Salı, 11 Ağustos 2015 21:24

Karakter

Ögeyi değerlendirin
(0 oy)

Fransızca kökenli ‘karakter’ kelimesinin eski Osmanlıca ve güzel dil Türkçemizdeki karşılığı; seciye, ıra, özyapıdır. Sözlükteki tarifi de şu şekildedir: ‘Bir nesnenin veya bir bireyin kendine özgü yapısı, onu başkalarından ayıran temel belirti ve bireyin davranış biçimlerini belirleyen ana özellikler.’ Kısaca anladığımız: Bir şeyin üzerinde değişmeden kalan izlerdir. O şeyi benzerlerinden ayırmaya yarayan temel özelliklerdir. Her ne kadar konumuz ‘insan’ değilse de, açıklamanın güçlenmesi için insan ve karakter üzerine iki kısa deyimden faydalanacağım. “Karakter sahibi insan” ve “Karaktersiz şahıs”

bodrum 2 280xKonuyu ele alırken, geçen ay Bodrum’da geçirdiğim dört günlük tatilim yazıma esin oldu. Yüzlerce tanıdığım dostum, arkadaşım bir zamanlar “Bir sengine (taşına) yekpare Acem mülkü fedadır” denen İstanbul’u ve onun incisi Büyükada’yı terk edip, yaz aylarını artık Bodrum’da geçiriyor. Bana da ‘Ada çok bozuldu’ diyerek sataşıyorlar.

1967 yılından bu yana Bodrum’a giderim. O yıllarda Bodrum dendiği zaman akla gelenler; Bodrum evleri, sünger avcılığı, turku(v)az renkli tertemiz denizi, mandalinası, Bodrum lehçesi, Bodrum bükleri (koyları), Halikarnas Balıkçısı (Cevat Şakir Kabaağaçlı), tarihçi Heredot, mavi yolculuk, genç bir kız kadar güzel, genç bir erkek kadar yakışıklı Hermafrodit, çökertme türküsü, Karya efsaneleri, Dünya’nın yedi harikasından biri olan anıt mezar Bodrum mozolesi, Sen Jan şövalyelerinin kalesi (Bodrum su altı müzesi), kümbetler, Mindos kapısı, Karya prensesi Ada, Ferayi türküsü, Yatağan yolundaki Belen kahvesi ve ormancı türküsü. Bodrumun karakterini oluşturan yukarıda saydıklarımdan hangisi bugüne ulaştı? Kim bunları yok etti? Cevabı net: İnsan...

buyukada 1 280xBozulan Ada’yı savunamayacağımı bildiğim için karşı atağa geçip, yukarıda saydıklarımı sıraladım. Bodrum evlerinden eser yok. Yeni yapılanma ve apartmanlaşmaya ne demeli? Sünger avcılığı sizlere ömür. Torba’da denize girilmiyor, insan dışkılarıyla birlikte yüzülüyor. Mandalinayı toplayan yok, ağaçlarda çürüyor. Bodrum’da Bodrumlu mu kaldı, Bodrum lehçesi yok olmuş. Bir tek “hadi gari bar” ile yetinilmiş. Büklerin, yani koyların içine edilmiş. Siteler, binalar, plajlar ile koylar nefes alınan yerler olmaktan çıkmış, Cevat Şakir’lerin, Azra Erhat’ların, Sabahattin Eyüboğlu’ların mavi yolculuk günlerine rahmet okunmuş. Cevat Şakir’in mezarını bilen yok. Heredot’un Bodrumlu olduğundan bihaberler. Hermafrodit nedir diye soruyorlar? Ne Salmakis koyunu biliyorlar, ne efsanesini, Bardakçı deyip geçiyorlar. Dünya’nın yedi harikasından biri olan Bodrum Mozolesi’nin kalıntılarına bina yapmışlar. Berlin’e gidiyorlar ama bu görkemli anıtı merak edip gören yok. Bodrum Kalesi’ne konser olunca gidiyorlar. Mindos da ne diye soruyorlar. Karya Prensi Ada’nın mumyadan yapılmış bire bir heykelini merak eden yok. Ferayi türküsünü Müzeyyen Senar’ın kızı Feraye için yazdığını söylüyorlar.

buyukada 2 280xGelelim İstanbul’un incisi Büyükada’ya. Terk edenlerin yerine gelenler de aynı Bodrum’u bozanlar gibi çalışıp burayı da çirkinleştirdiler. Rant için, para için Ada’nın karakteriyle oynadılar. Kaçak inşaatların hafriyatlarıyla kıyıları doldurup ekolojiyi bozdular, Adalılara hiç bir faydası olmayan lakin günü birlikçi şehir magandaları ve Ortadoğu bedevileri için kullanım alanı yaratarak huzurumuzu bozdular. Fayton, bisiklet, dondurma, hediyelik eşya, market, sahil lokantaları enflasyonu yaratarak işporta tezgâhlarına yol vererek Ada’nın karakterini bozdular.

Karakter sahibi kentleri, karaktersiz kasabalara çeviren insanın şikâyet etme özgürlüğü olamaz. Kendi menfaatine çalışanlar, umumun menfaatini çalmışlardır. Sizler orada, bizler burada; hepimiz mutsuzuz. O halde George Sand’ın dediği gibi: Mutluluğu arayalım, sakın ondan vazgeçmeyelim.

Son değişiklik Salı, 25 Ağustos 2015 14:44
Yorum yapmak için oturum açın