Cumartesi, 05 Eylül 2015 18:00

Nazım Hikmet Yaz Okulu Büyükada’da

Ögeyi değerlendirin
(0 oy)
Nazım Hikmet Yaz Okulu Büyükada’da Fotoğraflar: Semra Askeri Uzuner

02 nazim hikmet yaz okulu 280xYapı Kredi Yayınları, İstanbul Eğitim Müdürlüğü’nün “Yazarlar Okullarda” projesi kapsamında Türkiye’nin en önemli şair ve yazarlarından biri olan Nâzım Hikmet’in adına, yaratıcılığı destekleyen ve geliştiren bir yaz okulu kurdu.

İlki Gaziosmanpaşa İkinci Mehmet Sağlık Meslek Lisesi’nde gerçekleştirilen Nâzım Hikmet Yaz Okulu’nun ikincisi 1728 Ağustos 2015 tarihleri arasında Büyükada Şehit Murat Yüksel İlkokulu’nda yapıldı. NH Yaz Okulu, katılımcıların özgür eser, imge ve nesne yaratmalarına olanak sağlayan, görsel ve zihinsel belleklerini güçlendiren, hislerini ifade edebilecekleri bir yaratım sürecini destekleyen; kendilerini ifade edebilme yetisini geliştirip, özgüvenlerini kuvvetlendirecekleri uygulamalı bir proje olarak gerçekleşti.

Yaratıcı okuma, yaratıcı yazma, doğaçlamadan sahneye “Nazımca” ve resim derslerinin yer aldığı projede Yaratıcı Drama-Okuma Eğitmeni Çiğdem Odabaşı, Yaratıcı Yazma Eğitmeni Nehir Sevimli, Yaratıcı Drama Eğitmeni Ali Kırkar ve Görsel Sanatlar Öğretmeni-Ressam Kübra Müjde ders verdi.

Projenin fikri destekçilerinden Gündüz Vassaf ve Pınar Rastgeldi ile Büyükada’da, yaz okulunun açılış günü bir sohbet gerçekleştirdik:

Proje fikri nereden doğdu?

03 nazim hikmet yaz okulu 280xGündüz Vassaf: Annemin rüyasını çaldım. 50’li yıllarda annem Ankara’da... yazın okullar kapalı binalar kapalı, boş duruyor. Çocuklar da sokaklara terk edilmiş bir haldeler. Annem bu boş binalarla sokaktaki çocuklar neden birleşemiyor diye düşünmüştü. Ve Ankara gecekondularında o zamanki Eğitim Bakanlığı ile yaz kampları kurmuştu. Bu kamplar birkaç yıl sürdü. Ondan sonra annem Amerika’ya taşındı. Ardından da o kamplar bitti.

Benim de aklımda acaba böyle bir şey tekrar canlandırabilir mi diye hep vardı. Hem annemin rüyasının canlanması hem de yazın boş binalarla sokaklardaki çocukların birleşmesi fikri oluştu. Bu fikir ile yola çıktık. Ben Nazım Hikmet’in telif haklarını temsil ediyorum Yapı Kredi ile birlikte. Yapı Kredi Yayınları ve İl Milli Eğitim Müdürlüğü ile konuştuk; her iki kurum da destekledi ve onay verdi. Ve YKY’den Özgür Hanım, Tülay Hanım ve Pınar Hanım ile projeyi oluşturduk. Nazım Hikmet’in telif haklarından doğan bütçe ile böyle bir projeyi hayata geçirelim; Nazım Hikmet Yaz Kampları yapalım dedik.

Bu proje pilot bölge olarak iki bölgedeki okuldan oluştu. İlki Gaziosmanpaşa ayağı, ikincisi Büyükada oldu. GOP’tan sonra şimdi buradayız, Büyükada’da...

Rüyam bu kampların Türkiye çapında yayılması; Türkiye sınırlarını da aşıp Türkçe konuşan çocukların olduğu Almanya, Avusturya, Fransa vs ülkelerde de yaşama geçmesidir. Özellikle işçi çocuklarının bulunduğu ülkelerde yazın yayılması.

Neden kampın adı Nazım Hikmet Yaz Kampı?

04 nazim hikmet yaz okulu 280xNazım Hikmet aracılığıyla Türkçe edebiyatı ile tanışabilmeleri. Öncelikle Nazım Hikmet ile tanışabilmeleri. Ama bir tek Nazım’la değil, başka yazarlar, ressamlarla tanışmaları; sokağa terk ettiğimiz çocukların kendilerini yazabilmeleri. Geleceğimizin onlara verdiklerimizi tüketen çocuklar olması değil bilakis paylaşarak üreterek geleceği inşa eden çocuklar olması hedeflendi. İster tiyatro, ister şiir, isterse yazın alanında yaptıkları ve ürettikleriyle eğlenerek, gönüllülükle yapmaları...

Pınar Rastgeldi YKY Yay. Danışman

NH Yaz Kampı’nı bize anlatır mısınız? Neden, nasıl başladı ve sonucu nereye gidecek?

Biz bu kampın başlama sürecinden çok mutluyuz. Çocuklarımızın başarıları bizi mutlu etti. Bu konu ile ilgili bir anımı paylaşayım: Oldukça muhafazakâr bir ailenin çocuğu GOP’ta kampa geldi. Öyle ki günah diye anne TV bile izlemiyor. Anneyi ikna etmem zor oldu anlayacağınız. İkna sonucu kız çocuğunu getirdi kampa. Bu kız çocuğundaki resim yeteneğini keşfettik. Kamp bitiminde Miro’nun resimlerini duvara resmetti. Müthiş bir yetenek. Tabi bunları görmek bizim için dünyanın en büyük serveti. Şimdi binlerce çocuk var elbette biliyoruz. Denizyıldızı misali binlercesi kıyıya vuruyor, biz bir tanesini denize atıyoruz ve kurtarıyoruz. Hiç olmazsa bir çocuğun hayatına dokunduk diyebildik... Ve bu çocuk ömrü hayatında ilk defa böyle bir çalışma görüyor. Hala beni arıyor, ufkumu açtınız evde çalışmalarıma devam ediyorum; benim yaz tatilim sizin sayenizde çok farklı geçiyor. Benim hayatımda sizin verdiklerinizle ilk defa kendime ait bir kitaplığım oldu diyor.

İleriki yıllarda bu kamp çalışmalarının gidişatını nasıl görüyorsunuz?

Olumlu görüyorum. Çünkü sonucu da gördük GOP kampı sonrası. Şimdiden bizi arıyorlar, bilgi vermemizi ve yakınlarının, tanıdıklarının çocuklarını kampa göndermek için gönüllü çalışacaklarını iletiyorlar. Bunlar beni bizi yüreklendirdi gerçekten.

İl Eğitim Müdürlüğü de genişlemesini istiyor galiba...

Evet, İl Eğitim Müdürlüğü ile bu proje için bir protokol yaptık. Sadece bu iki okul için. İl Eğitim Müdürü önümüzdeki yıllarda farklı okullarda da bu projenin gerçekleştirilmesi amacıyla yeni protokol yapalım dedi. Özellikle ücra yerlerde, devlet okullarında okuyan ve gerçekten bu etkinliklerden yoksun, ulaşamayan çocuklara dokunabilelim dedi.

Şimdi okul ile okuldaki yaz kampı çok farklı bunu belirtmekte yarar görüyorum. Okulda zorunlu müfredat vb var. Kampta zorunluluk, sınav vb. yok; gönüllerince eğlence ve gönüllü alanlarda üretim var.

Peki, bu kampın ada ayağı nasıl oluştu?

Gündüz Vassaf: Ben adalı olduğum için burayı tercih ettim.

Pınar Rastgeldi: Ada yaz kampını ifade etmesi yanıyla tercih edildi. Ada ve kamp ve yaz... İl Eğitim’in de hoşuna gitti bu üçleme.

 

Son değişiklik Çarşamba, 09 Eylül 2015 21:41
Yorum yapmak için oturum açın