Çarşamba, 20 Ocak 2021 04:09

KORUNAda – Rehavetin arkası üçüncü dalga. İzin vermeyelim. – 3 Şubat 2021

Ögeyi değerlendirin
(1 Oylayın)
KORUNAda – Rehavetin arkası üçüncü dalga. İzin vermeyelim. – 3 Şubat 2021 Kapak fotoğrafı: Halim Bulutoğlu

Bu bülten Adalar C-19 Danışma Kurulu editörlüğünde hazırlanmakta
ve adalidergisi.com tarafından desteklenmektedir.

 

Resmi açıklamalara paralel olarak, hastanelerden ve sağlık meslek kuruluşlarından gelen bilgiler, vaka ve hasta sayısının azaldığını, yoğun bakım yükünün hafiflediğini gösteriyor. Aşılamalarda 2.5 milyona yaklaşıldı. Bunlar sevindirici haberler. Ancak yoğun bakım doluluğundaki gerileme durdu, vaka sayısı ise artış eğiliminde. Uzmanlar sömestr tatil görüntüleriyle, mutasyona uğramış virüs bulgularına işaret ediyor ve rehavetin arkasının üçüncü dalga olacağı, bunun da kolay atlatılamayabileceği uyarısında bulunuyor.

İyi haftalar…

 

Covid-19

Adalar - İstanbul

  • Adalar Pandemi Danışma Kurulu haftalık toplantılarını sürdürüyor. Son toplantı 31 Ocak Pazar günü yapıldı. Toplantıya Dr. Özlen Tümer (Burgazada), Prof. Dr. Benan Müsellim (Büyükada), Diş hekimi Pınar Satıoğlu (Büyükada), Sevim Çavdarlı (Burgazada), Halim Bulutoğlu (Büyükada) katıldı. İstanbul hastanelerinin yoğun bakım servislerindeki son rakamlar paylaşıldı. Pandemiye ayrılmış yoğun bakım ünitelerinde hasta sayısında büyük düşüş kaydedildiği bilgisi verildi. HES uygulamasına göre Adalar’da da takipte hasta kalmamış görünüyor.
  • Adalar Pandemi Danışma Kurulu koordinasyonunda düzenlenen sohbet dizisinin altıncısı geçtiğimiz Pazar günü Youtube kanalımızdan canlı olarak yapıldı. Sohbetin konusu Pandemi ve Turizm" idi. "Dünya, Türkiye, İstanbul ve Adalar? Neler yaşandı? Gelecek nasıl şekillenecek?” soruları üzerinden Adalar’daki hemen tüm işletmeleri ve çalışanları ilgilendiren bu can alıcı konu ele alındı. Turizm Eski Bakanı Bahattin Yücel ve Büyükada’dan otel işletmecisi Osman Öztürk’ün konuşmacı olarak katıldığı sohbetin moderatörlüğünü Teoman Göral yaptı. Buradan izleyebilirsiniz. 7 Şubat Pazar günü Youtube üzerinden yapılacak canlı yayının konusu ise “Pandemide Adalı Gençler” İşletmelerin ve okulların kapandığı, işsizliğin dorukta olduğu günümüzde, Adaların gençleri Şirzat Ergin (Büyükada) moderatörlüğünde sorunlarını ve önerilerini dile getirecek.

Türkiye

  • Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan 'yüz yüze eğitim' açıklaması. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "15 Şubat'ta köy okulların açılmasını kararlaştırdık. Olağan bir artış söz konusu olursa eğitime yeniden ara verilecektir. 8. ve 12. sınıflar ile ilkokul ve özel okulların eğitim öğretimin 1 Mart'tan itibaren başlaması için hazırlıklara başlanacak" dedi.
  • Türk Toraks Derneği tarafından, 4 Şubat Perşembe akşamı saat 20.00’de zoom üzerinden gerçekleşecek webinarda, okulların açılmasını ele alacak. Uz. Dr. Nuriye Ortaylı, Prof. Dr. Yankı Yazgan ve Prof. Dr. Nejla Kurul’un konuşmacı olarak katılacağı panelin moderatörleri Prof. Dr. Elif Dağlı ve Doç. Dr. Haluk Çalışır.
  • Yoğun bakımlarda doluluk oranı düşerken uzmanlar 'Rehavete kapılmama' uyarısı yapıyor. Sağlıkçılar, kendi hastanelerindeki yoğun bakım servislerinde de Covid-19 tedavisi gören hastaların yoğunluğunun azaldığını belirtti ve biraz nefes almaya başladıkları yorumunu yaptı. Bakanlığın açıkladığı son haftalık verilere göre ülke çapındaki yetişkin yoğun bakım servislerindeki doluluk oranı, yüzde 59'a gerilemiş durumda. Vaka sayıları ise yeni kısıtlamaların öncesindeki döneme göre büyük oranda azalmış ancak son günlerde 7000'ler seviyesine yükselmiş bulunuyor. Uzman isimler bir yandan yoğun bakımlarda önemli bir düşüş yaşandığını teyit ederken diğer yandansa sayılardaki düşüş ve aşı nedeniyle rehavete kapılmanın süreci yeniden tersine çevirebileceği uyarısını yapıyor.
  • Dr. Oktay Demirkıran (İstanbul Üniversitesi - Cerrahpaşa, Cerrahpaşa Tıp Fakültesi, Yoğun Bakım Bilim Dalı): “Bir parça iyileşmede geçmişi unutuyoruz; sömestr tatili nedeniyle endişeliyim”
  • Dr. Necmettin Ünal (Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi, Yoğun Bakım Uzmanı): “Vaka sayısı artarsa bu, yoğun bakıma da yansıyabilir”.
  • Dr. Mehmet Uyar, (İzmir Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi, Yoğun Bakım Ünitesi): “Yoğun bakımda azalma oldu ama daha da azalmıyor, artık sabit bir seyir izliyor”.
  • Dr. Alper Yosunkaya, (Konya Necmettin Erbakan Üniversitesi Meram Tıp Fakültesi, Yoğun Bakım Bilim Dalı Başkanı): “Tam sınırdayız, buradan aşağı da düşebiliriz yukarı da çıkabiliriz”
  • Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Uzmanı Prof. Dr. Bülent Ertuğrul: "Artık pandeminin üçüncü dalgasına doğru gidiyoruz. Tedbirlere çok daha sıkı devam edilmeli. Bunu yapmazsak bir üçüncü dalgayı rahat atlatamayız. Bugün Avrupa'nın yaşadığı sıkıntıları dikkat etmediğimizde biz de yaşayabiliriz"
  • Dr. Mustafa Necmi İlhan: Vaka artışında mutasyon etkili olmuş olabilir. "Şu an mutant virüs Türkiye'de olduğuna göre, Maskeyi daha çok takmamız, fiziksel mesafeye daha çok dikkat etmemiz gerekir"
  • Vaka sayılarındaki artışta "mutasyon" tehlikesi: Sağlık Bakanlığı hastanelere yeni "tespit kiti" yolladı: Son günlerdeki vaka artışları sonrası Bakanlık, testi pozitif çıkan tüm hastalara mutasyon olup olmadığının tespiti için ikinci bir test yapılması talimatı verdi.
  • Bilim Kurulu üyesi Prof. Ateş Kara'dan mutasyonlu koronavirüse karşı çift maske önerisi: Koronavirüs Bilim Kurulu üyesi Prof. Dr. Ateş Kara, mutasyonlu koronavirüse karşı özellikle kapalı ortamda çift maske takılabileceğini söyledi. Dr. Kara, Türkiye'de şu anda mutasyonlu virüs vakasında sayının az olduğunu ifade ederek, "Ama bu oran yükselirse sokakta karşılaşma ihtimalimiz olan virüs artık daha kolay bulaşan virüs türüne doğru dönerse, o zaman bizim de maskede, mesafede daha dikkatli olmamız, belki iki kat maskeyi dışarıda da takmamız gerekecek" diye konuştu.
  • ABD'li bulaşıcı hastalık uzmanından "çift maske" uyarısı: “Bir maske daha eklerseniz havanın iki katmandan geçmesini gerçekten zorlaştırabilirsiniz. Bu da yanlardan daha fazla hava sızmasına neden olur”. Üst düzey bir bulaşıcı hastalık uzmanı, koronavirüs pandemisinde çift maske takmanın bazı durumlarda "yarar sağlamaktan çok zarar verebileceğini" söyledi. ABD Başkanı Joe Biden’ın geçiş ekibinin danışmanlarından Michael Osterholm, "Bir maske daha eklerseniz havanın iki katmanlı korumayı aşmasını zorlaştırabilirsiniz ve bu da yanlardan daha fazla hava sızmasına neden olur. Böylece enfeksiyon kapma riski artar" ifadelerini kullandı.
  • Koruyucu maskeler arasındaki farklar neler? Pandemiyle birlikte maskeler de hayatımızın parçası haline geldi. Birçok yerde maske takmak zorunlu. Almanya ise bir adım daha ileri giderek tıbbi maske mecburiyeti getirdi. Peki maskeler arasında ne gibi farklar var? Uzmanlar, özellikle mutasyonların da etkisiyle hızla yayılan koronavirüse karşı etkin bir koruma sağlanabilmesi için cerrahi maske veya FFP standardına sahip solunum maskesi kullanılmasını öneriyor.
  • Türk Toraks Derneği: “Kapalı ortamlarda 1.5-2 metre mesafe yetmez. Araştırmalar COVID-19'un özellikle kapalı ortamlarda bulaştığını gösteriyor. Kapalı ortamlarda 1,5-2 metre mesafe yeterli olmayabilir. Aşının toplumun tümünü korur hale gelmesi için daha çok yol almamız gerekli, bu sürede önlemlere çok dikkat etmeliyiz.” Kapalı ortamlarda alınması gereken önlemler Türk Toraks Derneği’nin her hafta Prof. Dr. Oya İtil tarafından yapılan açıklamasında.
  • Türkiye'de COVİD-19 virüsüne karşı aşılananların toplam sayısı 2.5 milyona yaklaştı. Sağlık çalışanlarının 14 Ocak'ta aşılanmasıyla başlayan takvim, "COVİD-19 Aşısı Ulusal Uygulama Stratejisi" kapsamında yürütülüyor. Yeni tip koronavirüsle (COVİD-19) mücadele kapsamında ülke genelinde başlayan aşılama çalışmasının 19'uncu gününde aşılananların toplam sayısı 2 milyon 3 bin 325 kişiye ulaştı.
  • Akova: Sinovac aşısının faz–3 çalışmaları Aralık 2021'de bitecek: Çin’de geliştirilen Covid–19 aşısının faz–3 çalışmalarına ilişkin sürecin yürütücülerinden Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Ana Bilim Dalı öğretim üyesi Prof. Dr. Murat Akova, 'araştırmaların durduğu' iddialarını yanıtladı. Akova, “Çalışma durmadı, yeni gönüllü alımı durdu. Bizim çalışmamız 2021’in Aralık ayı sonunda bitecek” dedi.
  • Pandemiyle mücadele başarısında Türkiye 74. oldu. Avustralya merkezli düşünce kuruluşu Lowy Enstitüsü, yaklaşık 100 ülkeyi COVİD-19 pandemisiyle mücadele performansına göre sıraladı. Yeni Zelanda’nın birinci olduğu sıralamada en düşük performansı Brezilya sergiledi. Enstitünün başarı sıralamasını 6 kritere göre yaptığı belirtildi. Listenin ilk 10'unda sırasıyla Yeni Zelanda, Vietnam, Tayvan, Tayland, Güney Kıbrıs Rum Yönetimi, Ruanda, İzlanda, Avustralya, Letonya ve Sri Lanka yer aldı.
  • Şenol’dan Sözcü’ye tepki: Uyduruk ve tehlikeli habercilik. Şenol, Sözcü'nün “mRNA aşısında panik büyüyor: Aşılanan 22 yaşlı öldü” başlığıyla yayımlanan haberine tepki gösterdi. Prof. Şenol, bu habere “Uyduruk ve tehlikeli” ifadeleriyle tepki gösterdi.
  • Koçyıldırım: Türkiye'de 22 Ocak'ta saptanan ilk COVİD-19 vakası halktan gizlendi. Pittsburgh Üniversitesi McGowan Enstitüsü'nde Öğretim Görevlisi ve Enstitüsü Bilim Kurulu Üyesi Doçent Doktor Ergin Koçyıldırım, COVİD-19 virüsünün ilk yüz gününde dünyada, ABD’de ve Türkiye’de yaşananları “Salgının Yüz Günü” adlı belgesel ve kitabında anlattı. Koçyıldırım, Türkiye’de ilk COVİD-19 vakasının 22 Ocak 2020 tarihinde bulunmasına rağmen yetkililerin saptanan vakayı halktan gizlediğini öne sürdü ve ekledi: "Siyasi, günübirlik ve bilimsel olmayan kararlar yüzünden yanlışlar devam etti"

DOSYA: Cezaevlerinden pandemi halleri:

Hasta mahkûmlar 14 gün karantina koğuşunda kalmamak için tedavi olamıyor. “Tutuklular: Ayda bir 1 litre sıvı sabun ve çamaşır suyu dışında hijyen malzemesi verilmiyor.” Pandemi sonrası mahpusların tedavi ve sağlık hakkı üzerinde yaşanan hak ihlallerinin de arttığını söyleyen Özgürlük İçin Hukukçular Derneği’nden Av. Destina Yıldız bu konuda da şunları söylüyor: “Pandemi ile birlikte duran hastane sevkleri son dönemlerde yeniden başlamışsa da hastane dönüşleri uygulanan 14 gülük karantina süresinin koşulları nedeniyle mahpuslar hastaneye gitmek istemiyor. Zaten hasta olan ya da tek başına kalamayacak durumda olan mahpuslar karantina hücrelerinde çok kötü koşullarda kalmak zorunda bırakılıyor. Bazı hapishanelerde 20-30 kişi aynı karantina koğuşunda kalırken bazı hapishanelerde tek başına temel ihtiyaçlarını dahi karşılayamayacak mahpuslar tek başına tutuluyor.” Ayrıntılı dosya burada.

Türkiye Özel

Türk Toraks Derneği, “Halk İçin Söyleşileri”ni sürdürüyor. Bu haftanın önemli söyleşileri  burada:

Dünya

  • DSÖ: Küresel COVİD-19 vakaları üst üste üç haftadır düşüşte. Dünya Sağlık Örgütünün (DSÖ) Genel Direktörü Dr. Tedros Adhanom Ghebreyesus, arka arkaya üç hafta boyunca küresel yeni tip koronavirüs (COVİD-19) vakalarının düştüğünü, buna rağmen mevcut halk sağlığı önlemlerinden taviz verilmemesi gerektiğini bildirdi. "Ancak, daha önce de buradaydık." uyarısını yapan Ghebreyesus, hükümetlerin geçen yıl karantina uygulamalarına erken son vererek "virüsün daha güçlü şekilde" geri gelmesine yol açtığını anımsattı. Ghebreyesus, COVİD-19 aşı uygulamalarının başladığı ülkelerde hükümetlerin mevcut önlemlere son vermesi için henüz çok erken olduğu uyarısında bulundu.
  • Koronavirüs mutasyonu: Güney Afrika, Brezilya ve İngiltere varyantları aşıları nasıl etkileyecek? Koronavirüsün İngiltere, Güney Afrika ve Brezilya'da ortaya çıkan mutasyona uğramış türleri, Covid-19 aşısı bekleyenleri endişelendirdi. Her varyantta görülen farklı mutasyonların, aşıların etkinlik oranını nasıl değiştireceği bilim insanları tarafından inceleniyor. Aşı üreticilerinden Moderna'nın yürüttüğü çalışmanın ilk sonuçları, şirketin aşılarının virüsün İngiltere varyantına karşı etkili olduğunu gösteriyor. Bazı uzmanlar ise aşıların grip aşısı gibi her yıl güncellenmesi gerekebileceği uyarısında bulunuyor.
  • Bilim insanları: İngiltere’deki koronavirüs varyantı yeniden mutasyona uğradı. Bazı örneklerde yapılan testlerde Güney Afrika ve Brezilya'da görülen E484K mutasyonuna rastlandı. Uzmanlar, bu değişimin aşıların etkinliği etkileyebilecek olmasına karşın, ülkede kullanan aşıların hâlâ sonuç vereceğini söylüyor.
  • Almanya’dan mutasyon görülen ülkelere ilişkin karar; Fransa’dan giriş çıkış yasağı. Alman hükümeti, mutasyona uğramış COVİD-19'un yoğun olarak görüldüğü ülkelerden gelen uçak, tren, otobüs ve gemi şirketlerine 17 Şubat’a kadar yolcu taşıma yasağı Şimdilik bu yasak Birleşik Krallık, İrlanda, Portekiz, Güney Afrika ve Brezilya, 31 Ocak'tan sonra da Afrika kıtasında yer alan Esvatini ve Lesotho’dan gelenler için geçerli olacak. Fransa ise Avrupa Birliği dışındaki ülkelerden giriş çıkışları 31 Ocak'tan itibaren yasaklayacak.
  • Schengen ülkeleri arasında aşı pasaportu uygulaması başlatan ilk ülke İzlanda oldu. İzlanda, koronavirüse karşı uygulanan aşının ilk dozunu olan 4,800 vatandaşına aşı pasaportu vererek Schengen bölgesinde bu uygulamaya geçen ilk ülke oldu. AB yeni tip koronavirüs (COVİD-19) aşısı olanlara 'aşı sertifikası' ya da 'aşı pasaportu' verilip verilmemesi konusunda henüz uzlaşamazken İzlanda'da sertifikalar dağıtılmaya başlandı. AB'de aşı sertifikasının nasıl oluşturulacağı, ne tür bilgiler içereceği, ülkeler tarafından karşılıklı tanınırlığının nasıl sağlanacağı, hukuki zemini ve üçüncü ülkeler için geçerliliği gibi konularda henüz netlik bulunmuyor.
  • Aşı savaşı ve diplomasi. Güçlü ülkelerin önce vatandaşlarını güvence altına almak istemeleri anlaşılabilir, ancak pandemi küresel olarak kontrol altına alınamazsa bu güvencenin bir anlamı olmayacak. Bu bağlamda ilk adım, aşıyı yeterli miktarlarda sağlamaya çalışmak, Koronavirüsü bu yıl içinde yenme umudunu bitirecek daha tehlikeli yeni mutasyonlar ortaya çıkmadan önce COWAX Programı veya herhangi bir küresel girişim aracılığıyla aşıyı fakir ülkeler için de erişilebilir kılmaktır. Gazeteci yazar Osman Mirgani yazdı.
  • Oxford-Astra zeneca aşısıyla ilgili bir iyi bir kötü haber. Oxford araştırması, COVİD-19 aşısının virüsün bulaştırılmasını yavaşlattığını tespit etti. Oxford Üniversitesi'nde yapılan araştırma, Oxford-AstraZeneca aşısının bireyleri hastalıktan korumasının yanı sıra koronavirüsün yayılma hızını da yavaşlattığı sonucuna vardı. Aşıların bireyleri ağır hastalıktan koruduğu üçüncü faz çalışmalarında gösterilmişti ancak bulaşı üzerindeki etkileri tam olarak bilinmiyordu. COVİD-19 salgınının seyri açısından, aşıların bu yöndeki etkisinin kritik önemde olduğu düşünülüyor. Almanya Aşı Komisyonu ise, AstraZenaca'nın aşısının 65 yaş ve üstü kişilere yapılmamasını Almanya Aşı Komisyonu, AstraZeneca'nın COVİD-19 aşısının 65 yaş ve üstü kişilere yapılmaması tavsiyesinde bulundu. Almanya Sağlık Bakanlığı'nın açıklamasına göre komisyon buna gerekçe olarak, aşının daha ileri yaştaki kişilerdeki etkinliği konusunda yeterli veri bulunmamasını gösterdi. Avrupa İlaç Ajansı'nın AstraZeneca'nın İngiltere'de Oxford Üniversitesi'yle birlikte geliştirdiği Covid-19 aşısına onay verip vermeyeceğinin yarın belli olması bekleniyor.
  • Birleşik Krallık Anglikan Kilisesi'nden "aşı" tepkisi: Kuruluş temelinde Hristiyan öğretileri olan AB, değerlerimizin altını oyuyor. AB'nin üye olmayan ülkelere COVİD-19 aşısı ihracatını izne bağlamasına tepki gösteren Başpiskopos Welby, "COVİD-19 aşısının ihracatını kontrol etme isteği, AB'nin temel değerlerinin altını oyuyor" ifadelerini kullandı.
  • Merkel'den yaz sonuna kadar "herkese aşı" sözü. Aşı tedarikinde yaşanan sıkıntılar nedeniyle aşı üreticileri ile bir araya gelen Almanya Başbakanı Angela Merkel, yaz sonuna kadar herkese aşı teklifi sunulmuş olacağını söyledi. Sağlık Bakanı Jens Spahn, Almanya'da kitlesel aşılama kampanyasına geçilmesi halinde haftada 5 milyon kişinin aşılanmasının beklendiğini söyledi. Ancak bunun yeterince aşının temin edilmesiyle mümkün olabileceğini savunan Spahn, yeterli miktarda aşının temin edilmesinden ve gerekli saklama koşullarının sağlanmasından sonra ülke genelindeki 50 bin civarındaki doktor muayenehanesinde aşılama işleminin yapılacağını belirtti. Halen Almanya'da aşılama işlemleri özel olarak oluşturulan aşı merkezlerinde yapılıyor. Şimdiye kadar ülke genelinde bir günde en fazla 100 bin kadar kişiye aşı yapılabildi.
  • ABD'de aşı karşıtları, en büyük aşılama tesislerinden birine girişi engelledi. Radikal sağ grupların üyeleri ve aşı karşıtlarından oluşan topluluğun eylem kararını çevrimiçi platformlardan haberleşerek aldığı belirtildi. Aşılama tesisinde ellerindeki pankart ve dövizlerle hükümetin salgını engelleme çalışmalarını eleştiren grup, ABD'de 440 bine yakın kişiyi öldüren pandeminin "yalan" olduğunu savundu.
  • Monoklonal antikorlar nedir, Almanya'da uygulanacak Covid tedavisi umut veriyor mu? Almanya, Covid-19 aşısı teminindeki eksikliği "monoklonal antikorlara" dayalı yeni bir ilaçla telafi edeceğini, nüfusunu bu tedaviyle korumaya çalışacağını açıkladı. Amerikan ilaç şirketi Regeneron'dan Leah Lipsich aşı eksikliğinin dışında, aşı olsa bile vücudu yeterli antikor geliştiremeyecek bağışıklığı düşük bir risk grubu nüfus bulunduğunu bu yüzden tedavinin önemli olduğunu söylüyor. Lipsich virüs etkisizleştiren antikorlara dayalı ilaçların bu yüzden aşı yeterli olsa bile gerekli olacağı görüşünde.
  • New York'taki restoranlar iç mekanlarında yüzde 25 kapasiteyle hizmet verilebilecek: Sıfırdan iyidir. Uygulama 14 Şubat’ta başlayacak. ABD'nin New York şehrinde, yeni tip koronavirüs (COVİD-19) salgınındaki vaka artışı nedeniyle restoranların iç mekanlarında yasaklanan yemek servisine 14 Şubat'tan itibaren sınırlı kapasitede yeniden başlanabileceği açıklandı. Söz konusu duyuruyu Vali Andrew Cuomo yaptı. Yüzde 25’lik hizmet Sevgililer Günü'nden başlayacak. Cuomo, "Yüzde 25, sıfırdan iyidir. Rakamlar iyileşmeye devam ederse, bu oranı artırmaya devam edeceğiz" dedi. Düğün organizasyonlarında ise iç mekanda 150 kişiye kadar izin verileceği açıklandı.
  • Havalimanlarında yıllık yolcu sayısında yüzde 74'lük düşüş. Almanya havalimanlarında gelen ve giden yolcu sayısı 2020 yılında bir önceki yıla göre yüzde 74,5'lik düşüş kaydedildi. Koronavirüs salgınının etkisiyle geçen yıl yolcu sayısı 1991 istatistiklerinin altına geriledi. Yıl geneline bakıldığında kıtalar arası trafiğin yüzde 77, iç hatların yüzde 75, Avrupa içi hatlarınsa yüzde 74'lük düşüş kaydettiği belirtiliyor.

Covid-19 üzerine daha fazlasını günü gününe izlemek için tıklayın.

Ne var, ne yok?

Adalar

  • Ulusal ve yerel basında, internet ortamında yayımlanmış ve sizin için derlenmiş Adalar haberleri için bakın. Haberler için haftalık bülteni beklemenize gerek yok. Her gün burada. (Haber akışına verdiği destek için Marjinal Porter Novelli’ye teşekkür ediyoruz.)
  • VetBüs

    İBB’nin Veteriner Otobüsü VetBüs, Adalar’da: İstanbul Gönüllüleri SemtPati projesi kapsamında, İBB Veteriner Müdürlüğü ve Adalar Belediyesi’nin veteriner hekimlerinin destekleriyle sokak hayvanlarının, parazit, kuduz aşılamaları yapılacak ve tüm sahipsiz hayvanlar kayıt altına alınacak. 3-4 Şubat tarihlerinde Kınalıada’da başlayacak olan çalışmalar, hava durumu gözetilerek Şubat ayı içerisinde diğer adalarda da devam edecek.
  • Kandilli açıkladı: Beklenen deprem, Silivri-Çekmece hattında alarm veriyor. İstanbul’da beklenen olası depreme ilişkin yürütülen çalışmalarda elde edilen bulguları Milliyet’le paylaşan Kandilli Rasathanesi yöneticileri, Silivri-Kumburgaz-Büyükçekmece’yi içine alan fay parçasında anormallik yaşandığını, ‘olası kırılma beklenen alan’ olarak bu hattın öne çıktığını açıkladı.
  • Dr. Naci Görür: “Kandilli’nin bugün için söyledikleri bana göre doğrudur ve önemsenmelidir”. Görür sosyal medya hesabından, Kandilli Rasathanesi araştırmacılarının İstanbul için uyarıda bulunduğu fay aktivitesi hakkında açıklamalarda bulundu. “Ben senelerdir Marmara’da kilitli olan faylardan birinin de Silivri açıkları ile Yeşilköy açıkları arasında uzanan Kumburgaz Fay kolunun olduğunu söylüyorum. Beklenen depremin büyük bir olasılıkla bu kol üzerinde olacağını ve minimumum 7.2 büyüklüğünde gerçekleşebileceğini ifade ediyorum. Dolayısıyla, Kandilli’nin bugün için söyledikleri bana göre doğrudur ve önemsenmelidir"
  • Tarihi Hacopoulos Köşkü (Kaymakamlık) restorasyonu ilerliyor: Büyükada'da yer alan tarihi Hacopoulos Köşkü, İstanbul Valiliği tarafından restore ediliyor. Geçmişi 150 yıl öncesine dayanan tarihi köşk, kalabalık bir restorasyon ekibi tarafından orijinal dokusuna kavuşturuluyor. Çalışmalar tamamlandıktan sonra tarihi bina, kaymakamlık hizmetlerinin yanı sıra, müze olarak da hizmet verecek.
  • Büyükada'nın tarihi köşkü Edebiyat Müzesi oluyor. Büyükada Çınar Meydanı’na bakan tarihi Haritadonis Köşkü’nde yaklaşık 10 yıldır restorasyon çalışmaları yürütülüyordu. Çalışmaların hız kazandığı ve haziran ayında Edebiyat Müzesi olarak kapılarını açacağı bildiriliyor. Adalar Kaymakamı Mustafa Ayhan, "Müze olarak yapılması gereken çalışmalarla ilgili düzenlemeler yapılıyor. İnşallah 2021 yılı ortasında da bu binamızı hayata kazandırmış olacağız” dedi. Reşat Nuri Güntekin, Sait Faik Abasıyanık gibi önemli isimlerin hayatından kesitler, eserleri, hayat hikayeleri ayrı ayrı odalarda sergilenecek. Her bir oda, bir yazar ya da sanatçıya ait olarak tasarlanıyor.
  • Ada çamlarının belalısı çam kese böcekleri keseleri sayısı bu yıl patladı. Orman Şefliği 2021 yılı zararlıyla mücadeleyi şubat ve mart aylarında yapacak. Kese böcekleri, çam ağaçlarının iğne yapraklarını yiyerek ağaçların beslenmesini engelliyor, giderek güçsüz düşen ağaçlar başka zararlılara karşı savunmasız kalıp yıllar içinde kuruyor. Mücadelenin bu yıl da, yıllardır yapılan ama kesin çözüm vermeyen “kese” temizliğiyle yapılacağı anlaşılıyor. Halbuki yıllar önce Adalar Orman Şefliği büyük umutlarla biyolojik mücadeleye başlamış ve bunun için endi bünyesinde laboratuvar kurmuştu. Sonra o laboratuvar kapatıldı. Adalı Dergisi Şubat sayısında Hasan Çetin yazdı: “Adalarda son beş yıldır hem ağaçlardaki keselerin, hem kuru dalların, hem de ormanda yerde yatan kurumuş ağaçların sayısı giderek arttı. Oysa Orman İdaresinin Adalılara kese böceğini unutturalı neredeyse on yıl olmuştu. Şimdi ne oldu da kese böcekleri yeniden ortaya çıktı?”. Yazının tamamı burada.

Edebiyatta ve Anılarda Adalar

Mahalledeki komşularımız ve ada...

Güzel günlerdi. En güzel buluşma yerleri meydanın çevresindeydi. Çift soslu profiterolü ile ünlü İnci Pastanesi’ni çok severdik. Sahibi Mösyö Luka ile iyi dosttuk. İnsan alıştığı tadı arar. Şimdi ne profiterolün, ne de milföyün tadı kalmış.

Alışkın olduğumuz yerlerin çoğu kapandı ya da el değiştirdi. Tanıdık yüzlere de fazla rastlayamıyoruz artık.

Eskiden vapurdan çıkıldığında, ya da iskeleden yukarı ilerlendiğinde iki dakikalık yol 1 saat sürerdi. Herkes birbirini bilir, iki laf edilirdi. Annem de kızım vapur geleli bir saat oldu neredesin diye kızardı. Fenerbahçe – Bursaspor maçları unutulmazdı.

Mutlaka ekspres vapurdan çıkacak Lefter ile Fener maçına gidenleri karşılardık. Her seferinde Fenerbahçe kazandığı için, aynı vapurdaki Bursasporlular, koltukları adaya çıkan Fenerbahçeliler üzerine atardı. Bütün ada hep beraber zaferin keyfini çıkarırdık.

O günlerde adanın şarküterileri de meşhurdu. Özellikle Haylayf.

Eve kiloyla bir şey alınmazdı. Her şey toptan alınır, evde depolanırdı.

Kremalı bisküviler teneke kutularda gelir, Bursa’dan şeftali kasalarla taşınır, tereyağı Urfa’dan, Trabzon’dan ısmarlanır, rakı, şarap, bira ve tüm meşrubatlar yine kasayla getirilirdi.

Yine o senelerde Anadolu Kulübü’nde İtalyan Orkestrası sahne alırdı. Arkadaşlarımızın çoğu kulüptendi. Ben çok iyi dans ederdim. Giysilerim de dikkat çekerdi.

İskelede Berke adlı butik dükkan vardı. İtalyan markaları getirirdi. Berke’yi ne yazık ki Bodrum’da bir trafik kazasında kaybettik. Kulüpte her yaz sezonu yarışmalar yapılırdı. Arkadaşlarımızla birlikte bu yarışmalara hazırlanır, bütün gün çalışırdık. Sokak kızı İrma ile birincilik almıştık. İrma rolünü kardeşim Güler canlandırmıştı.

Bir başka yıl da Hababam Sınıfı ile çıktık yarışlara. Yine birincilik aldık. Kostümlerin hepsini ben tasarlamış ve dikmiştim. Birlikte yarıştığımız ekipte kimler yoktu ki. Jojo, Moris, Ceni, Suzet, Runi, Atiyas, Morro, kardeşim Güler, ben, Yekta’nın yeğeni Mehmet (Mami) Zaki ve daha bir çok arkadaş. Çok komiktik. Erkeklerin bir bölümü kız kılığına girmişti. Çok eğlendik. Kupayı aldıktan sonra da İnci Pastanesi’ne gidip profiterol ile kutladık.

Gülsen Karadoğan, Adadan Bir “Ağa” Geçti, Adalı Yayınları

Gazete Arşivlerinde Adalar

Heybeli ve Büyükada

...

Heybeli’nin de gözde bir oteli vardır ve on sekiz yirmi yıl önce ne güzel bir dinlenme ve eğlenme yeriydi bu otel. İçeride temiz kılıklı sanatkarlar bir orkestranın yaylarını çekerlerdi. Beyaz keten elbiseler giymiş kadınlı erkekli bir kalabalık, buzlu bira şişeleri ile dolu masaların başında gülüşerek konuşurlardı ve terasında elele tutuşmuş gençlerin patenle kaydıkları görülürdü.

Sonra umumi harp gelip çatmıştı. İstanbul baştan başa bir kışlaya dönmüştü. Fakat Heybeli’nin bu oteline yaz, yine her gün koluna otuz kırk genç kadın takarak gelmiş ve buzlu bira şişeleri yine müşterisiz kalmamışlardı.

Büyükada’dan dönüşte “bir de bu oteli göreyim” dedim. İyi ki eski günlerini hatırlayarak erkenden gelmemişim. Zira aç kalacakmışım. Burada da karşıma kirli beyaz ceketli bir garson çıktı ve ne istedimse; ellerini oğuşturarak;

- Yok beyim.. Yok beyim… dedi.

Ve bu cevap bana kafi geldiği için otelde niçin müşteri bulunmadığını, kendisine sormağa lüzum görmedim.

...

Süleyman Nazif, Tan gazetesi, 18 Haziran 1935 (Yazının tamamı burada.)

Göze - Kulağa - Kağıda - Mideye

Selin Kutucular (Büyükada) her hafta yemek tariflerine devam ediyor. Afiyet olsun.

Portakallı Kek

3 yumurta, 2 su bardağı toz şeker, 1 şişe maden suyu (200 ml), 1 su bardağı sıvı yağ, 3 su bardağı un, 1 paket vanilya, 1 paket kabartma tozu, 1 portakalın suyu, 1 portakal kabuğu rendesi

Kakaolu karışım için: 50gr kakao, 2 çorba kaşığı toz şeker

Yumurtaların beyazını ve sarısını ayırın. Sarılarını çırpın ve sırasıyla şekeri, yağı, maden suyunun 2/3 ünü, unu, vanilyayı, kabartma tozunu, portakal suyunu ve portakal kabuğunu ekleyin. Çırpmaya devam edin. Mikserin hızını yavaşlatın ve ayrı bir kapta bir tutam tuz ile kar haline getirdiğiniz yumurta aklarını ilave edin. Kek kalıbınızı yağlayın. Karışımın yarısını dökün. Diğer yarısına kakaoyu, 2 çorba kaşığı toz şekeri ve kalan maden suyunu ekleyin. Karıştırın ve kek kalıbınıza bu karışımı da dökün. 175 derecede önceden ısıtılmış fırında 45 dakika pişirin.

Anastasia Aslanoğlu (Burgazada) haftanın lezzetlerine, Rum mutfağından seçtikleriyle katılıyor. Yayamın Mutfağından

Lalagites tis Yayas / Bir nevi anneannenin pişileri

Malzemeler: 3 yumurta , 1 su bardağı su , Aldığı kadar un (250 gr+), 1 çay kaşığı tuz

Şerbeti için: 1 su bardağı şeker, 2 su bardağı su, Bir kaç damla limon

Önce şekeri su ile kaynatın, şekerli su kıvama gelince bir kaç damla limon damlatın, kenarda soğumaya bırakın. Yumurtaları çırpın, suyu tuzu katın, sonra da aldığı kadar unu ekleyin, kaşıktan kolayca akmaması gerek. Kızgın yağa kaşık kaşık atın. İçinin iyi pişmesi gerekiyor, o yüzden lalagitesleri koyduktan sonra ateşi kısın. Arada bir tavayı ileri geri sallayın ki lalagitesler şişsin. İsterseniz lalagitesleri  sıcakken şerbete atın veya şerbeti ayrı tutun istediğiniz kadarını batırıp yiyin.

Lalagitesler, şerbet olmadan bal veya reçel ile de çok lezzetli olurlar.

Afiyet olsun. Kali Oreksi. (Tarifi videoda izlemek için.)

Gülmek hakkımız

Korona günleri kasvetli günler. Mizah en önemli ilacımız, yüzümüzden gülümseme eksik olmasın.

mizah mizah mizah
mizah mizah mizah
mizah mizah mizah
mizah mizah mizah

Bu haftanın objektiflerine takılanlar

Bu alana her hafta bize ulaşan fotoğrafları koyuyoruz. Siz de fotoğraflayın, mümkünse nerede çekildiğini yazın ve Bu e-Posta adresi istenmeyen posta engelleyicileri tarafından korunuyor. Görüntülemek için JavaScript etkinleştirilmelidir. adresine yollayın. Fotoğraflarınız haftalık olarak görüntüleneceği gibi, sonrasında da müze arşivinde saklanacak ve değerlendirilecek.

Bu bültende kapak fotoğrafı Halim Bulutoğlu'ndan, galeriye katkıda bulunanlar ise Aziz Yılmazer, Berrin Erkurt ve Hakan Satıoğlu...

Fotoğraf Fotoğraf Fotoğraf
Fotoğraf Fotoğraf Fotoğraf
Fotoğraf Fotoğraf Fotoğraf
Fotoğraf Fotoğraf Fotoğraf
Fotoğraf Fotoğraf Fotoğraf
Fotoğraf Fotoğraf Fotoğraf
Fotoğraf Fotoğraf Fotoğraf
Son değişiklik Çarşamba, 03 Şubat 2021 15:46
Yorum yapmak için oturum açın