İkinci ders: Hücrelerin salgıladıkları ışık enerjisini hissetmek Sınıftaki herkes ikinci dersi sabırsızlıkla bekliyordu. Yunpir de ilginç bir tat almıştı kurs işinden sınıftaki herkesle bir alışverişi olduğunu düşünüyordu. Yunpir onlara onların yaşadıkları coğrafyaların ve dünyaların dışında yaşayan insanların öyküsünü anlatıyordu aslında. Aynı gezegende doğada gerçekleşen şeylerin farkında olan ve algılama konusunda daha hassas olan insanları, kendi geldiği yerdeki gibi insanları anlatıyordu. Ve bu dünyanın modern hırslı, kibirli insanı incelenmeye değer bulduğu hatta bir şekilde artı değere bile dönüştürebileceği bu değişik insanların öyküsünü dinlemekten çok hoşlanıyordu.
Yunpir ilk ders bitkilerin sesini duymaya çalışmış ve kompozisyon ödevlerini yapmış herkese tek tek cevap verdi. ‘Meseleyi tam anlayamadığınızı biliyorum şimdilik orada bırakalım bugün yeni konumuza bakalım’ dedi Yunpir. Bu derste insan bedeninin, bitkilerin, hayvanların tüm hücrelerinin yaydığı sizin kabaca ışık, ışın, ışınım dediğiniz enerjiyi hissetmeyi ve anlamayı tartışacağız. Sınıftan bir öğrenci söz istedi. ‘Biz karşımızdaki insanlarla konuşarak anlaşamıyoruz, birbirimizi dinleyemiyor, anlayamıyoruz, siz geçen ders de yan yana duran iki bitkinin iletişim kurduğundan bahsettiniz. Hocam bu kurs gerçekten ilginç başladı ama sabırsızlıkla bekliyoruz ne çıkacak bunun sonunda diye, hadi bakalım’ dedi gülerek.
Yunpir kızıl ötesi kameraların biz insanların asıl algılayabildiklerini araştırma ödevi verdi herkese ve devam etti. Hücrelerimiz birtakım ışınımlar salıyor olabilir. Bazı insanlara ne güzel bir enerjisi vardı yanında kendimi iyi hissettim bazılarına da ne ters biriydi adeta sarstı beni demez misiniz? Bu hücrelerden çıkan ışının yapısı ile ilgilidir belki. Geçen haftaki bitkilerin sesini duyma dersimizde ağaçların bitkilerin arasında elektrokimyasal bir bağ olduğunu anlatmaya çalışmıştım. Bu bağ iletişimin özüdür belki. Bu bağa ortak olmak ya da olmamak haniler beyler... Yunpir modern insanın dilini öğreniyordu. Modern hayatın dışındaki insanların bu bağa ortak olmak da bu iletişime dahil olmak da daha hassas olabildiklerini anlattı Yunpir. Bu durumda dünyada bazı insanların bitkilerin sesini duyması olası dedi Yunpir. Bazı insanlar da bu bağlantıyı kaybetmiş durumda. Onlar bağlantıyı koparınca, dünyanın başka bir yerinde bir insanın çektiği acıyı, bir bitki ya da hayvanın sesini bırakın yanı başındaki insanın hıçkırıklarını bile duyamayabilir.
Eğer ki biyolojik varlıklar birtakım fotonlar ışınımlar salgılıyorsa bunun farkında olmamak bir kayıp olmaz mıydı?
Ses dalgaları ve müzik bu işin neresindeydi?
Yunpir sınıfa yeni ödevler ve düşünme soruları vererek sıcaklarda yaptıkları dersi uzatmadan bitirdi.
Sorular
Yaratılmış tüm insanlar, bitkiler hayvanlar ile biyolojik, elektromanyetik bir bağ ve iletişim halinde olabilir miyiz? Bu yaşam şeklimizi nasıl değiştirirdi?
Kızılötesi kameralar bizi nasıl algılıyor?
Yunpir hep birlikte dersten sonra Validebağ’a yüzmeye gitmeyi teklif etti. Yüzme ardından da güzel yemek yemeye karar verdiler. Sınıftaki herkes biraz ferahlamıştı.
Ne de olsa sıcaklarda bu ağır konular bir yere kadar çekiliyordu hala onlar için. Bu konuları bir tarafa bırakarak kendilerini çam ormanlarına, sulara ve keyifli bir sohbete attı Yunpir ve tüm sınıf.
Ödevleri nasıl yapacaklarını ve bir sonraki dersi merak ederek.
