Burgaz’a Kınalı tarafından yaklaşırken, eski su iskelesinin arkasındaki binalar sanatoryumdu. Sanatoryum ile birlikte bu binalar da, viran halde unutuldu gitti. Ta ki geçen yıl, iki kardeş burayı alıp tadil ve restorasyonla Pyrgos’a dönüştürene kadar.
Pyrgos, Yunanca’da kule, kale. Burgaz’ın adı da, tepede Büyük İskender’in yaptırdığı rivayet olunan kale nedeniyle kullanılan Pyrgos’dan dönüşmüş.
Böyle bir paralellik var mekanla Burgaz arasında.
Gerçekten de bina, adı gibi Burgaz’a girişin kalesi gibidir, yani Pyrgos.
İki kardeş burayı ihya ettikten sonra otel-restoran olarak hizmete sundular. Otelde on oda var. Kardeşlerden küçük olanı edebiyatçı, büyük olanı ise Büyükada’da çalışan alaylı bir restoran çalışanı ve Pyrgos’un da işletmecilerinden.
Pyrgos, gerçekten denizin kenarında bir burç gibi masalsı bir ortam sunuyor konuklarına. Odalarının birçoğundan Kaşık ve Heybeliada, karşıda Maltepe ve Bostancı’yı seyir şöleni sunuyor.
Restoran bahçesi ise bir keyif ve huzur mekânı gibi. Dalga ve martıların sesleri adeta terapi balkonundaymışçasına gibi bir hisle dolduruyor içleri. Hem görsel, hem ruhsal olarak dinlendirme görevini otomatik olarak yerine getiriyor bahçe-balkonu...
Kimilerine göre Marmara’nın Cunda Adası denilen Burgazada’da tam da bu teşbihe yakışan bir mekan Pyrgos.
Çok uzaklara gitmeden huzurlu bir tatil ya da dinlenmek isteyenler için işte burası dedirtiyor Pyrgos.
Anlatması bizden, görmesi ve yaşamı sizden diyoruz.
Detaylı bilgi için pyrgosotelrestaurant.com sitesinden yararlanabilir ve iletişim bilgilerine ulaşabilirsiniz.
Otel ve restoran ücretleri ve yemek çeşitleri ile ilgili bilgi vermedik. Çünkü Pyrgos işletmecileri kardeşler, “gelip görsünler, gelenler, kalanlar ve yiyenler karar versinler” diyorlar. Ve en etkili ve iyi propaganda ve tanıtımın bu şekilde olacağından şüphe duymadıklarını söylediler.
