Bu bülten Adalar C-19 Danışma Kurulu editörlüğünde hazırlanmakta
ve adalidergisi.com tarafından desteklenmektedir.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, 1 Mart Pazartesi günü “Kontrollü Normalleşme” döneminin başladığını açıkladı. Bu kapsamda iller dört kategoriye ayrıldı. Vaka ve hasta sayılarıyla, aşılama yüzdeleri gibi kriterlerle iller düşük, orta, yüksek ve çok yüksek riskli kategorilerde toplanıyor. İçişleri Bakanı, kontrollü normalleşme döneminde denetimlerin artırılacağını söyledi. “Normalleşme” vaka ve hasta sayılarının yükselmekte olduğu bir dönemde ilan edildi. Risk kontrolünü İl Pandemi Kurulları, denetimi ise İçişleri Bakanlığı ve yerel yönetim birimleri yapacak. Ama geçmişte yaşadıklarımızın da gösterdiği gibi, bu birimlerde alana hakim uzmanlık değil, merkezi ve yerel siyaset konuşacak. Tek umut aşı. Tedarikteki ana sorun ise yerel değil, global.
İyi haftalar…
COVID-19
Adalar - İstanbul
- Adalar Pandemi Danışma Kurulu, 48’inci haftalık toplantısını 28 Şubat Pazar günü yaptı. Toplantıya Dr. Özlen Tümer (Burgazada), Prof. Dr. Benan Müsellim (Büyükada), Dr. Avedis Demir (Kınalıada), Prof. Dr. Haluk Eyidoğan (Heybeliada) ve Halim Bulutoğlu (Büyükada) katıldı. Cumhurbaşkanı tarafından 1 Mart’ta açıklanan normalleşmenin ana hatları, beklendiği gibi İstanbul ve Adalar’ı da içine alacak şekilde gerçekleşti ve Adalar’daki işletmeler 2 Mart Salı günü açılmaya başladı. Haziran 2020 başındaki açılımdan farklı olarak, koronavirüs önlemlerine yönelik bir hazırlık göze çarpmıyor. “Kontrollü normalleşme”, İl Pandemi Kurullarıyla, İlçe Hıfzıssıhha kurullarına daha fazla yetki tanıyor. Kurullar alana hakimiyetleri kanıtlanmış yereldeki uzmanlarla takviye edilip güçlendirilebilir. İlk dalgada yapılamayan, şimdi yapılabilir. Kazanan herkes olacaktır.
- Kınalıada sorunlu ada. Dört ada içinde kış nüfusu en az ada olmasına rağmen, pandeminin başından bugüne Kınalıada, vaka sayısı hep en yüksek ada olarak kaldı. Geçtiğimiz hafta, tüm Adalar içinde yüksek riskli tek ada yine Kınalıada idi.Yaz dönemine girerken aman dikkat.
- Adalar Pandemi Danışma Kurulu koordinasyonunda düzenlenen sohbette geçen hafta, “Adalar'ın Mimarı Mirasını Yoketmeden Güçlendirmek” konuşuldu. Mimar Ali Erkurt’un moderatörlüğündeki sohbete, Dr. Gülsün Tanyeli (İTÜ Öğr. üyesi, Burgazada) ve Prof. Dr. Feridun Çılı (İTÜ Em. Öğr. üyesi, Heybeliada) konuşmacı olarak katıldı. Adalı Dergisi YouTube Kanalı'nda yer alan sohbet dizisinde önümüzdeki hafta, 7 Mart Pazar günü saat 14.00’de, Adalar’ın yaz döneminin en önemli sorunlarından sivrisinek ve Adalar’a da musallat olan yeni türler ve bugünlerde yoğunlaşan mücadele konuşulacak. Sohbetin konuğu, İBB Sağlık Dairesi Başkanı Uzm. Dr. Önder Eryiğit, moderatörlüğü de Benan Müsellim (Büyükada) yapacak.
İstanbul
- “Yüksek riskli” İstanbul’da normalleşme “kısmen kısıtlamalarla” başladı. Restoran, lokanta, kafeterya, tatlıcı, pastane, kıraathane çay bahçesi gibi sabah 7 ile akşam 19.00 arasında yüzde 50 kapasiteyle çalışacak şekilde açıldı. Cumartesi sokağa çıkma kısıtlaması kaldırıldı. Tüm okul öncesi eğitim kurumlarında, ilkokullarda, 8. ve 12. sınıflarda yüzyüze eğitim-öğretime başlanıyor. Sokağa çıkma saatleri sınırlı olan 65 yaş üstü ve 20 yaş altı grubundaki vatandaşların sokağa çıkma süresi üç saatten dört saate çıkarıldı.
- Bilim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Yavuz: “İstanbul'da tam açılma için henüz erken”. İstanbul'daki oranların bir önceki haftaya göre yükselme eğiliminde olduğuna işaret eden Prof. Dr. Serap Şimşek Yavuz, bu nedenle tam açılma için henüz erken olduğunu belirterek sözlerini şu şekilde sürdürdü: “Bir önceki haftaya göre artış var. Bizim kendi hastanemizde ya da arkadaşlarımızla konuştuğumuzda, hafif bir kıpırdanma olduğunu söyleyebiliriz hem test pozitifliği oranları hem de vaka sayısı anlamında. Bu da biraz alarmda olmamız gerektiğini bir kez daha hatırlatıyor. Kısaca 1-2 ay daha temkinli davranıp aşı sonuçlarını da bekleyecek şekilde hareket etmekte fayda var."
Türkiye
- 1 Mart'tan itibaren, şehirlerin haftalık paylaşılan COVID-19 vaka sayıları, "kademeli normalleşme" sürecine geçilmesinde belirleyici olacak. Yüz bin nüfusta 10'un altında vaka görülen iller 'düşük riskli', 11-35 arası vaka görülen iller 'orta riskli', 36-100 arası vaka görülen iller 'yüksek riskli' ve 100'ün üstünde vaka görülen iller 'çok yüksek riskli' olarak değerlendirilecek. Türk Tabipleri Birliği Başkanı Şebnem Korur Fincancı, COVID-19'a karşı her şehirde farklı tedbirlerin uygulanmasının 'olumlu' bir gelişme olduğunu düşünüyor. Ancak şehirlerdeki tedbirleri belirleyecek olan il hıfzıssıhha kurullarının şu ana dek sadece İçişleri Bakanlığı'ndan gönderilen genelgeleri onay makamı gibi çalıştığını, yerele özgü veri tabanlı bir değerlendirme yapma olanakları olmadığını kaydediyor.
- Erdoğan: Kontrollü normalleşme sürecini başlatıyoruz. Cumhurbaşkanı Erdoğan, 1 Mart kabine toplantısı sonrası kontrollü normalleşme sürecinin başlatıldığını duyurdu. Yüksek riskli illerde önlemler kısmen devam ederken, düşük riskli illerde ise kısıtlamalar gevşetilecek. Kontrollü normalleşme sürecinin başlatıldığını duyuran Erdoğan, hafta sonu sokağa çıkma kısıtlamasının düşük ve orta riskli illerde kaldırıldığını, yüksek, çok yüksek riskli yerlerde bir müddet daha pazar günü devam edeceğini açıkladı. Türkiye genelinde akşam 21.00 ile sabah 5.00 saatleri arasında uygulanan sokağa çıkma kısıtlamasının süreceğini belirten Erdoğan, Türkiye genelindeki tüm okul öncesi eğitim kurumlarında, ilkokullarda, 8. ve 12. sınıflarda eğitim-öğretime başlanacağını söyledi. “Düşük ve orta riskli illerde ilaveten ortaokullar ve liseler dahil diğer kademelerde de eğitim öğretime başlanacaktır. Yüksek ve çok yüksek riskli illerimizde ise genel uygulamanın dışında sadece liselerdeki yüz yüze sınavlar yapılacaktır” diyen Erdoğan restoran, lokanta, kafeterya, tatlıcı, pastane, kıraathane çay bahçesi gibi yerlerin çok yüksek riskli yerler dışında Türkiye genelindeki faaliyetlerini sabah 7 ile akşam 19.00 arasında yüzde 50 kapasiteyle sürdüreceğini söyledi. Erdoğan, "Kamunun çalışma saatleri tüm Türkiye'de normale döndürülecek, ihtiyaç halinde valilikler farklı düzenlemeler yapabilecektir” dedi.
- Sağlık Bakanı Koca paylaştı: İşte il il Türkiye'nin risk haritası
- TTB uyardı: Vaka artışları yeni bir dalganın habercisi ve kaygı uyandırmakta. Geçen ay, beş binlerde olan pozitif vaka sayılarının dokuz bini geçmesi üzerine TTB'nin twitter hesabından yapılan paylaşımda, “Son günlerde vaka sayılarında ki artış yeni bir dalganın habercisi olmakta ve kaygı uyandırmaktadır. Ekonomik ve sosyal koşulları sağlanmış, ayrımcılık içermeyen, bölge tabanlı politikalar üretilmeli, daha önce yaşadığımız acı deneyim tekrarlanmamalıdır” denildi.
- Kademeli normalleşme üzerine uzmanlar ne diyor? Türkiye’de önümüzdeki hafta başlaması planlanan “kademeli normalleşmeyi”, Biyoistatistik ve Tıbbi Bilişim Uzmanı Prof. Hasan Güçlü RS FM’de Atilla Güner’le Akşam Postası’na yorumladı. Prof. Dr. Hasan Güçlü, kademeli normalleşme çalışmaları hakkında: ''Varyant etkisi var, aşılama yeterli değil, bağışıklığa çok uzağız. 3 gündür vakalarda artış eğilimi var. Ufak bir alarm zili çalmak gerekiyor şu anda. Normalleşecek şehirlere diğer şehirlerden insanların gidiş gelişleri kontrol edilmeli.'' açıklamasını yaptı.
- Doğu ve Güneydoğu’da koronavirüs vaka sayıları nasıl azaldı? Bölgede son veriler hakkında BBC Türkçe’nin görüştüğü Tabip Odası Başkanlarına göre vaka oranlarının düşmesinde, uygulanan kısıtlamaların, kapatılan sosyal mekanların ve kış mevsimin etkisi yüksek.
- Trakya'da Koronavirüs yükselişe geçti, önlemler artırıldı; "Artış, mutant virüse bağlı olabilir”. Sağlık Bakanlığı'nın verilerine göre, Trakya'da Koronavirüs vaka sayılarında son bir haftada artış yaşanması üzerine Edirne, Tekirdağ ve Kırklareli'de Koronavirüs tedbirleri en üst seviyeye çıkarıldı. Vaka sayılarının arttığı Edirne'de bir belde ile Kırklareli'nin Lüleburgaz ilçesinde bir apartman karantinaya alındı. Edirne Tabip Odası Başkanı Prof. Dr. Gürcan Altun, kentte vaka sayısındaki artışın mutantlı virüse bağlı olabileceğini söyledi.
- Vaka sayıları hızla yükseliyor: Karadeniz'in 5 ili için "pandemi OHAL'i" önerisi. Uzmanlar, artan vakalar sonrası Karadeniz Bölgesi’ndeki 5 il için tam kapanma talebinde bulunurken, CHP Samsun Milletvekili Neslihan Hancıoğlu da "pandemi OHAL’i" önerdi. "Giriş çıkış kapanabilir" Sağlık Bakanlığı Toplum Bilimleri Kurulu üyesi Prof. Dr. Mustafa Necmi İlhan da, "Bu illerde diyelim ki vakalar 100 binde 200’den 300 civarına yükseldi. İl Umumi Hıfzıssıhha Kurulu kararı ile örneğin o ile giriş-çıkış yasaklanabilir, o ilde vakaların çok olduğu özellikle bazı mahalleler, ilçeler varsa oraya giriş-çıkışın kapatılması söz konusu olabilir.
- Bir süper bulaştırıcı olarak AKP. “Milyonlarca kişi koronavirüs salgınında yasaklara uymak için bedel öderken, siyasi şov ve çıkarlar kural tanımıyor." Ayasofya’da Cuma namazından AKP il kongrelerine yasaklar nasıl delindi? Banu Güven DW Türkçe’de yazdı.
- Türk Toraks Derneği’nin Mesleksel Akciğer Hastalıkları Çalışma Grubu tarafından yürütülen ankete göre Haziran – Temmuz 2020 döneminde %12.1 olan COVID-19 ile enfekte sağlık çalışanı oranı Aralık 2020 - Ocak 2021 döneminde anlamlı oranda artarak %57,4 oldu. Türk Toraks derneği adına Prof. Oya İtil tarafından yapılan haftalık açıklamada, sağlık çalışanlarının sorunlarına dikkat çekildi: Açıklamada ”Özellikle kapalı alanlarda hastalığın bulaşmasında dört ana faktörün diğerlerinden öne çıktığı anlaşıldı. Bunlar; kapalı alanın havalandırma düzeyi, kapalı alanlarda geçirilen süre, insan sayısı ve kullanılan maskelerin etkinliği olarak sıralanabilir. “ denildi. Açıklamanın tamamı burada.
- Prof. Dr. Nur Baran Aksakal: Türkiye’nin aşı pasaportu için Sinovac, Avrupa’dan onay almalı. Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) Avrupa Bölgesi Avrupa Bağışıklama Teknik Uzman Grubu üyesi Prof. Dr. Nur Baran Aksakal, Türkiye’nin dijital aşı platformuna dahil olabilmesi için Sinovac aşısısının Avrupa İlaç Ajansı’na (EMA) başvurup onay alması gerektiğini kaydetti.27 ülkenin bir araya gelerek iki gün süren online toplantı yaptığını hatırlatan Prof. Dr. Aksakal sözlerini şöyle sürdürdü: “Bütün Avrupa ülkeleri bir dijital platform olması gerektiği, AB’nin onayladığı aşılarla olan aşılamaların aşı pasaportuyla görünebilir bir platformda izlenmesi gerektiği konusunda hemfikir. Hemfikir olunmayan nokta bunun ne zaman başlayabileceği ve hangi şartlarla uygulanabileceği.”
- Kısa çalışma ödeneğinde uzatma beklentisi: “Kitlesel işten çıkarmalar yaşanır”. Kısa çalışma desteği 31 Mart’ta sona eriyor. Süre uzatılmaması ya da benzer destek araçları sağlanmaması halinde, kitlesel işten çıkarmalar yaşanacağı uyarısı yapılıyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın uzatmaya ilişkin açıklamasında “son kez” ibaresini kullanması bu tarihte kısa çalışmanın sona ereceği ve 30 Haziran 2021’e kadar uzatma yetkisinin kullanılmayacağı şeklinde yorumlandı. Ancak, kısa çalışma 31 Mart itibarıyla sonlandığında eğer fesih yasağı da(işten çıkarma) 17 Mart tarihinde biter ve uzatılmazsa işgücü piyasasında kritik gelişmeler yaşanabilir.
- Hibrit eğitim ne derece verimli kullanılıyor? Dr. Eraslan: Sistem buna evrilmezse Türkiye eğitimde treni kaçıracak. Koronavirüsle (COVİD-19) mücadele kapsamında yeni normalleşme süreciyle birlikte okullarda yüz yüze eğitim başladı. Yüz yüze mi yoksa hibrit eğitim daha verimli? Uzmanlar yanıtladı. Kimi eğitimciler, uzaktan eğitimin yüz yüze eğitimin yerini dolduramayacağını savunurken, kimileri de hibrit eğitim modelinin daha başarılı olduğunu savundu. Tartışmalar burada.
- TÜİK: 2020 yılında COVİD-19'un da etkisiyle evlenme ve boşanmalar azaldı. Yayımlanan verilere göre, özellikle COVİD-19 salgınının yayıldığı ve kısıtlamaların yoğunlaştığı 2020'nin nisan ve mayıs aylarında evlenme ve boşanmalarda büyük düşüş gerçekleşti. Açıklanan verilere göre, geçen yıl evlenen çiftlerin sayısı 2019'a göre yüzde 10,1 azalarak 487 bin 270'e geriledi. Kaba evlenme hızı binde 5,84 olarak gerçekleşti. Geçen yıl boşanma sayısı da bir önceki yıla göre yüzde 13,8 azalışla 135 bin 22'ye düşerken, kaba boşanma hızı binde 1,62 oldu.
Türkiye Özel
Türk Toraks Derneği, “Halk İçin Söyleşileri”ni sürdürüyor. Bu haftanın önemli söyleşileri burada:
- İlaç allerjisi nedir? Erken ve geç belirtileri nelerdir? En çok hangi ilaçlar allerji yapar? Nasıl teşhis konulur? Hastaların alacağı önlemler nelerdir? Hasta allerjik olduğu ilacı almak zorundaysa ne yapılır? İlaç allerjisi olanlar COVID-19 aşısı olabilir mi? - Doç. Dr. Ayşe Bilge Öztürk
- Akciğer nakli nedir? Diğer organ nakillerinden ne farkı vardır? Hangi tür hastalıklarda yapılır? Hangi durumlarda yapılamaz? Ülkemizde akciğer nakli merkezleri nerededir? Hastanın nakil merkezi bulunan şehirde yerleşmesi şart mıdır? Akciğer naklinde organ nasıl sağlanır? Hangi teknikle hastaya nakledilir? Organ bağışları yeterli midir? Çocuklarda nakilde hangi olasılıklar vardır? - Doç. Dr. Ali Özdil
Dünya
- DSÖ Bilim Şefi: Dünya nüfusunun yüzde 10'undan azı koronavirüse karşı antikor geliştirdi. Swaminathan, toplu sürü bağışıklığına ulaşmanın tek yolunun aşılama olduğunu vurguladı. Bilim Şefi, şu anda onaylanmış aşıların, bu hastalığa yakalanma, hastaneye kaldırılma ve COVİD-19'dan ölüme karşı iyi bir koruma sağladığını belirtti. Swaminathan, toplu sürü bağışıklığına ulaşmanın tek yolunun aşılama olduğunu da vurguladı. Bu arada DSÖ’den “Bazı ülkelerde nüfus bağışıklığının belli bir seviyeye geldiğini görmeye başlamamız 2021'in sonuna kadar sürecek” uyarısı
- AP Başkanı Sassoli: Pandemiden önceki dünyaya dönülmeyecek. Salgının verdiği ders sonucu işlerin eskisi gibi olmayacağını belirten Sassoli, "Bu bir hata olur, enerji israfı olur ve bizi gelecekteki zorluklarla başa çıkma konusunda yetersiz bırakır. Şimdi görevimiz, AB kurumlarına açıkça tanımlanmış yeterlilikler tahsis ederek bir Avrupa sağlık politikası geliştirmektir" dedi.
- Emrah Altındiş yazdı: “Aşı meselesine bir de buradan bakın”: Harvard Üniversitesi Tıp Fakültesi öğretim görevlisi Dr. Emrah Altındiş, twitter üzerinden paylaşımında, pandemide yaşananları ve kapitalizmin yarattığı yıkımı anlattı: "İnsanlık ahlaki olarak kapitalizme yenildi... Pfizer, Moderna ve diğer şirketlerin yarattığı bu ahlaki çöküntüyü sağlayan patent sistemini hem DSÖ, hem Dünya Ticaret Örgütü içinde eleştirip, değiştirmeye çalışanlar olsa da gücümüz yetmiyor. 18 Şubat itibari ile 130 ülkede tek doz aşı yapılamadı!.. İdeal şartlarda aşıların üretim hakkı/bilgileri paylaşılmalı, bir üretim seferberliği ile tüm dünyaya yetecek kadar aşı üretilip, dağıtılıp, uygulanmalıydı. İnsanlık ahlaki olarak kapitalizme yenildi. DSÖ'nün ve diğer kurumların çağrıları duyulmadı..."
- İsrail'de aşı, insanları bekliyor: Nisanda önlemlerin tamamı kaldırılabilir. Netanyahu, ülkede 16 yaş üstü 1 milyondan fazla kişinin COVİD-19 aşısı olmadığını ifade etti. İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, nisanda yeni tip koronavirüs (COVİD-19) önlemlerinin tamamını kaldırıp ülkeyi normale döndürmeyi umut ettiklerini söyledi. Ülkede 16 yaş üstü 1 milyondan fazla kişinin COVİD-19 aşısı olmadığını dile getiren Netanyahu, "Tüm dünyada insanlar aşı bekliyor ancak İsrail'de aşı insanları bekliyor. Bunu değiştirmemiz gerek" ifadesini kullandı.
- Bernie Sanders, Netanyahu'yu yerden yere vurdu: Filistinliler aşı beklerken bu yaptığın rezalet. İsrail basınına göre aşı gönderilmesi öngörülen ülke sayısı 19-20 arasında değişiyor. ABD'li senatör Bernie Sanders, koronavirüs (COVİD-19) aşısı için sıra bekleyen çok sayıda Filistinli varken, yabancı ülkelere Büyükelçiliklerini Kudüs’e taşıma havucuyla aşı diplomasisi uygulayan İsrail'i sert dille eleştirdi.
- Uğur Şahin: Vaka sayıları mayıs sonunda hissedilir derecede azalır. BioNTech kurucusu bilim insanı Uğur Şahin, Almanya’da vakaların aşılanmalara bağlı olarak mayıs sonunda hissedilir biçimde azalacağını belirtti. Şahin koronavirüs aşısının iki yılda bir tekrarlanmasının gerekebileceğini de ifade etti.
- AB aşı belgesi için hazırlıklara başladı. AB Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen AB çapında dijital aşı pasaportu için gereken yasal düzenlemeye ilişkin tekliflerini Mart ayı içinde sunacaklarını açıkladı. Von der Leyen hedeflerinin bir kişinin aşı olduğunun kanıtlanabilmesi, aşılanamayanların test sonuçlarının görülebilmesi olduğunu söyledi.
- Yunanistan "aşı sertifikası" için ısrar ediyor... Prof. Dr. Arzova: “AB'nin kabul etmesi halinde Türk turizmi büyük darbe alır. Eğer, Avrupa Birliği ülkeleri Yunanistan'ın gündeme getirdiği ‘aşı sertifikası’nı kabul ederse sadece AB'de üretilen aşıları yaptıran insanlar serbest dolaşacak. Çin ve Rusya'nın ürettiği aşılar ise bu kapsam dışında tutulabilir. Dolayısıyla Çin aşısını kullanan Türkiye vatandaşları, AB'ye gidemediği gibi birlik üyesi ülke vatandaşlarının da Türkiye'yi tercih etmeme ihtimalleri yükselecek.” Bu arada Avusturya Başbakanı Kurz da AB içinde seyahat özgürlüğünün sağlanabilmesi için yeşil pasaport uygulamasının önemli bir rol oynayacağını söyledi.
- Sputnik Türkiye, en bilinen COVİD-19 aşılarının karşılaştırıldığı bir tablo yayımladı.
- ABD’de bilim insanları, COVİD-19'un daha tehlikeli yeni bir türünü buldu. San Francisco halk sağlığı yetkilileri tarafından ön incelemesi devam eden araştırma sonucunun ileriki günlerde yayımlanacağı bildirildi. Araştırmanın yazarlarından California San Francisco Üniversitesi Laboratuvar Tıbbi Profesörü Dr. Charles Chiu, Fox Haber’e yaptığı açıklamada, bulgulardan dolayı endişeli olduğunu belirterek "Ancak şu an panik yapmıyorum. Bunu daha fazla araştırmalıyız" ifadelerini kullandı.
- İsveç "sürü bağışıklığı" raporunu açıkladı: Başarısız olduk. ”Sürü bağışıklığı" yönteminin uygulandığı İsveç, salgınla mücadele ile ilgili raporunu yayımladı. Tüm dünyaya yayılan yeni tip koronavirüs (COVİD-19) salgınına karşı birçok ülke karantina yöntemini uygularken, İsveç "sürü bağışıklığı" stratejisi uygulanmış ve diğer ülkelere nazaran hafif önlemler uygulanması kararı almıştı. Altı ay önce kurulan ve İsveç hükümetinin COVİD-19 stratejisini inceleyen Korona Komisyonu "sürü bağışıklığı" ile ilgili ilk raporunu açıkladı. Raporda, COVİD-19 ile mücadelede hafif önlemler alınan ülkede sürü bağışıklığı stratejisinin başarısız olduğu ifade edildi.
COVID-19 üzerine daha fazlasını günü gününe izlemek için tıklayın.
Ne var, ne yok?
Adalar
- Ulusal ve yerel basında, internet ortamında yayımlanmış ve sizin için derlenmiş Adalar haberleri için bakın. Haberler için haftalık bülteni beklemenize gerek yok. Her gün burada. (Haber akışına verdiği destek için Marjinal Porter Novelli’ye teşekkür ediyoruz.)
- Adalar mimozasına sahip çıkıyor. Adalar Kaymakamı Dr. Mustafa AYHAN başkanlığında; İlçe Tarım ve Orman Müdürü Dr. Feramis ÇİFTÇİ, İlçe Emniyet Müdürü Gülseda TORUN, İBB Adalar Koordinatörü Eyüp KARATAŞ, Adalar Belediyesi Başkan Yardımcısı Engin ÇELİK, Zabıta Komiseri İhsan KILIÇ katılımlarıyla toplanan Adalar İlçe Komisyonu, Adalar’ın doğal ve kültür mirası mimoza ağaçlarının, hoyratça koparılıp kırılmasına ve ada dışına çıkartılmasına dur diyen bir karar aldı. Alınan karara göre, mülkiyet sahiplerinin bahçelerinde bulunan mimoza ağaçlarının budama ve kesim işlemleri yalnızca sahiplerinin onayı alınarak, kamusal alanda bulunan mimozalar ise yalnızca ehil şahıslar ve bahçıvanlar tarafından yapılabilecek. Elde edilen demetler Adalar’da kurulan mezat yerlerinde; yerli ve yabancı ziyaretçilere buket şeklinde satılarak ada dışına çıkarılması mümkün olabilecektir. Konuyla ilgili adaya dışarıdan ulaşım sağlayan tüm deniz ulaşım kurumlarına resmi bilgilendirme yapılacak. Dışardan gelip Ada’nın doğal ve kültürel mirası olan mimozalara zarar veren ve izinsiz Ada dışına çıkaranlara 6831 sayılı Orman Kanunu ve 5326 sayılı Kabahatler Kanunu’na göre cezai işlem uygulanacak. Bu örnek kararı alkışlıyor, benzer birliktelik ve kararlılığın, Adaların tüm sorun başlıklarında gösterilmesini diliyoruz.
- VETBÜS bu hafta Büyükada’da, gelecek hafta Heybeliada’da. İstanbul Gönüllülerinin İBB Veteriner İşleri Müdürlüğü işbirliği ve Adalar Belediyesi desteğiyle hayata geçirdiği VETBÜS, Adalar’da hizmet vermeye devam ediyor. 3-4 Şubat tarihinde Kınalıada'dan başlayan çalışmalarda İstanbul Gönüllüleri ve adalı hayvanseverlerin desteğiyle 165 kedi ve köpeğin iç - dış pazit ve kuduz aşısı yapıldı, tüm sahipsiz hayvanlara chip takıldı. Koç Sistem'in İBB ile işbirliğiyle Göktürk ilçesinde pilot proje olarak hayata geçen Semtpati uygulanmasında Adalar ikinci ilçe olarak seçildi ve çalışmalar Vetbüs çalışmasıyla eş zamanlı uygulanmaya kondu. 9-10 Şubat tarihinde Burgazada'da çalışan Vetbüs iki günde gönüllülerin desteğiyle 198 kedi ve köpeğe hizmet verdi. Vetbüs aracında İBB Veteriner işleri müdürlüğünden veteriner hekim Sertaç Duymaz ile dönüşümlü olarak bir veteriner teknikeri ve iki yardımcı personel görev yapıyor. Vetbüs 1 Mart tarihinden itibaren Büyükada'da 5 gün süreyle hizmet vermeye başladı, hava durumuna göre Heybeliada ile Vetbüs çalışmasına devam edecek. Çalışmaların ayrıntısı ve koordinasyonu yapan İstanbul Gönüllüleri üzerine söyleşi, Adalı dergisi Mart sayısında.
- Heybeliada Halk Kütüphanesi yılın ilk okur-yazar buluşmasını yazar Ayşe Sarısayın ile birlikte gerçekleştirecek. “Kedimin Adı Çamur” adlı kitabının konuşulacağı buluşma 3 Mart Çarşamba günü saat 15.00’da. Zoom üzerinden gerçekleşecek olan etkinlik herkese açık. ID: 721 7199 6987, Şifre: 111000111
- Hakkı Yalçın Takvim’deki köşesinde yazdı: “Yenilgi”. “İlkokulu Burgazada'da yatılı okudum, adada yaşayan Rum çocuklarıyla birlikte. Onların eğitimi saat 17'de biterken evlerine giderlerdi bizler okulda kalırdık. Onların anneleri babaları vardı bizim ya annelerimiz vardı ya da hiç kimsemiz. Makarios adı çok geçerdi o yıllarda, nefretin simgesiydi. Kıbrıs'ta Türk ailelere işkence yaptığını okur ve duyardık. Okulda bizlere marş öğretmişlerdi, ‘Türklerin gemisi kırmızı direkli içindeki askerler aslan yürekli. Rumların gemisi mavi direkli içinde askerler tavşan yürekli.’ O marşı Rum evlerinin önünden geçerken yüksek sesle söyletirlerdi bizlere. Makarios'un yaptıklarının o evlerde oturan Rum vatandaşlarıyla ne ilgisi vardı? Büyüdükten sonra anladık ki, bizim o güzelim öğretmenlerimizin bizlerdeki tek yenilgisi budur!”
- Eski Bakan Hüseyin Çelik, Bakanlığı döneminde İstanbul’daki Heybeliada Ruhban Okulunun açılmasını çok istediğini açıkladı. Rum Ortodoks Ruhban Okulu olarak bilinen, Türkiye’de kısaca Ruhban Okulu şeklinde de adlandırılan okulla ilgili konuşan Çelik, “Ruhban Okulu haksız bir şekilde kapanmıştır. Bakanlığım döneminde Rumların Heybeliada’daki Ruhban Okulunun açılmasını da istedim” dedi.
- İlçe ilçe İstanbul'un hava kalitesi. Çevre ve Şehircilik Bakanlığının Ulusal Hava Kalitesi İzleme Ağı Hava Kalitesi İndeksi (HKİ) verilerine göre, İstanbul'da hava kalitesinin en düşük olduğu yer Aksaray. En iyi hava ise Kandilli'de bulunuyor. Adalar iyi yerler arasında. İşte 38 merkezde yapılan ölçümlere göre İstanbul'un hava kalitesi verileri.
- Büyükada Fayton Meydanı Kentsel Tasarım Yarışması Başladı. İstanbul Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreter Yardımcısı Mahir Polat, sosyal medya hesabından tasarımcıları yarışmaya davet etti. Yarışmanın ilk kademesi için son başvuru tarihi 18 Nisan.
Edebiyatta ve Anılarda Adalar
Adalar’da Çiçek Yetiştiriciliği:
Çiçek, Adalar’da doğal olarak yetiştiği gibi ev ve köşklerin bahçelerinde de süs amaçlı olarak yetiştirilmektedir.
Cumhuriyet dönemine kadar, Aya Yorgi (Uçurum) Manastırı bahçelerinde çok güzel güller yetiştirilirdi.
Amaryliss, manisa lalesi (anemon), dana ayağı (arumcolacais), su zambağı (cala), tespih çiçeği (cana), safran (crocus), buhuru meryem (cyclamin), yıldız çiçeği (dahlia), kayısı çiçeği (fresia), kardelen (galantus navaris), kılınçotu (gle- diolus), sünbül (siyicintus orientalus), süsen çiçeği (iris), gelin çiçeği (ixia), zambak (lilium), nergis (narcissus), düğün çiçeği veya Girit lalesi (ranonculus), ada soğanı (schilla), zambak (tuhba), arslan ağzı (antirrhinum), yaz şebboyu (cheirantus), karanfiller (dianthus), kasımpatı (chrysanthemum indieum), büyük papatya veya maragarit (leucanthemun grandiflorum), mavi salkım (wistoria), sarıltısı yasemin (josminnum azorieum), hanımeli (lonicerax), çarkı felek (pas- siflora), gül (roza), yasemin (jasminom), petunya (petuia)...
Çiçekler Adalar’da 1945 yılında kadar tabiatta kendiliğinden yetişmekte, ayrıca birkaç amatör çiçekçi tarafından üretilmekteydi. Bu yıldan itibaren yapılan girişimlerle çiçekçilik Adalar’da profesyonel bir hüviyete bürünmüş, bu alanda büyük bir gelişimler kaydedilmiştir. Bilhassa 1950’li yıllardan itibaren bilimsel yöntemlerle yapılmaya başlanmıştır.
1960’lı yıllarda Yörükali semtinde Orhan Birant bahçesinde 8000 m2’lik bahçe içerisinde 1200 metre karelik sera içinde çiçek yetiştiriciliği yapılmaktaydı....
İstanbul Adaları, Orhan Erdenen, Adalı Yayınları
Gazete Arşivlerinde Adalar
Büyükada'ya gidelim
İstanbulu tarih coğrafya kitaplarında değil de “Piyerloti”nin gül rengi gözlükleri arasından görüp seven bir Fransız arkadaşla Büyükadaya gidiyoruz. Ona Paris’te ben adalardan uzunuzadıya bahsetmiş, adaları acem minyatürlerinden çalınmış bahçeler, gökler ve gözleri ceylan gözlerinden hiç te aşağı kalmayan sempatik eşeklerle süslemiştim, adaları gökten Marmaraya damlayan iri birkaç zümrüt damlasına benzetmiştim.
Ve arkadaşım birkaç muharrir ve ressamın yardımı ile bu iri zümrüt damlalarını (Engr 1)in biraz fazla şişman ve gözleri kuvvetli bir içki kadar insanı sarhoş eden kadınlariyle iskan etmişti. Nihayet bu rüyalar beldesine beraber gidiyorduk. Ve hatırı sayılır bir sıkıntı da cepleri kurşun dolu bir adamın sıkıntısız halinde içime asılıyordu. Bu ağırlık iki şeyden geliyordu. Evvela: Adaları ona lüzumundan fazla methetmiştim. Bilhassa Büyükadayı ela gözlü eşeklerinin eğerlerine varana kadar ballandıra ballandıra anlatmıştım. Şimdi misafirinine önce evini, evinin bahçesindeki ağaçları metheden ev sahibinin onun kendisine çok aziz olan şeylere lakayt kalacağından korkacağı korku ile korkuyordum, kendi kendime adanın en basit bir planını yapıyordum: Çamlar + beyaz evler + ceylan gözlü eşekler = Ada.
...
Bedri Rahmi, Tan Gazetesi, 28 Temmuz 1935 (Yazının tamamı, Bedri Rahmi çizimleriyle birlikte Adalı dergisi Mart 2021 sayısında)
Göze - Kulağa - Kağıda - Mideye
Bu haftanın kitabı “Pandeminin Düşürdüğü Maskeler. COVID-19 Salgınının Muhasebesi”
- Osman Elbek (Derleyen), Kayıhan Pala (Derleyen). İletişim Yayınları
Koronavirüs (COVID-19) pandemisinin tedirginlikle geçen ilk bir yılını çok yönlü analiz eden bu kitap, kalıcı değerde bir muhasebe niteliği taşıyor. Dünyayı ağına alan bu virüs nedir ve “nereden çıktı”? Salgının Türkiye’deki gelişme seyri nasıldı, hangi kırılma anları yaşandı? Salgın koşullarında sağlık sistemi ve sosyal güvenlik kurumları ne yaptılar, ne yapamadılar? Bakanlık ve Bilim Kurulu, nasıl bir işlev gördü? Hekim meslek örgütleri salgın karşısında nasıl tutumlar aldılar; sağlık çalışanları nasıl etkilendiler? Maske, hijyen, mesafe gibi bireysel önlemlerin, pandemiden çıkış stratejisi olarak aşının hükmü nedir? Salgını baskılama uğraşı, nasıl, toplumu ve siyasal alanı baskılamaya bahane oldu? Bu ve daha bir çok soruyu etraflı bir şekilde ele alan Pandeminin Düşürdüğü Maskeler, ısrarla, “pandeminin yüzümüze vurduğu eşitsizliklere” dikkat çekiyor.
Selin Kutucular (Büyükada) her hafta yemek tariflerine devam ediyor. Afiyet olsun.
Balık suyunda pişmiş sebzeli çipura
250gr bebek patates, 1200 – 1300gr çipura, 1 adet rezene (dikey olarak ince doğranacak), 2-3 diş sarımsak , 1 adet ufak Şili biberi, 300gr renkli kiraz domates, 60ml beyaz şarap , 150-200ml balık suyu, 3 dal taze kekik, 1 dal taze biberiye, ½ adet limon kabuğu rendesi, 1 avuç dolusu ufak kapari, Maydanoz, Zeytinyağı, Deniz tuzu, Taze çekilmiş karabiber
Bebek patatesleri soymadan ve kesmeden, ortası diri kalacak şekilde haşlayın ve bir kenara alın. Balığı zeytinyağlayın, deniz tuzu ve taze çekilmiş karabiber ile çeşnilendirin. Büyük bir döküm tavayı (ya da balık tenceresini) orta yüksek ateşe alın, tavanız ısınınca 1/3 su bardağı zeytinyağı ekleyin. Rezeneyi her tarafı renk alıncaya kadar kızartıp kenara alın. Aynı tavaya 2-3 çorba kaşığı zeytinyağı ekleyin ve balığınızın her iki yüzünü de kahverengi renk alana kadar pişirin. Bu aşamada sadece balığın derisinin renk almasını sağlayın. Sarımsakları çok ince dilimleyip ekleyin (ben ikiye böldüm ve kokusunu verdikten sonra çıkarttım) ve 1 dakika daha cızırdatın. Biberi ince halka doğrayın, kekik, biberiye ve domatesleri ekleyin. Önceden hazırladığınız rezene ve patatesleri de ilave edin. Şarabı ekleyip 1 dakika kadar fokurdatın ve balık suyunu ekleyin. Tuz ve taze çekilmiş karabiber ile çeşnilendirin. Kaynamaya başlayınca, tavanın kapağını kapatıp en kısık ateşe alın ve yaklaşık 15-20 dakika pişirin. Pişmeye yakın limon kabuğu rendesi ve kapariyi de ekleyin. Yaklaşık 1 dakika ısı görmeleri yeterli olacaktır. Tavayı ocaktan alın, balığın üzerine gelecek şekilde biraz zeytinyağı gezdirin ve doğranmış maydanozları serpiştirip servis edin.
Anastasia Aslanoğlu (Burgazada) haftanın lezzetlerine, Rum mutfağından seçtikleriyle katılıyor. Yayamın Mutfağından
Kabak sufle
1,5 kg kabak., 1 demet ince kıyılmış dereotu., 1 demet kıyılmış maydanoz., 200 gr ufalanmış beyaz peynir, 100 gr rendelenmiş taze kaşar, 150 gram rendelenmiş eski kaşar üstü için, 1 yumurta, Tuz/ karabiber ağız tadınıza göre.
Beşamel sos: 100 gr tereyağ, 1 su bardağı süt, 1 çorba kaşığı un, 1 çay kaşığı muskat.
Kabakları kaynatın, fazla suyunu elinizle sıkın, tel süzgeçte kalanını da salması için bekletin. Derin bir kaba alın, içine dereotu, maydanoz, beyaz peynir, taze kaşar, yumurta, tuz ve karabiberi ekleyin, malzemeler birbirine iyice karışana kadar yoğurun.
Sosu için; Küçük bir tencerede tereyağını eritin, unu yavaş yavaş yedirin, sonra sütü azar azar (hepsini birden dökerseniz un topak topak olur) yedirin, en sonunda muskatı katın, bir iki kaynatın ki un kokusu kalmasın. Böylece beşamel sosunuz hazır.
Kabak ve diğer malzemelerin içine beşamel sosu iyice karıştırın, cam fırın kabına koyun, üstüne eski kaşarı yayın. Önceden 160 derecede ısıtılmış fırına koyun. Üstü iyice kızarınca pişmiş oluyor. Aşağı yukarı 30-40 dakika pişme süresi var.
Afiyet olsun. Kali Oreksi. (Tarifi videoda izlemek için.)
Gülmek hakkımız
Korona günleri kasvetli günler. Mizah en önemli ilacımız, yüzümüzden gülümseme eksik olmasın.
Bu haftanın objektiflerine takılanlar
Bu alana her hafta bize ulaşan fotoğrafları koyuyoruz. Siz de fotoğraflayın, mümkünse nerede çekildiğini yazın ve Bu e-Posta adresi istenmeyen posta engelleyicileri tarafından korunuyor. Görüntülemek için JavaScript etkinleştirilmelidir. adresine yollayın. Fotoğraflarınız haftalık olarak görüntüleneceği gibi, sonrasında da müze arşivinde saklanacak ve değerlendirilecek.
Bu bültenin kapak fotoğrafı Halim Bulutoğlu'ndan... Galeri fotoğraflarına da Halim Bulutoğlu, Berrin Erkurt ve Ayten Sele katkı verdi.