dudaklarım, ellerim çatlak.
ayaklarım çırılçıplak.
sırtımda kıldan örülmüş bir heybe,
bütün sevdalarım onun içinde.
bir gözünde bir çift sırımlı çarık,
bir gözünde kazma kürek.
yiğitlerim çatal yürek,
hey istanbul!
ben güneşin doğduğu yerden geliyorum.
güneşin doğduğu yerin taşı, toprağı, havası,
karışırız birbirimize oluruz atom bombası.
hey istanbul!
ben güneşin doğduğu yerden geliyorum.
benim fırat’larım, dicle’lerim, kızılırmak’larım.
özgürlük temeli atmış topraklarım,
kaşlarına sırma çekmiş dağlarım.
hey istanbul!
ben güneşin doğduğu yerden geliyorum.
ben kara’yım renk renk topraklarım,
diyardan diyara koşar yiğitlerim.
dağların başında mezarı meçhul,
şehitlerim var,
heeey istanbul!
ben güneşin doğduğu yerden geliyorum.
lalelerim, sümbüllerim, mor menekşelerim,
yoktur benim karanlık köşelerim.
hey istanbul!
ben güneşin doğduğu yerden geliyorum
raşit kara