Çarşamba, 24 Şubat 2021 15:05

KORUNAda – Haftalık bültene veda – 17 Mart 2021

Ögeyi değerlendirin
(2 oy)
KORUNAda – Haftalık bültene veda – 17 Mart 2021 Fotoğraf: İvi Dermancı

Bu bülten Adalar C-19 Danışma Kurulu editörlüğünde hazırlanmakta
ve adalidergisi.com tarafından desteklenmektedir.

 

Pandemiye karşı dayanıklılığı artırmak için, alanının önde gelen uzman hekimlerinin de içinde bulunduğu Adalar Pandemi Danışma Kurulu, İstanbul’un en küçük ilçesi Adalar’da yaklaşık bir yıldır faaliyet gösteriyor. Kurul, geçtiğimiz Pazar günü 50’inci toplantısı yaptı. 41 haftadır, dünyadan, Türkiye’den, İstanbul’dan ve Adalar’dan haber, uyarı ve araştırmaları okuyucularla paylaştığımız KORUNAda adlı bülteni, hiç aksatmadan yayımlıyoruz. Tümüyle gönüllülükle yürütülen faaliyetler toplamı, Benan Müsellim’in Adalı dergisi mart sayısında yazdığı gibi, çok az yerde görülen son derece değerli bir örnek. Adalar Pandemi Danışma Kurulu, 14 Mart Pazar günü yaptığı toplantıda, bugüne kadarki çalışmaları değerlendirdi. Sonrasında, KORUNAda bülteninin haftalık yayınına son verilmesini, bundan böyle oluşacak gelişmelere göre özel sayılar hazırlanmasını, haftalık YouTube canlı yayınlarının çeşitlendirilerek sürdürülmesini kararlaştırdı. Dolayısıyla 41 haftadır her Çarşamba günü sizlere ulaştırdığımız haftalık KORUNAda bültenleri için son sayımızla karşınızdayız. Bugüne kadar yazı, fotoğraf ve önerileriyle katkıda bulunan tüm dostlarımıza, okurlarımıza, görüşlerini paylaşan, desteklerini esirgemeyen herkese teşekkür ediyoruz.

Saygılarımızla…

 

COVID-19

Adalar - İstanbul

  • Adalar Pandemi Danışma Kurulu, 50’inci haftalık toplantısını 14 Mart Pazar günü yaptı. Toplantıya Dr. Özlen Tümer (Burgazada), Prof. Dr. Benan Müsellim (Büyükada), Dr. Avedis Demir (Kınalıada), Diş Hekimi Pınar Satıoğlu (Büyükada), Prof. Dr. Haluk Eyidoğan (Heybeliada), Sevim Çavdarlı (Burgazada), Halim Bulutoğlu (Büyükada) ve Bülent Özden katıldı. Toplantıda Adalar Pandemi Danışma Kurulu’nun gelecek dönem çalışmaları üzerine konuşuldu.
  • Adalar Pandemi Danışma Kurulu, “kontrollü normalleşme”nin vaka artışlarına ve yeni varyantlara karşın devam ettirilmesi kararı üzerine Adalıları ve Adalı işletmeleri uyarıyor: Havalandırması iyi olmayan, hava akımı bulunmayan kapalı ortamları kullanmayın, kullandırmayın.
  • Adalar Pandemi Danışma Kurulu koordinasyonunda Adalı Dergisi YouTube Kanalı üzerinden canlı olarak düzenlenen online söyleşide geçen hafta, Şehir Hatları Aş Genel Müdürü Sinem Dedetaş ile Şehir Hatları ile Adalar’ın Deniz Ulaşımı konuşuldu. Adalıların çok sayıda öneri, talep ve sorularıyla katıldığı toplantının moderatörlüğünü Halim Bulutoğlu yaptı. Söyleşi öncesi ve sırasında gelen tüm soru, talep ve öneriler ayrıca yazılı olarak Şehir Hatları Genel Müdürlüğü’ne iletildi. Online söyleşiler dizisinde bu hafta, 21 Mart Pazar günü saat 14.00’de, Pandeminin ilk yılı konuşulacak. Konuşmacı Türk Toraks Derneği ikinci başkanı Prof. Dr. Oya İtil, moderatör ise Prof. Dr. Benan Müsellim olacak.

İstanbul

  • İstanbul vaka artışlarıyla “yüksek riskli” kategoride ama “normalleşmeye” devam. Haftalık vaka sayısı 100 binde 100’ün üstündeki iller “çok yüksek” riskli’ sayılacaktı. Sağlık bakanlığı İstanbul’da vaka sayısının 100 binde 178’e çıktığını açıkladı ama harita rengini değiştirmedi. Daha ilk haftada kural değiştirildi. Görülen o ki, “ekonomi” ne derse o olacak.
  • İstanbul'da HES kodu zorunluluğu başladı. Söz konusu kuruluşlarda ziyaretçiler risk taşımadıkları onaylandıktan sonra içeri alınıyor. İstanbul'da İl Umumi Hıfzıssıhha Meclisi kararı gereğince, tüm kamu kurum ve kuruluşlar ile birçok yere girişte Hayat Eve Sığar (HES) kodu zorunluluğu, uygulamaya Restoran ve kafelerde risksiz oldukları onaylanan müşteriler içeri alındıktan sonra, sosyal mesafe kuralları ve pandemi tedbirleri çerçevesinde masalara yönlendirilerek servisleri yapılıyor. Kafe ve restoranlarda da yüzde 50 kapasite kuralına uyuluyor.

Türkiye

  • Vaka artışına rağmen Türkiye'de “kontrollü normalleşme” sürecek. Aç – kapa göze alınamadı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, kabine toplantısı sonrası yaptığı açıklamada normalleşme kararlarının "bir süre daha" yürürlükte kalacağını açıkladı. Erdoğan, vatandaşları koronavirüs önlemlerine uymaya çağırdı. Erdoğan, "Milletimizin yeni normalleşmenin heyecanıyla kurallara riayet konusunda yeterli dikkati gösteremediğini düşünüyorum" diye konuştu. Erdoğan, "Vaka, ağır hasta ve vefat sayılarını belli bir rakamın altına düşürmemiz gerekiyor. Aksi takdirde biz ülke içinde her yeri açsak, dünyayla irtibatımız kesik olacağı için bu bir anlam taşımaz" diye konuştu.
  • Kısa dönem çalışma ödeneği süresi uzatılmıyor, 31 Mart’ta sona eriyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan, pazartesi günü Kabine Toplantısı sonrası kısa çalışma ödeneğine dair açıklamalarda Erdoğan, "Kısa çalışma ödeneğinin şartlarını kolaylaştırdık. 3.7 milyon çalışanımıza 30 milyar lirayı bulan tutarda kısa çalışma ödemesi yaptık. Salgının seyrine göre peyderpey uzattığımız bu uygulamayı Mart sonunda bitiriyoruz" ifadelerini kullandı.
  • Günlük vaka sayısı 20 binleri bulabilir. Koronavirüsle mücadelede uygulamaya koyulan kademeli normalleşmenin ardından vaka sayılarında artış yaşandı. Uzmanlar, vaka sayısının önümüzdeki haftalarda 20 bine çıkacağını, mayıstan itibaren düşmeye başlayacağını tahmin ediyor. Ekonomik güçlük yaşayan sektörlerin yeniden yasaklarla zorlanmaması için kuralların kolay değişmeyeceği, gerekirse, bölge ve mahalle yasakları getirileceği belirtiliyor.
  • Türk Toraks Derneği uyarıyor: “Türkiye yeni vaka sayısında Avrupa genelinde Almanya’yı geçerek 7’inci sıraya yükselmiştir. Ülkemiz 18 Şubat’ta günde 600 bin dozun üzerinde aşı yapmışken bu değer 5 Mart’ta 200 binin altına düşmüştür. Son 6 haftada günlük test sayısı %16 azalırken, günlük vaka sayısı %85 artmıştır, test pozitiflik oranı ikiye katlanmıştır. Aktif vaka sayımız 24 Ocak’ta 96.811 iken, 7 Mart’ta 127.463’e ulaşmış, Soruyoruz: 65 yaş ve daha yaşlı olan nüfus, çok yüksek riskli illerde hala evdedir. Bu insanların ertelenen sağlık sorunları, psikolojik ve sosyal sorunları nasıl çözülecektir? Okullarda alınan önlemler yeterli midir? Öğretmenler, okul çalışanları hızla aşılanacak mıdır? Öneriyoruz: Vakalar artarken önlemler gevşetilmemelidir. Farklı mutasyonlar virüsün bulaşını arttırmaktadır. Kapalı ortamlarda maske kullanılmalı ve bu maskelerin ücretsiz dağıtılması sağlanmalıdır.” Dernek adına Prof. Dr. Oya İtil’in konuşması burada.
  • Kontrollü normalleşme, kontrolsüz şekilde devam ederse, üçüncü dalgadan öte tsunami olur. Ülke genelinde koronavirüs vakalarında yaşanan durumu Independent Türkçe’ye değerlendiren uzmanlar, “şu anda olduğu gibi kontrolsüz şekilde devam ederse, üçüncü dalgadan öte tsunami olur” uyarısında Sağlık Bilimleri Üniversitesi Yedikule Göğüs Hastalıkları ve Göğüs Cerrahisi Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nden Prof. Dr. Filiz Koşar ise şu önerilerde bulundu: “Aşılama mümkün olduğunca hızlı ilerlemeli , toplumda aşılanmış bireylerin dahi istisnasız maske, sosyal mesafe ve temizlik kurallarına dikkat etmesi konusunda aşırı dikkat ve hassasiyet gösterilmeli, çok fazla sayıda insanın bir araya geldiği toplantılar, yüz yüze sınavlar kesinlikle yapılmamalı. Öğretmenlerin aşılanma süreci bir an önce bitirilmeli. Aşı karnesi oluşturulmalı ve şehir içi ve şehir dışı yolculuklarda aşı kartı olmayanlara kesinlikle kısıtlama getirilmeli, bu kısıtlama AVM, kafe, lokanta, otel gibi yerlerde de uygulanmalı.”
  • Kontrollü normalleşmeye destek yüzde 50. 1 Mart’tan itibaren başlatılan kontrollü normalleşme konusunda toplumun yarısı olumlu düşünürken, bazı uygulamalar konusunda ise kafa karışıklığı devam ediyor. Milliyet için araştırma yapan IPSOS, toplumda yüzde 25 ile yüzde 35 arası bir kitlenin normalleşme için henüz erken olduğu düşüncesinde olduğunu ortaya koydu. Vatandaşların yaklaşık 4’te 1’i yeme-içme mekânlarının açılmasına karşı.
  • Koronavirüsü yenen bazı kişilerin şikayetleri bitmiyor... "Uzayan COVID-19 vakaları artıyor" diyen uzmanlar: Türkiye'de Post COVID-19 merkezleri açılmalı. Çalışmalar, COVID-19'u atlatan kadınlarda, erkeklere nazaran şikayetlerin daha uzun sürebildiğini ortaya koyuyor.
  • Ekonomide pandeminin 1’inci yılı: İşsizlik ve yoksullukta tablo kötü. Pandemi, gelişmekte olan ülkeler liginde olan Türkiye ekonomisinde ağır hasar bıraktı. Son bir yılda hayat pahalılığı artarken, işsizlik ve yoksulluk geniş kesimlere yayıldı. Uzmanlara göre ailelere doğrudan destek şart. Son bir yılda hükümet tarafından pek çok destek paketi açıklandı. Ancak hane halklarına verilen desteklerin yetersiz kalması, yoksullaşmayı artırdı. DİSK-AR tarafından hazırlanan araştırma raporuna göre, Türkiye COVID-19 döneminde dünya genelinde halka en az nakdi destek veren ülkelerden biri oldu.
  • IMF: COVID-19 KOBİ'lerde iflas dalgasını tetikleyebilir. IMF'nin yeni raporu, küçük ve orta ölçekli işletmelerde COVID-19 salgınının tetiklediği iflas dalgasının kurumsal pazar gücünü daha da artırabileceğini ortaya koydu. Raporda, COVID-19 salgını kaynaklı küçük ve orta ölçekli işletmelerdeki iflas dalgasının pazar yoğunlaşmasını daha da güçlendireceği, hakim firmaların gücünün daha da artıracağı uyarısında bulunuldu. Bu arada, Türkiye’de KOBİ’lerin banka borcunun yüzde 40 artışla 862 milyar liraya ulaştığı bildirildi.
  • 2020 Dünya Hava Kirliliği Raporu: Türkiye 46'ncı sıraya geriledi, havası en kirli il Çorum oldu.

Türkiye Özel

Türk Toraks Derneği, “Halk İçin Söyleşileri”ni sürdürüyor. Bu haftanın önemli söyleşileri burada:

Dünya

  • COVID-19 salgınının ilk yılında öğrendiğimiz sekiz şey: Yüz maskeleri COVID-19'un bulaşmasını engellemek için gerekli, 2. COVID-19 sadece yaşlıları etkilemez, 3. COVID-19 'hafif bir grip' değildir, 4. Koronavirüs hayvan kökenlidir (ve laboratuvarda üretilmemiştir), 5. Klorokin ve hidroksiklorokin, COVID-19 tedavisinde işe yaramaz, 6. Ambalajdan enfekte olma ihtimaliniz düşük, 7. COVID-19'e birden fazla kez yakalanabilirsiniz, 8. Aşıların yeni varyantlara karşı işe yaraması bekleniyor - en azından şimdilik.
  • Dünya Sağlık Örgütü: COVID-19 aşılarıyla bağlantılı belgelenmiş ölüm yok. DSÖ, şu ana kadar dünya genelinde 300 milyondan fazla doz farklı COVID-19 aşısı uygulandığını bildirdi. COVID-19 virüsünün milyonlarca kişinin ölümüne neden olduğunu anımsatan Swaminathan, salgının sona erdirilmesi için aşılamanın şart olduğunun altını çizdi.
  • AstraZeneca aşısı Almanya'da askıya alındı. AstraZeneca tarafından üretilen koronavirüs aşısının kullanımının birçok ülkede askıya alınmasının ardından Almanya da tedbir amaçlı aşının uygulanmasını durdurdu. Fransa ve İtalya da aşının kullanımını askıya aldı.
  • Brezilya yeni varyantların üreme alanı olabilir mi? Bilim insanları COVID-19 hızla yayılırken, çok sayıda kısmen aşılanmış insanın, aşılanmamış insanlarla karışmasının, aşının etkinliğinden kurtulabilecek çok sayıda varyant için bir "güçlü bir üreme alanı" yaratabileceği uyarısında bulundu.
  • Pandemide kimler daha mutlu? Gençler mi yaşlılar mı? Carstensen, "Gençler duygusal olarak yaşlılardan daha kötü performans gösterdi" dedi. ABD merkezli New York Times gazetesi, geçtiğimiz yıl ortaya çıkan koronavirüs salgınının başlangıcından bu yana yapılan birçok araştırmanın yaşla baş etme yeteneğini geliştirdiğini ortaya koydu. Gazete, yapılan araştırmaların, 50 yaş ve üzeri kişilerin virüsle enfekte olma ve ölme olasılıklarının gençlere göre daha yüksek olmasına rağmen, gelir düzeyi ve eğitim seviyesinden bağımsız olarak olumlu duygular geliştirdiğine dikkat çekti.

COVID-19 üzerine daha fazlasını günü gününe izlemek için tıklayın.

Ne var, ne yok?

Adalar

  • Ulusal ve yerel basında, internet ortamında yayımlanmış ve sizin için derlenmiş Adalar haberleri için bakın. Haberler için haftalık bülteni beklemenize gerek yok. Her gün burada. (Haber akışına verdiği destek için Marjinal Porter Novelli’ye teşekkür ediyoruz.)
  • Büyükada Fayton Meydanı Kentsel Tasarım Yarışması, yarışma takvimi açıklandı. İlk kademe son teslim 19 Mart, yarışma sonuçları için kolokyum 3 Temmuz’da. Yarışma hakkında tüm bilgi ve belgeler burada.
  • Atlar ait oldukları adada yaşasın: Heybeliada ve Burgazada’da kalan son birkaç atın ahırları yıkılmak üzere olduğunu belirten "Adaların Atları" grubu, İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne (İBB) "İBB ahır yap atların evini yıkma" diye seslendi. Açıklamada şöyle denildi: “Atları kurtardık, iyi bakıyoruz” diyen İBB’ye, “Atlar adada kalacak” diye söz veren Ekrem İmamoğlu’na sesleniyoruz. Atları ve adayı İBB’nin kepçelerinden korumak, korkuluklara mı kalmalı? Adalar sadece Büyükada’dan ibaret değil. Heybeli ve Burgaz’da neden at kalmasın? Büyükada’da İBB’ye satılmamış atlar neden zorla İBB İspark Ahırı’nda tutuluyor?
  • Heybeli Abbas Halim Paşa Köşkü arsasına dört villa: Abbas Halim Paşa'nın 1897'de Heybeliada'da yaptırdığı köşk, taşları Malta'da kesildikten sonra gemiyle Heybeliada'ya getirilmişti. Mimar Hovsep Aznavur'un tasarladığı Mısırlı Abbas Halim Paşa Köşkü, türünün ender örneklerindendi. Köşk; 1945'te, tıpkı yapıldığı gibi, parça parça sökülüp Mısır'a taşındı. Köşkün Heybeliada'daki arsasına ise gizemli bir iş adamının talip olduğu ve dört villa yaptırmak istediği söyleniyor… Takvim’in haberi burada.

Edebiyatta ve Anılarda Adalar

Güzelim Aleksandra

...

Adalar, Prens adaları, sürgünlerin, saklananların adaları.

Ada - island - izola - izole edilmiş şehirden, her yerden, herkes kaçıyor bir şeylerden, bir yerlerden.

Ben de kaçarım içimdeki kederden; suçluluk duygusundan, bu utançtan, huzursuzluktan, içki içememekten, içkicilerden, tüm sevdiklerimden. Prensler, şairler, ressamlar, serseriler...

Herkes, herkes kaçmış, saklanmış.

Ben de saklanırım.

Beni de alın içinize, beni de... beni de!...

Beni de alın bahçenize. Madamın bahçesi! Biliyorum.

Şebboy kokar, hanımeli kokar, yasemin kokar bahçesi.

Ateş böcekleri geceleyin.

Lodos akşamları, sakin, sessiz. Bacalarda leylekler.

Nereden gelir, nereye gider bu leylekler?

Yasemin kokusu, kurbağa sesleri, kırlangıçlar, kırlangıçların sivri kuyrukları...

Gül kokuları, leylâk kokuları. Sarı sarı mimozalar, amberler ve manolya ağaçları gecenin içinde. Gürbüz bir kadındır manolya ağacı. Kalın, uzun bacaklı, kuvvetli kolları, iri ve diri memeli bir kadındır manolya ağacı. Göğe uzanır dalları, kalın, enli yaprakları. Manolya: çiçeklerin kralı!

Sümbüller, yaseminler, hanımelleri, lodos geceleri, bulutsuz, mehtapsız siyah geceler, yıldızlı.

Lâternalar çalıyor, gitarlar çalıyor... Bir soprano şarkı söylüyor ve karşı tepeden, sessizliğin içinde kadife gibi bir erkek sesi.

Derken, hoş bir şey, hoş bir yerlerden, bütün Rum kızları, bütün Rum kadınları, Madam Eleni, Madam Katina. Kalyopi, Kalyopiça... Anlayışlı, şefkatli ve de işveli.

Hiç evlenmemiş bizim Madam Eleni. Kimseyi sevmemiş aslında. Sadece mütarekede bir İngiliz zabitini sevmiş, bir de oğlu olmuş, sarı mı sarı, adını Coni koymuşlar. Coni! Coni!...

“Coni sonra Amerika'ya gitti, büyüdü de, bir daha haber gelmedi Coni'den.”

Madam Eleni! Kamelyalı kadın da derler. Romeo Jülyet'i bilir, büyük amorların hepsini bilir. Asildir. Bizans kraliçeleri kadar, Teodora kadar, Helena kadar. Onlar da asildir.

Asalet ne ki?

İnce bir duygudur asalet, o kadar.

...

Nejat Gülen, Duvar Delisi, Adalı yayınları

Gazete Arşivlerinde Adalar

İstanbul’da Tonu 15’e, Adada 84 Kuruşa Satılan Şey Ne?

Bana öyle bir "şey" gösterin ki, İstanbulda ( 15) kuruşa satıldığı halde Adada bunun tam dört misline satılmış olsun! Belki de bir bilmece söylediğimi sandınız. Hayır! Bilmece söylemiyorum. Bütün Adada oturanları acı acı kıvrandıran bir derdi kısaca anlatmak istiyorum.

Eğer hesabını tuttunuzsa siz de bilirsiniz: Terkos suyunun tonu, Istanbulda oturanlar için 15 kuruştur. Fakat yanılıp ta Adada oturanlar için düne kadar 61.5 kuruşa satılırdı. Birkaç günden beri, bu fiyat üzerinde de tutunamıyarak 84 kuruşa fırladı. Adalara suyu, Liman Şirketinin motörleri taşıyor. Bu açık ihtikarı, bellibaşlı bir müessesenin yapmış olmasına akıl erdirmek, gerçekten güçtür.

Suyun, Istanbulla Adadaki satış fiyatları arasında yüzde 500 fark var. İki saatlik yer için bu kadar nakliye parası alındığını, dünyanın hiç bir yerinde göremez ve gösteremezsiniz.

Ben bunu ilk işittiğim zaman inanmak istememiştim. Ne yazık ki, yaptığım kısa bir araştırma ile haberin doğruluğunu öğrendim.

Liman Şirketi, su işinde, yaptığı bu sudan kazancı ile sırasında iki suyun bir ekmek yerini tutacağına bizi inandırmak istiyorsa, sattığı suyun, Taşdelen olmadığını da hatırlamalıdır!

Ey Terkos! Sen kendini Istanbullulara dirhem dirhem satmakta meğerse çok haklı imişsin...

Salahaddin GÜNGÖR, Tan, 30 Ağustos 1935, Cuma

Göze - Kulağa - Kağıda - Mideye

Bu haftanın kitabı “Bana Borcun Var” - Murat Özsan, Doğan Kolibri Yayınları

  • ODTÜ’de öğrenciyken birdenbire kendini bambaşka bir hayatın içinde bulan Şafak, yalnız ve lanetli bir adam olarak geçirdiği yıllardan sonra Büyükada’ya döner. Adada tanıştığı Deniz ona arkadaşlık ederken geçmişin mumunu da yeniden alevlendirir. Şafak’ın düşünmek istemediği anılar bir türlü yakasını bırakmaz. Sevdiklerini bir bir elinden alan hayatla hesaplaşma ve yüzleşme vaktidir artık. Biri aydınlığa, diğeri karanlığa açılan iki yol vardır ve Şafak’ın aydınlığa ulaşmak için karanlık yoldan geçmesi kaçınılmazdır. Attilâ İlhan Roman Ödülü sahibi Murat Özsan’dan aşka, kavuşamamaya, cesarete, tercihlere dair sürprizli bir roman Bana Borcun Var…

Selin Kutucular (Büyükada) her hafta yemek tariflerine devam ediyor. Afiyet olsun.

Kuzu etli bezelye

Kuzu koldan kuşbaşından küçük doğranacak 500gr et

1 diş sarımsak, 1,5 kg bezelye , 2 çorba kaşığı tereyağı , 1 çorba kaşığı zeytinyağı , 1 tatlı kaşığı tuz , 1 çay kaşığı karabiber, Serviste doğranmış dereotu

Bezelyeyi ayıklayın ve yıkayın. Yayvan bir tencereye yağları koyun.

Yağlar kızınca önce ezilmiş sarımsağı ilave edin. Kokusu çıkınca eti tencereye koyun. Tencereyi sallayarak, ara ara da tahta kaşıkla karıştırarak etler iyice renk alana kadar pişirin.1 su bardağı kaynar su koyun. Tuz ve biberi ekleyin. Çok kısık ateşte ağzı kapalı olarak suyunu çekene kadar pişirin. Bezelyeleri içine atın ve karıştırın.

Bezelyelerin hizasına kadar kaynar su koyun. Kısık ateşte pişirin. Servis tabağına alın ve bolca dereotunu üzerine serperek servis edin.

Anastasia Aslanoğlu (Burgazada) haftanın lezzetlerine, Rum mutfağından seçtikleriyle katılıyor. Yayamın Mutfağından

Sofrito

(Sirkenin bir et yemeğine verebileceği harika tada şaşıracaksınız)

Malzemeler:

6 adet biftek, Etleri bulamak için un, 4 büyük diş minik doğranmış sarımsak, 1 demet ince kıyılmış maydanoz, 1 kahve fincanı üzüm sirkesi, 2 çorba kaşığı tereyağ, Ağız tadınıza göre tuz ve karabiber, 1,5 bardak su

Etlerinizi una bulayın fazlasını silkeleyin sonra 1 çorba kaşığı tereyağda önlü arkalı kızartın sadece mühürleyin pişmesin

Kızarttığınız etleri tencereye dizin üstüne maydanozu sarımsakları tuz ve karabiberi, sirkeyi, 1 çorba kaşığı tereyağını en son da suyu ekleyip pişmeye bırakın.

Önce har ateşte sonra kısık ateşte 30 dakika kadar pişmeye bırakın.

Afiyet olsun. Kali Oreksi. (Tarifi videoda izlemek için.)

Gülmek hakkımız

Korona günleri kasvetli günler. Mizah en önemli ilacımız, yüzümüzden gülümseme eksik olmasın.

mizah mizah mizah
mizah mizah mizah
mizah mizah mizah
mizah mizah mizah

Bu haftanın objektiflerine takılanlar

Bu alana her hafta bize ulaşan fotoğrafları koyuyoruz. Siz de fotoğraflayın, mümkünse nerede çekildiğini yazın ve Bu e-Posta adresi istenmeyen posta engelleyicileri tarafından korunuyor. Görüntülemek için JavaScript etkinleştirilmelidir. adresine yollayın. Fotoğraflarınız haftalık olarak görüntüleneceği gibi, sonrasında da müze arşivinde saklanacak ve değerlendirilecek.

Bu bültenin kapak fotoğrafı İvi Dermancı'dan... Galeriye de İvi Dermancı, Halim Bulutoğlu ve Ali Erkurt katkı verdi...

Fotoğraf Fotoğraf Fotoğraf
Fotoğraf Fotoğraf Fotoğraf
Fotoğraf Fotoğraf Fotoğraf
Fotoğraf Fotoğraf Fotoğraf
Fotoğraf Fotoğraf Fotoğraf
Fotoğraf Fotoğraf Fotoğraf
Fotoğraf Fotoğraf Fotoğraf
Son değişiklik Çarşamba, 17 Mart 2021 15:25
Yorum yapmak için oturum açın