Pazartesi, 04 Temmuz 2016 13:04

"Adalar’ı göreceğim için mutluyum"

Ögeyi değerlendirin
(0 oy)
"Adalar’ı göreceğim için mutluyum" Fotoğraflar: Semra Askeri Uzuner

03 mudur romana 280xAdalar’da Avusturya Günleri düzenleyicilerinden Avusturya Kültür Müdürü Romana Königsbrun ile Avusturya Başkonsolosluğu Kültür Ofisi’nde, makamında sohbet ettik.

İstanbul-Yeniköy’de bulunan Avusturya Kültür Ofisi’ne Türkiye’yi Avusturya’ya tanıtan Gönüllü Kültür Elçisi Baki Bilgili ile misafir olduk.

Avusturya Kültür Müdürü (Konsolos) Bayan Romana Königsbrun güler yüzü ve içten hareketleriyle karşıladı bizi. Sorularımızı da aynı içtenlik ve zevkle yanıtladı.

Söyleşimiz başlıyor…

Konsolos-Müdür Romana Königsbrun: Merhaba, hoş geldiniz. Adalar’a özel bir merakım var, Adalar’la ilgili çok şey öğrenmek istiyorum ve yakında görecek olmaktan dolayı da mutluyum. Yıllardır birlikte çalıştığımız partnerimiz Baki Bey’i de şu an burada görmek beni mutlu etti.

Bizden de merhabalar; bu sıcak karşılamanız için teşekkürler edip, hoş bulduk diyoruz. Yoğun gündeminiz içinde bize ayırdığınız vakit için sağ olun. Zamanı hor kullanmamak adına hemen ilk sorumuza geçiyoruz…

Sizi kısaca tanıyabilir miyiz?

Romana Königsbrun: Ben Avusturya Kültür Ofisi Müdürü olarak geçen yıl, 2015 Ağustos’unda İstanbul’da göreve başladım. Henüz yeniyim ve ilk defa Adalar’daki Avusturya Günleri etkinliğine katılacağım.

Boğaz’da yer alan binamız ile ilgili biraz bilgi vermek isterim. Eski bir köşk, palas. Binamızı yıl içinde aktif bir şekilde kullanıyoruz. Yıl içerisinde konserler, sergiler ve buna benzer etkinlikler yapılıyor.

Etkinliklerinizi sadece bu binada mı gerçekleştiriyorsunuz?

Burayı çok yoğun kullandığımız doğru, sadece burasıyla sınırlı değil elbette faaliyet alanlarımız. Bina dışında şehir içinde, şehir dışında da etkinliklerimiz var. Mersin’de, Çanakkale’de, İzmir’de, Bodrum’da bu yıl konserler gerçekleştirdik.

Bir de Baki Bey’in inisiyatifi ile gerçekleşen Adalar’daki “Avusturya Günleri” güzel bir kültür faaliyeti olması açısından ilgimizi çekti. Kültürel hareketlilikte etkin olmayan yaz günlerini de Adalar gibi doğal kültür mekânlarını değerlendirmemiz açısından önemli oldu. Oraların yazın dolduğunu düşünürsek önemini daha iyi anlatabilmiş oluyorum sanırım.

Adalar, “Kültür Günleri” için bilinçli bir tercih mi oldu? İstanbul için neden Adalar seçildi?

Evet, o bölgenin seçiminde bilinçli bir tercih olduğunu söylemeliyim. Yazın burada çok fazla bir şey yapamıyoruz. Tatil olduğu için, okullar kapalı olduğu için burada, şehir içinde yapılan etkinliklere katılım olmuyor. Bu nedenle yazın çok fazla bir şey yapmayı tercih etmiyoruz. Adalar öyle değil ama. Tersine yazın doluyor oralar. Dolayısıyla Adalar her ne kadar uzak olsa da İstanbul’un bir parçası. Böylelikle yazın da bir şey yapmış oluyoruz.

Burada çok yeniyim ama benim düşünceme göre biraz tarihsel olaylarla da ilintili Adalar’ın seçimi; önemi biraz da buradan geliyor. Ayrıca farklı insan gruplarının orada olması, o cemiyetlere ulaşma şansını da bize vermesi yanıyla önemli…

Bu yıl dördüncüsü düzenlenecek olan kültür günlerinin program takvimi önceki yıllara benzer mi olacak? İpucu vermeniz mümkün mü?

Elbette, veririm. Bu seferkinde güzel olan bir şey var önceki yıllarda program daha klasik müzik ağırlıklıydı. Bu yıl biraz daha dünya müziğine açılıyoruz. Örneğin bizim getireceğimiz grup üç kadın müzisyenden oluşuyor. Burada önemli bir konuya vurgu yapmak istiyorum. Bu gruptaki kadınların kökenleri farklı. İranlı var, Balkan kökenli var, bu da Avusturya için güzel bir şey. Avusturya’nın bambaşka yüzünü göstermiş olacağız, çok kültürlülüğü gösterme şansımız olacak yani.

Baki Bilgili ile ortaklığınız nasıl başladı, nedir zemini?

Şimdi Avusturyalıların bir lafı vardır: ‘Kalben Avusturyalı olmak!’ Bu Avusturyalı olmasanız bile kalbinizin Avusturya için attığını anlatan, gösteren bir deyim. Baki Bey’in de çok büyük bir ilgisi var sanata, kültüre. Zaten geçmiş dönemde çalışan arkadaşlarım bu vesileyle tanışmışlar onunla. Ortaklıkları çok başarılı ve verimli olunca devam etmiş. Bu şekilde de karşılıklı çok güzel ortaklıklara imza attık ve atmaya da devam ediyoruz.

Avusturya Kültür Ofisi burada bir yılda tahmini kaç etkinlik düzenliyor? Ve bu etkinliklerin duyurusu en geniş kesimlere ulaşabiliyor mu?

Aşağı yukarı 100-120 civarı var. Bu bina içerisinde sürekli bir aktivite var. Bina dışında da faaliyetler var. Mesela sempozyumlar gerçekleştiriyoruz. ‘Göç Sempozyumu’ yaptık. ‘Dil Günleri’ yaptık. Festivaller, film gösterimleri, resim sergileri, okumalar, çeşitli konularda atölyeler… Yine İKSV ile aktif çalışma ve işbirliğimiz var. Genel olarak bütün kültür-sanat vakıflarıyla bağlantı halindeyiz. Örnek verirsek Baki Bey gibi partnerlerimiz var. İzmir’de İKSEV (İzmir Kültür Sanat ve Eğitim Vakfı) ile çalışıyoruz. Caz Festivali yaptık.

Mersin’de Müzik Festivali ile çalışıyoruz. Antalya, Edirne, Bursa’da ortak çalışmalarımız var. Sonuç olarak biz Kültür Ofisi olarak bütün Türkiye’de çalışmalar yürütüyoruz. Sadece Ankara’da Büyükelçilik olduğu için Ankara ile Büyükelçilik ilgileniyor. Bunun dışında bizim görev tanımımız bütün Türkiye.

Peki, bu bölgede Ortadoğu, Türki Cumhuriyetlerde başka kültür ofisleriniz var mı?

Bu bölgede Türkiye dışında Tahran’da var. Ve İran’da Kültür Ofisi olan tek Avrupalı ülke biziz.

Neden unvan olarak “müdür” kullanılıyor. Ataşe, Konsolos, Elçi vb. değil de “müdür”?

Biz Avusturya Dışişleri Bakanlığı’na bağlı çalışıyoruz. Dışişlerinde de kültürden sorumlu bir müdür var. Kültür Müdürü. Dünya üzerinde 30 tane Kültür Ofisi var. Bunlardan altısı bağımsız çalışıyor. Yani burada verilmek istenen mesaj şu: Kültür Müdürü olmak bir ataşe olmaktan daha farklı, görev tanımı sınırlandırılmamış. Daha özgür çalışma tarzı var. Bir elçiye şu çalışmayı yapayım mı diye sormuyorsunuz. Tamamen kendi bağımsız programlarını hayata geçiriyorlar.

İstanbul’a gelmeden önce Adalar ile ilgili bir bilginiz var mıydı?

Evet, Adalar’ı duydum. Avusturya Lisesi’ne bağlı Burgazada’da bir okul evi vardı. Onu duymuştum. 2003 yangınında o birim hasar gördü. Yandı. Çalışırken bir yöneticim vardı. O Burgaz’a çok giderdi. Ondan duyduklarımla biliyorum oraları. Şimdi kendim göreceğim. Sabırsızlıkla o günün gelmesini bekliyorum. Ve deniz, her tarafı deniz olan bölgeler hep ilgimi çeker. Avusturya’da deniz olmamasından kaynaklı.

Adalılara dergimiz vasıtasıyla söylemek istediğiniz şeyler var mıdır?

Evet, bir mesaj vermek istiyorum. Umarım oraya getirdiğimiz kültür-sanatla ilgili yaptığımız faaliyetlere açıklardır. Çünkü biz orada Avusturya’ya açılan bir pencere olmak istiyoruz. Ve tabi Avusturya’nın çeşitliliğine de vurgu yapmak istiyoruz. Dolayısıyla programlarımıza katılımın kalabalık olmasını diliyorum. Şunu da tekrar vurgulamak istiyorum. Bizler daha kapalı kara parçalarında yaşıyoruz, etrafımızda deniz yok. Böylelikle Adalar bizlerde daha romantik duygular bırakıyor ve yaşatıyor. Ve gitmek-görmek için arzu ettiğimiz bir yer bizler için.

Evet, daha da hoş sürprizler bekleyecek sizi orada, emin olun. Mesela müzik gruplarınıza vokallerde martılar ve dalga sesleri eşlik edecek. Doğanın sesleriyle kocaman bir koro olacak yerde ve gökte…

Gerçekten mi? Daha çok sabırsızlanmaya başladım şimdi…

 

Adalar’da Avusturya Günleri’nin mimarı: Baki Bilgili

02 baki bilgili 280xBu yıl Adalar’da dördüncüsü düzenlenecek olan Adalar’da Avusturya Günleri’nin fikir insanı ve gönüllü kültür elçisi Baki Bilgili’ye bu maceraya nasıl atıldığını sorduk. O da büyük bir içtenlik ve memnuniyetle sorularımızı cevapladı ve ilgimiz için teşekkürlerini iletti. Biz de O’na Adalar için yaptığı bu kültür şöleni ve Adalar’ın tanıtımına verdiği katkılardan dolayı teşekkürler ediyoruz.

Avusturya Günleri yapma yolculuğu nasıl başladı?

Türkiye ile Avusturya arasında her yıl en az 4-5 kültür ve sanat etkinliği düzenliyorum. Bunlardan bir ikisinin kalıcı olmasını ve yıllar içinde gelişerek büyümesini istedim ve konseptin genel adını “Avusturya Günleri” olarak belirledim. Bugün bu konseptte birisi “Adalar’da Avusturya Günleri” diğeri “Bodrum’da Avusturya Günleri” olmak üzere iki etkinlik ortaya çıktı. Adalar’da yazın, Bodrum’da kışın düzenliyoruz.

Avusturya-Türkiye Kültür-Sanat Elçisi hikâyenizdeki ülke seçimi neden özellikle Avusturya oldu?

program 20160726 duo efficere 280xÜlkemizin yurt dışında tanıtılması kültür ve sanat köprüleri kurulması için 11 senedir çaba gösteriyorum. Avusturyalılarla ilk işbirliğim 8 yıl önce “Uluslararası Antakya Bienali” sırasında oldu. Antakya Bienali’ne birçok ülke sanatçıları gibi Avusturya’dan da sanatçılar katılmışlardı. Sanatçıları Avusturya Kültür Ofisi koordine etmişti. Ondan sonra işbirliğimiz giderek gelişti. Bugüne kadar birlikte birçok kültür ve sanat etkinliği gerçekleştirdik. Bunun yanında ülkemiz sanatçılarının da Avusturya’da tanınması için uğraşıyorum. Örneğin Yunus Emre Enstitüsü ve Eyüp Belediyesi ile birlikte 23 Nisan’da Viyana’da “Tarihi Eyüp Oyuncakları Sergisi” açtık ve Hacivat-Karagöz gösterisi düzenledik. Son olarak Salzburg Başkonsolosluğumuzun değerli destekleri ile 21-22 Mayıs’ta Linz’de Brucknerhaus Konser Salonu ile Salzburg’ta Mozartium’da Ludus Ensemble Klasik Müzik konserlerini gerçekleştirdik.

Öyle ki bugüne kadar gerek Türkiye’de ve gerekse Avusturya’da düzenlediğimiz 30 etkinlikte yaklaşık 17.000 kişiye ulaşmışız. Bu etkinliklerin tamamı ücretsiz, halka açık konserler ve etkinliklerdir.

Bu günlerin icrası için neden mekân olarak Adalar tercih edildi?

Avrupa Kültür Başkenti İstanbul’da kışın çok sayıda etkinlik yapılıyor. Bu sayı yaz aylarında oldukça düşüyor. Adalar’da Avusturya Günleri’ni yazın bunlara alternatif olarak düşündüm. Adalar’ı düşünmemin birinci nedeni yaz aylarında burada artan nüfus yoğunluğu. İkincil olarak klasik ve dünya müzikleri için iyi bir dinleyici kitlesine sahip olması. Ama en önemli nedeni hiç şüphesiz ki dünyada ki bilinirliği oldu. Yurtdışında Türkiye denilince insanların aklına önce İstanbul sonra Adalar geliyor.

Adalar’da sizlere yardımcı olan kurum ve kişilerin olduğu muhakkak, bunlar kimlerdir?

program 20160728 barbaros quartet 280xBütün projelerimde olduğu gibi ana partnerim Avusturya Kültür Ofisi. Adalar Vakfı, Anadolu Kulübü, Adalar Kent Konseyi, organizasyon ortaklarım. Heybeliada Su Sporları Kulübü, Burgazada Su Sporları Kulübü, Heybeliada Ruhban Okulu konser mekânlarını vererek yardımcı oluyorlar. Aynı şekilde Sayın Halim Bulutoğlu proje partnerim. Ayrıca Sabri Kurdoğlu, Prof. Sinan Özbek, Cemalettin Şereflier ve Ufuk Köksal’ın değerli katkıları var.

Bu özverili kültür elçiliği yolculuğunuzun Adalar ayağında, Adalı kurum-kişi ve adalılardan beklentileriniz nelerdir?

Bu projeler ülkemizin yurt dışındaki tanıtımı için çok önemli ve büyük emeklerle ortaya çıkıyorlar. İnsanların özellikle Adalar Vakfı ve Adalar Kent Konseyi’ne destek olmalarını arzu ederim.

Adalar Avusturya Günleri’nin bu yıl kaçıncısı düzenlenecek?

Adalar’da Avusturya Günleri’nin bu yıl dördüncüsünü düzenliyoruz.

Bu yılki program önceki yıllardaki konsept temelinde mi gerçekleşecek?

Evet bu yıl da geçtiğimiz yıllardaki konsept temelinde gidiyoruz. Yani klasik müzik ağırlıklı. Önümüzdeki yıllarda içeriği zenginleştirmek istiyorum. Sanatın çeşitli dallarında işbirlikleri geliştirilebilir. Ama bu süreçler kolay gelişmiyor.

Son sözde neleri vurgulamak istersiniz?

Cennet gibi bir ülkeye sahibiz. Bunun kıymetini bilmemiz ve ülkemizi yurt dışında daha fazla tanıtmamız lazım. Başka Türkiye yok.

program 20160729 30 sormeh 280x
program 20160729 sormeh 280x
program 20160730 sormeh 280x
 

 

Son değişiklik Salı, 05 Temmuz 2016 14:52
Yorum yapmak için oturum açın