüzeyleri temizliyorlar. En riskli grupları koruyorlar" diye konuştu. Nabarro, Avrupa ülkelerinin hükümetlerine enfeksiyon sayıları düşük seviyede seyredene kadar önlemleri yürürlükten kaldırmama çağrısı yaptı ve "Sayılar düşene ve düşük seyredene kadar beklemek gerekiyor" dedi.
- DSÖ: Yeniden pandeminin merkezi olan Avrupa’yı çok zor bir 6 ay bekliyor: Son dönemde özellikle İsviçre ve Fransa’yla ilgili kaygılarının arttığını, bu iki ülkede yoğun bakım doluluk oranının yüzde 95’in üzerine çıktığını belirten Kruge, “Avrupa bir kez daha, bu kez ABD ile birlikte pandeminin merkezi haline geldi” dedi ve ekledi: “Her 17 saniyede bir insan ölüyor. Aşı çalışmalarında gelişme var. Tünelin ucunda ışık göründü ama çok zor bir altı ay Avrupa’yı bekliyor.”
- BioNTech CEO'su Uğur Şahin: Koronavirüs aşısının dağıtımı Noel'den önce başlayabilir. “Aşının risk altında olan 65 yaş üstü etkinliği %94'ün üzerinde. Depolama güçlükleri nedeniyle aşının seri dağıtımı aylar sürebilir”
- İngiltere'deki herkesin nisana kadar aşılanması planlanıyor: Health Service Journal'ın (HSJ) eriştiği sızdırılmış belgelerde, sağlık hizmetlerinin Kovid aşısı planlarına göre ocak ayı bitmeden erişkin nüfusun tamamının aşı olmaya başlayabileceği öngörüldü. Haber servisine göre NHS İngiltere'nin Kovid-19 aşısı dağıtım programı taslağında, her kesimin muhtemel aşılanma tarihleri, genel pratisyen kapasitesinin artırılarak “geniş ölçekli kitlesel aşılama alanları”, NHS bakım merkezleri ve yerinden ayrılamayanlar için “mobil araçlar” devreye sokma planlarına yer verildi. Bu plan aralık ayında kullanıma hazır olması gereken 7 milyon dozdan fazla aşının da içinde yer aldığı malzemelerin teminine bağlı. Plan aynı zamanda, bakım evleri gibi yüzde 100 aşılanma oranı beklenen tesislerin yanı sıra toplumun yüzde 75'inin aşı olacağı varsayımına dayanıyor.
- Trump'ın kullandığı antikor kokteyline acil kullanım izni verildi. Uzmanlar, ilaçlarla birlikte hastane yoğunluğunun azalmasını umuyor. AFDA, cumartesi yaptığı açıklamada, Regeneron Pharmaceuticals adlı ilaç şirketin geliştirdiği antikor kokteylinin, hafif ve orta şiddette semptomları olan 12 yaş üstü hastalarda kullanılabileceğini bildirdi.
- Uçuşlarla ilgili önemli aşı gelişmesi! Zorunlu mu olacak? Avustralya'nın milli havayolu şirketi Qantas'ın CEO'su Alan Jones, koronavirüs aşılarının kullanıma hazır hale gelmesinden sonra, uluslararası seferlerde yolcuların aşı yaptırmış olmalarını şart koşacaklarını söyledi. Alan Jones, Avustralya yayın kuruluşu Nine News'a açıklamasında taşıma sözleşmesinde değişiklik yaparak yolcuların uçağa binmeden önce Covid-19 aşısı yaptırdıklarını kanıtlamalarını isteyeceklerini belirtti.
Covid-19 üzerine daha fazlasını günü gününe izlemek için tıklayın.
Ne var, ne yok?
Adalar
- Ulusal ve yerel basında, internet ortamında yayımlanmış ve sizin için derlenmiş Adalar haberleri için bakın. Haberler için haftalık bülteni beklemenize gerek yok. Her gün burada. (Haber akışına verdiği destek için Marjinal Porter Novelli’ye teşekkür ediyoruz.)
- Büyükada’da Ekoturizm parkuru çalışmaları devam ediyor. Büyükada İsa Tepesi (Aya Yorgi Manastırı) eteklerindeki Büyük Tur Yolu’na paralel orman içi patika yolu, Orman Genel Müdürlüğü tarafından 17 ilde 2020 içinde projelendirilip tamamlanacak 19 Ekoturizm parkurundan biri olarak duyurulmuş, çalışmalar da ekim ayında başlamıştı. Yürütülen çalışmalar, yeni bir parkur açılmayıp, zaten var olan orman içi yürüyüş yoluna “yön levhaları” ve “seyir terasları” yerleştirilmesinden ibaret olacağını gösteriyor. Çepeçevre panoramik bir manzara sunan yürüyüş yoluna seyir teraslarının yerleştirilmesine ve devasa yön levhalarına niye ihtiyaç duyulduğu ise anlaşılamıyor.
- Adalar'da Çitlere ve Tellere Son!. Adalar Demokrasi Meclisi: “Adalar'da ormanla ve denizle aramıza setler çeken çitleme ve tellemelere karşı Belediye'ye ve ilgili diğer kurumlara dilekçe veriyoruz. Aşağıda Belediye Meclis'inde gündeme alınması için vereceğimiz dilekçeyi bulabilirsiniz. Siz de imza vermek isterseniz Çarşamba günü saat 22'ye kadar şu adrese mail atınız: Bu e-Posta adresi istenmeyen posta engelleyicileri tarafından korunuyor. Görüntülemek için JavaScript etkinleştirilmelidir.)
- "İsyanımdır, ölüyoruz" diyen Naci Görür: “İstanbul'da en az 7,2 en çok 7,6 büyüklüğünde deprem bekliyoruz”: Dr. Naci Görür ile İstanbul'un 10 ilçe belediye başkanı bir programda buluştu. Programda yer alan belediye başkanlarından biri de Adalar Belediye Başkanı Erdem Gül idi. Gül ”Adalar küçük ve az nüfuslu. Binalarımız genel olarak eski. Kınalıada’da 5-8 kat arası binalar var. Deprem sonrası Adalar’ın sorunları var.” dedi.
- “Öğretmen öğretir”. 24 Kasım Türkiye’de Öğretmenler Günü’ydü. Öğretmenler bu vesileyle yeniden hatırlandı. Basında, sosyal medya hesaplarında günle ilgili çok sayıda paylaşım yapıldı. Cumhuriyet gazetesinde yıllardır köşe yazıları yazan Şükran Soner de onlardan biriydi. Yazısına konu ettiği öğretmeni ise Büyükada’nın unutulmaz isimlerinden biri olan Behice Durudoğan: “1966’nın yeni ders yılına girilmesine gün sayarken Büyükada’ya düşmek, sonuç olarak Büyükada İlkokulu öğrencisi olabilmeyi yakalamış olmak, kuşkusuz büyük göçün ağırlıklı yerleştiği bölgelere göre baştan şans da sayılabilir. Anneannemin anne ve kardeşlerinin yerleşik koşulları da çok çarpıcı gelebilir. En büyük ağabey, Atatürk ile aynı tarihlerde, Gazi Meclis’in kurtuluş, kuruluş savaşımı süreçlerinde, Ankara’da Kosova kökenli göçmen olarak yollarının çakışması, İstanbul’un kurtuluşu sonrası mühendis kimliği ile İstanbul’un ilk tapu müdürlüğüne atanması da öyle. İkinci kardeş, Büyükada’daki Anadolu Kulübü’nün müdürü olarak yeni inşaatı yapılan binaları dolaşırken koşturan çocuk olmak da öyle. En küçük kardeş, şimdiki iskelenin dibinde İnci Pastanesi’nin geçmişteki balıkçı kahvesinin kiralık da olsa işletmecisi... Behice Öğretmenim, okul müdüründen gereken ön bilgiyi almış, elimden tutup beni kendisini derse bekleyen arkadaşlarımın yanına götürmüştü. Laf aramızda Büyükada’nın iskele yolundan ilk tepesindeki, klasik Cumuhuriyet okulları binasına hayran kalmıştım. Tiyatro salonu, piyanosu, müzik yayını ile orman içinde muhteşem duran ahşap binaya, onlar içeride konuşurlarken âşık olmuştum. Öğretmenim zilin çalmış olması nedeniyle geciktirmeden beni sınıfa sokmuş, arkadaşlarıma müjde verir gibi bir ses tonu ile kısaca tanıtmıştı...”
Araştırma: İklim sorunu, yeniden...
- G-20 zirvesi, iklim anlaşması, Türkiye’nin şerhi. G-20 Zirvesi geçen hafta toplandı. Pandemiyle birlikte iklim konusu da zirvenin ağırlıklı gündem maddeleri arasındaydı. Zirve sonrasında yapılan ortak açıklamada “Sürdürülebilir Bir Gelecek için tarım, su kaynakları, karbon emisyonlarının düşürülmesi” gibi konularda aktif rol oynama sözü verildi. Ayrıca 26'ncı BM İklim Değişikliği Konferansı’nda (COP26) Paris İklim Anlaşması doğrultusunda alınacak kararlara destek olunacağının altı çizildi. Türkiye ise bildirgedeki bu maddeye, Mevcut iklim mimarisindeki adaletsiz statüsü nedeniyle Türkiye, Paris Anlaşmasını henüz onaylamamıştır. Sera gazı emisyonlarında ihmal edilebilir düzeyde (%1’den az) tarihsel sorumluluğu bulunan gelişmekte olan bir ülke olarak Türkiye, bütün tarafların karşılıklı anlayışı ve katkısıyla bu soruna adil, makul ve tümüyle tatmin edici bir çözümün mümkün olan en kısa zamanda, tercihen COP26’te bulunmasını dört gözle beklemektedir." cümleleriyle şerh koydu.
- Kim bu %1? 2018 yılında havacılığın sebep olduğu karbon emisyonunun yarısından, dünya nüfusunun sadece %1'inin sorumlu olduğu bulundu. Stefan Gössling ve Andreas Humpe tarafından yapılan araştırmaya göre, 2018'de hava yoluyla seyahat edenler dünya nüfusunun %11’i iken, en fazla %4’ü uluslararası uçuş yapanları oluşturdu. Yapılan analiz, hava yoluyla düzenli bir şekilde seyahat edenlerin küçük bir payının - dünya nüfusunun en fazla %1'inin - ortaya çıkan karbon emisyonunun büyük bir kısmından sorumlu olduğunu gösteriyor.
Edebiyatta ve Anılarda Adalar
24 Kasım Öğretmenler Günü idi. Bu haftanın bülteninde tüm öğretmenlere saygıyla, Kadıyoran’daki Büyükada İlkokulu’nun 42 yıllık (1923-1965) efsane öğretmenlerinden Behice Durudoğan’ın hatıralarına yer veriyoruz.
...
1928’de harf devrimi oldu; biz eğitime devam ettik ve ben tam 42 yıl Büyükada İlkokulu’na hizmet ettim. O zamanlar yılda 2 kez müfettiş gelir, ondan aldığımız puana göre yerimizde kalırdık. 1935’e kadar müdürümüz Azize Hanım’dı; 1935’de Süleyman Nuri Öz geldi "başöğretmen" olarak. Diğer öğretmenler Safiye Baytin, Vicdan Güven, Hadiye Dinmez, Hamdi Canel, Şerife Yiğit ve Sitare Hanım’dı. Ayrıca müzik ve resim dersleri için ayrı ayrı öğretmenler gelirdi.
Her yıl 23 Nisan’da ders masalarını yan yana getirir sahne yapardık. Merdivenden üst kata çıkınca sağdaki büyük sınıfta yapardık müsamereyi. Soldaki öğretmenler odasında çocuklar hazırlık yaparlardı. "Zeybek"leri perde arkasından biz öğretmenler söylerdik; Hamdi Öğretmen de keman çalardı. Ayrıca aynı sınıfta "tutum ve yerli malı haftası" yapılır, çocuklar o hafta evlerinden kuru yemiş ve yaş meyve getirir, son gün oturulup yenirdi. Ayrıca yerli malı haftası hakkında konferanslar verilirdi.
Birinci sınıf nisan ayında okumayı sökünce "Kıraat Bayramı (Okuma Bayramı)" yapılır 23 Nisan ve 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı’nda önce Kaymakamlığa, sonra İskele Saat Meydanına gidilirdi. Rum İlkokulu ve Rum Yetim Okulu da gelirdi. Tüm öğrenciler dizilip yerlerini alır, İstiklal Marşı ve şiirler okunurdu. Öğleden sonra İskele’den çıkışta sağdaki Divan Gazinosu’nda müsamere verilirdi. Bir-iki yıl Plaj Oteli’nde de müsamere verildi. Daha sonra da okulun arkasındaki çok amaçlı salon yapıldı.
23 Nisan müsamerelerinde muhakkak bir ulusal piyes sahneye konurdu. Bunlar, Reşat Nuri Güntekin’in "İstiklâl" adlı oyunu ile "Şehit Fatma" ve "Yavuz Emine"dir. Can ve Eliza adlı iki öğrencim vardı. Can, İbrahim Necmi Dilmen’in torunu, Eliza ise Musevi bir öğrencimdi. Bir defasında bu piyeslerden "Yavuz Emine"yi ben sahneye koydum. Can ve Eliza önemli roller aldılar. Eliza kendi arzusu ile bizim din derslerine de girerdi. Sonra büyüyünce bir Türk mühendisle evlendi, Müslüman oldu ve Ayten adını aldı. Eliza, Madam Yvonne’un (İvon) kızıdır.
1946’da 5. sınıfı okutuyordum. Öğrencim olan Dikran Kevorkyan adlı bir Ermeni çocuğu kapalı oyla okul başkanı seçildi. Seçimi izleyen gazeteci Ahmet Emin Yalman ertesi gün Vatan Gazetesi’nde "Büyükada İlkokulu’nda Canlı Bir Demokrasi Dersi" başlığıyla bir makale yazdı. Her ders yılı başında her sınıfa misafir dâvet edilirdi. Bizim sınıfa da Ahmet Emin Yalman düşmüştü. Bana "Sizi tebrik ederim hanımefendi" dedi...
Büyükada – Bir Ada Öyküsü, Semiha Akpınar, Adalı Yayınları
Göze - Kulağa - Kağıda - Mideye
Bu haftanın kitapları Christina Zenginoğlu’dan (Büyükada)
Bu haftanın müzik önerisi Osman Tüzün’den (Burgazada)
- Salut - Hélène Segara & Joe Dassin
Haftanın dizi ve film önerisi Cihan Yiğin’den (Büyükada)
- Dizi: Oktoberfest, Beer - Blood
- Film: Para Avcısı
Selin Kutucular (Büyükada) her hafta yemek tariflerine devam ediyor. Afiyet olsun.
Karamelize soğanlı ve pancarlı salata
Malzemeler: 4 adet orta boy kırmızı soğan, ½ kg pancar, 1 çorba kaşığı kırmızı şarap sirkesi
1 tatlı kaşığı taze kekik yaprağı, 50gr tereyağı, 1 çorba kaşığı zeytinyağı, 120gr bebek roka, 1 küçük demet semizotu, 5 frenk soğanı
Sosu için: ½ çay bardağı zeytinyağı, 1 silme tatlı kaşığı tuz, 2 çorba kaşığı balsamik sirke, 2 çorba kaşığı Nar Ekşisi, 1 çorba kaşığı koruk suyu ya da limon suyu
Kırmızı soğanları mandolin rende ile doğrayın. Tavanızda tereyağını zeytinyağ ile beraber ısıtın. Soğanları karamelize olana kadar yaklaşık 30 dakika pişirin. Ocaktan aldıktan sonra sirkeyi ve kekiği ekleyin.
Pancarları sapından kesin, fırçalayarak temizleyin. Kabuklarıyla beraber buharda çok yumuşatmadan haşlayın. Ilınınca kabuklarını soyun. İnce doğrayın. Fırın tepsinizi fırın kağıdıyla kaplayın. Pancarları üst üste getirmeden yerleştirin. Soğanları da boşluklara gelecek şekilde tepsiye koyun. Üzerinden zeytinyağı gezdirin. 200 derecede önceden ısıttığınız fırında üzeri renk alana kadar pişirin. Semizotu yapraklarını ve rokayı yıkadıktan sonra iyice kurutun. Servis tabağına yerleştirin. Çok küçük doğradığınız frenk soğanlarını ilave edin. Üzerine kırmızı soğanları koyun. En üste pancarları yerleştirin. Sos için malzemeleri karıştırın ve salataya ilave edin.
Anastasia Aslanoğlu (Burgazada) haftanın lezzetlerine, Rum mutfağından seçtikleriyle katılıyor. Yayamın Mutfağından
Kavala kurabiyesi
Noel yaklaşıyor, Kavala kurabiyesinin tam zamanı...
Malzemeler: 1 kg un, 600 gr tereyağı oda sıcaklığında , 350 gr çiğ badem , 1/2 şarap bardağı konyak, 1 tatlı kaşığı karbonat, 1 yumurta sarısı, 2 yemek kaşığı pudra şekeri, 1 paket pudra şeker de süsleme için
Öncelikle bademleri sıcak suda bir süre tutup kabuklarından ayırın ve fırında renkleri değişene kadar kavurun.
Tereyağını ve iki çorba kaşığı pudra şekerini 20 dakika boyunca çırpın. İçine yumurta sarısını, karbonatı ve konyağı koyup çırpmaya devam edin. Bardak bardak unu ekleyin, çırpmaya devam edin, en son bademleri de ekleyin ve yoğurun. Kolay yoğrulan bir hamur elde edeceksiniz. İstediğiniz boyutta elinizde yuvarlayın, ortasına basın ve fırın tepsisine dizin. 160 derece önceden ısıtılmış fırına koyun, rengi değişene kadar bırakın pişsin, aşağı yukarı 20 dakika.
Dizeceğimiz tabağın tabanına önce pudra şekeri ile bir zemin hazırlayın, soğumalarını beklemeden kurabiyelerinizi hemen dizin. Kalan pudra şekerini üstlerine bolca serpin.
Afiyet olsun. Kali Oreksi. (Tarifi videoda izlemek için, tıklayın)
Gülmek hakkımız
Korona günleri kasvetli günler. Mizah en önemli ilacımız, yüzümüzden gülümseme eksik olmasın.
Bu haftanın objektiflerine takılanlar
Bu alana her hafta bize ulaşan fotoğrafları koyuyoruz. Siz de fotoğraflayın, mümkünse nerede çekildiğini yazın ve Bu e-Posta adresi istenmeyen posta engelleyicileri tarafından korunuyor. Görüntülemek için JavaScript etkinleştirilmelidir. adresine yollayın. Fotoğraflarınız haftalık olarak görüntüleneceği gibi, sonrasında da müze arşivinde saklanacak ve değerlendirilecek.
Bu haftanın kapak fotoğrafı Özge Togay'dan. aşağıdaki galeriye katkı verenler ise Berrin Erkurt, Özge Togay ve Uçman Sungur...