Sıcaklarda güneş çarpması
Her sene bu mevsimde binlerce insanın ölümüne yol açan sıcak ve güneş çarpmaları; önlenmesi ve erken dönemde anlaşılarak gerekli tedbirlerin alınmasıyla geri dönüşümü mümkün olan bir tablodur. Bu sebeple de sıcak çarpmasının belirtileri ve neler yapılması gerektiğinin herkes tarafından bilinmesi gerekir.
Yapılan çalışmalara göre güneş çarpması yüzde 90 oranında 6 yaş ve üzeri çocuklarda görülüyor. Bu çocukların yaklaşık 70’inde ise güneş çarpması spor yaparken ortaya çıkıyor. Çünkü bu yaş grubu çocuklar kendi vücutlarının sınırlarını henüz bilemiyor ve dış ortamın olumsuz etkilerini tahmin edemiyorlar. Genellikle vücudun aktif şekilde enerji harcaması dış ortamın yüksek sıcaklığı ile birleşince ortaya istenmeyen tablolar çıkıyor. Ayrıca yenidoğan dönemindeki bebekler de beyindeki ısı kontrol sistemlerinin ve terleme mekanizmalarının tam gelişmemiş olması nedeniyle yüksek risk altında oluyor. Sıcak havada arabada kapalı kalmak, buhar çadırları, bir radyatör yanında beşik içinde olmak ya da klimasız ortamda ev içerisinde kapalı kalmak gibi etkenlerde sıcak çarpmasına neden olabiliyor.
Yüksek ateş ve kuru cilt tipik belirtileri
Sıcak çarpmasından önce genellikle vücuttaki terleme kesiliyor. Vücut sıcaklığının 41 derece üzerine çıkması ve sıcak ile kuru cilt ise klasik belirtilerini oluşturuyor. Merkezi sinir sistemindeki çalışma problemine göre ciltte pembelik ya da solukluk olabiliyor. Tablo ilerlediğinde ölüm korkusu, ajitasyon, baş dönmesi, halsizlik, zihin karmaşası, anlamsız mutlu duygu durumu, baş ağrısı, bulantı ve dengesizlik gibi sorunlar ortaya çıkıyor. Tedaviye hemen başlanmazsa idrar-dışkı kaçırma, kasılmalar, havale, şuur bulanıklığı, göz bebeği değişiklikleri, felç ve koma gelişebiliyor.
Zamanında müdahale hayat kurtarıyor
Hastalığın ciddiyetini kalp-dolaşım sisteminin etkilenme oranı belirliyor. Pembe bir cilt, normal kalp atışı ve tansiyon değerlerinde, kalp hızının izlenerek soğutma işlemi yapılması yeterli olabiliyor. Tedavide vücut sıcaklığının mümkün olan en hızlı şekilde 38,5 derece civarına düşürülmesi amaçlanıyor. Ancak ateş düşürücü ilaçların faydası olmuyor. Suyla doldurulmuş küvete koymak ya da klima/vantilatör esintisi altında duş aldırmak ya da su püskürtmek en etkili yöntemler. Boyun, koltuk altı ve kasıklara buz torbaları da konabiliyor. Bu yaklaşımlar vücut sıcaklığı 38,5 derece civarına düşürüldüğünde sonlandırılıyor. İhtiyaç duyulursa sıvı elektrolit takviyesi yapılıyor.
Kalp veya böbrek yetmezliğini tetikleyebiliyor
Soluk cilt, çarpıntı ve düşük tansiyonu olan çocuklar ise kalp yetmezliğine girmiş oluyor. Bu da koma ve ölüm gibi çok ciddi sonuçlarla karşılaşma riskleri var anlamına geliyor. Sıcak çarpması ayrıca özellikle tansiyonu düşük olan çocuklarda böbrek yetmezliği riskini de beraberinde getiriyor. Bu tür durumlarda çocukta kalıcı hasar oluşmaması için vücut sıvı-elektrolit dengesinin sağlanmasına çalışılması ve nadiren diyaliz gibi tedavi yöntemlerine başvuruluyor.
10 adımda çocuklarınızı güneş çarpmasından koruyun
- Sıcak hava vücut sıvı dengesi bozulduğunda çok daha tehlikeli olabiliyor. Bu nedenle güneşli havalarda çocuklara ve yetişkinlere bol sıvı içmeleri sağlanmalı.
- Koyu idrar, idrar yapılmamış olması yetersiz sıvı alımının belirtisidir. Bu durumda susamış olmasak bile hemen su içilmeli.
- Çocuğunuzun ara ara gölge ve su molaları vermesini sağlayın. Net bir zamanlama olmasa da bu süre her yarım saatte bir 10 dakika olabilir.
- İncecik-pamuklu bir yaz giysisi giydirin. Kıyafeti terleme nedeniyle ıslanırsa değiştirin.
- Camı açmış da olsanız arabanın içinde yalnız bırakmayın.
- Aşırı tuz takviyesinden / tuz tabletlerinden kaçının. Bu tür ürenler mide boşalmasını yavaşlatarak sıvı emilimini geciktirirler.
- Henüz bebeklik döneminde ise battaniyeye sarmak ya da fazladan giydirmekten kaçının.
- Hava sıcaklığı 28 derece üzerindeyse buna ek olarak bir de nem oranı yüksekse uzun süren ya da ciddi efor gerektiren spor aktiviteleri yapmasına izin vermeyin.
- Herhangi bir nedenle ateşlendiyse sıcak havalarda dışarı çıkartmayın.
Bunları Yapın
- Çocuğunuzu hemen serin ve gölge bir alana taşıyın.
- Vücudunu soğutmaya başlarken ambulans çağrıldığından emin olun.
- İç ortama ya da gölgeye taşıdıktan sonra düz bir zemine yatırıp ayaklarını başından yüksek bir yere koyun.
- Hemen kıyafetlerini çıkartın.
- Soğuk suyla vücudunu yıkayın: Hortumla su tutabilir, soğuk suyla dolu küvete yatırabilir, süngerle silebilir veya duşun altına sokabilirsiniz.
- Düşük nemli bir ortamda ıslak-soğuk bir çarşafa sarın.
- Klima, bulamazsanız vantilatör çalıştırın.
- Bilinci açık ise soğuk içecekler (15 dakikada bir 250 ml kadar) ve tuzlu yiyecekler verin. Domates suyu gibi bir miktar tuz içeren içecekler sıvı kaybının yerine konması için ideal. Çünkü vücuttaki tuz kaybı yerine konana kadar sadece su gibi tuzdan fakir sıvıların verilmesi, vücut tuz oranının daha da düşüp bilincin kapanmasına neden olabilir.
Bunları yapmayın
- Bilincinden emin değilseniz içmesi için bir şeyler vermeyin. İçtiği sıvının ciğerlerine kaçışına neden olabilirsiniz.
- Vücut ısısını düşürmek için kesinlikle soğuk sıvı vermeyin. Çünkü soğuk sıvıların kullanılması, ısıyı düşürmeyi hızlandırmasına rağmen, zaten strese girmiş olan kalp kası üzerinde aritmi riskini arttırabiliyor.
- Havale geçirme durumunda kilitlenmiş ağzını açmak ya da dilini çıkartmak için ağzına kaşık ya da başka bir cisim sokmayın. Başını yana çevirmeniz hava yolunu açık tutmak için yeterlidir.
Sıcak çarpması nedir?
Sıcak çarpması, hava sıcaklığının 32 derecenin, nispi nemin yüzde 60’ın üzerine çıktığı durumlarda görülmeye başlar. Yaşlılarda, damar sertliği ve kalp yetersizliği olanlarda, şeker hastalarında, alkoliklerde ve idrar söktürücü ilaç kullananlarda daha sık rastlanır. Sıcak çarpması, organizmanın henüz sıcaklara uyum sağlayamadığı, sıcak dalgasının ilk günlerinde daha fazla görülür ve daha tehlikelidir.
Organizmamızın dış ortam ısısının yükselmesine karşı en önemli savunma araçları, derideki damarların genişlemesi ve terleme ile sıvı kaybedilmesidir. Terleme devam ettiği sürece, yeterince su ve tuz almak şartıyla çok yüksek ısılara tahammül etmek mümkündür. Nem oranı yükseldiğinde, terleme ile olan sıvı kaybı azalmaya başlar ve böylece sıcak çarpması ihtimali artar.
Sıcak çarpması acil tedavisi gereken, çok ciddi, hayatı tehdit eden bir tablodur. Sebebi, vücudumuzdaki ısı düzenleyen sistemin, organizmanın yeterli ısı kaybını sağlayamaması sonucu vücut ısısının 41 derece üzerine çıkmasıdır. Kalp, beyin, böbrek, karaciğer gibi birçok hayati organın fonksiyonları bozulabilir.
Ani olarak ortaya çıkan baş ağrısı, baş dönmesi, konuşma bozukluğu, baygınlık, halüsinasyon (hayal görme), havale ve komaya kadar giden merkezi sinir sistemi belirtileri ile başlar.
Sıcak çarpmasının iki türü vardır:
Klasik sıcak çarpması: Yaşlılarda, damar sertliği, kalp yetersizliği, şeker hastalığı olanlarda ve alkoliklerde daha sık görülür. Sıcak dalgaları boyunca, kalp krizi ve kalp yetersizliğine bağlı ölümlerde büyük artışlar olur. İdrar söktürücü, beta-bloker cinsi kalp ve tansiyon ilaçları, antihistaminik ve bazı sinir ilaçlarını kullananlar da artmış risk altındadır.
Sıcak çarpması, öncü bir belirti olmaksızın birdenbire başlar. Bilinç kaybı erken bir işaret olabilir. Baş ağrısı, baş dönmesi, baygınlık, karın ağrıları görülebilir. Ateş yüksekliği ve bitkinlik çok tipiktir. Makattan ölçülen vücut ısısı 41 derece üzerindedir ve vücut iç ısısı 44 dereceyi geçebilir.
Deri sıcak, kuru ve kızarmıştır. Nabız hızlı, solunum zayıf ve yüzeyseldir. Kaslar gevşer, refleksler azalır. Tansiyon genellikle düşüktür. Tablonun ağırlığına göre, uyku halinden derin komaya kadar giden farklı derecelerdeki belirtiler vardır.
Efora bağlı sıcak çarpması: İşçilerde, çiftçilerde, askerlerde, sporcularda, kazan dairesi ve dökümhane çalışanlarında görülür.
Belirti ve bulguları klasik tiptekine benzer. En önemli klinik fark, bu hastaların terleyebilmeleridir. Bundan dolayı da, vücut iç ısısı çok yüksek olmasına rağmen deri aldatıcı olarak soğuktur. Bu grupta, böbrek yetersizliği, yaygın damar içi pıhtılaşma ve kas hasarı bulguları daha sık ve ağırdır.
Tedavi
En önemli husus, sıcak çarpması olanların erken tanınmaları ve derhal soğutulmaya başlanmalarıdır. Çok sık yapılan tehlikeli yanlışlardan biri, şuuru kapalı olan bir hastaya sıvı içirilmeye çalışılması ve soğutulmaya başlanmakta gecikilmesidir.
Hasta hemen gölge bir yere alınmalı ve elbiseleri tamamen çıkarılmalıdır. Vücut yüzeyi ıslatılmalıdır (hortumla, soğuk suya batırılmış süngerle, duş yaptırılarak…). Bir taraftan da hasta vantilatörle hava verilerek suyun buharlaşması sağlanmalıdır. Bunlar, hemen uygulandığında bazı hastaların kendilerine gelmeleri mümkündür.
Hastalar, air-conditionlu ambulanslarla en kısa zamanda bir hastaneye ulaştırılmalıdır. Soğutma işlemine hastane şartlarında buz-su banyolarında devam edilmelidir. Bu hastalar yoğun bakım ünitelerinde takip ve tedavi edilmelidir.
Sıcak çarpmasına karşı tedbirler
- Çok gerekli değilse sokağa çıkmayın (özellikle saat 11-16 arası)
- Açık renk, bol, pamuklu kıyafetler giyin
- Geniş çeperli şapka ve güneş gözlüğü kullanın
- Şemsiyeden yararlanın
- Efordan kaçının
- Sindirimi kolay yemekleri tercih edin
- Ağır, yağlı kızartmalardan kaçının
- Bol su için (ayran, soda).
- Meyve, sebze ve salatayı bol yiyin
- Alkol kullanmayın
- Fazla kahve ve çaydan uzak durun
- Sigara içmeyin
- Sık sık duş alın