Bu bülten Adalar C-19 Danışma Kurulu editörlüğünde hazırlanmakta
ve adalidergisi.com tarafından desteklenmektedir.
Sağlık Bakanlığı'ndan paylaşılan bilgilere göre Çin’den beklenen CoronaVac aşılarından bugüne kadar 13 milyon dozunun teslimi yapıldı. Kalanıyla ilgili açıklamalar yapılmasına rağmen, takvim ve miktar kesinleşmedi. Biontech-Pfizer aşıları için 4 milyon doz için sözleşme yapıldığı bilgisi verilmişti ama bu da netleşmedi. Oxford-Zeneca, 3 dolar gibi çok düşük bir bedelli aşı olmasına karşın, temini için girişimde bulunulmadı. Rusya'nın Sputnik aşısının temin edileceği açıklandı ama gerisi gelmedi. Sağlık Bakanlığı'nın 22 Şubat verilerine göre 14 Ocak'tan bu yana 6 milyona yakın kişiye ilk doz aşı yapılmış durumda (nüfusumuzun %7’si). Bu hızla tüm nüfusun aşılanması yaklaşık 1,5 yıl sürecek gözüküyor. Vaka ve hasta sayıları kritik seviyenin altına düşürülemiyor. Bu koşullarda 1 Mart’tan itibaren kademeli normalleşme adımları atılması planlandığına göre, tek kurtuluş aşı. Bu durumda sormak gerekiyor: "Aşılar nerede?"
İyi haftalar…
COVID-19
Adalar - İstanbul
- Adalar Pandemi Danışma Kurulu, 47’inci haftalık toplantısını 21 Şubat Pazar günü yaptı. Toplantıya Dr. Özlen Tümer (Burgazada), Prof. Dr. Benan Müsellim (Büyükada), Dr. Avedis Demir (Kınalıada), Diş hekimi Pınar Satıoğlu (Büyükada), Sevim Çavdarlı (Burgazada), Halim Bulutoğlu (Büyükada) ve Bülent Özden katıldı. Cumhurbaşkanı tarafından 1 Mart’ta başlayacağı açıklanan normalleşmenin İstanbul ve Adalar’ı da içine alacak şekilde gerçekleşeceği beklentisi, Adalar’daki işletmeleri hareketlendirdi. İşsizlik ve ekonomik bunalım kıskacındaki çalışanlar için umut oldu. Ama işin çok yönlü belirsizliklerle malul taraflarına ilişkin ne bir hazırlık, ne de tanımlanmış önlemler dizisi var. Sağlık Bakanlığı, işletmelerde HES kodu sorgusu, mekanlarda sosyal mesafenin sağlanması, müşterilerinin ateşinin ölçülmesi, lokantalarda yemek servisinin paketli olarak yapılması, temizlik kurallarının sağlanması gibi kriterler belirledi. Adalar Pandemi Danışma Kurulu, Adalı işletmeler ve denetimle görevli kurumları, 2020’den daha sorunlu bir sezona kapı açılmaması için uyarıyor.
- Adalar’da aşı çalışmaları sorunsuz yürüyor. İstanbul’un farklı yerlerindeki aile hekimliklerinde yaşanan yoğunluk ve sıkıntılar basına da yansırken, Adalar sakin görünüyor. Gerek randevu ve gerekse aşılama sistemi sorunsuz işliyor. Adalar’ın aile hekimleri başta tüm sağlık çalışanlarına teşekkür borçluyuz.
- Adalar Pandemi Danışma Kurulu koordinasyonunda düzenlenen sohbet dizisini geçen Pazar günü "Adalar Belediye Başkanı Erdem Gül ile Adalar'ın Son İki Yılı ve Geleceği" başlığı ile gerçekleşti. Adalı Dergisi YouTube Kanalı’ndan canlı olarak yayınlanan ve moderatörlüğünü Dr. Haluk Eyidoğan’ın yaptığı ve Adalıların da sorularıyla katıldığı sohbette Adalar’ın son iki yılı ve geleceği farklı başlıklarda konuşuldu. Sohbet dizisinin 28 Şubat Pazar günü saat 14.00’de gerçekleşecek bu haftaki buluşmasının başlığı ise, “Adalar'ın Mimarı Mirasını Yoketmeden Güçlendirmek...” olacak. Ali Erkurt (Mimar, Büyükada) moderatörlüğündeki sohbete, Dr. Gülsün Tanyeli (İTÜ Öğr. üyesi, Heybeliada) ve Prof. Dr. Feridun Çılı (İTÜ Em. Öğr. üyesi, Heybeliada) konuşmacı olarak katılacak. Adalılar bu önemli sorunun konuşulacağı sohbete YouTube üzerinden yazılı sorularıyla katılabilecekler.
İstanbul
- Sağlık Bakanı Koca: Vaka sayısında bazı illerimizde belirgin artış var. Koca, 15-21 Şubat tarihleri arasını kapsayan “haftalık 100.000 nüfusa karşılık gelen vaka sayısında” bazı illerde belirgin artış olduğunu bildirdi. Samsun’dan Rize’ye Karadeniz sahilindeki iller en yüksek vaka sayılarıyla dikkat çekiyor. İstanbul geçen haftaki seyri koruyor. Bakan Koca, Twitter’dan “Normalleşmeyi konuştuğumuz şu günlerde daha hızlı normal hayata dönebilmek için her birimiz tedbirlere daha çok uymalıyız” uyarısında bulundu.
- İstanbul İl Sağlık Müdürü Memişoğlu: Kısıtlamaların azalmasına hazırız. Sağlık Bakanlığı tarafından geçen hafta açıklanmaya başlanan illere göre haftalık vaka sayısında İstanbul'da turuncu listede yer aldı. İl Sağlık Müdürü Memişoğlu, "Hasta sayılarımız minimize edilmiş durumda, hastanelerde yoğun bakımlarımız ve hasta yoğunluğumuz azalmış durumda, inşallah böyle devam eder" dedi ve ekledi: “İstanbul kısıtlamaların azaltılmasına hazır. “
Türkiye
- 1 Mart'tan itibaren, şehirlerin haftalık paylaşılan COVID-19 vaka sayıları, "kademeli normalleşme" sürecine geçilmesinde belirleyici olacak. Yüz bin nüfusta 10'un altında vaka görülen iller 'düşük riskli', 11-35 arası vaka görülen iller 'orta riskli', 36-100 arası vaka görülen iller 'yüksek riskli' ve 100'ün üstünde vaka görülen iller 'çok yüksek riskli' olarak değerlendirilecek. Türk Tabipleri Birliği Başkanı Şebnem Korur Fincancı, COVID-19'a karşı her şehirde farklı tedbirlerin uygulanmasının 'olumlu' bir gelişme olduğunu düşünüyor. Ancak şehirlerdeki tedbirleri belirleyecek olan il hıfzıssıhha kurullarının şu ana dek sadece İçişleri Bakanlığı'ndan gönderilen genelgeleri onay makamı gibi çalıştığını, yerele özgü veri tabanlı bir değerlendirme yapma olanakları olmadığını kaydediyor.
- Koronavirüs salgını 81 ilde "hava durumu" gibi takip edilecek. Kısıtlamaların il bazında kaldırılması uygulamasında, illerdeki vaka sayılarının yanı sıra aşılama oranları ve hastanelerin durumuna bakılacak. Her il için farklı olabilecek uygulamayı vatandaşlar hava durumu gibi takip edecek. illerin pandemi seviyesini gösteren 'Düşük, orta, yüksek ve çok yüksek riskli' kategorilerine geçiş kriterleri oluşturuluyor. Hangi durumda, hangi yasakların kalkacağına ilişkin bu listeler, il hıfzıssıhha kurullarına gönderilecek. İş hareketliliği ve geçirgenlik nedeniyle özellikle metropollerde takip ise farklı işleyecek. Her ilçeye yönelik ayrı kararlar alınmayacak. İl, bir bütün olarak değerlendirilecek.
- Türk Toraks Derneği: “Yerinden yönetim, salgın kontrolünde önemlidir. İl pandemi kurullarında halk sağlığı uzmanlarının bilimsel kriterlere uygun salgın yönetimi uygulamasının ekonomik kayıpları azaltabileceğini düşünüyoruz. Şu önlemleri öneriyoruz: Bireysel önlemleri azami düzeye çıkarmak, Toplumsal hareketliliği kısıtlamak, Herkesi hızla aşılamak ve test sayısını arttırarak mutasyon izlemi yapmak...”. Dernek adına Prof. Dr. Oya İtil tarafından yapılan haftalık açıklama burada.
- 'Kademeli normalleşme' döneminde HES kodu nasıl kullanılacak? Şimdiye kadar toplu ulaşım araçlarında, konaklama tesislerinde, sınav başvurularında ve devlet kurumlarında istenen HES kodunun, normalleşme takvimiyle birlikte uygulama alanının genişlemesi bekleniyor. Yeni dönemde düşük riskli illerde kapılarını açması öngörülen kafe ve restoranlarda, müşterilerden HES kodu sorulması planlanıyor. Türk Standartları Enstitüsü, restoranlarda alınacak önlemler kapsamında, HES kodu sorulmasının yanı sıra, mekanlarda sosyal mesafenin sağlanması, müşterilerinin ateşinin ölçülmesi, yemek servisinin paketli olarak yapılması, temizlik kurallarının sağlanması gibi kriterler belirledi. Kontrollü normalleşme aşamasında, yeme-içme sektöründeki işletmelerin faaliyetlerinin devam edebilmesi için, gerekli şartları sağlayan restoranlara "TSE COVID-19 Güvenli İşletme Belgesi" verileceği duyuruldu. Belgenin geçerlilik süresi bir yıl olacak.
- BioNTech-Pfizer aşısının Türkiye'ye geleceği tarih ve fiyatı belli oldu. DMO Genel Müdürü Mücahit Özdemir aşıda tek doz fiyatının 12 dolar olacağını açıkladı. Sözcü'den Veli Toprak'ın haberine göre, Devlet Malzeme Ofisi (DMO) Genel Müdürü Mücahit Özdemir, BioNTech-Pfizer aşısı için 4,5 milyon doz bağlantı yapıldığını ve her bir doz için 12 dolar ödeneceğini açıkladı. Mart ayı sonuna kadar gelecek olan aşılara toplam 54 milyon dolar (378 milyon lira) ödenecek.
Rapor: Her 16 kişiden 1'i meslek değiştirmek zorunda kalacak.
8 ülkede pandemi sonrası istihdamı inceleyen McKinsey Global Enstitüsü raporu, 2030 yılı itibariyle her 16 kişiden birinin meslek değiştirmek zorunda kalabileceğini öngörüyor. Raporda; sağlık endişeleri nedeniyle sosyal mesafesi daha az olan eğlence ve turizm, perakende ve yeme içme, bilgisayar temelli ofis işleri, üretim ve depoculuk, uzun vadede salgından en çok etkilenecek alanların başında gösterildi. Diğer yandan evden çalışma, e-ticaret ve otomasyon; çalışma yaşamında dönüşümü tetikleyen en önemli üç trend olarak sıralandı.
Türkiye Özel
Türk Toraks Derneği, “Halk İçin Söyleşileri”ni sürdürüyor. Bu haftanın önemli söyleşileri burada:
- Yürüyüş hangi hızda ne kadar süreyle yapılmalı? Yürüyüş dışında hangi egzersizler uygundur? COVID-19' dan iyileşen hastalar hangi egzersizleri yapmalı? - Doç.Dr. Neslihan Durutürk
- Solunum fonksiyon testleriyle ilgili tüm merak ettiğiniz sorular - Prof. Dr. Gaye Ulubay
Dünya
- DSÖ Avrupa Bölge Direktörü Kluge: COVID-19 salgını 2022'nin başlarında sona erer. Kluge, COVID 19'un var olmaya devam edeceğini ama kısıtlamalara gerek kalmayacağını düşündüğünü söyledi. Kluge, 2021 yılının da COVID-19 yılı olacağını, ancak 2020 yılına göre daha temkinli ve yönetilebilir olacağını vurguladı. Kluge, en kötü senaryonun geride kaldığını, virüsün ilk yayılmaya başladığı 2020 yılına göre virüs hakkında daha fazla bilgiye sahip olunduğunu belirtti.
- Dünya genelinde aşılanan sayısı 200 milyonu geçti: Aşıların yüzde 45'i G-7 ülkelerinde uygulandı. Aşılama uygulamaları kapsamında şu ana kadar en az 107 ülkede 200 milyon dozun üstünde aşı vuruldu.. Aşıların yüzde 45’inin vurulduğu G-7 ülkelerinde yaşayanlar, dünya nüfusunun yüzde 10’unu teşkil ediyor. Bugüne kadar aşı dozlarının yüzde 92’si, Dünya Bankası kriterlerine göre, zengin ya da gelir düzeyi yüksek veya orta seviyede ülke vatandaşlarına vuruldu.
- BM: 130 ülke tek bir doz bile COVID-19 aşısı alamadı. Henrietta Fore, Güvenlik Konseyi'nden, yasal statülerine veya sivil toplum kuruluşları tarafından kontrol edilen bölgelerde yaşadıklarına bakılmaksızın, herkesin ulusal aşı planlarına dahil edilmesini talep etti. Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreteri Antonio Guterres, COVID-19 salgınına karşı geliştirilen aşıların eşit ve adil dağıtılmadığını eleştirerek, aşıların yüzde 75'ini sadece 10 ülke kullanırken 130'dan fazla ülkenin ise tek bir doz aşı bile alamadığını belirtti.
- Zengin ülkeler, ihtiyacı olmamasına rağmen 1 milyar koronavirüs aşısı stokladı. Hazırlanan bir rapora göre; zengin ülkeler, tüm vatandaşlarına uygulamak için 2,06 milyar doz aşıya ihtiyaç duyarken, fazladan bir milyar aşıyı stok yaptı. Dünya genelinde aşırı yoksulluğu ve önlenebilir hastalıkları sona erdirmek için kampanya yürüten küresel ONE Hareketi, aşı konusuyla ilgili bir rapor yayımladı. Raporda, Pfizer-BioNTech, Moderna, Oxford-AstraZeneca, Johnson & Johnson ve Novavax ile yapılan aşı sözleşmeleri incelendi. Tedarik anlaşmalarının analiz edildiği raporda, ABD ve Birleşik Krallık gibi varlıklı ülkelerin salgına karşı küresel mücadeleyi güçlendirmek için fazla miktardaki aşı dozlarını ihtiyaç sahibi ülkelerle paylaşması gerektiği vurgulandı.
- İsveçli araştırmacılar, antikorların COVID-19 sonrası koruma süresini tespit etti: "Bu çok iyi bir haber”. Haftalık taramalar üzerinden yürütülen araştırma, tekrar enfeksiyona yakalanma ihtimaline dair ipuçları da sunuyor. İskandinav ülkesi İsveç'te yapılan bir araştırma, antikorların COVID-19 geçiren kişilerin çoğunda en az 9 ay boyunca hastalığa karşı koruma sağladığını ortaya koydu. Bulgular, söz konusu kişilerin tekrar enfeksiyon ihtimalinin de epey düşük olduğuna işaret etti.
- İngiltere'de koronavirüs kısıtlamalarının 8 Mart'tan itibaren 4 aşamada kaldırılması planlanıyor. Başbakan Johnson'un açıkladığı plana göre İngiltere'de 8 Mart'tan itibaren bütün okullar açılacak, iki kişi açık havada buluşabilecek. 29 Mart'tan itibaren ise iki farklı haneden kişiler ya da en fazla altı kişi açık havada buluşabilecek. Açık hava sporlarına izin verilecek. 12 Nisan'dan itibaren ikinci aşamaya geçilecek; berberler, kuaförler ve dış mekanda hizmet veren restoran ve kafe gibi yerler açılabilecek. Bu tarihten itibaren altı kişiye kadar bu tür yerlerde buluşmak mümkün olacak. Üçüncü aşama ise eğer vaka sayıları istendiği gibi düşüş gösterdiği takdirde 17 Mayıs'tan itibaren yürürlüğe girecek. İki farklı aileden kişilerin kapalı mekanlarda buluşmalarına izin verilecek. Sinemalar, oteller açılacak. Konserlere ve spor müsabakalarının seyircili yapılmasına, sosyal mesafe önlemleri alınarak başlanacak. Büyük ihtimalle stadyumlarda 10 bin kişiye kadar seyirciye izin verilecek.
- Almanya koronavirüsün kontrolünü nasıl kaybetti?. Ülke ilk dalgada başarılı oldu. İkinci seferde ters giden neydi? Sonbaharda vakalar artmaya başladığında, politika yapıcılar oyunu tekrarlayamadı. Ekimin ilk haftasında, vaka sayısı martta uygulanan ilk tecrit zamanındaki kadar yüksekti. Ancak birçok kişi, vakalardaki bariz yükselme eğilimini görmezden gelerek artışı daha fazla test sayısıyla açıkladı. Hiçbir şey yapılmadı. Sonraki haftalarda virüs, Almanya'nın rahatlığını tam anlamıyla fırsat bildi. Ekim sonunda günlük vaka sayısı üç kattan fazla arttı. Tepki gönülsüzdü. Restoranlar ve barlar kapatıldı ama okullar açık kaldı. Bu "tecrit ışığı", durumu bir süreliğine dengede tuttu. Siyasetçilerin acil durum frenini çektiği ve ülkeyi kapattığı Noel'in hemen öncesine kadar, vakalar hızla arttı.
- Fransa'da COVID-19'u "etkisiz" hale getiren 4 katmanlı maske geliştirildi. Maskenin, bakterisit ve antiviral kimyasallar olan siklodekstrin ve kuaterner amonyaktan oluşan dört katmanın bulunduğu belirtildi. Maskenin tek kullanımlık olduğu belirtilirken, 4 saatten uzun bir süre boyunca takılmaması tavsiye edildi.
- Gözlük kullananların COVID-19'a yakalanma olasılığının üç kat kadar daha az olduğu keşfedildi. Araştırmacılar, "Uzun süreli gözlük kullanımı, gözlere tekrar tekrar dokunulmasını ve gözlerin ovuşturulmasını önleyebilir" diyor. Hindistan'da yapılan bir araştırmaya göre gözlük takan kişilere koronavirüs bulaşma olasılığı üç kat daha az olabilir. Virüsün vücuda girmesinin bir yolu, insanların virüsle temas ettikten sonra gözlerine, burnuna veya ağzına dokunması. Bununla birlikte Hindistan'daki araştırmacılar, gözlük takan kişilerin gözlerini daha az ovuşturduğunu ve bu nedenle COVID-19'a yakalanma riskinin daha az olduğunu söylüyor.
- Dijital Seyahat Kartı uygulaması 'birkaç hafta içinde' indirilebilecek. Uluslararası Hava Taşımacılığı Birliği (IATA), dijital Covid Seyahat Kartı uygulamasının birkaç hafta içinde çıkacağını duyurdu. Dijital kartlar, iOS ve Android platformlardan ücretsiz olarak indirilebilecek. Bu kartta yolcuların COVID-19 testi ve aşı bilgileri bulunacak. Kartta, testler ve aşıların yetkili kurumlar tarafından yapılıp yapılmadığı bilgisi de yer alacak. IATA, birçok ülkede koronavirüs salgını nedeniyle sıkı karantina ve diğer önlemlerin uygulandığı bir dönemde bu kartın uçak yolculuklarının yeniden başlayabilmesinde büyük önemi olacağını söylüyor.
- Astroloji bugünlerde neden çok popüler? Son zamanlarda çok sayıda kişi, sorularının yanıtlarını yeniden astrolojide aramaya başladı. Kanada'nın Toronto kentinde yaşayan astrolog Charm Torres, COVID-19 salgınının başlamasıyla birlikte, kendisine başvuranların sayısının arttığını söylüyor. Salgın nedeniyle birebir seans yapmıyor ama yüzlerce müşterisiyle internet üzerinden buluşuyor.
- Bilim insanları ozon tabakasının iyileştiğini ve ozon deliğinin küçüldüğünü keşfetti. Keşif çevresel hasarın tersine çevrilmesinde nadir bir başarıya işaret ediyor ve küresel hareketin fark yaratabileceğini gösteriyor. Ozon tabakasının iyileşmeye devam ettiğine ve tamamen iyileşme potansiyeline sahip olduğuna dair yeni bir çalışma yayımlandı. Nature dergisinde yayımlanan bilimsel makale çevresel zararın tersine çevrilmesinde nadir bir başarıya işaret ediyor ve titizlikle düzenlenen küresel hareketin fark yaratabileceğini gösteriyor.
COVID-19 üzerine daha fazlasını günü gününe izlemek için tıklayın.
Ne var, ne yok?
Adalar
- Ulusal ve yerel basında, internet ortamında yayımlanmış ve sizin için derlenmiş Adalar haberleri için bakın. Haberler için haftalık bülteni beklemenize gerek yok. Her gün burada. (Haber akışına verdiği destek için Marjinal Porter Novelli’ye teşekkür ediyoruz.)
- Büyükada Fayton Meydanı yarışması şartname taslağı hazırlandı ve tartışmaya açıldı. Yarışmanın iki aşamalı olacağı, ilk aşamada fikir, ikinci aşamada ise uygulama projesinin değerlendirmeye alınacağı belirtildi.
- Ruhban Okulu bu yıl açılabilir. Hakan Çelik, Posta gazetesindeki köşesinde bu hafta yazdı: “Heybeliada Ruhban Okulu’nun hâlâ kapalı olması pek izah edilebilir bir durum değil. 2021’in bir özelliği daha var: İstanbul Rum Patriği Bartholomeos’un Patriklik makamına oturuşunun 30’uncu yılı. Tarihte ilk kez bir din adamı bu kadar uzun süredir o mevkide bulunuyor… Okulun açılması Ortodoks ülkeler başta olmak üzere Batı dünyasında da memnuniyet yaratır. ABD’de göreve yeni başlayan Joe Biden yönetimine Türkiye’nin din ve inanç hürriyetlerinin güçlü şekilde uygulandığını göstermek açısından anlamlı bir gösterge olur.”
Edebiyatta ve Anılarda Adalar
Prinkipo’da Tatlı Yaşam
...
Prinkipo’nun kayalık sahilindeki Calypso ve Giacomo otellerinin önünden geçerken bir esinti çıkıyor. Solumuzda yamaçları taçlandıran muhteşem villalar görülmekte. Rüzgar ile birlikte prizmatik değirmenler de harekete geçiyor. Azaryan’ların su kulesinin üzerinde dalgalanmakta olan bayrak ise bizim çizgili-yıldızlı bayrağımız. Rüzgar ile öpüşüyor ve biz buradan onu selamlıyoruz. Koyda oğlan çocukları yüzmekte. Neredeyse zirvelerine kadar ulaşan çamları ile tepeler de sanki rüzgarda dalgalanıyor. Kıyıdaki hoş kuytular ve büklümlü kayalıklar, yoğun kokulu bahçeler, çiçekler ve nadir rastlanan ağaçlar sanki uykumuzun arasında gör- düğümüz sihirli bir rüya imişcesine önümüzden geçiyor. Az sonra Halki’nin güney yamacına geçiyoruz. Burada kayalıklar sanki binlerce fırtına tarafından kamçılanmış ve parçalanmış, dağılmış ve kırılmış. Güney kıyısında çok güzel bir liman mevcut. Halki’yi burundan buruna çepeçevre dolaşıyoruz ve Halki ile Antigone arasındaki açıklığa geldiğimizde karşımıza inanılmaz güzellikte bir manzara çıkıyor. Asya kıyısının 1.500 feet ile en yüksek tepesi olan Çatakdağ bakış yönümüzde aradaki boşluktan yükseliyor. Kıyı hattı ve tepelerin oluşturduğu manzara, hem üzerinden hem de içinden ayrı ayrı geçen parıltılar ve üzerinden bir tülün kalkmasını andıran ışımalar ile Bierstadt’ın* sanat perisini bile heyecanlandırırdı. Denizden bakıldığında adalar bambaşka bir giysiye bürünüyor.
...
Prinkipo’da Tatlı Yaşam, S. Samuel Cox, Çeviri: Baki Çokneşeli, Adalı yayınları
Gazete Arşivlerinde Adalar
Deniz Hamamları
İstanbul bir deniz şehridir. Deniz banyosu da artık insanların zaruri hacetlerinden olmuştur. Bu tarafı münakaşa etmek gerekmez. İstanbul’da eskiden yalısı olan her semtte petavra tahtaları ile yapılmış sık sık deniz hamamları vardı. Şimdi bunlar ortadan kalktı. İyi mi oldu? Bugün açıkta denize girmek yasak. Yasak amma halk denize girmek istiyor ve kaçak giriyor. İçlerinde yüzme bilmeyenler boğuluyor. Eskiden her semtte hamam yapıldı da şimdi neden yapılmaz? Böyle teşebbüslerin eksilmesinin sebeplerini hem ekonomi alanında aramalı.
Şimdi bir deniz hamamı yapmak için bir kere elli lira ruhsatiye harcı var. Sonra da altına ızgara yapmak, betonlu temeller atmak gibi belediyenin istediği külfetler var. Bu mevsimde yirmi otuz lira ancak kazanacak bir adam bunları yapamıyor. Onun içindir ki; Boğaziçi’nde, bilhassa yukarı Boğazda bir tek deniz hamamı yoktur. Sabahleyin evinden çıkıp bir deniz banyosu yaptıktan sonra kolayca evine dönmek zevki artık Boğaz halkından alınmıştır.
İstanbul’da denize girmek için:
-
- Florya
- Altınkum
- Suadiye
- Salacak
- Büyükada Yorgoli
- Heybeliada Plaj
- Moda
dan birine gitmek lazımdır. Bunun da ne büyük bir külfet olduğunu söylemeye hacet yok. Fakir, hatta orta halli aileler için buralara haftada bir kere bile gitmek dört beş liralık bir masraftır. Bunu da herkes yapamaz. Yorgunluğu, vapur ve trendeki sıkıntı da caba. Onun için eskiden her semtte kolaylıkla ve ucuz alınan deniz banyoları şimdi zor bir lüks haline geldi. Ve banyo yerlerinin azlığı da oralarda halkın soyulmasına ve çok para sarfetmesine vesile oldu.
Deniz banyosu bir sıhhi ihtiyaç ise bunları güçleştirmek değil, kolaylaştırmak ve bunlardan belediyeye gelir temininden ziyade bunlara yardım etmek bu şehrin ilk ödevlerindendir. Bu yapılmayınca halk açıkta denize girer ve boğulur. Daha sıkılaştırılırsa denize girmez. Bu da yaz mevsiminde bir şehrin sağlığına fena tesir yapar. Biz böyle düşünüyoruz.
Siz ne dersiniz? Tan Gazetesi, 29 Temmuz 1935
Göze - Kulağa - Kağıda - Mideye
Bu haftanın kitapları Zeynep Zihli’den (Büyükada)
- Hikayesini Arayan Gelecek, Bekir Ağırdır, Doğan Kitap
- Dokuz Anahtarlı Kırk Oda, Murathan Mungan, Metis Kitap
Selin Kutucular (Büyükada) her hafta yemek tariflerine devam ediyor. Afiyet olsun.
Kerevizli Beyaz Fasulye
500 gr kuru fasulye, 20 tane arpacık soğan , 6 tane sarımsak, 2 tane orta boy havuç, 1 tane yapraklı kereviz, 2 çay bardağı zeytinyağı, 6 tatlı kaşığı şeker, 1 tatlı kaşığı tuz , 1 limon
Fasulyeleri akşamdan ıslatın. Yapacağınız zaman süzün, haşlama tenceresini alın ve 3 kez haşlayın. En son haşladığınız suya bir çorba kaşığı sirke koyun. Neredeyse pişecek kadar haşlayın ve süzün. Yayvan bir tencereye zeytinyağını koyun. Sarımsakları ayıklayıp uzunlamasına ikiye bölün. Zeytinyağına ilave edin. Kokusu çıkar çıkmaz soğanları ekleyin. Havuçları boydan ikiye kesin ve daha sonra ince doğrayın. Soğanlarla kavurun. Süzdüğünüz fasulyeleri ekleyin, karıştırın. Tuz ve şekeri ilave edin. En son üçgen üçgen doğradığınız ve limonlu suda beklettiğiniz kerevizleri tencereye katın ve karıştırın. Suyunu fasulyelerin 2 parmak üzerine geçecek gibi ayarlayın ve kereviz yapraklarını koymayı unutmayın. Tencerenin kapağını kapatın ve orta ateşte pişirin.
Anastasia Aslanoğlu (Burgazada) haftanın lezzetlerine, Rum mutfağından seçtikleriyle katılıyor. Yayamın Mutfağından
Sofrito
6 dilim biftek, Biraz un etleri bulamak için , 4-5 diş minik minik kesilmiş sarımsak , 1 kahve fincanı sirke, Tuz / karabiber , 1 demet ince kıyılmış maydanoz, 2 çorba kaşığı tereyağı
Etleri güzelce una bulayın, unun fazlasını silkeleyin. 1 çorba kaşığı tereyağını tavada eritin, etleri ön arka kızartın, pişirmeyin mühürleyin sadece. Kızarttığınız biftekleri bir tencereye alın, üstlerine maydanozları, sarımsakları, tuz karabiberi, 1,5 su bardağı sıcak suyunu ekleyin 1 çorba kaşığı tereyağını da koyun, önce har ateşte, sonra kısık ateşte aşağı yukarı 30 dakika pişirmeye bırakın.
Afiyet olsun. Kali Oreksi. (Tarifi videoda izlemek için.)
Gülmek hakkımız
Korona günleri kasvetli günler. Mizah en önemli ilacımız, yüzümüzden gülümseme eksik olmasın.
Bu haftanın objektiflerine takılanlar
Bu alana her hafta bize ulaşan fotoğrafları koyuyoruz. Siz de fotoğraflayın, mümkünse nerede çekildiğini yazın ve Bu e-Posta adresi istenmeyen posta engelleyicileri tarafından korunuyor. Görüntülemek için JavaScript etkinleştirilmelidir. adresine yollayın. Fotoğraflarınız haftalık olarak görüntüleneceği gibi, sonrasında da müze arşivinde saklanacak ve değerlendirilecek.
Bu bültenin kapak fotoğrafı Gül Bolulu'dan... Galerimiz de İvi Dermancı, Ali Erkurt, Berrin Erkurt ve Gül Bolulu'nun fotoğraflarından oluştu.