Bu bülten Adalar C-19 Danışma Kurulu editörlüğünde hazırlanmakta
ve adalidergisi.com tarafından desteklenmektedir.
Vaka sayısı 30 binlerden 5 binlere düştü. Ama uzmanların dediği gibi, ilk pik noktası olan 2020 Nisan ayında da rakamlar bu civarda, önlemler ise en üst noktadaydı. Yaz rehavetinin sonuçlarını gördük. Binlerce insanımızı kaybettik. “Bize bir şey olmaz” anlayışının daha dün, kar tatili yapanlar arasındaki yansıması, önlemleri gevşetmenin ne sonuç vereceğinin de göstergesi. Toplumun %80’i bağışıklık kazanmadan bize rahat yok.
İyi haftalar…
Covid-19
Adalar - İstanbul
- Adalar Pandemi Danışma Kurulu haftalık toplantılarını sürdürüyor. Son toplantı 24 Ocak Pazar günü yapıldı. Toplantıya Dr. Özlen Tümer (Burgazada), Dr. Müge Özdemir (Heybeliada), Dr. Avedis Demir (Kınalıada), Diş hekimi Pınar Satıoğlu (Büyükada), Prof. Dr. Haluk Eyidoğan (Heybeliada), Sevim Çavdarlı (Burgazada), Halim Bulutoğlu (Büyükada) ve Bülent Özden katıldı. Toplantıda Adalar’da ve İstanbul’da vaka durumu değerlendirildi. İstanbul’da ve Adalar’da vaka sayısı azalmaya devam ediyor. Burgaz ve Kınalıada’da takipte hasta kalmamış görünüyor. Sağlık çalışanlarının tamamına yakınının koronavirüs ilk aşıları tamamlanmış durumda. 80 ve üstü yaş gruplarının aşılanması da başladı. 90 üstü yaş bireylerin aşılanması evlerinde yapılıyor.
- Adalar Pandemi Danışma Kurulu koordinasyonunda düzenlenen sohbet dizisinin altıncısı geçtiğimiz Pazar günü Youtube kanalımızdan canlı olarak yapıldı. Sohbetin konusu, “Adalar’ın Atları” idi. Moderatörlüğünü Ali Erkurt’un yaptığı yayına, Büyükada’dan Zekiye Kürkçüoğlu ile İBB Veteriner Hizmetleri Müdür yardımcısı Fahrettin Cerrahi, konuşmacı olarak katıldı. 75 dakikalık yayının tamamı burada. 31 Ocak Pazar günü saat 14.00’de yapılacak canlı yayının konusu “Pandemi ve Turizm”. Dünya, Türkiye, İstanbul ve Adalar? Neler yaşandı? Gelecek nasıl şekillenecek?”. Adalar’daki hemen tüm işletmeleri ve çalışanları ilgilendiren bu can alıcı konunun konuşmacıları Turizm Eski Bakanı Bahattin Yücel ve Osman Öztürk (Büyükada). Yayının moderatörlüğünü Teoman Göral (Büyükada) yapacak.
Türkiye
- İçişleri Bakanlığı'ndan 'kayak otelleri' genelgesi: Kısıtlama günlerinde müzik yayını yapılmayacak, etkinliklere müsaade edilmeyecek. İçişleri Bakanlığı'nın 81 il valiliğine kayak otelleriyle ilgili gönderdiği genelgeye göre, Güvenli Turizm Sertifikası ve otel ile konaklama tesislerine girişte HES kodu sorgulama zorunluluğu getirildiği, bu tesislerde sadece konaklama yapan müşterilerine yönelik hizmet verebildiği, otel konaklama tesislerinde bulunan restoran, lokanta ve diğer otel salonlarında saat 22.00’den sonra müzik yayınına (canlı müzik, kayıt dinletilmesi vb. her türlü yayın dahil) izin verilmemesi hususları düzenlendiği duyuruldu.
- Bilim Kurulu üyesi Prof. Kayıpmaz'dan 'üçüncü zirve' uyarısı. Hafta sonu Uludağ'da ortaya çıkan görüntülerle ilgili konuşan Koronavirüs Bilim Kurulu Üyesi Doç. Dr. Afşin Emre Kayıpmaz, tedbirsiz hareketlerin üçüncü zirve tehlikesi oluşturduğunu söyledi. "Bilindiği gibi şu an lokanta, kafeterya, pastane tarzında işletmeler oturarak müşteri alımına kapalı. Şu an yalnızca paket servisi ve al-götür şeklinde hizmetlerine devam ediyorlar. Sömestr tatilinin devreye girmesi ile birlikte kış otellerinde ummadığımız bir kalabalık yaşandığını gördük. İnsanlar elbette nefes almak hava almak için oralara gidebilirlerdi. Ama ne yazık ki hafta sonu ortaya çıkan görüntüler, hem kayak pistlerinde hem de otellerin kapalı alanlarında ciddi bir yoğunluğu gözler önüne serdi. Bu durum tabi ki bir tehlike oluşturuyor."
- Dr. Tevfik Özlü: Virüsü taşıyıp bulaştıran sayısı pozitif vaka sayısından fazla. Koronavirüsü taşıyıp bulaştıran sayısının pozitif vakalardan fazla olduğunu ifade eden Sağlık Bakanlığı Bilim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Tevfik Özlü, “Şu andan tedbirleri aksatmamak lazım, gevşememek lazım. Rakamlar şu anda iyi. 30 bin civarında rakamlar varken şimdi 6 binlere kadar indi. Ama dikkat ederseniz biz nisan ayında ilk vakalar yaşandığı zaman ‘pik’, yani en çok vaka sayısı 5 bindi. Bugün bakıldığı zaman ondan daha yüksek bir sayı var” dedi.
- Sedat Ergin: Normalleşmeye doğru harekete geçilmesi yolunda çağrılara bakınca geçen yaz ve sonbahardan gerekli derslerin çıkartılmadığı sonucuna varıyoruz.
- Türkiye'nin aşı haritası erişime açıldı. Ülkemizde günde kaç aşı yapıldığı, hangi şehirde ne kadar aşı yapıldığı ve Türkiye'nin günlük aşı tablosu Sağlık Bakanlığı'nın 'COVID-19 Aşısı Bilgilendirme Platformu' üzerinden anlık olarak takip edilebilecek. Türkiye'deki 81 ilde aşılananların sayısı covid19asi.saglik.gov.tr sitesi üzerinden anlık olarak takip edilebiliyor. İllere göre aşı dağılımı 10 dakikada bir güncelleniyor. Bülten baskıya girerken, aşı yapılan kişi sayısı bir buçuk milyonu aşmıştı.
- Türk Toraks Derneği: “Aşı seferberliğini önemsiyoruz. Toplumsal bağışıklığın sağlanması amacıyla yeterli dozda aşı temin edilmesini ve bunun için mevcut tüm kaynakların kullanılmasını bekliyoruz. Geçtiğimiz hafta ilk üç günde 650 binden fazla sağlık çalışanı aşılanarak ülkemiz aşılanma hızında Birleşik Arap Emirlikleri ve İsrail’den sonra dünyada üçüncü sıraya yükselmiştir. Bu, sağlık çalışanlarımızın başarısıdır . Yeterli aşı temin edildiği takdirde tüm halkımız da hızla aşılanabilecek ve ölümler önlenebilecektir. Çünkü etkinlikleri farklı olsa da mevcut tüm aşılar ölümleri ve ağır hastalığı engellemektedir. Ancak aşıdan sonra bağışıklığın kaç ay devam edeceği henüz bilinmemektedir. Aşıdan önce rutin olarak antikor bakılmasına gerek yoktur. Maske, mesafe ve hijyen önlemleri aşılanmadan sonra da titizlikle devam ettirilmelidir.” Prof. Dr. Oya İtil tarafından yapılan TTD açıklaması burada.
- TTB'den Sağlık Bakanlığı'na çağrı: Aşı yapılan kişilerde ortaya çıkan beklenmeyen yan etkileri paylaşın. Açıklamada; daha önce; aşılamalarda yaşanan aksaklıkların ve yan etkilerin toplumla sürekli paylaşılmasının önemine değinildiği fakat Sağlık Bakanlığı'nın gerekli ve yeterli adımları atmadığı aktarıldı. Açıklamada devamla “TTB olarak daima bilimin, toplumsal koruyucu sağlık hizmetinin savunuculuğuna devam edeceğimizi, aşıyla ilgili gelişmeleri yakından takip edip yurttaşlarımızı ve tüm sağlık çalışanlarını bilgilendireceğimizi bir kez daha kamuoyuna saygıyla duyururuz.” denildi.
- Bilim Kurulu üyesi Prof. Dr. Özlü: Aşı 1.5 ay sonra koruyucu özellik kazanıyor, gevşememek lazım. Sağlık Bakanlığı Bilim Kurulu üyesi Prof. Dr. Tevfik Özlü, aşının işleyişiyle ilgili bilgi vererek, "Aşı vurulur vurulmaz insanlar güvende olamazlar. Aşı olduktan ancak 1.5 ay sonra koruyucu özelliği kazanıyor. Gevşememek lazım" uyarısında bulundu. Koronavirüs Bilim Kurulu üyesi Prof. Dr. Tevfik Özlü, aşı olan insanların, hiç aşı olmamış gibi tedbirlere uyması gerektiğine dikkat çekti.
- Aşıya güven araştırması: COVID-19 aşısına en çok AK Partililer en az İYİ Partililer güveniyor. ADAMOR'un 75 ilde yaptığı ankette siyasi parti tercihleri ile COVID-19 aşısına güven de karşılaştırıldı. Aşıya en çok AK Parti, MHP ve HDP'liler güveniyor. Aralık ayında Türkiye'nin 75 ilinde COVID-19 aşılarıyla ilgili bir araştırma yaptı. Bin 200'den fazla kişiyle görüşülerek ortaya koyulan araştırmanın ilginç sonuçları var. COVID-19 aşıları henüz Türkiye'ye gelmeden, 5-20 Aralık tarihleri arasında yapılan araştırmada örnekleme sorulan sorulardan biri ''COVID-19 aşısını güvenilir buluyor musunuz?'' oldu.
- HaberTürk gazetesi yazarı Fatih Altaylı, Çin'den gelen 3 milyon doz Coronavac aşısının 1,8 milyonun neden hâlâ yapılmadığını sordu. Altaylı yazısında, "Geldiğini söylediğiniz 3 milyon aşıdan 10 günde 1 milyon 200 bini yapıldı. Elinize sağlık. Günde 1,3 milyon aşı yapma kapasitesine sahip sağlık sistemimiz geri kalan 1,8 milyonu niye hâlâ yapmadı. Yapamadı. Çünkü siz gerçeği söylemedikçe herkes o 1 milyon 800 bin aşının da birilerine yapıldığını ama açıklayamayacağınız birilerine yapıldığını düşünüyor." ifadesini kullandı.
- Sözcü yazarı Saymaz: “Üç sağlıkçıdan biri aşı olmuyor.” İsmail Saymaz, "Sağlık Bakanlığı, Türkiye'nin aşı haritasını yayınladı ve 1.3 milyon kadar vatandaşın aşılandığını açıkladı. Elinde Bartın Devlet Hastanesi'nin raporunun olduğunu söyleyen Saymaz, "Rapora göre hastanedeki 743 personelden 490'ı aşılanmış. Yani, yüzde 65'i. Uzman tabiplerin yüzde 87'si, tabiplerin yüzde 85'i, eczacıların yüzde 72'si aşılanırken; bu oran ebeler ve sağlık memurlarında yüzde 64'te, hemşirelerde yüzde 61'de, sağlık teknikerlerinde yüzde 56'da, sağlık teknisyenlerinde yüzde 44'te kalıyor. Kuşkusuz, içlerinde COVID-19'a yakalandığı için aşılanmayanlar var. Ancak doktorlara göre asıl neden, güvensizlik." ifadesini kullandı. Öte yandan Türk Tabipleri Birliği Merkez Konseyi'nden Dr. Halis Yerlikaya, Diyarbakır'da her üç çalışandan birinin aşılanmadığını kaydederek, “Bakanlık süreci şeffaf yürütmedi. Çalışanları bile ikna edemedi, toplumu nasıl ikna edecek?” diye soruyor."
- Yüz yüze eğitim: Türkiye ne kadar hazır? Yarıyıl tatilinin sonra ermesiyle birlikte yüz yüze eğitime yeniden geçilmesi gündemde. Ancak hem eğitimciler hem de hekimler ülke çapında yüz yüze eğitime başlanması fikrine mesafeli. Türkiye'de okullar geçen yıl 21 Eylül'den itibaren kademeli olarak yüz yüze eğitime başlamıştı. Bu dönemde belirli sınıflardaki öğrenciler, haftanın yalnızca bazı günleri okula gitmiş; diğer günlerde evden derslerine devam etmişti. Kasım ayındaki ara tatil sonrası, vaka sayılarındaki artışa da bağlı olarak, okulların kapalı kalmasına karar verilmişti. Uzmanlara göre okulların yeniden kapatılma kararının asıl sebebi gerekli önlemlerin yeteri kadar alınmamış olması.
- Pandeminin öğretmenleri: “7-24 çalışmaya zorlanıyoruz, iş yükümüz arttı, ücretimiz azaldı.” Yüz yüze eğitim, pandemi nedeniyle uzun zamandır yapılamıyor. Ancak eğitim öyle ya da böyle evlerde devam ediyor. Aradan geçen bir yıla yakın zamanda, öğretmenlerin neler yaşadığını çok azımız merak etti. Nasıl eğitim verebiliyorlar, öğrencilerle, velilerle, okulların idarecileriyle neler yaşıyorlar? Burada.
- Karantinada kilo mücadelesi: “Koronavirüsün hayatımıza girmesiyle evlerimize kapandık. Sosyal hayatın kalmaması, yemek saatlerimizdeki düzensizlik, can sıkıntısıyla daha çok yemek yeme eğilimi, uyku saatlerinde düzensizlik, fiziksel aktivite yokluğu derken kilolar alıp başını gitmeye mi başladı? İşte size krizi fırsata çevirecek ipuçları:” Aysu Bekçi yazdı.
ARAŞTIRMA: Kadınların yüzde 43'ü karantinada şiddete uğradı.
SU Gender Direktörü Hülya Adak, 'Evlere çekildiğimiz dönemlerde kadına yönelik şiddet katlanarak artmış durumda' dedi. Sabancı Üniversitesi Toplumsal Cinsiyet ve Kadın Çalışmaları Mükemmeliyet Merkezi kısa adıyla SU Gender, COVID-19 salgınıyla birlikte toplumsal eşitsizliğin arttığını "COVID-19 Pandemisi Sürecinde Toplumsal Cinsiyet Çalışmaları İzleme Raporu”yla bir kez daha gözler önüne serdi. COVID-19 döneminde raporlardan ve gözlemledikleri örneklere dayanarak değerlendirmede bulunan SU Gender Direktörü Hülya Adak, “Evlere çekildiğimiz dönemlerde kadına yönelik şiddet, cinsiyete dayalı şiddet ve taciz katlanarak artmış durumda” dedi. Politik Saha Araştırmaları Merkezi’nin 28 şehirde yaşayan 1843 kadın katılımcıyla yürüttüğü araştırma raporuna göre Türkiye’de pandemi döneminde kadına yönelik şiddet yüzde 27,8 artış gösterdi. Kadınların yüzde 43’ü karantinada şiddete uğradığını belirtti.
Türkiye Özel
Türk Toraks Derneği, “Halk İçin Söyleşileri”ni sürdürüyor. Bu haftanın önemli söyleşileri burada:
- Akciğerda hava kaçağı olması ne anlama gelir? Nasıl tedavi edilir? - Prof. Dr. Salih Topçu
- COVID-19 geçirenlerde hangi sağlık sorunları ortaya çıkabilir? - Doç. Dr. Yavuz Havlucu
- Solunum egzersizleri ve COVID-19 hastalığında önemi - Dr. Öğretim Üyesi Gülşah Barğı
Dünya
- Dünya genelinde koronavirüse yakalananların sayısı 100 milyonu geçti. Virüs nedeniyle 2 milyon 144 bin 654 kişi hayatını kaybetti. Virüse yakalanan 72 milyon kişi sağlığına kavuştu.
- DSÖ: Zengin ülkelerde aşılamalar devam ederken, az gelişmiş ülkeler ise bekleyip izliyor. DSÖ Başkanı Ghebreyesus, gelişmekte olan ülkelerin COVID-19 aşısına erişim sağlayamaması halinde küresel ekonominin 9,2 trilyon dolara kadar zarar göreceğini söyledi. Ghebreyesus, COVID-19 aşılarının düşük ve orta gelirli ülkelere eşit şekilde dağıtılması gerektiğini vurgulayarak, şunları kaydetti: “Aşı milliyetçiliği, kısa vadeli siyasi hedeflere hizmet edebilir. Ancak aşıların hakkaniyetle dağıtılmasını desteklemek, her ülkenin kendi orta ve uzun vadeli ekonomik çıkarına olacaktır. Salgın, her yerde sona erdirinceye kadar hiçbir yerde bitiremeyeceğiz. Şu an dünyanın az gelişmiş ülkeleri (aşıları) izliyor ve beklerken, zengin ülkelerde aşılamalar devam ediyor. Her geçen gün dünyanın zenginleri ve yoksulları arasındaki uçurum daha da büyüyor.”
- Dünya Ekonomik Forumu Başkanı Borge Brende zorlukların üstesinden gelmek için ‘küresel uzlaşı’ çağrısı yaptı. Brende “Dünyanın salgından önce de sadece gelişmekte olan ülkeler arasında değil, aynı zamanda sanayileşmiş ülkeler arasında da artan eşitsizliklerle karşı karşıya kaldığını biliyoruz. Artık iyi eğitimli ve iyi işleri olan vatandaşların evden çalışarak yeni duruma uyum sağladığını görüyoruz. Fakat bir markette, otelde veya bir yolcu gemisinde çalışanlar veya işsiz olanlar için durum farklı.” dedi.
- Bu pandemide hepimiz aynı gemide değiliz, eşitsizlik çok fazla hayata mal oluyor. İan Hamilton İngiltere için yazdı: Ama yazdıkları bütün dünya için geçerli: “Koronavirüs, yoksun durumdaki topluluklarda erken ölümleri büyük ölçüde artırdı. Veriler yalan söylemez ama hükümet yoksulları desteklemek için çok az şey yaptı. Bu pandemide hepimiz aynı gemide değiliz, bunu ispat etmek için Birleşik Krallık Ulusal İstatistik Ofisi'nin yayımladığı son verilere bakmak yeterli. COVID-19 kaynaklı ölümlerdeki keskin coğrafi farklılıklar bariz şekilde ortada. İngiltere'nin en yoksul bölgeleri, en az yoksul olan bölgelere göre iki buçuk kat daha fazla ölüm oranına sahip.”
- Pfizer’ın aşısında şok: İlk aşıda yüzde 50 koruma, mutasyonlara etkisiz. BioNTech aşısını yoğun olarak kullanan İngiltere, İsrail ve İsviçre, ilk dozda korumanın “beklenenin çok altında ve yüzde 50’ler seviyesinde” olduğunu açıkladı. Aşının ayrıca Brezilya ve Güney Afrika mutasyonuna karşı korumadığı saptandı. İsviçre’de, ikinci aşıyı olan yaşlıların 4’te biri, iki hafta sonunda yine koronavirüs kaptı.
- Korona mutasyonu: İyileşen ve aşılananlar yeniden hastalanabilir mi? Birbiri ardına ortaya çıkan koranavirüs mutasyonları, salgın endişesini daha da artıyor. Enfeksiyon geçirip iyileşmiş ya da aşı olmuş kişilere de mutasyon nedeniyle yeniden virüs bulaşması mümkün. Şimdiye kadar geliştirilen mRNA (mesajcı ribonükleik asit) aşılarının, bu yeni mutasyonlara karşı da etkili olup olmadığı veya etkinlik düzeyinin ne kadar olduğu henüz kesin olarak araştırılmadı.
- Fransa Bilim Konseyi Başkanı Delfraissy: Mutasyonlar oyunun kurallarını tamamen değiştirdi; aşının etkisini azaltıyor. Fransa Bilim Konseyi Başkanı Jean François Delfraissy, Fransa'da Koronavirüs (COVID-19) ile mücadele kapsamında tekrardan sokağa çıkma yasağının uygulanabileceğini belirterek, “Son 3 haftadır mutasyonlar oyunun kurallarını tamamen değiştirdi” dedi. Konsey Başkanı Delfraissy, COVID-19'un mutasyonlarının özellikle başkent Paris'te olmak üzere ülke genelinde artmaya devam ettiğinin altını çizdi. Virüsün Güney Afrika mutasyonunun, COVID-19 aşısının etkinliğini yaklaşık yüzde 40 oranında azaltabildiğini belirten Delfraissy, son haftalarda birkaç yeni mutasyonun daha Fransa'ya girişinin durumları değiştirdiğini ifade etti.
- "Bu kez sıcak havalarda salgında iyileşme görülmeyebilir" Almanya'da da ortaya çıkan yeni mutasyon kaygı yaratıyor. Berlin'de yeni mutasyonun tespit edildiği Humboldt Kliniği karantinaya alındı. Almanya Sağlık Bakanı Spahn mutasyona uğramış virüsün yayılması konusunda endişeli.
- Başbakan Johnson, İngiltere’de kısıtlamaların baharda sona ereceğini söylemek için 'çok erken' Johnson “Öncelikli grupları oluşturan sağlık çalışanları, bakımevi sakinleri ve personeli ile 70 yaş üzerindeki yaşlıların aşılanma işleminin Şubat ayı ortasında bitirileceğini hatırlatan Johnson, "o zaman ne durumda olduğumuzu değerlendireceğiz" dedi.
- “Toplu taşıma araçlarında konuşmayın.” Fransa Ulusal Tıp Akademisi koronavirüsün yayılmasını engellemek için toplu taşıma araçlarında maske takılsa bile konuşulmamasını önerdi.
- İspanya Genelkurmay Başkanı, sırası gelmeden koronavirüs aşısı yaptırmasının ardından istifa etti. İspanya Genelkurmay Başkanı Miguel Angel Villarroya, öncelik sırasında yer almamasına karşın koronavirüs aşısı yaptırması nedeniyle istifa etti. İspanyol Efe haber ajansına göre, Villarroya'nın üst düzey komutanlarla birlikte aşı yaptırdığının ortaya çıkması kamuoyunda tepkiye neden oldu. Savunma Bakanı Margarita Robles, bu konudaki haberlerle ilgili olarak Villaroya'dan açıklama istedi.
- Uzmanlardan yeni COVID uyarısı: Evcil hayvanlar da aşılanmalı. Uzmanlar, koronavirüsün kedi, köpek gibi evcil hayvanlar ve vizon gibi çiftlik hayvanları da dahil olmak üzere birçok türe bulaşabildiğini vurguluyor. Birleşik Krallık’taki East Anglia Üniversitesi ve Earlham Enstitüsü'nden ve ABD’deki Minnesota Üniversitesi'nden bilim insanları, Virulence isimli akademik dergide yayımlanan başyazıda, virüsün hayvanlarda evrimleşmeye devam etmesi ve ardından insanlara bulaşması ihtimalinin, “halk sağlığı açısından uzun vadeli ama önemli bir risk” teşkil ettiğini ifade etti.
- Eli Lilly, antikor ilacının COVID-19'u önlediğini duyurdu. İlacın halihazırda acil kullanım izni mevcut. İlaç şirketi Eli Lilly & CO, 21 Ocak'ta yaptığı açıklamada monoklonal antikor ilacının, Faz 3 denemelerinde COVID-19'u önlediğini duyurdu. Şirket, ABD Gıda ve İlaç Dairesi'nin (US Food and Drug Administration - FDA) halihazırda acil kullanım izni verdiği ilacın kullanım alanlarının genişletilmesini planlıyor.
- Geleceğin teknolojisi geliştirildi: Parmağınızı "yansıtan" temassız tuşlar: Koronavirüs salgını birçok kişinin fiziksel teması azaltarak yaşamaya çalışmasına neden olurken, Singapur merkezli tasarım stüdyosu Stuck Design, geleneksel temasa dayalı tuşlara alternatif geliştirdi. Şirketin "Kinetic Touchless" (Kinetik Temassız) tuşu, dokunma yerine hareket sensörleriyle aktive oluyor. Bu teknoloji, pandemi devam ederken, asansörler gibi bir dizi farklı ortamda kullanılabilir.
- COVID-19'dan ömür boyu korunmak için "büyülü iksir" içen Sri Lankalı Sağlık Bakanı'nın testi pozitif çıktı. Bakan, söz konusu iksirin etkili olduğunu savunarak halka da tavsiye etmişti. Sri Lanka'da Hindu büyücünün yeni tip koronavirüse (COVID-19) karşı geliştirdiğini öne sürdüğü "kutsal iksiri" etkili olduğunu savunarak kullanan ve halka da tavsiye eden Sağlık Bakanı Pavithra Wanniarachchi'nin COVID-19'a yakalandığı bildirildi.
- COVID-19, mevsimsel gribi bitirdi mi? COVID-19 salgınında mevsimsel grip vakaları rekor derecede azaldı. Kuzey Yarımküre'de her yıl bu mevsimde milyonlarca kişiyi yatağa düşüren hastalık fiilen ortadan kalktı. Amerikan Wall Street Journal gazetesinin haberine göre şimdi doktorlar, "Bu mevsimde grip neredeyse tamamen silindiyse, neden her mevsim silinmesin? Gribin yayılmasını en fazla hangi adım önleyebilir?" sorularının yanıtlarını arıyor. WHO'ya göre gribin yayılmasını muhtemelen dünya genelinde bireyler ve hükümetlerin COVID-19'un yayılmasını önlemek için aldığı; maske takılması, insanların bir araya gelmesinin sınırlanması gibi önlemler engelledi.
- "Pandemide çocukları bilgisayarla başbaşa bırakmayın”. Pandemi döneminde çocuk ve gençler bilgisayar karşısında daha fazla vakit geçiriyor. Federal hükümetin uyuşturucu bağımlılığı ile mücadele görevlisi Daniela Ludwig, aileleri çocuklarını alternatif etkinliklere yöneltmeye çağırdı. "Nasıl hiçbir ebeveyn çocuklarını suya atıp, 'haydi şimdi yüz bakalım' demiyorsa, onların dijital dünyayı tek başına keşfetmesine de izin vermemelidir. Onlara eşlik etmek, iyi bir rol modeli olmak, ekranda nelerin göründüğüne birlikte yakından bakmak iyi bir başlangıç olacaktır."
Covid-19 üzerine daha fazlasını günü gününe izlemek için tıklayın.
Bülten özel
24 Ocak 2021 - Adalar'ın Atları - Ne oldu, ne olacak?Adalar Pandemi Danışma Kurulu Sohbetler Dizisinin altıncısına sürecin başından bu yana Adalar’da atları izleyen sivil toplum gönüllüsü Büyükada'dan Zekiye Kürkçüoğlu ve İstanbul Büyükşehir Belediyesi Veteriner Hizmetleri Müdür Yardımcısı Fahrettin Cerrahi katıldı. Toplantının moderatörlüğünü Ali Erkurt (Büyükada) yaptı. Türkiye’nin en yoğun at nüfusuna sahip olan Adalar’da faytonlar kalktıktan sonra sokaklarda artık at yok ! Ne oldular ? Neredeler? Nasıllar? Sizlerin yorum ve soruları ile birlikte araştırdık... | |
31 Ocak 2021 - Pandemi ve Turizm - Dünya, Türkiye, İstanbul ve Adalar - Neler yaşandı, gelecek nasıl şekillenecek?Youtube üzerinden canlı gerçekleşen ve izleyenlerin sorularıyla katılabildikleri yayının konuşmacıları turizm eski bakanlarından Bahattin Yücel ve Büyükada'da herkesin tanıdığı turizm işletmecilerinden Osman Öztürk olacak. Yayının moderatörlüğünü, turizme yıllarını vermiş, hemen her alanında çalışmış Teoman Göral (Büyükada) yapacak. Dünyada, Türkiye'de, İstanbul'da ve Adalar'da turizm sektörü, işletmeler ve çalışanlar yaşanan pandemi sürecinden nasıl etkilendi? 2021 sezonu dahil turizmin geleceğine yönelik beklentiler neler? Krizden çıkış mümkün olabilecek mi, ne zaman? Adalar'ın neredeyse tüm işletmelerini ve çalışanlarını ilgilendiren bu önemli sorun ve sorular üzerine akla gelen her şey, canlı yayında ele alınacak. |
Kanalımıza abone olun, gelecek yayınları da izleyin…
Ne var, ne yok?
Adalar
- Ulusal ve yerel basında, internet ortamında yayımlanmış ve sizin için derlenmiş Adalar haberleri için bakın. Haberler için haftalık bülteni beklemenize gerek yok. Her gün burada. (Haber akışına verdiği destek için Marjinal Porter Novelli’ye teşekkür ediyoruz.)
- İBB şehir Planlama Müdürlüğü, 1/5000’lik KANİP hazırlıkları kapsamında anket çalışmaları devam ediyor. Online ortamda da katılıma açılan anket formları, Ada Sakinleri Kamuoyu Yoklaması, Adalar İşletme Anketi, Adalar Ziyaretçi Anketi başlıklarını taşıyor. 11 Ocak’ta katılıma açılan online anketlerden Ada Sakinleri Kamuoyu Anketiyle, Ziyaretçi Anketine ilginin yüksek düzeyde olduğu, buna karşılık Adalar İşletme Anketine katılan Ada işletmelerinin çok düşük düzeyde kaldığı öğrenildi. Anketlere online ortamda ulaşabilmek ve doldurmak için son tarih 31 Ocak.
- Adil Bali’nin “Vapurlarıyla İstanbul” kitabı, Şehir Hatları’nın kuruluşunun 170. Yılı anısına İBB tarafından yayınlandı. Kitap şubat başında kitapçılarda olacak. Bir yıllık emek ve güzel bir ekip çalışması ile İstanbul’un tarihsel vapur yolculuğunu, şehrin deniz ve vapurlarıyla bağını anlatan “Vapurlarıyla İstanbul” kitabının tanıtımı Şehir Hatları’nın kuruluşunun 170. yıldönümünde İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu tarafından Haliç Tersanesi’nde yapıldı. “Vapurlarıyla İstanbul” kitabını deniz ve gemi tarihi araştırmacısı Ahmet Güleryüz’ün katkıları ile Adil Bali yazdı. Kitabın Proje Direktörü, belgesel yapımcısı, sinema yönetmeni Cengiz Özkarabekir. Bu eserin en önemli özelliklerinden biri de Faik Şenol fotoğrafları. 1912-1981 yılları arasında yaşayan, şehrin gelişmesini fotoğraflarıyla kaydeden, İstanbul’un birçok köşesinde yüz binlerce kare fotoğraf çeken foto muhabiri Faik Şenol’un koleksiyonunu yıllar sonra İstanbul Büyükşehir Belediyesi satın alarak koruma altına aldı. O sebeple bu kitapta ilk kez göreceğimiz onlarca fotoğraf bu eseri daha da kıymetli hale getirdi. 400 sayfalık kitapta vapurların tarihi ile birçok ünlü yazar, çizer ve müzisyenin vapur yolculukları sırasında yaşadıkları anılar da yer alıyor.
- Hayvan hakları kanun teklifi neden hazırlanmıyor? Hayvan hakları konusunda 5 partinin ve STK’ların üzerinde anlaştıkları bir rapor olmasına rağmen kanun teklifi halen hazırlanmadı. Rapor eğer yasalaşırsa havyanlar "mal" değil "duygulu varlık" olarak tanımlanacak. Doğa ve hayvan hakkı savunucuları Pazar günü Hayvan Hakları İzleme Komitesi’nin (HAKİM) çağrısıyla online bir basın toplantısı düzenledi. Toplantıya çok sayıda sivil toplum örgütü ve gazeteci katıldı. Toplantının ardından DW Türkçe’nin sorularını yanıtlayan HAKİM Koordinatörü Fatma Biltekin, kanunun çıkamamasının sebebinin yapılan lobicilik faaliyetleri olduğunu söylüyor. Milletvekillerinin yunus parkı işletmecilerinden, hayvanat bahçesi ve petshop sahiplerine kadar pek çok faaliyet alanının baskılarına maruz kaldığını anlatan Biltekin, “Ortada büyük bir rant kapısı var. Bu çıkar sahipleri de bu ranttan nemalanmaya devam etmek istiyorlar ve lobi yapıyorlar. Bugün Türkiye’de horoz dövüşçüleri bile meclise gidip lobi yapıp kitapçık verebiliyorlar milletvekillerine.”
Edebiyatta ve Anılarda Adalar
KÖMÜRCÜLER - ODUNCULAR
Bugünkü gibi eskiden de kaloriferli tek yapı yoktu adada. Isınmak için genellikle odun yakılırdı. Sonraları kömür de yakılmaya başlandı. Evlerin oturma odalarında, bir de misafir odalarında soba olurdu. Misafir odasında- ki soba misafirden misafire yakılırdı. Ayrıca mangal kömürü de alınırdı.
Gaz, kömüre oranla pahalı olduğu için, yemek pişirmede gaz ocağı yerine kömürde yakılan maltız kullanılırdı. Mangal kömürü ütüde de kullanılırdı. Bazı küçük odalar kömürle ısıtılırdı. Hatta sobasız ev bile vardı.
Odun kömür sonbaharda motorlarla gelirdi adaya. Hali vakti yerinde olanlar çeki çeki alırlar, kuru olmasına özen gösterirler, odunluk ve kömürlüklerini doldururlardı. Fakirler de azar azar alırlardı odunu kömürü.
Toz kömür makbul değildi. Elleme kömür, hem iyi yanardı hem de firesi olmazdı. Ama pahalı idi.
Spekülasyona elverişli bir meslekti odunculuk, kömürcülük. Fiatlar kışın yükselirdi. Rıhtımdaki en büyük odun-kömür deposu Todoroki Efendi'nin idi. Sonra oğlu Yorgo yıllarca devam ettirdi bu işi. Kömürcü Rasim de yardım ederdi.
Ayrıca adanın çeşitli yerlerinde perakende satış yapan çeşitli kömürcü dükkânları vardı. Bizim mahallenin kömürcüsü de “küp küp Panani” idi.
Panani'nin dükkanı ilkokul yolunda (Refah Şehitleri Caddesi) asfalt üstünde, büyük bir köşkün taraçasının altındaki bodrumdaydı. Panani'nin gerçek adı Andrea idi. Ama nedense çocuklar Panani derlerdi.
Belediye kurallarına göre her dükkanın belli boyutta bir tabela asması gerektiğinden, dükkancılar bu kurala titizlikle uyarlardı. Panani'nin de dükkanının kapısında kırmızı üzerine beyazla yazılı tahtadan bir tabela vardı. “Andrea Arı, Kömürcü”
İlkokul paydos oldu mu, boşanırdık. Kasketler, çantalar uçuşurdu. Sonra bir koşu başlardı yokuş aşağı, avaz avaz, çığlık, çığlık.
Küp Panani, dükkanının önünde, arkalıksız hasır iskemlesinde otururdu. Kaldırımın kenarında mostralık kömür çuvalları. Boş gözlerle bakardı..
Önüne geldik mi: Bir ağızdan başlardık:
“- Küp, küp Panani!
- Küp, küp Panani!
- Küp Patladı, sıçan atladı,
- Küp patladı, sıçan atladı
- Küüp, küüp Panani...”
İnancımıza göre çok cimriydi Panani, kazandığını yemez, paraları altına çevirir, saklardı. Karısı şişmandı, pisti, paçavralar içinde gezerdi. Panani, ceketli, yelekli. Kösteği sarkardı upuzun. Elinde ağızlıklı sigara.
“Bir gece küpe doldurduğu altınlarını sayarken bir sıçan atlamış, Panani korkudan küpü devirmiş...”
Hırsla, aşkla bağırırdık:
- Küüp, küüp Panani!...
Zayıf ince uzundu. Dalga dalga geçerdik önünden, o otururdu. Artık çok azıttığımızda, dayanamaz:
- Na kokohrano! (Allah Belanızı versin) diye peşimizden birşey fırlatırdı.
Bazı muzip çocuklar, tabelasındaki “Andrea Ari” yazısını gizlice bozarlar, tebeşirle Ari'yi “fare” ye çevirirlerdi. Yazı, “Andrea Fare-Kömürcü” olurdu.
Bir kış, bir söylenti yayıldı. Karısının kolunu böcek sokmuş, şişmiş, ölmüş dediler. Panani de evinden çıkmış, dükkânında yatıp kalkıyormuş.
Biz kışlık kömürümüzü Todoraki Efendi’den alırdık. Babamın arkadaşı idi. Babam birinci muhtar iken, Todoraki Efendi ikinci muhtarmış. Bir gün annem: Todoraki Efendi’den halâ kömür gelmedi, git şu Andrea Efendi’den 3-5 kilo kömür al, hem dikkat et, toz vermesin, ağır çeksin diye su döküyormuş kömürlere dedi.
Kapıyı ittim. Bulanık bir gün. Akşam üzeri. Kargalar geçiyordu gökten sürü sürü, bir kömür çuvalından dökülür gibi... Köşede kömürler yığılı. Tahta, kara bir masa, saç mangal, bir rakı şişesi. Eğilmiş ellerini ateşe tutuyordu. Sakalları uzamış, avurtları çökük. Siyah siyah yüzüme baktı.
“Sen onlardan değil misin? Dükkânın önünden çığlık çığlık geçenlerden”
Ellerini ekmek kızartır gibi çevire çevire ısıtıyor. Kapının aralık kanadına yaslanmış, dikiliyorum. Hava soğuk, kemerli, mahzenimsi tavan simsiyah. Masada rakı şişesi.
“karısını böcek ısırmış, kolu şişmiş”
Daha ötede kara bir yatak.
“demek altınlar yalan”
İçim ezildi, göğsüme bir şey oturdu. Birden ağlamaya başladım. Ayağa kalktı.
“- Ne var vre” dedi. “Ne var?”
“- Hiç dedim.”
Nejat Gülen, Heybeliada, Adalı Yayınları
Gazete Arşivlerinde Adalar
Büyükada’da yakalanan cesim bir balık haberi
Geçen gün Büyükada’da iskeleye yakın bir mahalde balıkçılar tarafından gayet cesim bir köpekbalığı tutulmuştur. Bu balık beş metrodan fazla uzunluğa maliktir. Bin okkadan fazla siklete malik ve bir metro arzındadır. Buna mukabil gözleri üç santimetro kutrundan fazla değildir. Senelerden beri balıkçılıkla iştigal eden kimseler, şimdiye kadar Marmara ve Karadeniz’de bu cesamette bir balığa tesadüf etmediklerini söylemektedirler. Hayvanın geçenki fırtınalar yüzünden açık denizlerden Marmara’ya sürüklendiği tahmin olunmaktadır.
Balık, Büyükada’da Maden tarafında, Münif Paşazâde Faik Bey dalyanına düşmüş ve ilk ağı parçaladıktan sonra ikinci ağa çarpmış ve nihayet üçüncü ağda mecalsiz olarak dolaşıp kalmıştı. Bunun üzerine sandaldaki balıkçılar ağı sudan çıkarmayarak İskeleye kadar sürüklemişler ve balığı orada zıpkınlar ve baltalarla öldürmüşlerdir. Bu deniz canavarının yalnız 200 okka sikletinde bir başı olduğu tahmin edilmektedir. Hayvan akşama kadar deniz kenarında kalmış ve bu günlerde eğlencesiz kalan Ada sakinlerine iyi bir temaşa mevzuu olmuştur. Nihayet akşam üstü bir motora raptedilerek balıkhaneye nakledilmişti.
Cumhuriyet Gazetesi, 23 Ocak 1926
Göze - Kulağa - Kağıda - Mideye
Bu haftanın kitapları Ceylan Tözeren Yılmaz’dan (Büyükada)
- Yabancı (Outlander), Diana Gabaldon, Çevirmen: Seden Gürel, Epsilon Yayınları
- Normal İnsanlar (Normal People), Sally Rooney, Çevirmen: Emrah Serdan. Can Yayınları
Selin Kutucular (Büyükada) her hafta yemek tariflerine devam ediyor. Afiyet olsun.
Mantar Çorbası
1 çorba kaşığı tereyağı, 1 çorba kaşığı zeytinyağı, 500gr mantar, 1 diş sarımsak, 3 çorba kaşığı un, 1lt tavuk suyu (et suyu da olabilir), 1lt su, 1 tatlı kaşığı tuz, 1 tatlı kaşığı beyaz biber, 200ml krema
Çorba tencerenizde yağları ısıtın. Sarımsağı içine ezin. Kokusu çıkınca; yıkayıp doğradığınız ve kuruladığınız mantarları içine atın ve kavurun. Mantarlar suyunu verip çekince unu ilave edin ve birlikte kavurun. Tavuk suyu ve suyu ekleyin. Kaynayana kadar karıştırın. Tuzunu ve biberini ilave edin. En son kremayı koyun ve bir taşım kaynatın. İnce kıyılmış maydanozla servis edin. Aynı tarifle kuşkonmaz ve brokoli çorbası da yapabilirsiniz.
Anastasia Aslanoğlu (Burgazada) haftanın lezzetlerine, Rum mutfağından seçtikleriyle katılıyor. Yayamın Mutfağından
Nohut yahni / Revithia yahni
Bu yemeği zeytinyağlı da yapabilirsiniz ...
Malzemeler: 1 su bardağı nohut, 1 büyük soğan, 2 adet pırasa 10 adet kuru kayısı, 100 gr tereyağ, 1 lt su, 2 tatlı kaşığı zerdeçal, Ağız tadınıza göre tuz karabiber
Nohutları akşamdan suya koyun. Sabah bir parmak geçecek kadar su ile kaynatın. Ancak çok pişmesine izin vermeyin. Üstünde biriken köpüğü toplayın. Süzün, kabuklarını temizleyin. Pırasaları küp küp kesin, soğanları yemeklik doğrayın. Soğanları önce su ile biraz çevirin, sonra tereyağı ile kavurun, soğanlar güzelce pembeleşsin. Soğanlar pembeleşince nohutları katın, iki parmak geçecek kadar su koyun ve pişmeye bırakın. Sonra kayısıları atın, 10-15 dakika pişirmeye devam edin. Pırasaları katın ve 45 dakika kısık ateşte pişirin. Son 15 dakikasında zerdeçalı koyun tuz karabiberi ekleyin, birazcık fokurdatıp kapatın.
Bırakın 15-20 dakika dinlensin.
Afiyet olsun. Kali Oreksi. (Tarifi videoda izlemek için.)
Gülmek hakkımız
Korona günleri kasvetli günler. Mizah en önemli ilacımız, yüzümüzden gülümseme eksik olmasın.
Bu haftanın objektiflerine takılanlar
Bu alana her hafta bize ulaşan fotoğrafları koyuyoruz. Siz de fotoğraflayın, mümkünse nerede çekildiğini yazın ve Bu e-Posta adresi istenmeyen posta engelleyicileri tarafından korunuyor. Görüntülemek için JavaScript etkinleştirilmelidir. adresine yollayın. Fotoğraflarınız haftalık olarak görüntüleneceği gibi, sonrasında da müze arşivinde saklanacak ve değerlendirilecek.
Bu bültenin kapak fotoğrafı Hakan Satıoğlu'ndan, galeri fotoğraflarımız da İvi Dermancı ve Berrin Erkurt'tan.