Bu bülten Adalar C-19 Danışma Kurulu editörlüğünde hazırlanmakta
ve adalidergisi.com tarafından desteklenmektedir.
Yaz dönemini fırsat bilip kontrolsüz açılan ülke ve şehirler, sonbaharla birlikte artan vakalarla başedemiyor. Avrupa ve yakın çevremizde vaka sayıları günlük on binlerde, ölümler de 100’lü sayılarda. Rakamlarla oynansa da Türkiye farklı değil. Yakın çevremizden biliyoruz. İstanbul baştan aşağı kırmızıya boyandı. Paylaşılan hastane görüntüleri tabloyu göstermeye yetiyor. Alınan ve alınacak önlemler top çevirmeden öteye gitmeyecek gibi görünüyor. “Aşıya kadar sürü” durumu yaşıyoruz. Bugünler hasta olmak için hiç de uygun değil. Tek önlem kendimiziz. Ne yazık ki...
İyi haftalar…
Covid-19
Adalar - İstanbul
- Kapanma koşullarında fiziki ve ruh sağlığımız için: Adalar C-19 Danışma Kurulu, haftalık toplantısını 15 Kasım Pazar günü yaptı. İstanbul ve Adalar’da salgınla ilgili son durum ve edinilen bilgiler paylaşıldı. İstanbul ve Adalar için gündeme gelecek yeni önlemler değerlendirildi. Yeniden kapanma olabileceği ama ilk dalgadakine benzer önlemler beklenmediği konuşuldu.
- Kontrollü sosyalleşmek mümkün. Danışma Kurulu, ikinci dalgada Adalar’ın şansına bir kez daha dikkat çekti. “Ev dışı kapalı ve kalabalık ortamlardan uzak durmak elimizde. Kontrollü sosyalleşmenin ne demek olduğunu yeterince deneyimledik. Çeşitlendirmek de yaratıcılığımıza bağlı. Dayanışmamız en büyük güvencemiz olacak.”
- Salgına karşı danışma hatları devrede. Çekinmeyin. İhtiyaç duyuyorsanız arayın.
- Erdoğan açıkladı: “Sokağa çıkma kısıtlaması, online eğitim, restoran ve kahvehanelere kapatma, seyircisiz spor” uygulamalarına geri dönüldü! Hafta sonları saat 10.00-20.00 haricinde sokağa çıkma sınırlaması uygulanacak. Okullarda ara tatil, yıl sonuna kadar online olarak sürdürülecek.. 65 yaş üstü için uygulanan sokağa çıkma kısıtlaması 20 yaş altı için de uygulanacak.. Alışveriş merkezleri, marketler, restoranlar, berber ve kuaförler gibi işletmelerin çalışma süreleri saat 10.00 ile 20.00 arası olarak sınırlanacak.. Sinemalar yıl sonuna kadar kapalı kalacak. Restoran ve kafelerde sadece paket servis uygulamasına geçilecek. Kıraathanelerin faaliyetlerine ara verilecek. Tüm spor müsabakaları seyircisiz oynanmaya devam edilecek. Halı sahaların faaliyetlerine ara verilecek.
- Geçen hafta ortasında açıklanan yeni koronavirüs önlemi, açık alanda sigara içme yasağıydı. Açık alanların tamamında sigara içmek yasaklandı mı? İşte Adalar’da ve İstanbul’da sigara içme yasağı olan caddeler ve sokaklar.
İstanbul
- İmamoğlu duyurdu: İstanbul’da bir günde ‘bulaşıcı hastalık’tan 164 ölüm. İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu, kentte 14 kasım Cumartesi günü ‘bulaşıcılık hastalık ölüm sayısı’nın 164 olarak kayda geçtiğini dile getirdi. İmamoğlu’nun Twitter hesabından yaptığı paylaşım şöyle: “Mezarlıklar Daire Başkanlığı’mızın ‘Bulaşıcı Hastalık Ölüm Sayısı’ bugün 164 olmuştur. Bu sayı tüm pandemi döneminde bildirilen en yüksek sayıdır. Bulaşıcı hastalıktan vefat eden 164 vatandaşımıza Allah’tan rahmet dilerim. Sayın @drfahrettinkoca tedbir almada gecikiyorsunuz.” İmamoğlu aynı gün açılışta yaptığı konuşmada da “milletimize yanlış bilgiler vermenin doğru olmadığının altını çizmek zorundayım” dedi. Sağlık Bakanlığı’nın verilerine göre Covid-19 nedeniyle bugüne kadar 11 bin 418 kişi hayatını kaybetti. Son 24 saatteki can kaybı sayısı ise 92 olarak açıklandı. Tabip Odası, gerçek ölüm sayısının Bakanlığın açıkladığının yaklaşık üç katı olduğunu dile getirdi.
- İBB'den yeni koronavirüs kararları: İstanbul Büyükşehir Belediyesi, koronavirüs salgının en yoğun yaşandığı İstanbul'da yaygınlığın artmasını önlemek amacıyla 19 Kasım Perşembe gününden itibaren uygulanacak bir takım tedbirler aldı. İBB Bilimsel Danışma Kurulu’nun önerileri çerçevesinde, yüz yüze eğitime başlaması planlanan İSMEK kurslarının açılışı ileri bir tarihe ertelendi. İBB’ye ait kültür merkezlerinin kapalı kalmasına ve tüm müzelerin yanı sıra SPOR AŞ’nin işlettiği İBB spor tesislerin kapatılmasına karar verildi. Kapalı salonda izleyicisi olan sahne sanatları da online olarak icra edilecek.
- Göğüs Hastalıkları Profesörü Bülent Tutluoğlu: “Hekimler hasta seçmek zorunda kalabilir.” Tutluoğlu İstanbul'da hem devlet hastanelerinde hem de özel hastanelerde ciddi bir yoğunluk yaşandığını belirterek "Hekimler, hasta seçmek zorunda kalabilir. Zamanında gerekli önlemler alınmadı. Yorulduk, bitap haldeyiz. Zor bir kış bizi bekliyor. Hekim takviyesine ihtiyaç var" dedi. Koronavirüs testi pozitif çıkan bir doktorun yatak bulabilmek için 24 saat beklediğini ifade eden Prof. Dr. Bülent Tutluoğlu, "İstanbul ile ilgili olarak resmi rakamları söylemem söz konusu değil. Ama şu an gözlem olarak arkadaşlarımdan duyduğum ve gözlemlediğim gerçekten çok büyük bir yoğunlukla karşı karşıyayız” dedi.
- İstanbul Aile Hekimleri Derneği (İSTAHED) Başkan Yardımcısı Dr. Mustafa Tamur: “Temaslı ve PCR pozitif hasta sayıları nisan ve mart aylarının kat kat üstünde.” Nisana, marta geri döndük” ifadelerinin hatalı olduğunu aktaran Dr. Tamur, derhal kapanmaya gidilmesi gerektiğine dikkat çekti. “Nisan ve mayısta gördüğümüz iki binli, üç binli vakalar gerçekten vakaydı. O zamanlar 70 bin aktif vaka varken bile, hastanelerde yatış oranı çok düşük olduğu için hastaneler hiç bu kadar dolmamıştı. Ancak şu anda hastaneler dolduğuna göre aktif vaka sayımız o zamankinin çok çok üstünde. Okullar ise bariz bir yayılma merkezi.”
- 112 Acil Ambulans Servisi de çöktü: Yoğunluğa yetişilemiyor. Pandemi süreci ile birlikte artan sağlık hizmetleri talebi ve ihtiyacı 112 acil ambulans servislerinin kapasitesini fazlasıyla aştı. Öyle ki ambulans talebinde bulunmak bir yana 112 hattından sisteme ulaşmak dahi zorlaşmış durumda. Covid–19 sebebiyle karantinada olan test sonucu pozitif ve temaslı yurttaşlar şikayetlerinin artması ve sağlık hizmeti ihtiyaçları sebebiyle 112 Acil Ambulans servisine başvuruyor. Salgın sebebiyle artan yoğunluktan dolayı ambulans olmadığını ve ambulansın geç geleceğinin söylendiği yurttaşlar saatlerce ambulans bekliyor.
- İBB Bilimsel Danışma Kurulu’ndan Rapor: “İSTANBUL’DA SALGIN KONTROL ÖNLEMLERİ, HANGİ NOKTADAYIZ? NE YAPMALIYIZ?” İBB Bilimsel Danışma Kurulu tarafından hazırlanan raporda “Salgın önemli boyuttadır, ciddiye alınmalıdır. İstanbul’da son bir haftada hasta sayıları neredeyse ikiye katlanması durumun alarm verici olduğunu göstermektedir.” tespiti yapıldı. Raporda, “Bilim insanlarının, bilimsel otoritelerin uyarı ve önerileri dikkate alınmalıdır. Bu donanımdan sadece merkezi düzeyde değil, tıpkı İBB’nin yaptığı gibi yerel düzeyde de faydalanılmalıdır… COVID-19 salgının kontrol altına alınabilmesi özellikle İBB ve tüm ilçe belediyeleri ile etkin bir iş birliği tesis edilmelidir. İBB’nin birimleri ve kurulları olarak gündeme getirilen talep ve önerilere kulak kabartılmalıdır.” denildi. Raporun tamamı burada.
Türkiye
- Doktorlar ve meslek kuruluşları 'Covid-19 yoğun bakım yatakları doldu, servislerde yer kalmadı' uyarısı yapıyor: İstanbul, İzmir ve Ankara’da konuştuğumuz hekimler, uzmanlar ve sağlık meslek örgütleri temsilcileri, Covid-19 hastalarının tedavi gördüğü yoğun bakım birimleri ve servislerin tamamen dolduğunu, özellikle İstanbul’da 112 acil servis ambulanslarının sürekli boş yatak aradığını ve bulmakta büyük zorluk çektiğini anlatıyor. Durumun vaka artışında zirve yaşanan Mart-Nisan aylarındakinden daha vahim olduğunu söyleyen bir çok sağlık çalışanı ve meslek örgütü temsilcisi, ülke çapında sıkı kapatma önlemlerine gidilmesi çağrıları yapıyor.
- Türk Toraks Derneği: HALKA DUYURUMUZDUR. Pandemi kontrolden çıkıyor, gereken önlemler bir an önce alınmalı.
- Sağlık Bakanı Koca yerel yönetimleri ve STK’ları hatırladı: Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, yeni tip Koronavirüs (Covid-19) salgınındaki son duruma ilişkin değerlendirmelerin yapıldığı Bilim Kurulu toplantısının ardından 'somut tedbir' vurgusu yaparken, "Hastalığın yayılmasını önleyici somut tedbirlerin hayata geçirilmesinin tavsiye edilmesi yönünde karar alındı" dedi. Koca ”Salgınla mücadelede yalnızca kamu kurumlarının çabası yeterli olmaz. Yerel yönetimlerin, sivil toplum kuruluşlarının, medyamızın, kanaat önderlerinin ve birer birer her vatandaşımızın sağduyusuna ve katkısına ihtiyacımız var.” diye ekledi.
- Hastanelerde yeni yoğun bakımlar 'icat ediliyor’: Korona virüsü vakalarının hızla arttığı büyükşehirlerden biri de İzmir. Bir sağlık çalışanı, yoğun bakımlarda yer olmadığı için hastanelerde acil servisin bir bölümünden kütüphanelere kadar koşulları uygun olmayan alanların yoğun bakım ünitelerine çevrildiğini anlattı. Bir başka çalışan İzmir'deki hastanelerin durumu ile ilgili çarpıcı bilgiler verdi: "Yoğun bakımlar dolu. Bakan yoğun bakımlarda şu kadar boş yatak var diye açıklıyor. Önceki gün sosyal medyada bir yurttaş sağlık bakanına her yerde yoğun bakım yatağı aradığını söylemiş. 'Bu boş yatak nerede sayın bakanım. Paralı arıyoruz, parasız arıyoruz. Hangi şehirde olursa olsun arıyoruz' demiş. 'Kendisine kişisel bilgilerinizi yazarsanız size ulaşacağız' dediler. Artık sağlık sistemi böyle oldu. Bir şekilde sosyal medya üzerinden bu işler yönetilir oldu.”
- Sağlık Bakanlığı'ndan yeni koronavirüs genelgesi: Semptom yoksa test de yok! Sağlık Bakanlığı, il sağlık müdürlüklerine gönderdiği genelge ile koronavirüse yakalanan kişilerin temaslılarına, sadece semptom gösterdikleri takdirde test yaptırılması talimatını verdi. Koronavirüs hastalarıyla temaslı kişilere test yapma zorunluluğunun kaldırıldığını açıklayan Halk Sağlığı Genel Müdürü Doç. Dr. Kara genelgesinde temaslı kişilerin temasın üzerinden geçen 2-4-8 ve 12. günlerinde telefon ile aranması gerektiğini belirterek, arama sonrasında koronavirüs belirtileri saptanırsa test yaptırılacağını ifade etti.
- “Misafir geldi, hayır diyemedik! Bu bahaneler bizi daha çok öldürür...” Samsun Valisi Zülkif Dağlı, kentte koronavirüs vakalarının hızla arttığını belirterek 'ev içi' ziyaretlere dikkat çekti: “Virüsü nasıl kapmış olabilirsiniz?' diye sorunca 'Hiç dışarı çıkmadık ama eve misafir geldi, hayır diyemedik' yanıtını alıyoruz.”
- CHP’li Burhanettin Bulut: “Korona test ücreti, bakanlığın belirlediği fiyatların çok üstünde… Covid-19 vaka sayısı arttıkça insanlar gerek endişeden, gerekse belirtileri olduğu düşündüğünden hastanelere akın ediyor test yaptırmak istiyorlar. Ancak hekim test yaptırmayı uygun görmeyebiliyor ya da belirtiler yeterli olmayabiliyor, o zaman vatandaş kendi cebinden bu testi yaptırmak için özel hastanelere gidiyor. Bununla ilgili Sağlık Bakanlığı bir genelge yayınladı. Bu tür vakalarda kişiler bireysel olarak kendi istekleri ile test yaptırırsa bunun bedelinin 250 lira olduğunu ifade etti. Yani özel hastaneler 250 liradan fazlaya test yapamaz. Ankara’daki hastaneleri aradık ve 350 liranın altında fiyat yok. Her şeyden öncen önce Sağlık Bakanı’nın kurucusu olduğu hastanede bile fiyat 250 lira değil. En az 350 lira ve 500 liraya kadar bu fiyat geçerli.”
Türkiye Özel
- Türk Toraks Derneği, yüzbini aşkın kişiye ulaşan Halk İçin Akciğer Hastalıkları ve Covid – 19 Kongresi’ndeki oturumlardan sonra, “Halk İçin Söyleşileri”ni sürdürüyor. Bu haftanın üç önemli söyleşisi burada:
- Corona nasıl bulaşır? Nasıl korunabiliriz? - Prof. Dr. Çağlar Çuhadaroğlu
- Okulların açılması pandeminin kontrolden çıkmasında ne kadar etkili? - Prof. Dr. Elif Dağlı
- Hava kirliliği dünyamızın en önemli sorunu. COVID-19'un yayılımında da etkisi olabilir mi? - Prof. Dr. Hasan Bayram
Dünya
- DSÖ'nün ses kayıtları sızdı: Ülkeler veri paylaşmıyor, yanlış müdahale ediyor; öldürücü ama laboratuvar işlevi görüyor. DSÖ yetkilileri, bazı ülkelerin yaklaşımının virüsü incelemek için 'talihsiz de olsa' laboratuvar işlevi gördüğü ve neyin işe yaradığını görmek için 'ölümcül korkunçlukta' fırsat oluşturduğundan söz etmiş. Kurumun en büyük bağışçılarından olan Japonya, Fransa ve Britanya'nın üst üste yanlış uygulamalara gitmesini ele alan DSÖ yetkilileri, bu durumu kamuoyuyla paylaşmaktan kaçınmış.
- Koronavirüs aşısında bir iyi haber daha: Moderna'nın aşısı yüzde 94,5 etkili: ABD'li ilaç şirketi Moderna'nın yaptığı klinik araştırmada, 30 bin kişiye yapılan iki dozluk aşı çalışmasının yüzde 94,5 etkili olduğu açıklandı. AB ise ‘corona’ aşısında beşinci alım sözleşmesini CureVac firması ile imzalayarak, toplamda 1.7 milyar doz aşı bağlantısı yapmış oldu. AB komisyonu, daha önce de ilk olumlu sonuç açıklayan Pfizer-Biontech ile 300, Astra zeneca ile 300 milyyon, Johnson-Johnson ile 400 milyon dozluk sözleşme imzalamıştı. %94 etkili olduğunu açıklayan Moderna ile görüşmeler ise sürüyor.
- Hangi aşıların başarılı olma ihtimali yüksek? Pfizer/BioNtech aşı denemelerinin son aşamalarıyla ilgili bilgi veren ilk ilaç şirketi oldu. Veriler, aşının yüzde 90'dan fazla oranda insanların Covid-19'a yakalanmasını önlediğini gösteriyor. 43 bin kişiye aşı yapıldı ve hiçbir güvenlik kaygısı bildirilmedi. Moderna'nın aşı denemesine ise ABD'de 30 bin kişi katıldı ve deneklerin yarısına plasebo verildi. Şirket, aşının yüzde 94,5 oranında koronavirüse karşı koruma sağladığını ve Covid belirtileri gösteren 95 denekten sadece beşine gerçek aşı verildiğini açıkladı. İngiliz ilaç şirketi AstraZeneca ve Oxford Üniversitesi tarafından geliştirilen aşının deneme sonuçları da önümüzdeki birkaç hafta içinde açıklanacak. Bu surada, Rus aşısı Sputnik V'ten de cesaret verici bilgiler geliyor. Üçüncü aşamadaki ilk sonuçlara göre, Pfizer aşısına benzer oranda, yüzde 92'lik bir etkinlik elde edildi. Çin'deki Wuhan Biyolojik Ürünler Enstitüsü ve Sinopharm ile Rusya'daki Gamaleya Araştırma Enstitüsü'nün de aralarında bulunduğu bazı diğer aşılar da son deneme aşamasında.
- Belçika Sağlık Bakanı Frank Vandenbroucke, halkın yüzde 70’ine koronavirüsü aşısı yapma amacında olduklarını duyurdu. 5 milyonluk ülkede yaklaşık 8 milyon insana denk gelen bu sayı kadar aşının hazır olacağını söyleyen Vandenbroucke, aşının zorunlu olmayacağını söyledi.Yerel yönetimlerle temasta olduklarını söyleyen Vandenbroucke, “Aşı her vatandaşa ücretsiz olarak ulaştırılacaktır” dedi.
- Aşılar nasıl taşınacak? Koronavirüs aşılarının eksi 70 santigrat derece gibi düşük sıcaklıklarda muhafaza edilmesi zorunluluğu, dozların tüm dünyaya sevkinin nasıl gerçekleştirilebileceği ve nasıl depolanacağı sorusunu beraberinde getirdi. Rusya'nın, geliştirdiği Sputnik V aşısının sevkini kolaylaştırmak üzere aşının dondurularak kurutulması (liyofilizasyon) yöntemine baş vurmayı planladığı bildirildi. Aşıyı geliştiren Gamelaya Enstitüsü'ne göre Rus aşısının eksi 18 derece ve altında muhafaza edilmesi gerekiyor. BionTech ve Pfizer'in aşısının muhafazası için gerekli sıcaklık eksi 70 derece olarak açıklanmıştı.
- Amerikan Pediatri Akademisi ve Çocuk Hastanesi Derneği tarafından yapılan ortak açıklamada, salgının başından 12 Kasım'a kadar toplam 1 milyon 39 bin 464 çocuğun Covid-19’a yakalandığı belirtildi. Açıklamada, son bir haftada ise 111 bin 946 çocukta yeni pozitif vaka tespit edildiği aktarıldı. Amerikan Pediatri Akademisi Başkanı Dr. Sally Goza, sayıyı "şaşırtıcı ve trajik" bulduğunu ve daha önce böylesi bir virüs patlaması görmediklerini ifade etti. Covid-19 verilerinin derlendiği Worldometers'e göre, ABD'de virüs bulaşan kişi sayısı son 24 saatte 138 bin 821 artışla 11 milyon 374 bin 487'ye çıktı.
- Koronavirüs salgınında hasta ve ölüm sayısının giderek arttığı Avrupa'da, Avusturya da ikinci bir ulusal sokağa çıkma kısıtlaması ilan etti. Kısıtlamalar 17 Kasım'da başladı ve 6 Aralık'a kadar sürecek. Sokağa çıkma kısıtlaması için Başbakan Sebastian Kurz, halkını Covid-19 vakalarındaki hızlı yükselişi engellemek adına evlerinin dışından kimseyle görüşmemeye çağırdı. Sokağa çıkma kısıtlamalarıyla beraber okulların da kapanacağını ifade eden Kurz, öğrencilerin uzaktan eğitime başlayacağını belirtti. Kuaförler dahil olmak üzere gerekli olmayan tüm mağaza ve hizmetlerin kapatılacağı önlemler 6 Aralık'a kadar devam edecek. Hükümet, insanlara mümkün olduğu müddetçe evden çalışmalarını söyledi.
- Restoranlar, oteller ve spor salonları riski ne kadar artırıyor? 98 milyon insanın cep telefonu verilerini kullanan ve farklı yerlerde enfeksiyon risklerini modellemek için yapılan bugüne kadarki en kapsamlı araştırmaya göre, restoranların, spor salonlarının ve otellerin yeniden açılması, covid-19'un yayılma hızını artırıyor.
- Maske mi siperlik mi? Süper bilgisayar virüsün havada nasıl yayıldığını çözdü: Burada izleyin.
- Pandemi mi sindemi mi? “Sindemi" yeni bir kavram değil. Kavram ilk kez 1990'larda Amerikalı bilim insanı Merrill Singer tarafından, iki hastalığın birbiriyle etkileşmesinin insana ikisinin toplamından çok daha büyük zarar verdiğini ifade etmek amacıyla kullanıldı. Tıpkı Covid-19'un hastalarda önceden var olan diyabet, kanser ve kalp hastalıkları gibi sorunlarla etkileşerek çok ağır etki yaratabilmesi gibi. Singer ve bir grup meslektaşı, bu hastalıkları ve dolayısıyla yol açtıkları ağır etkinin, aynı zamanda dünya çapında orantısız ölçüde, düşük gelirliler ve etnik azınlıklar arasında görüldüğünü de kayda geçirdiler. Tıp dergisi Lancet'in genel yayın yönetmeni Richard Horton, "Bir tedavi ne kadar etkili, bir aşı ne kadar koruyucu olursa olsun, Covid-19'a saf bir biyo-medikal çözüm arama çabası başarılı olmayacaktır. Hükümetler toplumlarımızdaki derin eşitsizlikleri düzeltecek politikalar geliştirmedikçe hiçbir zaman salgınlara karşı güvende olmayacağız" diyor.
- Korona dindarlaştırıyor: Almanya'da yapılan bir araştırma, koronavirüs salgınının inançlı kişileri daha da dindarlaştırdığını ortaya koydu. Araştırmaya göre herhangi bir dine mensup olmayanların inancı daha da zayıfladı. Almanya'da Münster Üniversitesi'nin yaptığı bir araştırma, koronavirüs salgını sırasında inançlı kişilerin daha da dindarlaştığını, dindar olmayanların inancının ise daha da zayıfladığını ortaya koydu. 7 Temmuz-18 Ekim tarihleri arasında internet üzerinden bin 971 kişiyle yapılan ankete 911 Katolik, 440 Protestan ve 199 bağımsız kilise mensubunun yanı sıra hiçbir dine mensup olmadığını bildiren 257 kişi katıldı. Ankete katılanlardan 80'i ise maneviyata ilgi duyduğunu ancak dindar olmadığını belirtti.
Covid-19 üzerine daha fazlasını günü gününe izlemek için tıklayın.
Ne var, ne yok?
Adalar
- Ulusal ve yerel basında, internet ortamında yayımlanmış ve sizin için derlenmiş Adalar haberleri için bakın. Haberler için haftalık bülteni beklemenize gerek yok. Her gün burada. (Haber akışına verdiği destek için Marjinal Porter Novelli’ye teşekkür ediyoruz.)
- İstanbul'un orman yangını bilançosu; Son 10 yılın en fazla alanı yandı. İstanbul Orman Bölge Müdürlüğü Orman Yangınlarıyla Mücadele Şube Müdürü İkram Çelik, "İstanbul'un 10 yıllık istatistiğine baktığımız zaman ortalama 144 adet yangının çıktığını, 30 hektar da ormanlık alanın zarar gördüğünü görüyoruz. Geçen yıl bu dönemde 158 yangın ve 35 hektar ormanlık alan yanmış. Bu yıl ise 143 adet orman yangını çıkmış, toplamda da 62 hektar alan ormanlık alan zarar görmüş" dedi.
- "İsyanımdır, ölüyoruz" diyen Naci Görür: “İstanbul'da en az 7,2 en çok 7,6 büyüklüğünde deprem bekliyoruz”: Dr. Naci Görür ile İstanbul'un 10 ilçe belediye başkanı bir programda buluştu. Programda yer alan belediye başkanlarından biri de Adalar Belediye Başkanı Erdem Gül idi. Gül ”Adalar küçük ve az nüfuslu. Binalarımız genel olarak eski. Kınalıada’da 5-8 kat arası binalar var. Deprem sonrası Adalar’ın sorunları var.” dedi.
- Haluk Eyidoğan Bilim ve Gelecek dergisinde yazdı: “Deprem sonrası İzmir’de yaşadığımız acı olaylardan öyle anlaşılıyor ki, son 21 yılda olan 17 Ağustos 1999 Gölcük, 23 Ekim 2011 Van-Erciş ve 24 Ocak 2020 depremlerinden yaşadığımız acı gerçekler kendini yine gösterdi. Göç alan, plansız ve denetimsiz yoğun yapılaşmanın mekânı olan şehirlerin artmasının, riskleri azaltmayı başaramayan bir yönetim sisteminin ve uygulama sürecinin sürmesinin sonuçları bir bir ortaya çıkıyor.”
- Cem Gürdeniz yazdı: "Bugün18 Kasım. Deniz Harp Okulu ve Lisesi’nin kuruluş yıldönümü ve Bahriyelilerin buluşma günü. Ülkemizde her köklü lise veya üniversite/yüksekokulun buluşma günleri vardır. Çoğunlukla pilav günü olarak tanımlanır. Pilav günleri genelde bahar aylarında öğretim döneminin son haftalarında düzenlenir. Eski mezunlar çok sevdikleri okullarına giderek gençlik günlerine duydukları özlemi giderirler. 1773 yılında kurulan Deniz Harp Okulu, 1936 yılından bu yana kendi buluşma gününü –bildiğim kadarıyla- kışın düzenleyen yegâne okuldur. 2001 yılına kadar Heybeliada’da icra edilen buluşma günleri, daha sonra Tuzla-Heybeliada sırası ile uygulandı."
- Büyükada Ada Palas Otel, yılın romantik butik oteli. Gelin Damat Dergisi tarafından üçüncü kez düzenlenen Ödül gecesi, Pınar Altuğ Atacan ve Burak Törün sunuculuğunda Conrad İstanbul Bosphorus'ta bir davetle gerçekleşti. Çok sayıda kategoride ödül verilen gecede Büyükada Ada Palas Butik otel, yılın “romantik butik oteli” seçildi.
Araştırma
- Dijital göçebelik yeni bir kavram. Pandemiyle birlikte daha yaygın kullanılır, hatta deneyimlenir oldu. Bir trend olarak yaygınlaşan “dijital göçebelik - digital nomad”, lokasyon bağımsız çalışmak anlamında kullanılıyor. Bir çok şirket, pandemi döneminde çalışanlarını böyle değerlendiriyor. Çalışanların bir bölümünün, özellikle tek yaşayan genç, “y kuşağı” diye tanımlananların da işine geliyor.
- Yunanistan’dan dijital göçebelere teşvik: Bu uygulamalar pandemi sonrasında da kalıcı olur mu bilinmez ama göç vermiş ülke ve kentler bu fırsatı değerlendirmek için kolları sıvadı bile. Mesela geçenlerde bir haber Yunanistan'dan geldi: Yunanistan, krizden sonra yurt dışına yerleşen ve ülkeye geri dönme kararı alan vatandaşlarına ve ülkeye taşınacak “dijital göçebelere” %50 vergi indirimi sağlayacakmış. Pandemi döneminde hem uzaktan çalışanları ve hem de yurt dışındaki vatandaşlarını ülkeye çekmeyi hedefleyen ve 2020 yılı sonunda parlamentoya sunulacak olan teşvik paketi, yedi yıl boyunca ülke sınırları içinde kazanılan gelirden %50 vergi muafiyeti hakkı tanıyor. Teşvik, 2021 yılı içinde Yunanistan’a taşınanlar ve yedi yıl içinde vergi mükellefi olmayanlar için geçerli olacak.
Edebiyatta ve Anılarda Adalar
Bugün Sait Faik’in 114. doğum günü. Bugün O’nun bir eserinden, 1952’de yayınlanan «Son Kuşlar» adlı hikâye kitabından bir bölüm paylaşıyoruz.
...
Seneler var ki kuşlar gelmiyor. Daha doğrusu ben göremiyorum. Güzün güzel günlerini pencereden görür görmez, Konstantin Efendi’nin bulunabileceği sırtları hesaplayarak yollara çıkıyorum. Bir kuş cıvıltısı duysam kanım donuyor, yüreğim atmıyor. Hâlbuki sonbahar kocayemişleri, beyaz esmer bulutları, yakmayan güneşi, durgun maviliği, bol yeşili ile kuşlarla beraber olunca, insana, sulh, şiir, şair, edebiyat, resim, musiki, mesut insanlarla dolu anlaşmış, sevişmiş, açsız, hırssız bir dünya düşündürüyor. Her memlekette kıra çıkan her insan, kuş sesleriyle böyle düşünecektir. Konstantin Efendi mani oluyor. Zaten kuşlar da pek gelmiyor artık. Belki birkaç seneye kadar nesilleri de tükenecek. Her memlekette kaç tane Konstantin Efendi var kim bilir? Kuşlardan sonra şimdi de milletin yeşilliğine musallat oldular. Geçen gün yol kenarındaki yeşilliklere basmaya kıyamayarak yola çıkmıştım. Konstantin Efendi’nin günlerinden bir gündü. Gökte hiç kuş gözükmüyordu. Evden çıkarken isketemin kafesine bir incir yapıştırdım. İsketem tek gözünü verip bana dostlukla bakmış, incir çekirdeğini kırmaya çalışıyordu.
Onu, ev duvarının bir kenarına çaktığım çiviye asmış, yola çıkmıştım. Kuşlar yoktu şimdi havada ama yolun kenarında yeşillikler vardı ya… Baktım. Bu yeşilliklerin bazı yerleri sökülmüş. Biraz ileride dört çocuğa rastladım. Yürüyorlar. Yeşilliklerin en güzel yerlerinde duruyor, bir kaldırım taşı kadar büyük bir parçayı belle söküyorlar, bir çuvala dolduruyorlardı:
- Ne yapıyorsunuz, yahu? dedim.
- Sana ne? dediler.
Fukara, üstleri yırtık pırtık yavrulardı.
- Canım, neden söküyorsunuz? dedim.
- Mühendis Ahmet Bey söktürüyor.
- Ne yapacak bunları?
- Yukarıda deri tüccarı Hollandalı var ya hani, onun bahçesini düzeltiyorlar da…
- İngiliz çimi alsın, eksin; mademki herif zengin…
- İngiliz çimiyle bu bir mi?
- Bu daha mı iyi?
- İyi de laf mı? Bunun üstüne çimen mi olur? Hollandalı öyle demiş.
Karakola koştum. Polislere haber verdim. Güya menettiler. Gizli gizli, gene çimenler yer yer söküldü. Mühendis Ahmet Bey’e ceza bile kesilmedi. Belediye talimatnamesinde, yol kenarlarındaki çimenleri sökmek cezaya mucip olmuyormuş.
Kuşları boğdular, çimenleri söktüler, yollar çamur içinde kaldı.
Dünya değişiyor dostlarım. Günün birinde gökyüzünde, güz mevsiminde artık esmer lekeler göremeyeceksiniz. Günün birinde yol kenarlarında, toprak anamızın koyu yeşil saçlarını göremeyeceksiniz. Bizim için değil ama çocuklar, sizin için kötü olacak. Biz kuşları ve yeşillikleri çok gördük. Sizin içi kötü olacak. Benden hikâyesi.
Son Kuşlar, Sait Faik, YKY Yayınları
Göze - Kulağa - Kağıda - Mideye
Bu haftanın kitapları Orhan Şevki’den (Kınalıada)
- Botter Apartmanı – Ayşe Övür, Remzi Kitabevi
- Yalancı Tanıklar Kahvesi - Vedat Türkali, Ayrıntı Yayınları
- Bir öneri de editörden: Sevgili Orhan Şevki’nin 2018 yılında İş Bankası Kültür Yayınları’ndan çıkan “Osmanlı’dan Cumhuriyet’e, Azınlık Spor Kulüpleri ve Sporcular” kitabı biz Adalılar ve spor tutkunları için başucu kitaplarından biri. İçinde Adalar’dan yetişen çok önemli sporcular da var
Bu haftanın dizi ve film önerisi Filiz ve Ali Kaya’dan (Büyükada)
- Dizi: Bir Başkadır – Netflix
- Film: Coach Carter
Bu haftanın müzik önerisi Özkan Şendir'den (Burgazada)
- Müzeyyen Senar - Mâni Oluyor Halimi Takrire Hicâbım
Bu haftanın müzik kanalı önerisi Bülent Özden'den, şöyle diyor:
- Müzik zevki çok kişisel, klasik müzikten heavy metale birden fazla türü sevebiliyor ve gerek günün saatine gerekse psikolojik durumuna göre seçim yapabiliyor. Ben de pandemi döneminde epey geniş olsa da koleksiyonumun dışına çıkmak için İnternet radyolarına dadandım. Yeterli İnternet kapasiteniz varsa, mesela bu linkten istediğiniz türü seçip o tür yayın yapan istasyonlara ulaşabiliyorsunuz.
Selin Kutucular (Büyükada) her hafta yemek tariflerine devam ediyor. Afiyet olsun.
Balkabağı Çorbası
1 adet yeşil kabak, 5 adet iri havuç, 1 kg balkabağı, 1 çay kaşığı rendelenmiş zencefil, 1 adet soğan (irice küp doğranacak), tavuk suyu/et suyu/sebze suyu, 4 yemek kaşığı zeytinyağı, tuz, 200ml krema
Servis için: 100ml krema, 1 çay kaşığı zencefil rendesi, 50-100gr çam fıstığı
Yeşil kabağı temizledikten sonra ince ve yuvarlak olarak doğrayın. Balkabağını orta büyüklükte küp küp doğrayın. Havuçları ince ve yuvarlak olarak kesin. Tencerede zeytinyağıyla beraber soğanları çevirin. Yeşil kabağı ilave edin ve renk alana kadar pişirmeye devam edin. Havuçları ve balkabaklarını zencefil rendesiyle beraber ekleyin. 5-10 dakika daha çevirin. Malzemenin üzeri tamamen örtülünceye kadar tavuk suyu ya da et suyu (ya da sebze suyu) koyup pişmeye bırakın. Havuç ve balkabakları iyice pişince blenderdan geçirin. Hiç pütür kalmamasına dikkat edin. Koyu kıvamlı çorbayı tencereye alın, tuz ilave ederek krema (ya da sebze suyu ile) ile karıştırın. Daha sulu isterseniz bir miktar süt ile açabilirsiniz. Kaynayınca servise hazır olacaktır.
Serviste; buzdolabından çıkardığınız soğuk kremayı zencefil rendesiyle çırparak katılaştırın. Çorbayı bu krema ve ayrı bir tavada yağsız olarak kavurduğunuz çam fıstığı ile süsleyin.
Anastasia Aslanoğlu (Burgazada) haftanın lezzetlerine, Rum mutfağından seçtikleriyle katılıyor. Yayamın Mutfağından
Domatesli Pirinç Lapası / Lapas me domata
Malzemeler: 1 dolu su bardağı pirinç, 3 adet büyük olgun domates, 1 çorba kaşığı tereyağ, 4 1/2 bardak su, 2 çorba kaşığı zeytinyağ, 1 tatlı kaşığı şeker, Ağız tadınıza göre tuz
Yapılışı: Pirinci suda bekletmenize gerek yok, pilav yaparken sevmediğimiz nişasta lapada çok işe yarıyor.:) Domatesleri rondoda kıyın, varsa çekirdeklerini ayıklayın. Rondodan geçirdiğiniz domatesleri, zeytinyağını, suyu ve tuzu tencereye koyun ve kaynatın. Bir taşım kaynayınca içine pirinci atın, kapağı açık bir şekilde kaynatmaya devam edin. Pişmeye yakın tereyağını atın, biraz daha bekleyin ve ateşten alın.
15 dakika dinlenmeye bırakın sonra servis edin.
Afiyet olsun. Kali Oreksi. (Tarifi videoda izlemek için, tıklayın)
Gülmek hakkımız
Korona günleri kasvetli günler. Mizah en önemli ilacımız, yüzümüzden gülümseme eksik olmasın.
Bu haftanın objektiflerine takılanlar
Bu alana her hafta bize ulaşan fotoğrafları koyuyoruz. Siz de fotoğraflayın, mümkünse nerede çekildiğini yazın ve Bu e-Posta adresi istenmeyen posta engelleyicileri tarafından korunuyor. Görüntülemek için JavaScript etkinleştirilmelidir. adresine yollayın. Fotoğraflarınız haftalık olarak görüntüleneceği gibi, sonrasında da müze arşivinde saklanacak ve değerlendirilecek.
Bu haftanın kapak fotoğrafı Ayten Şele'den...