Çarşamba, 11 Kasım 2020 00:30

KORUNAda – “Salgına, depreme, yangına daha dayanıklı Adalar için” – 11 Kasım 2020

Ögeyi değerlendirin
(0 oy)
KORUNAda – “Salgına, depreme, yangına daha dayanıklı Adalar için” – 11 Kasım 2020 Fotoğraf: Aziz Yılmazer

Bu bülten Adalar C-19 Danışma Kurulu editörlüğünde hazırlanmakta
ve adalidergisi.com tarafından desteklenmektedir.

 

Yaşadığımız pandemi koşulları, büyük kent yaşamının ne kadar dayanıksız olduğunu gösterdi. Adalar tarih boyunca salgınlardan kaçış yeriydi. 1894 İstanbul ve 1999 Marmara depreminde Adalar iyi sınav verdi. Sağlık ve Eğitim kurumlarımız da geçtiğimiz yüzyılda İstanbul’un en iyileri arasındaydı. Yıkarak değil güçlendirerek, kapatarak değil yaşatarak, gerektiğinde işlevlerini günün ihtiyaçlarına göre yeniden değerlendirerek, kısacası tarihten devralınan doğal, tarihi ve kentsel mirasa sahip çıkarak korunalım. Hazırlanmakta olan 1/5000’lik Koruma Amaçlı Nazım İmar Planı ve Strateji Belgesi, Adalar için bir çeşit ana yasa olacak. Planlama çalışmalarına katılalım, sahip çıkalım.

İyi haftalar…

 

Covid-19

Adalar - İstanbul

  • Adalar C-19 Danışma Kurulu, Adalar’ın 1/5000’lik plan çalışmalarına Afetler ve Salgınlar başlığı altında katkıda bulunmak üzere 8 Kasım Pazar günü, İBB Şehir Planlama Grubu ile toplandı. Yaklaşık 2 saat süren toplantıda öneriler iletildi.
  • İstanbul’un pandemi haritası kırmızıya dönüyor. Adalar’da da ilk kez sarı ve kırmızı noktalar izlenmeye başlandı. Adalar C-19 Danışma Kurulu tarafından geçtiğimiz hafta kaleme alınan ve Adalılarla paylaşılan öneriler güncel ve yaşamsal: “Yaşadığımız 8 ay da gösterdi ki, bulaşta kapalı ortamlar büyük risk. Birinci sırada yaşadığımız evler, ikinci sırada toplu ulaşım araçları, üçüncü sırada da işyerleri var. Adalarımız her şeye rağmen bu açıdan şanslı. Yeter ki, ev içi ortamı iyi koruyalım. Evlerimizi sık sık havalandıralım. Uzmanlar salgın kadar psikolojimizin önemli olduğunu söylüyor. Sosyalleşmek önemli ama sevdiklerimizle evlerimizde değil, açık havada, bahçelerde, ormanda, maske-mesafe kuralını koruyarak buluşalım. Adalarımızda evlere servis sistemi gayet iyi işliyor. Market-manav-restoran tüm işletmeler her türlü ihtiyacımızı evlere servis ediyorlar. Bu hizmetlerden mümkün olduğunca yararlanalım. Kapalı alanlara girmek zorundaysak, maskemizi ve mesafemizi ihmal etmeyelim. Vapur ve motorların açık alanlarında yolculuk etmeye çalışalım. Kapalı ortamlarda maske-mesafeye dikkat edelim. Ada içi ulaşım araçlarını kullanmak zorundaysak, maske-mesafeye dikkat edelim. Uymayanları uyaralım. Dayanışmamızı eksik etmeyelim. Dezavantajlı herkese ulaşabileceğimiz, elimizi uzatabileceğimiz ağlara, varsa mahalle-sokak dayanışma gruplarına dahil olalım.”
  • Salgına karşı danışma hatları devrede. Çekinmeyin. İhtiyaç duyuyorsanız arayın.
    • İBB Danışma hattı için 153.
    • PANDOST (Panik Atak ve Anksiyete Derneği) için: 0530 429 4349
    • Psikolog Marianna Vasiliadiz (Burgazada) ile konuşmak için: Bu e-Posta adresi istenmeyen posta engelleyicileri tarafından korunuyor. Görüntülemek için JavaScript etkinleştirilmelidir.

İstanbul

  • İstanbul Tabip Odası: Nisan ayından daha kötüyüz, İstanbul 14 gün kapatılmalı!. "Salgın Politikası İflas Etti! İstanbul İçin Acil Kapanma Zamanı" başlıklı açıklamada salgının pik yaptığı Nisan ayından daha kötü olduğu belirtildi. İstanbul'da Covid-19'a bağlı resmi ölüm sayısının Bakanlığın açıkladığı verilere göre 3 bin 253 olarak gösterildiği, İBB verilerine göre İstanbul'da 2015-2019 ortalamasına göre 8 binin üzerinde ek ölüm gerçekleştiğini açıklayan İstanbul Tabip Odası, gerçek ölüm sayısının Bakanlığın açıkladığının yaklaşık 3 katı olduğunu dile getirdi.
  • İstanbul’da kritik korona toplantısı! Artan riskler görüşüldü: Sağlık Bakanı Fahrettin Koca başkanlığında İstanbul'da koronavirüs (corona virüs) salgınıyla mücadele toplantısı düzenlendi. Toplantıda salgının seyri, artan risk ve yeni hasta yüküne karşı yapılacaklar ele alındı.
  • 65+ yaş grubunun 10.00-16.00 saatleri dışında sokağa çıkması yasak. İl Hıfzıssıhha Kurulu, 10 Kasım tarihli toplantısında, 65+ yaş grubunda olanlar için sokağa çıkma saatlerini daralttı ve 10.00-16.00 saatleri arasına çekti. Daha önce 10.00-20.00 saatleri arasında sokağa çıkılabiliyordu.

Türkiye

  • Koronavirüs vaka sayıları rekor üstüne rekor kırıyor, önlemler yeterli gelmiyor: Dr. Kayıhan Pala ve Prof. Dr. İbrahim Akkurt, Türkiye’de ve dünyada salgında gelinen noktayı @BirGun_TV’ye değerlendirdi. İzleyin.
  • Bilim Kurulu üyesinden kritik 'ziyaret' uyarısı: Kalabalık evde virüs hızlı yayılıyor!: Son dönemde özellikle ev içi bulaş riskinin çok fazla olduğunu belirten Bilim Kurulu üyesi Doç. Dr. Afşin Emre Kayıpmaz, kritik uyarılarda bulundu: İnsanlar kalabalık ortamda bir arada uzun sürede kaldığı vakit virüs yayılmak için kendine fırsat buluyor. Son dönemde özellikle ev içi bulaş riskinin çok fazla olduğunu belirten Kayıpmaz "Genç bir kişi hastalığı dışarıdan kapıp herhangi bir belirti vermeden bu virüsü ev içerisindeki büyüklerine bulaştırabiliyor. Büyüklerde de bu hastalık daha ağır seyretme riski taşıyor.
  • Başhekim Yardımcısı, "Hastanelerde yer yok, sokağa çıkma yasağı alınmasını bekliyoruz" mesajından sonra istifaya mı zorlandı? Pamukkale Üniversitesi Hastanesi Başhekim Yardımcısı Gürbüz Akçay’ın WhatsApp grubunda yaptığı, "Covid servisleri ve acilleri tamamen dolu. Hastanelerde yer yok. Sokağa çıkma yasağı ilan edilmeli" paylaşımı dışarı sızınca üniversite yönetimi istifaya zorladı. Akçay baskılar karşısında başhekim yardımcılığı görevini bıraktı.
  • Türk Tabipler Birliği (TTB) son üç günde 14 sağlık çalışanının Covid-19 nedeniyle hayatını kaybettiğini açıkladı. Covid-19’dan ölümlerin, pandemiyle en ön saflarda mücadele eden sağlık çalışanları için meslek hastalığı kabul edilmesi taleplerini yineleyen TTB, “Tükeniyoruz” dedi.
  • Aile hekimleri: Bakan Koca mevzuatı bilmeden, sahadaki sorunlardan bihaber açıklama yapıyor: Sağlık Bakanı tarafından Twitter'dan yapılan bazı yönlendirmelere tepki gösterilerek, Koca'nın Covid-19 takiplerini aile hekimleri yerine filyasyon ekiplerine yönlendirmesi istendi. Aile Hekimleri Dernekleri Federasyonu (AHEF) tarafından yapılan açıklamada, pandemide vaka sayılarının arttığı ve sağlık çalışanlarının alınamayan önlemlerden ve bu işin yürütülememesinden yorgun ve stresli olduğu vurgulandı.
  • Sağlık Bakanlığı vaka sayısını ‘düzenlemenin’ yolunu buldu: Test sayısını azaltın başvurana ilaç verin: Sağlık Bakanlığı’nın hekimlere test sayılarını azaltması ve ciddi yan etkileri bulunan ilaç tedavisini yoğunlaştırması için baskı yaptığı iddia edildi. TTB Merkez Konseyi Başkanı Korur, “Test sayısı düşürülmeye, ilaç kullanımı artırılmaya çalışılıyor… Dünya Sağlık Örgütü, hidroksiklorokini tedavi rehberinden çıkardı ama Türkiye’de ciddi yan etkileri olduğu bilinen bu ilaç ısrarla kullanılmaya devam ediliyor. Hangi ilacın verilmesi gerektiğine karar verecek olan hekimdir. Hekim özerkliğine müdahale ediliyor. Bu müdahalenin kaynağı Sağlık Bakanı. Sağlık Bakanı hakkında gerekli işlemin yapılması gerekiyor bu da üye olduğu tabip odası ve bizim üzerimize düşüyor.” dedi.
  • Koronavirüs tedavisinde kullanılan yerli ilaçla ilgili iddia: Tedavinin etkinliği azaldı. Covid-19 tedavisinde kullanılan Favipiravir isimli ilaç, etken maddesi sentezlenerek ağustos ayında Türkiye'de üretilmeye başlandı. Sahada görev yapan uzman hekimler, yerli ilaca başlanması ile tedavinin etkinliğinde bir azalma olduğunu gözlemlediklerini belirtti.
  • Almanya'dan Türkiye'ye korona virüsü notası: Der Spiegel'e konuşan bir Alman Dışişleri Bakanlığı sözcüsü, semptom göstermeyen korona virüsü vakalarına istatistiklerde yer verilmemesi nedeniyle Türkiye'ye sözlü nota verildiğini söyledi. Sözcü, salgınla ilgili bilgilerin uluslararası standartlara göre açıklanmasının talep edildiğini dile getirdi. Almanya, geçen ağustos ayında İzmir, Aydın, Muğla, Antalya'yı Türkiye geneli için yaptığı seyahat uyarısının dışında bırakmış ancak ekim ayı sonunda yaptığı açıklamada, 9 Kasım tarihinden itibaren seyahat uyarısının yeniden Türkiye'nin tamamı için geçerli olacağını duyurmuştu.
  • Dr. Mehmet Ceyhan açıkladı. Çocuklarda bu 3 belirtiyi gören koşa koşa hastaneye gitsin. Covid-19 çocuklarda ağır seyretmiyor ancak hastalığı geçiren çocuklar için büyük bir risk mevcut. Prof Ceyhan, MIS-C (Multisistem İnflamatuar Sendromu) hakkında aileleri uyararak "Deride soyulma, gözde kızarıklık, parmaklarda şişme gibi belirtiler tehlikenin belirtileridir. Üç belirtiyi görürseniz vakit kaybetmeden doktora başvurun" dedi. Salgının başlangıcından bu yana uzmanlar, çocukların korona virüsünden yetişkinler kadar korunması gerektiği konusunda uyarılar yapıyor. Çoğu zaman çocuklar virüsün etkilerini belirtisiz ya da hafif atlatsalar da yapılan bilimsel çalışmalar birçok riski gözler önüne serdi. Bu risklerden biri de MIS-C. Prof. Ceyhan, başından beri okulların gerekli tedbirler alınmaksınız açılmasının büyük risk olduğunu dile getirmekteydi.

Türkiye Özel

Dünya

  • Dünyada koronavirüs vaka sayısı 50 milyonu geçti. Koronavirüsün neden olduğu Covid-19 hastalığı sonucu hayatını kaybedenlerin sayısı da 9 Kasım 2020 itibarıyla 1 milyon 255 bini aştı. Sıralamada ABD başta. Bu ülkeyi Hindistan, Brezilya, Meksika ve Büyük Britanya izliyor. Türkiye ölüm sayısında 21. sırada. Vaka sayısı açıklanmadığı için kaçıncı sırada olduğu ise bilinmiyor.
  • Pfizer ve BioNTech'in aşısının virüse karşı yüzde 90'dan fazla etkili olduğu açıklandı: Geniş denek grubu üzerinde yapılan deneylerde Pfizer ve BioNTech tarafından geliştirilen koronavirüs aşısının Covid-19 hastalığına karşı "yüzde 90'dan fazla etkili olduğu" açıklandı. Pfizer ve BioNTech, söz konusu gelişmeyi "bilim ve insanlık için büyük bir gün" sözleriyle duyurdu. Söz konusu aşı adayı 6 ülkede 43 bin 500 kişi üzerinde test edildi. Denemelerde ciddi bir güvenlik endişesi ortaya çıkmadı. Koronavirüs aşısının denendiği ülkeler arasında Türkiye de var. AB Komisyonu COVİD-19'a karşı yüzde 90 koruma sağlayan bir aşı geliştirdiğini açıklayan Biontech ve Pfizer’den aşı satın almak için yürüttüğü görüşmeleri tamamladı. Anlaşmanın önümüzdeki günlerde imzalanması bekleniyor.
  • Türk Uğur Şahin'in kurduğu BioNTech ile Pfizer'ın dün verdiği "yüzde 90 etkili corona virüsü aşısı" müjdesinden sonra başka bir aşı çalışmasından korkutucu bir açıklama geldi... Çin'de geliştirilen ve Türkiye'de de 13 bin insan üzerinde denenen corona virüsü aşısı CoronaVac isimli aşının Brezilya'daki denemeleri bir gönüllünün ölmesiyle birlikte askıya alındı.
  • Corona virüsünün hücrelere girişini engelleyen burun spreyi geliştirildi. ABD’deki Columbia Üniversitesi’nde geliştirilen bir sprey corona virüsünün burunda ve akciğerde girişini engelliyor. Uygun fiyatlı ve soğuk ortamda saklanması gerekmeyen burun spreyi gelincikler üzerinde denendi ve corona virüsünün emilimini engelleyerek koruma sağladı. Sprey insanlarda işe yaraması halinde salgınla mücadelede yepyeni bir yol sağlayabilir. Buruna günlük olarak sıkılması halinde aşı gibi işlev görebilir. (Yazının orijinali New York Times’ta yayımlandı.)
  • Aspirin koronavirüse iyi geliyor mu? Eczanelerde reçetesiz satılan aspirin hapının, covid-19 hastalığına bağlı ölümlerin ana nedenlerinden biri olan kan pıhtılaşmasını engellemesi nedeniyle corona virüsüne karşı etkili olabileceği açıklandı. ABD - Maryland Tıp Fakültesi'nden bilim insanları, dünya genelinde yaygın olarak ilacın corona virüsü hastalarının tedavisinde yardımcı olabileceğini açıkladı. 'Anesthesia and Analgesia' adlı bilimsel dergide yer alan araştırmanın yazarı Doktor Jonathan Chow, "Çalışmamızın sonuçlarını doğrulamak için bir klinik deneme gerçekleştireceğiz. Bulgularımızın doğrulanması halinde aspirin, dünya genelinde covid-19'a karşı kullanılan en etkin ilaca dönüşebilir" ifadelerini kullandı. İngiltere'de de, Covid-19'un neden olduğu kan pıhtılaşmasının tedavisi için aspirin test 2 bin hastaya 150 miligram doz verilerek, standart tedavi gören hastaların verileriyle karşılaştırılacak.

Covid-19 üzerine daha fazlasını günü gününe izlemek için tıklayın.

Ne var, ne yok?

Adalar

  • Ulusal ve yerel basında, internet ortamında yayımlanmış ve sizin için derlenmiş Adalar haberleri için bakın. Haberler için haftalık bülteni beklemenize gerek yok. Her gün burada. (Haber akışına verdiği destek için Marjinal Porter Novelli’ye teşekkür ediyoruz.)
  • Büyükada Heliport için mahkemeden yürütmeyi durdurma kararı: Bu haftanın güzel haberi İstanbul 9. İdare Mahkemesi’nden geldi. Mahkemede Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'na açılan Mimarlar Odası'nın davacı, Şehir Plancıları Odası'nın müdahil olduğu davada mahkeme “hukuka uyarlık bulunmadığı sonuç ve kanaatine” vararak yürütmeyi oybirliği ile durdurdu. Kararda, “uyuşmazlığa konu planların plan onama sınırının kentsel sit alanı dahilinde ve etkileşiminde olduğunun sabit olduğu, hal böyle iken kentsel sit alanı olan yerde yapılan planın yukarıda yer verilen mevzuat hükümleri gereğince Koruma Amaçlı Nazım ve Uygulama İmar Planı olarak hazırlanıp ilgili koruma kurulunun görüş ve onayı da alınmak suretiyle yürürlüğe konulmasının zorunda olduğu, söz konusu koruma planlarının yapılışına ilişkin usul ve esasların ise uyuşmazlığa konu planlardan farklı olduğu gözetildiğinde, kentsel sit alanı dahilinde yapılan işbu davaya konu nazım ve uygulama imar planlarında hukuka uyarlık bulunmadığı sonuç ve kanaatine varılmıştır.” denildi.
  • Adaların kalan atlarına özgürlük: Zafer Kıraç, gazeteduvar’da “Adalar’ın Atları” başlığıyla ikinci yazısını yayımladı. Yazı, Adalar’da atlarını satmayan at sahipleri (Çetin Erdem – Heybeliada ve Şahin Tuntel – Büyükada) ve uzmanlarla konuşularak hazırlanmış. ‘İnsanlara Fısıldayan At’ isimli kitabın da yazarı olan ve atlarla insanların nasıl birlikte yaşamlar kurabileceğini deneyimlemiş, uluslararası birçok uygulamayı da bilen Aydın Soysal’ın söyledikleri önemli: “Adalar’da fayton operasyonu bittikten sonra belediye atları satın aldı belirli bir para karşılığı, sonra bu atları Türkiye’nin birçok yerinde bakacağını söyleyenlere verildi bu atlar. Bir kısmını belediye atlı zabıta olarak kullanmayı planlıyor. Kalan bir kısmını da terapiye ihtiyacı olanlarla buluşturup insanlarla ilişkileri devam ettirilebilir mi diye çalışan bir oluşum var. Henüz planlama aşamasında, umarım gerçekleşir.”
  • Adalar’da kalan atların kaderi üzerine tartışmalar devam ederken, Emin Mahir Başdoğan’ın yeni kitabı raflarda yerini aldı. “Evde At Beslemek”. Başdoğan, Adalar’ın atları için en çok emeği geçenlerden. Başdoğan “bir ata sahip olmanın maddi manevi her türlü meşakkatini” bilenlerden ve bu nedenle de Adalar’da atlarını vermeyen faytonculara da destek için bir avuç Adalı ile çaba gösteriyor. “Rüyasında at görüp bu işe soyunmaya niyet edecek” yenilere ise altın değerinde bilgiler veriyor. “Başınızı kaşımaya vakit bırakmayan, yepyeni, zorlu ve maceralı bir atlı hayat tarzı sizleri bekliyor” diyerek.
  • 15 Kasım Pazar günü Adalar yelken yarışlarıyla renklenecek. Heybeliada 1773 Kupası Yelken yarışları Heybeliada önünde başlayacak, Kınalıada ve Moda yönünde gerçekleşecek. İki kategoride yapılacak yarışlar gün boyu izlenebilecek.
  • Heybeliada ormanında ağaçlandırma. Heybeliada Çam limanı sırtlarındaki 3 hektarlık ormanlık alan 12 Temmuz 2020 tarihinde yanmıştı. Alan temizlendi ve yeni ağaç dikimine hazırlandı. 11 Kasım Çarşamba günü de, Adanın karakteristiğine uygun olarak ağırlıkla kızılçam fidelerinin dikimi yapıldı. Ağaçlandırma Orman Bölge Müdürlüğü denetiminde, Adalı gönüllülerin de katılımıyla gerçekleştirildi.

Türkiye

  • Araştırma şirketi Konda’nın Moral Endeksi’ne göre önümüzdeki üç ay içinde ekonomik kriz bekleyenlerin oranı yüzde 75’e çıktı. Cumhuriyet’te Jale Özgentürk’ün haberine göre KONDA Genel Müdür Bekir Ağırdır “2012 yılından beri oluşmuş en yüksek seviyelerden biri” dedi. Ağırdır, beyaz ya da mavi yakalı, ilkokul ya da üniversite mezunu, toplumun tüm kesimlerinin ekonomik geleceği ve sağlığı konusunda büyük bir kaygı ve tedirginlik yaşadığını vurguluyor. Yaklaşık 20 milyon insanın gelirini kaybetmemek için sokağa çıktığını anlatan Ağırdır, “Zihinler hem bugün hem de gelecek için katmanlı bir çaresizlik içinde” diyor.

Dünya

  • “Turmp gitti, kabus bitti”. Dünyada bu haftanın konusu ABD seçimleriydi. Seçimlerin kesin olmayan sonuçları kazanandan çok kaybedene odaklandı. Başlıklarda Trump’ın gidişine vurgu vardı. Yalım Eralp (Büyükada) ABD seçimleri üzerine yazdı ve başlığına da tırnak içinde bu vurguyu çıkardı. Yazının sonu ise şöyle bağlanmış: “Amerika’da bir ‘kabus’ bitmişe benziyor. Darısı başka kabusların başına diyelim.”
  • WWF uyardı: Dünyayı büyük bir su sıkıntısı bekliyor. Doğal Hayatı Koruma Örgütü, kaynakların doğru kullanılmaması halinde dünyayı büyük bir su sıkıntısı beklediği konusunda uyardı. Su sorunu yaşayacak kentler arasında İstanbul da bulunuyor.

Edebiyatta ve Anılarda Adalar

Mukaddes Yıldırım anlatıyor:

Dedem Aziz Harun Bey ileri yaşlarında cennet Ada’da huzuru bulmuştu. O zamanlar adı “Prinkipo Yat Kulübü” olan (şimdiki Anadolu Kulübü) kulübün hissedarı ve üyesi idi. Türk ve ecnebi dostları ile Kulüp’te faydalı çalışmalarda bulunurdu ve dünyanın düşmanlıkla değil dostlukla barışı bulacağına inananlardandı…

Dedem Aziz Harun Bey’in vefatı ile tek çocuğu olan babam Ahmet Aziz Bey’in Büyükada’daki köşke sahip olup taşınması akrabalarının hepsi zengin olduğu halde açtıkları miras davaları yüzünden beş buçuk yıl gecikmeyle oldu (romanları ve filmleri süsleyen Ada köşkleri çoğu zaman davalara ve dargınlıklara sebep olmuş, üzerlerinde nazar olan yerlerdir)…

Esaret günleri bitip İstanbul’a dönen Teğmen Ahmet Aziz Bey yaş haddinden emekli edilir. İstanbul işgal altındadır. Anadolu’da Atatürk’ün önderliğinde İstiklal Savaşı başlamıştır. Artık sivil olan Ahmet Aziz Bey gizlice Anadolu’ya yardıma gidenlerin sevk işinde yardımcı olur. Yokluklarında Kadıköy’deki evlerine hırsız girip evin yanmasına da sebep olduğu için bir otelde kalmaktadır. Anadolu’da (Eskişehir’de) kayınpederinin yanında kalmakta olan eşi ve kızı savaş dolayısıyla uzun zaman yanına gelmeye imkân bulamazlar. Neden sonra Peruze Hanım bir Rum arabacının arabası ile kızını ve bir de ağabeyleri savaşa gittiği için yalnız kalmış bir öksüz kızı yanına alıp binbir güçlükle İstanbul’a gelip kocasının kaldığı oteli bulur. Ahmet Bey otelde değildir. İçeri girip beklemeye başlarlar. İki çocuk içerde sıkılınca dışarı çıkıp otelin önünde oynamaya başlarlar. Otele dönen Ahmet Bey kapının önünde kızını görür ama tanımaz. 5 yaşında bıraktığı kızı artık 11 yaşında yetişkin olmuştur. Aile tekrar bir araya gelmiştir. Cumhuriyet’in ilânı ile sevinç içinde yeni bir hayata başlarlar. Bir de yeni kızları olmuştur: “Mukaddes”. Özel İdare’de çalışmaya başlayan Ahmet Bey kirada olan Bostancı’daki köşkten gelen para ile düzenli bir hayat kurar.

Babası Aziz Harun Bey’in 1929’da vefatı ile açılan miras davaları masrafa ve Bostancı’daki köşkün satılmasına sebep olur. 5 yıl süren davayı kazanan Ahmet Bey ve ailesi Ada’daki köşkün 2. kuşak sahipleri olarak artık Büyükada’da yaşamaya başlarlar 1933’den itibaren. Annemin babası Abaza İsmail Bey ise 1930’da vefat eder. Vefatında 100 yaşındadır.

“Büyükada, Bir Ada Öyküsü”, Semiha Akpınar, Adalı Yayınları

Göze - Kulağa - Kağıda - Mideye

Bu haftanın kitapları Kemal Gökhan Gürses’ten (Büyükada)

  • Sanatçının Yeniyetme Halleri – James Joyce, Çeviri: Can Gürses, Ayrıntı Yayınları
  • Ve iki çizgi roman (Her ikisi de Angouleme Uluslararası Çizgi Roman Festivali'nde En İyi Çizgi Roman Ödülü’nü aldı)
    • Eskisi Gibi – Alfred, Karakarga Yayınları
    • Portekiz – Cyril Perdosa, Karakarga Yayınları

Bu haftanın müzik önerisi Fikret Parlak’tan  (Büyükada)

  • Billy Bragg - don't try this at home (Fikret’in notu: Nedendir bilmem Türkiye’de hiç bilinmeyen bir İngiliz diyeceğim ama sanırım İskoç asıllı protest müzik yapan Billy Bragg en sevdiğim şarkıcıdır. Bütün şarkıları nüktedan politiktir. Ben 91’de Londra’da öğrenciyken önerdiğim bu albümü çıkarmışlardı ve ben onları Camden Town Hall’de izleme fırsatı bulmuştum.)
  • Aynı sanatçıdan bir başka albüm: Sexuality

Bu haftanın film-dizi-festival önerileri Avedis Demir üzerinden  (Kınalıada)

  • The Queen’s Gambit (mini dizi)
  • Bir duyuru: Bu yıl onuncusu yapılacak olan Uluslararası Suç ve Ceza Filim Festivali 19 Kasımda başlıyor. Festival pandemi nedeniyle çevrimiçi yapılıyor. Bu yıl "Ben Masumum" temalı filimler gösteriliyor.

Selin Kutucular (Büyükada) her hafta yemek tariflerine devam ediyor. Afiyet olsun.

Elmalı kek

4 iri yeşil elma, 3 yumurta, 1 tutam tuz, 1 su bardağı toz şeker, Yarım çay kaşığı @baldoballidondurma vanilya özütü (ya da 1 paket vanilya), 1 su bardağı likit yağ, 2 su bardağı un, 1 paket kabartma tozu

Üzeri için;

1 avuç toz şeker, 1 çay kaşığı tarçınla karıştırılmış 1 çorba kaşığı pudra şekeri

Elmaları yıkayın ve soyun. Bir tanesini küp doğrayın. Diğerlerini ay ay doğrayın. Yumurtaları tuzla beraber kabarana kadar çırpın. Şekeri ve vanilyayı ilave edin ve yine beyazlanana kadar çırpın. Yağı ekleyin. Mikserin hızını düşürüp kabartma tozu ile karıştırdığınız unu katın. Küp doğradığınız elmaları bu karışıma koyup bir spatula yardımıyla karıştırın. Kelepçeli kek kalıbınızın tabanını fırın kağıdıyla kaplayın. Kek karışımını içine dökün. Kalıbınız yuvarlaksa dışarıdan başlayarak elma dilimlerini dik dik olacak şekilde içeriye doğru çiçek gibi dizin. Benim gibi kare bir kek kalıbı kullanacaksanız elmaları sıra sıra ve yine dik olarak yerleştirin. Elmaların üzerine 1 avuç şekeri serpin. 175 derecede ısıtılmış fırında 50-55 dakika pişirin. Kalıpta ılınmasını bekleyin. Servis tabağına alın ve üzerine tarçınlı pudra şekerini serpin.

Anastasia Aslanoğlu (Burgazada) haftanın lezzetlerine, Rum mutfağından seçtikleriyle katılıyor. Yayamın Mutfağından

Kabak kızartma / Kolokithaki tiganito

Çıtır çıtır kabak mı istiyorsunuz, işte tarifi.

Malzemeler

İstediğiniz miktarda kabak, un, tuz, bir tatlı kaşığı karbonat / kabartma tozu, dereotu, sarımsak, yoğurt

Yapılışı

Kabakları uzun şekilde dilimleyin, çok ince veya kalın kesmeyin. Bir kasenin içine su ve bolca tuz koyun. Kabakları içine atın.  Bir kaseye yeterince un içine kabartma tozunu veya karbonatı atın, karıştırın birbirine.  Yağı iyice kızdırın, tuzlu suyun içinden kabakları birer birer alıp una bulayın, kızgın yağa atın, pembeleşinceye kadar kızartın. İsterseniz tuzlu suya birer birer de batırıp sonra una koyup kızartabilirsiniz. İki şekilde de olur. Kızarttığınız kabakları mutfak kağıdı serilmiş bir tabağa alın, fazla yağı emilsin. Sarımsaklı yoğurtla servis edin.  Afiyet olsun. Kali Oreksi. (Tarifi videoda izlemek için, tıklayın)

Gülmek hakkımız

Korona günleri kasvetli günler. Mizah en önemli ilacımız, yüzümüzden gülümseme eksik olmasın.

mizah-1 mizah-2 mizah-3
mizah-4 mizah-5 mizah-6
mizah-7 mizah-8 mizah-9
mizah-10 mizah-11 mizah-12
mizah-13 mizah-14 mizah-15

Bu haftanın objektiflerine takılanlar

Bu alana her hafta bize ulaşan fotoğrafları koyuyoruz. Siz de fotoğraflayın, mümkünse nerede çekildiğini yazın ve Bu e-Posta adresi istenmeyen posta engelleyicileri tarafından korunuyor. Görüntülemek için JavaScript etkinleştirilmelidir. adresine yollayın. Fotoğraflarınız haftalık olarak görüntüleneceği gibi, sonrasında da müze arşivinde saklanacak ve değerlendirilecek.

Bu haftanın kapak fotoğrafı Aziz Yılmazer'den, aşağıdakiler Berrin Erkurt, Pınar Satıoğlu ve Ayten Şele'den...

Fotoğraf: Berrin Erkurt Fotoğraf: Berrin Erkurt Fotoğraf: Berrin Erkurt
Fotoğraf: Berrin Erkurt Fotoğraf: Berrin Erkurt Fotoğraf: Berrin Erkurt
Fotoğraf: Berrin Erkurt Fotoğraf: Berrin Erkurt Fotoğraf: Berrin Erkurt
Fotoğraf: Berrin Erkurt Fotoğraf: Berrin Erkurt Fotoğraf: Berrin Erkurt
Fotoğraf: Pınar Satıoğlu Fotoğraf: Pınar Satıoğlu Fotoğraf: Ayten Şele
Fotoğraf: Ayten Şele Fotoğraf: Ayten Şele Fotoğraf: Ayten Şele
Son değişiklik Çarşamba, 11 Kasım 2020 18:39
Yorum yapmak için oturum açın