Bu bülten Adalar C-19 Danışma Kurulu editörlüğünde hazırlanmakta
ve adalidergisi.com tarafından desteklenmektedir.
Aşıların tamamı ne zaman gelecek, hangi aşı(lar)ı olacağız, tüm ülkeye yetecek mi, aşılama planlaması yapıldı mı, uygulanabilecek mi, kaç ay sürecek, ikinci doz yapılacak mı? Pandemi önlemleri hangi şartlarla gevşetilmeye başlanacak, okulların, yeme-içme alanlarının ne zaman açılacağı belirlendi mi, bu açılımın bilimsel dayanakları oluştu mu ya da ne zaman oluşacak? Bu soruların cevabını bilen kimse varmış gibi görünmüyor. Ülkede yaşam hiç bu kadar belirsiz olmamıştı?
İyi haftalar…
COVID-19
Adalar
- Vaka sayısı en çok düşen ilçeler arasında Adalar da var. Vali Yerlikaya, İstanbul'da vaka sayılarının en çok ve en az düştüğü ilçeleri açıkladı. İstanbul Valisi Yerlikaya, yılın ilk filyasyon toplantısının ardından geçen haftaya göre COVID-19 vaka sayılarının en çok ve en az düştüğü ilçeleri açıkladı. Yerlikaya, “Geçen haftaya oranla en çok düşüş; Bakırköy, Adalar, Avcılar, Bahçelievler ve Sultangazi'de." ifadelerini kullandı. Vali Yerlikaya, en az düşüşün yaşandığı ilçelerin ise Şişli, Şile, Üsküdar, Zeytinburnu ve Beyoğlu olduğunu aktardı.
- Heybeliada Sanatoryumu davasında ara karar açıklandı. Heybeliada Sanatoryumu'nun Diyanet İşleri Başkanlığı'na tahsis edilmesine ilişkin işlemin iptali için açılan davada ara karar açıklandı. Mahkeme, işlemin hukuki gerekçelerinin ilgili kurumlara sorulmasına karar vererek, İBB ile Adalar Belediyesi’nden sanatoryum arazisinin imar planlarını istedi. Bu arada davaya Adalar’dan çeşitli sivil toplum kuruluşlarının da müdahil olarak katılacakları öğrenildi.
- Bu hafta Türkiye’de Verem Haftası idi. Türk Toraks Derneği, Halk için söyleşiler kapsamında ülkemizde verem ve veremle savaş alanında Heybeliada Sanatoryumu’nu konuştular. Sağlık Bilimleri Üniversitesi Süreyyapaşa Göğüs Hastalıkları ve Göğüs Cerrahisi Eğitim ve Araştırma Hastanesi öğretim üyesi Doç. Dr. Armağan Hazar sordu, kapatılmış olan Heybeliada Göğüs Hastalıkları Hastanesi başhekimlerinden Prof. Dr. Atilla Saygı yanıtladı. Söyleşiyi buradan izleyebilirsiniz.
- Adalar Pandemi Danışma Kurulu koordinasyonunda düzenlenen sohbet dizisinin dördüncüsü geçtiğimiz Pazar günü Youtube üzerinden canlı olarak yapıldı. Sohbetin konusu, “Pandemi ve sonrası: Ekonomi, Politika ve Yaş(ç/l)ılık”, konuşmacılar ise Zülfü Dicleli ve Gülay Kayacan idi. Moderatörlüğünü Sevim Çavdarlı’nın yaptığı yayın buradan izlenebilir.
İstanbul
- 65+ ve 20- toplu ulaşım kullanamayacak. İstanbul İl Hıfsızsıhha Kurulunca koronavirüs salgınına yönelik yeni bir tedbir daha alındı. Koronavirüs tedbirleri kapsamında alınan yeni karara göre İstanbul'da 20 yaş altı ve 65 yaş üstü vatandaşlar 15 Ocak itibari ile toplu taşıma kullanamayacak.
- Bakan Koca'dan "vaka sayısı" açıklaması: İstanbul ve İzmir'de yüzde 40, Ankara ile Bursa'da yüzde 60 düşüş var. Koca, aşı takvimiyle ilgili, "Bu dönemi güçlü bir aşılama programı için fırsata dönüştürmeliyiz. Bundan sonra en önemli gündemimiz aşı" dedi.
- İstanbul İl Sağlık Müdürü Memişoğlu: “Koronavirüs aşısı olup olmayacağınızı E-Nabız'dan veya SMS ile öğrenebilirsiniz. Hastaneye gelemeyen vatandaşların evlerine giderek aşı yapılacak"
- “Yılbaşından sonra vaka sayıları kısmen arttı. Kısıtlama ihtiyacımız halen yüksek”: İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Tufan Tükek, "4 günlük sokağa çıkma kısıtlamasının olduğu, yılbaşının da içinde bulunduğu döneme baktığımız zaman, hemen akabindeki 3 günde sayılarda artış oldu. Pazartesi günü önce 14 binli rakamlar, arkasından 13 ve 12 binli rakamları gördük" dedi. Tükek, "Bu bize şunu gösteriyor, gerçekten kısıtlama ihtiyacımız çok yüksek. Vaka sayısı kısıtlama ile azalıyor. Vaka sayısında azalma, bize ağır hasta ve ölüm sayısındaki azalmaları da birlikte getirecek" diye konuştu.
Türkiye
- Erdoğan'dan aşı açıklaması: Perşembe veya cuma başlayacak. Pazartesi akşamı kabine toplantısının ardından gündemdeki konulara ilişkin değerlendirmede bulunan Erdoğan, aşılamanın perşembe veya cuma günü başlayacağını, vaka sayılarının belirli bir sayının altına düşmesiyle kısıtlamaları kademeli olarak azaltacaklarını söyledi.
- COVID-19 aşı uygulaması kayıtları 'aşıla' mobil uygulaması üzerinden yapılacak: Yeni tip Koronavirüs (COVID-19) aşı kayıtları, Sağlık Bakanlığı'nın geliştirdiği "aşıla" mobil uygulaması üzerinden yapılacak. Aşı uygulanmadan önce mutlaka "aşıla" mobil uygulaması üzerinden aşı uygunluğu kontrol edilecek, kare kodu okutularak kaydı tamamlandıktan sonra aşı uygulaması yapılacak. Aşıla mobil uygulaması "https://mobilmarket.saglik.gov.tr" adresi üzerinden İOS, Android işletim sistemli telefonları için indirilebilecek.
- Türkiye'de aşılama nasıl yapılacak, sağlık meslek örgütlerinin endişeleri neler? TTB: “Aşıya yaygın erişim 2021 ortasından önce olamayacak.” Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, pazartesi akşamı kabine toplantısının ardından yaptığı açıklamada "COVID-19 aşısı belirlenen sıralamaya göre Perşembe veya Cuma günü uygulanmaya başlayacak" dedi. Sağlık meslek örgütleri ise aşı temininde geç kalındığını ve yaygın aşılamanın bir an önce başlaması gerektiğini vurguluyor. Türk Tabipleri Birliği'ne göre (TTB), bu şartlarda "aşıya yaygın erişimin 2021 ortası-sonundan önce sağlanması söz konusu değil". TTB, aşının hastalık bulaşına etkisinin yavaş gelişeceğini ve hedef kapsayıcılık oranlarına erişmenin birkaç yıl alabileceğini belirtiyor.
- Endonezya Çin aşısı için acil kullanım onayı verdi: Etkinliği yüzde 65.3. CoronaVac aşısının Türkiye ve Endonezya'daki denemelerine 18-59 yaş arası gönüllüler katıldı. Endonezya Gıda ve İlaç Ajansı (BPOM) Çin'in Sinovac şirketinin geliştirdiği CoronaVac aşısına acil kullanım onayı verdi. Endonezya, aşının 3. faz çalışmalarında yer alıyordu. Böylece Sinovac'ın aşısı "ülkede kullanım izni alan ilk aşı" oldu. Ülkede, bu ay itibarıyla 15 aylık süreyi içeren ilk aşılama programında, Mart 2022'ye kadar 181,5 milyon kişinin aşılanmasını hedefliyor.
- Meslek örgütleri ve uzmanlar: Aşı tereddüdünü artırmak sorumsuzluk. Güvenli olup olmaması değil, ancak etkili olup olmadığı tartışılabilir. Türk Tabipleri Birliği Covid-19 İzleme Grubu üyesi Prof. Dr. Özlem Kurt Azap, Endonezya'nın Sinovac aşısının yüzde 65 oranında etkili olduğunu açıklamasının ardından yaptığı açıklamada, aşı tereddüdünü artırmanın büyük bir sorumsuzluk olacağını belirtti. Azap, "Bu aşının güvenliği ile ilgili ne Türkiye'de ne de dünyada bir sorun görünmüyor, en fazla çok etkili olmayabilir. Biz zaten bunu baştan biliyoruz" dedi. Harvard Üniversitesi'nden Doç. Dr. Altındiş: Ben risk altında bir birey olsam; tek seçeneğim Sinovac aşısı olsa bu aşıyı olurdum. ”Aşı oldukça güvenli görünüyor".
- Bilim Kurulu Üyesi Ateş Kara: Koronavirüs ile grip aşısı arasında en az 14, mümkünse 28 gün olsun. Sağlık Bakanlığı Koronavirüs Bilim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Ateş Kara, Koronavirüs aşısı ile birlikte grip aşısı, zatürre aşısı da olunabileceğini; ancak iki aşı arasında en az 14, mümkünse 28 gün olması gerektiğini söyledi. Prof. Dr. Kara, iki aşının aynı anda uygulanıp uygulanmayacağına ise belli bir grup üzerinde yapılacak deney çalışmasıyla karar verileceğini kaydetti.
- Türk Toraks Derneği: Vaka sayısı ciddiyetini koruyor. Aşılama bir an önce başlamalı. Önlemlerde gevşemeye izin verilmemeli. Türk Toraks Derneği adına Prof. Oya İtil, haftalık halka açık açıklamasını yine Youtube üzerinden paylaştı. Vaka sayılarının iyileşen hasta sayısının üzerinde seyretmeye devam ettiğine dikkat çekilen açıklamada, tam kapanma, yeterli doz ve miktarda aşılamanın hızla başlaması istendi ve okulların açılabilmesi için günlük olgu sayısının yüzün altına düşmesi gerektiği belirtildi.
- Salgında 936 kolej kapandı, 3 bin öğretmen ve 2 bin çalışan işsiz kaldı. Özel okullar, salgında 300 bin öğrenci kaybetti. 936 kolej kapandı. Sektörün zararı 10 milyonu bulurken, 5 bin kişi ise işini kaybetti. Türkiye Özel Okullar Derneği (TÖZOK) Başkanı Zafer Öztürk ve beraberindeki heyet Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk'la makamında görüştü. Başkan Öztürk, raporun ayrıntılarını Sözcü’den Sultan Uçar’a şöyle anlattı: Salgın tüm sektörler gibi özel okulları ve velilerimizi de çok zorladı. Ekonomik nedenlerle 300 bin öğrenci gitti. Son 1 yılda 936 kolej kapanırken, çok sayıda okul devredildi. Kapanmalar, binli sayıları geçecek. Her şeye rağmen önümüzdeki yıl planlanmalı. Okullar açılmalı, 8. ve 12. sınıflar yüz yüze eğitime acil alınmalı.
- Dr. Mustafa Necmi İlhan: Hasta sayısı binin altına düşerse okullar açılabilir: Sağlık Bakanlığı Toplum Bilimleri Kurulu üyesi Prof. Dr. Mustafa Necmi İlhan'dan ''Koronavirüs önlemleri nedeniyle getirilen kısıtlamalar ne zaman kalkar?'' sorusuna yanıt geldi. Sokak kısıtlamalarının etkisinin çok güçlü olduğunu gözlemlediklerini belirten İlhan, hasta sayısı binin altına düşerse okulların da açılabileceğini belirtti.
- Bilim Kurulu üyesi Prof. Dr. Özlü: Üçüncü dalgaya hazırlıklı olmalıyız: İngiltere bazlı olmak üzere dünyanın pek çok ülkesinde yeni mutasyonlu virüsle birlikte vaka artışları ortaya çıkmaya başladı. Yani yeni 3. dalga bekleniyor. Bu bakımdan üçüncü dalgaya hazırlıklı olunması lazım. Bu bakımdan üçüncü dalga açısından mesafeye ve sosyal izolasyona temizliğe dikkat edilmesi lazım. Yeni mutasyonla ilgili önümüzü göremiyoruz. Zor durumla karşılaşacağımızı öngörmek çok zor şu anda. Takip ediyoruz, umarım bu kontrolsüz artışlar dünyanın diğer ülkelerinde tekrarlanmaz."
- Halkın en büyük sorunu koronavirüs. Kadir Has Üniversitesi Türkiye Eğilimleri Araştırması: Türk halkının büyük kısmı orta veya ileri düzeyde milliyetçi, muhafazakâr ve dindar. Araştırmaya göre Türk halkının en büyük üç sorunu, koronavirüs, hayat pahalılığı ve işsizlik. TSK en güvenilir kurumların başında gelirken toplumun büyük çoğunluğu kendisini milliyetçi ve dindar olarak tanımlıyor. “Türkiye Eğilimleri” araştırmasının bu yılki sonuçlarına göre Türkiye’nin en önemli sorunu yüzde 23,5’lik oran ile “koronavirüs salgını” oldu. İkinci sorun ise bu yıl da değişmeyerek yüzde 20,7’lik oranla “hayat pahalılığı ve işsizlik” olarak karşımıza çıkarken üçüncü sırada yüzde 12,3 ile “ekonomide yaşanan sorunlar” yer aldı. “Hak ve özgürlüklerin sınırlanması” yüzde 12,3, “terörle mücadele” yüzde 8 ve “mülteciler” yüzde 6’lık oran ile takip etti.
- COVID - 19 salgınında şeffaflık araştırması: Türkiye 100 ülke arasında 97’nci. Salgının başlangıcından bu yana 200'den fazla ülke ve 2 bin 200'den fazla bölgede COVID-19 verileri toplayan Birleşik Krallık merkezli bağımsız analiz şirketi TotalAnalysis’in hazırladığı "COVID Veri Şeffaflık Endeksi”nin sonuçları açıklandı. Endekse göre Türkiye, 100 ülke arasında 97’nci oldu. Türkiye veri şeffaflığında sadece Sırbistan, Türkmenistan ve Kuzey Kore’yi geçebildi.
- ŞAŞIRDIK MI? Salgın astrologlara yaradı: 2024’e randevu veren var, en düşük ücret bin 200 TL. Kişinin yıldız haritasından gelecek yıllarda neler yaşayacakları ve neler yapmaları gerektiğine dair bazı iddialarda bulunan astrologlara talep, salgın birlikte çok arttı. Yeni tip koronavirüs (COVID-19) salgını nedeniyle kötü geçirilen 2020 yılı geride kalırken, tüm dünyada insanların kaygı seviyeleri yükseldi. Bu süreçte gelecek kaygısı yaşayanlar, astrolojiye büyük merak sardı.
- Pandemide esnafın veresiye defteri kabardı. Türkiye'deki hayat pahalılığı veresiye alışverişlerde artışa sebep oldu. Yapılan bir araştırmaya göre pandemide büyük kayba uğrayan küçük esnafın veresiye defterleri dolmaya başlıyor. En son Rem People Araştırma’nın yayınladığı veriler salgında küçük esnafın ürün tedariğinde sıkıntı yaşadığını, veresiye talebinin arttığını ve esnafın giderek borçlandığını ortaya koyuyor.
ARAŞTIRMA: “Türkiye’de Pandemi ölümleri açıklanandan dört kat fazla".
New York merkezli Columbia Data Analytics’in Analitik Bölüm Başkanlığı görevini yürüten MEF Üniversitesi İktisat Bölümü Başkanı Prof. Dr. Onur Başer tarafından yapılan araştırmaya göre, 2017-2020 yılları arasındaki ölüm sayıları karşılaştırıldığında, 2020'de Türkiye’de COVID-19 kaynaklı ölümlerin sayısı 80 bini aşıyor. Başer şöyle diyor kendisiyle yapılan uzun söyleşinin sonunda: “Örneğin Rusya birkaç gün önce ölüm sayılarını düzeltti ve bu yıl 229 bin 700 olan fazla ölümlerin yüzde 81’inin COVID’den kaynaklandığını açıkladı. Biz Türkiye olarak vaka sayımızı düzelttik ama onunla beraber dünya listelerine baktığımızda oranlar arasında uyuşmazlık Türkiye’de göze çarpıyor. Türkiye'deki vaka/vefat oranının açıklandığı gibi yüzde 0.9 olmadığı anlaşılıyor, oran yüzde 3.68 civarında. Yani dünya genelinde Peru, Bulgaristan, Bosna Hersek, İtalya ve Yunanistan düzeyinde. Oysa şu anda açıklanan oranlar salgınla mücadelede örnek gösterilen tam kapanmaya giden Güney Kore (%1.5), Japonya (%1.4), Yeni Zelanda (%1.2), Lüksemburg (%1.1) gibi ülkelerin bile altında. Böyle olunca biz salgının gerçek yükünü ölçemiyoruz, kapanma olmadan da kapanan devletlerden daha iyi durumdayız gibi bir yanılgı ortaya çıkıyor.”
Türkiye Özel
Türk Toraks Derneği, “Halk İçin Söyleşileri”ni sürdürüyor. Bu haftanın önemli söyleşileri burada.
- Aşılarla ilgili kafamız neden karışık? - Dr. Öğretim Üyesi Yeşim Yasin, Türk Tabipler Birliği Aile Hekimliği Kolu Başkanı Aile Hekimliği Uzmanı Dr. Emrah Kırımlı
Dünya
- Dünya genelinde aşılananların sayısı 30 milyona, vaka sayısı 100 milyona yaklaştı. Aşılama çalışmasında yaklaşık 7 milyon dozla ABD ilk sırada yer alıyor. Dünya genelinde yeni tip koronavirüs vaka sayısı 90 milyonu yaklaşırken, yaklaşık 2 milyon insan hayatını kaybetti. İyileşenlerin sayısı da 65 milyona yükseldi. Salgına karşı çok sayıda ülke vatandaşlarını aşılamaya başladı. Bloomberg'in haberine göre, bugüne kadar 39 ülkede 18 milyon 900 bin kişiye aşının ilk dozu uygulandı. Aşılama çalışmasında yaklaşık 7 milyon dozla ABD ilk sırada yer alırken, nüfusuna oranla en çok aşı İsrail’de vuruldu. 9 milyon nüfuslu İsrail’de, halkın yüzde 17.6’sı aşılandı. Bu oran Birleşik Arap Emirlikleri’nde (BAE) yüzde 8.76, Bahreyn’de ise yüzde 5.28’i buldu. İsrail kitlesel aşılamada "başarı örneği" olarak gösterilirken, insan hakları örgütlerinden gelen “Filistinlilere şubata kadar aşı yok açıklaması” dikkat çekti. Birleşik Krallık’ta 1,5 milyon kişi Kovid-19 aşısı oldu: Ordu dağıtıma yardımcı olacak. Hükümet, 15 Ocak'a kadar günlük yüzbinlerce aşı yapma kapasitesine sahip olunacağını umuyor. Türkiye'de aşılama çalışmalarına ise henüz başlanmadı.
- Ünlü virologtan korkutan tahmin: COVID-19 ortadan kalkmayacak, her yıl aşı vurulacağız. İngiltere Olağanüstü Hal Bilimsel Danışma Grubu'nun eski üyelerinden Profesör Pillay, bütün dünya aşılanmadığı sürece COVID-19'un kaybolmayacağını belirtirken sürü bağışıklığının gerçekleşmesine de ihtimal vermediğini ifade etti. Aşıların, asemptomatik hasta olmaktan ne kadar koruduğunun net olmadığını, dolayısıyla başkalarını enfekte etmeyi ne ölçüde engellediğinin bilinmediğini söyledi.
- İngiltere'de salgın yakında 'en tehlikeli’ dönemine girecek. İngiltere hükümetinin baş sağlık danışmanı Profesör Chris Whitty, kitlesel aşılama kampanyası etkili olmaya başlayana kadar ülkenin Covid salgını krizinde en tehlikeli haftalara gireceğini söyleyerek, kamuoyunu uyardı. Halka, diğer insanlarla temaslarını mümkün olan en düşük düzeye indirmeleri çağrısı yapan Profesör Whitty, önümüzdeki haftalarda İngiltere'de pandeminin en kötü döneminin yaşanacağını kaydetti.
- Merkel önlemlerin Nisan'a kadar sürmesini istiyor. Bild gazetesinin haberine göre, Almanya Başbakanı Merkel tam kapanma önlemlerinin Nisan ayı başındaki Paskalya yortusuna kadar yürürlükte kalmasını istiyor. Habere göre Merkel, "İngiltere'de ortaya çıkan virüsü durduramamız halinde Paskalya'ya kadar bugünkünün on katı vaka ile karşı karşıya kalırız. Sekiz-on hafta daha sert önlemleri uygulamamız gerekiyor" dedi.
- Çin’de yeniden büyük çaplı karantinalar gerçekleşiyor. Anımsanacağı üzere virüsün ilk çıktığı Çin sert tedbirler, halkın bu tedbirlere uyması ve geniş çaplı uygulanan testlerle anakarada vaka sayısını sıfırlamış, dışardan gelen vakaları da hızla engellemişti. Son dönemde bazı bölgelerde yeniden vakalar görülmesi üzerine bu bölgelerdeki bazı kentler yeniden tümüyle karantinaya alınıyor ve tüm halk testten geçiriliyor. Pekin’e komşu Hebei bölgesinde önce geçen hafta 11 milyon nüfuslu bölge başkenti Shijiazhuang, ardından dün 4.9 milyonluk Langfang karantinaya alındı, kırsal alanlarla toplam karantinaya alınan sayısı 22 milyon kişi. Tüm Hebei bölgesinde 2 Ocak’tan bugüne 234’ü asemptomatik olmak üzere toplam 326 pozitif vaka saptandığı bildiriliyor. Çin’in resmi rakamları doğruysa batı ülkelerinden (ve Türkiye’den) oldukça düşük olan bu rakamlar hızla yeniden sıfırlanacak gibi…
- SARS-CoV-2 virüsünün yeni varyantları aşıların gelecekteki etkililiği konusunda kaygı uyandırıyor. Varyant (variant) virüsün birden fazla mutasyon içeren şekline deniyor. Bazı mutasyonlar bizlere etkisi açısından anlamsız olsa da özellikle virüsün ACE2 reseptörlerine bağlanmakta kullandığı spike proteininde oluşan değişiklikler önemli. Bilindiği gibi geçtiğimiz aylarda Güney İngiltere’de ve Güney Afrika’da oluşan iki değişik varyant geçen haftalarda tüm dünyada alarm verilmesine neden olmuştu. İngiltere’den hızla dünyaya yayılmakta olan B.1.1.7 kodlu varyantın %50-70 arasında “daha bulaşıcı” olduğu saptandı. Güney Afrika B.1.351 kodlu varyant üzerinde yapılan bir araştırma ile ise hastalardaki bağışıklığın bu varyantta 1/10’dan daha az etkin olduğu gösterildi. Şimdi yeni bir varyant Brezilya’da ortaya çıktı. Önce Japonya’ya Brezilya’dan gelen ve testi pozitif çıkan iki kişiden alınan örneklerin genom dizininin yapılması ile öğrendik bu varyantı. Ardından bu konuda iki makale (bir, iki) pre-print olarak yayınlandı. Spike E484K mutasyonu olarak adlandırılan bu değişimle ilgili makaleler yeniden hastalanmayı analiz ediyor ve aşıların etkililiğini düşürme olasılığına vurgu yapıyor. Henüz bu varyant üzerinde detaylı araştırma sonuçları yok, ama yakında çıkarlar, onları da aktarırız bültenimizde. Öte yandan bu sene SARS-CoV-2 üzerine araştırmalar ve aşı üretme teknolojilerindeki olağanüstü ilerlemeler hepimiz için bir şans. Aşıların etkililiklerinin düşmesi durumunda yeni varyantlara uygun aşıların geliştirilmesi 6 hafta gibi kısa bir sürede yapılabilir, test ve onay süreleriyle 4-5 ayda piyasaya sürülebilir. Sonuçta ikinci nesil aşılar grip aşısındaki gibi “aşı kokteylleri”ne dönüşecek gibi görünüyor.
- SARS-CoV-2 gorillere geçti. National Geographic’de yer alan 11 Ocak tarihli habere göre San Diego Hayvanat Bahçesi’ndeki üç goril pozitif, COVID-19 semptomları gösteriyorlar… İnsan dışında bu hastalığı kaptığı tespit edilen ilk primatlar bunlar. Bilindiği gibi virüsün daha önce kedilere ve diğer evcil hayvanlara, ayrıca gelincik türlerine geçtiği gösterilmişti. Virüsü kapan kedi ve köpek gibi hayvanların hastalıkla savaşabildiği, hastalık belirtileri göstermediği ve antikor oluşturduğu görülüyor genelde. Bu hayvanların kaptığı onlara özel koronavirüsler zaten var, bağışıklıklarını bunlar sağlıyor olabilir, araştırmalar sürüyor. Öte yandan Hollanda ve Danimarka’daki mink çiftliklerinde hasta insanlardan minklere geçme sonrasında virüs hayvanlar arasında çok hızla yayıldı, üstelik bu süreçte virüs mutasyon geçirdi (bu mutasyon grubu “Cluster-5” olarak adlandırıldı). Milyonlarca hayvan öldürüldü ve yakıldı, paralel olarak da birçok ülkede bu çiftlikler yasaklandı. Bildiğimiz gibi SARS-CoV-2 hayvanlardan insana geçen (zoonotik) bir virüs. Virüsün her çoğalma döngüsünde bir ya da daha fazla mutasyon olma olasılığı var. Hele farklı türler arası geçişlerle yeni virüs türleri çıkma olasılığı da çok artıyor.
- Bilim insanları, tecrit sırasında mutsuzluğu dindirmenin yolunu açıkladı. Dışarı çıkıp temiz hava almak duygu durumunuzu iyileştirebilir. COVID-19 pandemisine karşı alınan önlemler kapsamında evden çalışma ve tecrit uygulamalarına geçilmesiyle, evde geçirilen vakit önemli ölçüde arttı. Fakat yeni bir araştırmaya göre dışarıda harcanan vaktin azalmasıyla bütün gün evde çalışmanın ya da ekran başında vakit geçirmenin mutsuzluk yarattığı belirlendi. Anglia Ruskin Üniversitesi'nin Avusturya'daki 286 kişinin katılımıyla düzenlediği çalışmada, dışarı çıkıp temiz hava almanın mutluluğu artırdığı gözlemlendi.
- EUROPOL COVID-19 ilintili suçlarla ilgili bir rapor yayınladı. Yaygınlık sırasına göre bu suçlar sahte ya da standart altı korunma malzemesi ve test kitleri dağıtımı, çocuklara yapılan cinsel taciz, hastane ve eczaneler de dahil olmak üzere mala yönelik organize eylemler, siber suçlar olarak sıralandı.
Covid-19 üzerine daha fazlasını günü gününe izlemek için tıklayın.
Ne var, ne yok?
Adalar
- Ulusal ve yerel basında, internet ortamında yayımlanmış ve sizin için derlenmiş Adalar haberleri için bakın. Haberler için haftalık bülteni beklemenize gerek yok. Her gün burada. (Haber akışına verdiği destek için Marjinal Porter Novelli’ye teşekkür ediyoruz.)
- İBB şehir Planlama Müdürlüğü, 1/5000’lik KANİP hazırlıkları kapsamında anket çalışmalarına başladı. 11 Ocak’ta online ortamda katılıma açılan anket formları, Ada Sakinleri Kamuoyu Yoklaması, Adalar İşletme Anketi, Adalar Ziyaretçi Anketi başlıklarını taşıyor. Çevrimiçi Tema toplantılarının ise 19 Ocak’ta başlayacağı bildirildi.
- Adalar’da denizden haç bu yıl Büyükada’da çıkarıldı. Rum Ortodokslar İsa’nın doğum günü ve vaftizini her yıl 6 Ocak’ta anıyorlar ve bu anmanın bir parçası da denizden çıkarılan haç oluyor. Bu yıl ayin Adalar’da Büyükada Aya Dimitri Kilisesi’nde, etkinlik ise Büyükada sahilde yapıldı. Bu yıl haçı çıkaran kişi Manol Minaoğlu oldu.
- Adalar’da motorlu ve akülü araçların kontrolsüz bir şekilde çoğalması, belirlenen sınırı aşan hızları ve sebebiyet verdikleri kazalar tartışmaya devam ediliyor. Adalar’da Hayat Facebook sayfasında, sık sık bu haberler yer alıyor. Son haber Büyükada’da ambulans altında kalarak can veren Leydi isimli köpekle ilgili. Fotoğraflı haberin başlığı “Bu adama mı canımızı emanet edeceğiz?”
- Adalar’da Hayat Facebook sayfasında yer alan iki haber ise, Adalar’da artan kadın istihdamı ve üretimi konusunda. İlk haber Adalar'daki atlı zabıta biriminde artık kadın personelin de görev almasıyla ilgili. İkinci haber ise, el yapımı doğal sabunlar üreten Kübra Alper üzerine. Yada Natürel markasıyla üretime başlayan kimya mühendisi Alper, “şu an sabunla başlayan ürün portföyümüzü de çeşitliliği arttırarak geliştiriyoruz." diyor. İletişim için İnstagram : @yadanaturel, Facebook : @Yada Naturel hesapları verilmiş.
- Yalçın Çilingir’in ardından. Adalı Dergisi yazarlarından Oşin Yalçın Çilingir’i geçtiğimiz hafta kaybettik. Nadire Mater, ardından yazdı: “Güle güle Oşin Yalçın Çilingir! Çok özleyeceğiz çok.” diye.
- Fahrelnissa Zeid hem sıra dışı yaşamı, hem çılgın karakteri, hem de giriştiği beklenmeyen deneyleriyle İstanbul, Londra, Paris ve Amman sanat ortamlarında 1945-90 yıllarında adeta fırtına gibi esmiş, arkasında silinmez izler bırakmış yaratıcı bir ressam. Necmi Sönmez, O’nun Büyükada’da başlayan yaşam öyküsü ile ilgili her şeyi, Fahrelnissa Zeid Sözlüğü adlı kitapta toplamış. Doğan Kitap tarafından yayımlanan kitap raflarda.
- Akillas Millas'ın çizimleriyle 2021 Ada Takvimi sizi bekliyor. Halk Kütüphanesi’ni Koruma Derneği’nin gelenekselleşen Ada takviminin bu seneki teması: Heybeliada'daki Dinî Yapılar. Araştırmacı yazar Akillas Millas Adalar’ın geçmişini yaşatmaya devam ederken, bu kez de Heybeliada’nın dinî yapılarının çizimleriyle buluşturuyor bizleri. Takvim, Heybeliada Sahaf’ta, gazete bayiinde ve Büyükada Kitapçısında satılıyor. 5 adet ve üstü siparişler doğrudan dernek adresinden yapılabiliyor. İrtibat ve kargo için: 0 (535) 084 91 74
Edebiyatta ve Anılarda Adalar
Şemsi Molla
Adalar bilindi bilineli kim bilir kaç şöhret yaşadı buralarda? Çoğu unutuldu gitti, bıraktıklarından iz bile kalmadı geride. Gazetede İsmail Sivri “Geçmiş Zaman Olur ki...” adlı köşesinde “Şemsi Molla”yı anlatıyordu. İsmail Sivri, yıllarca İzmir Gazeteciler Cemiyeti Başkanlığını yapmış değerli bir gazetecidir.
Bilmiyorum, Şemsi Molla'nın kim olduğunu, Büyükada'da yaşadığını kaç kişi anımsar?.. Nüktedanlığı ile tanınan Şemsi Molla, aranan ve sevilen bir hekim ve ilâhiyatçıymış... 1844 yılında İstanbul'da doğmuş, 1894'de henüz 50 yaşındayken yine İstanbul'da ölmüş.
İkinci Abdülhamit'in Hekimbaşı Celalettin Efendi'nin oğlu olan Şemsi Molla, önce medrese eğitimi görmüş, sonra da babası gibi hekim olmak için askeri tıbbiyeye girmiş. Buradan yüzbaşı rütbesiyle mezun olmuş. İhtisas yapmak için Paris'e gitmiş. Rütbesi albaylığa yükselene kadar askeri hekimlik yapmış. Emekli olunca da, gelmiş Büyükada'ya yerleşmiş...
İsmail Sivri, Şemsi Molla'nın Büyükada yaşantısını şöyle anlatıyordu:
Halk içinde “Miri Kelâm” diye anılan Molla'ya, Büyükadalılar her işleri ile ilgilendiğinden “Ada Beyi” dediler. Şemsi Molla emekliliğinde de hekimliğini sürdürmekle birlikte kendisini ilâhiyata verdi. Sürekli dini eserler okuyarak, ilahiyatçı vasfı da kazandı.
Son yıllarda Kuleli Askeri Lisesi hekimliğini yapan Molla, bu görevi için her sabah Ada'dan İstanbul'a gelir giderdi. Bu yolculuklarda çevresi hayranlarıyla dolup taşardı...
Şemsi Molla'nın nüktelerinden örnekler veriyordu İsmail Sivri... Bu örnekler Molla'nın ne kadar Ada sevdalısı, ne kadar iyi yürekli ve ne kadar nüktedan olduğunu gösteriyordu:
Şemsi Molla Kuleli Askeri Lisesi'ndeki görevi için Büyükada'dan Köprü'ye gelir ve buradan vapurla Çengelköyü'ne giderdi. Akşamları da aynı yolla Büyükada'ya dönerdi. Bu günlerden birinde ona sorarlar:
-Son günlerde en çok rastlanan hastalık nedir?”
Molla hemen şu cevabı verir:
-Deniz tutması!”
Akgun Tekin, Ay Karanlığı, Adalı Yayınları
Gazete Arşivlerinde Adalar
Hadisenin arkası: Geçen hafta 82 yıl öncesinin Akşam gazetesinden aktardığımız haberde “Ecnebi mektep tarafından Burgaz adasına kaçırıldığı iddia edilen kız çocuğundan ve ağlayarak kızının kendisine teslimini isteyen anne”den söz etmiştik. Takibi yapılan haberde “baba” çıkıyor ortaya ve işin rengi değişiyor.
Babanın dedikleri haberde şöyle yer almış: “1- Kızım Katerin Badettinin hatta tatil müddetlerinde bile mektebi terketmesine müsaade edilmemesi, 2- Çocuğun, annesi de dahil olmak üzere kimseye teslim edilmemesi, 3- Çocuğun validesinin hakkı, kızı yalnız mektepte veya Burgaz adasında ziyaretten ibaret olup resmi bir mahkeme ilamı göstermedikçe katiyen alıp götüremeyecektir. Diğer taraftan kızın babası 22 Ağustos tarihile noterlikten musaddak yeni bir mektupla bir arkadaşını kıza veli tayin etmiştir. Bu zat isterse kızı mektepten alabilecektir. “
Akşam gazetesi, 25 Ağustos 1932
Göze - Kulağa - Kağıda - Mideye
Bu haftanın kitapları Begüm Yavuz’dan (Büyükada): İki Adalı yazardan iki yeni kitap.
- İstanbul’un Rum Yahudi ve Ermeni Toplumlarında Karma Evlilikler, Anna Maria Beylunioğlu – Özgür Kaymak, İstos Yayınları
- Karlı Raylar, İlyas Toprak, İkinci Adam Yayınları
Bu haftanın filmi ve dizisi Nazan Kebapçı’dan (Büyükada)
- MotherFatherSon (mini dizi)
- We Are Who We Are (film)
Selin Kutucular (Büyükada) her hafta yemek tariflerine devam ediyor. Afiyet olsun.
Portakallı Kereviz
500 gram kereviz, 2 adet kuru soğan, 1 adet havuç, 1 adet patates, 1 avuçtan daha az pirinç, 1 çay bardağı zeytinyağı, 1 tatlı kaşığı tuz, 2 tatlı kaşığı şeker, 3 portakalın suyu, 1 tatlı kaşığı kuru nane, 1 demet dereotu
Ayıkladığınız kerevizleri doğrayın. Soğanı ve havucu da küp küp doğrayın ve zeytinyağında çevirin. Doğradığınız patatesi de ekleyip kavurmaya devam edin. Renkleri değişince pirinci ekleyin. Biraz daha çevirdikten sonra kerevizleri ekleyin. Tuzunu ve şekerini ilave edin. Portakal suyu ve yeterince suyu da ekleyerek naneyi serpin. Önce harlı sonra kısık ateşte pişirin. Dereotuyla servis yapın. Bu tarifi sadece yer elmasıyla veya kereviz ve yerelmasını karıştırarak da yapabilirsiniz.
Anastasia Aslanoğlu (Burgazada) haftanın lezzetlerine, Rum mutfağından seçtikleriyle katılıyor. Yayamın Mutfağından
Çıtır Kabak kızartma / Kolokithakia tiganita
Malzemeler: İstediğiniz miktarda kabak , Un, Tuz , Karbonat bir tatlı kaşığı, Dereotu , Yoğurt , Sarımsak
Kabakların kabuğunu ince bir şekilde soyduktan sonra uzunlamasına kesin. Ne çok ince olsun ama ne de çok kalın. Bir kasenin içine su ve bolca tuz koyun. Çukur bir tabağa unu ve karbonatı karıştırarak koyun. Yağınızı iyice kızdırın, kabakları birer birer önce tuzlu suya sonra da una batırın, kızgın yağa atın. Kızarmış kabakları peçete serili bir tabağa dizin. Yağı iyice emilimce servis tabağına alın üstüne sarımsaklı yoğurt ve dereotu ekleyip servis edin.
Afiyet olsun. Kali Oreksi. (Tarifi videoda izlemek için)
Gülmek hakkımız
Korona günleri kasvetli günler. Mizah en önemli ilacımız, yüzümüzden gülümseme eksik olmasın.
Bu haftanın objektiflerine takılanlar
Bu alana her hafta bize ulaşan fotoğrafları koyuyoruz. Siz de fotoğraflayın, mümkünse nerede çekildiğini yazın ve Bu e-Posta adresi istenmeyen posta engelleyicileri tarafından korunuyor. Görüntülemek için JavaScript etkinleştirilmelidir. adresine yollayın. Fotoğraflarınız haftalık olarak görüntüleneceği gibi, sonrasında da müze arşivinde saklanacak ve değerlendirilecek.
Bu bültenin kapak fotoğrafı Mahmure Vaizoğlu'ndan. Galerimize de Berrin Erkurt, Hakan Satıoğlu ve İvi Dermancı katkıda bulundular.