Kişisel olarak herkesin hayatında bir dönüm noktası var. Bir mutluluk tüm geçmiş acılarınızın etkisini hafifletebilir. Bir endişe kavurur içinizi, bir vefasızlıktan vurgun yersiniz. Yersiz olsa bile, şüphe karartır dünyanızı. Değer verdiğiniz kişi sizi kendinize küstürürse, içiniz viraneye döner. Hayatınız değişir ama “Ben bu günümü biliyor muydum ki yarınımı bileyim” demenin ne kadar zor olduğunu siz bilemezsiniz.
Dünya değişti, yakında tanınmayacak hale gelecek. Olanları, olacakları, görünen ve görünmeyen tasarıları algılamak da insanların akıl ve zekâ düzeyine göre önemli farklılıklar kaydedecek.
Hiçbir kalıba sığmayan fırıldak veya pervane ruhlu insanlar çakma hayatlarına devam etsinler ama “Ben kimim” sorusu ile başlayarak kimliğini ve kendisini sorgulayan insan, dünyadaki emperyalizmin baş mimarlarının, ırkçılığın katliamlara varan cesaretinin, adaletsizliğin düzeltilmez sonuçlarının, kanı akıtılmış ve tüketilmiş toplumların verdiği acıyı yüreklerinde ve bedenlerinde hissedecekler.
Dünya bir virüsle değil, insanlığın yok olması ile sarsıldı. İMF eski başkanı, yaşlılar dünyanın ekonomisini sarsıyor, hayatı kısaltacak bir yöntem bulmalıyız diyecek kadar alçaldı. Dünya ile birlikte her şey değişime mahkûm ve bizler gelişen teknoloji ve farklı eğitim sistemi ile değişen değerlere duygularımız ve vicdanımız el verdiği ölçüde uyum göstermek zorunda kaldık.
Önceden var olup da dünyadaki etkisi mutasyona uğradığı andan itibaren, global virütik katliama dönüşen Covid-19 yaşantımızı değiştirirken, ciğerimizi yakarken, bize değerlerde ne kadar acımasızca, şımarıkça, düşüncesiz ve cahilce değişim yaptığımızı sert bir şekilde hatırlattı.
Nefes almak Allah vergisi oldu: Her şeyin başı sağlık, sonra insanlık, insan olmak. Yaşarken en önemli gıdamız da sevgi. Covid-19 ile birlikte aile ve aile bağlarının ne kadar önemli ve güvenilir olduğu bir kez daha anlaşılır oldu. Sevginin sıcaklığı, sevgi katılmış sohbetler, sevgi ile kaynayan bir aş, güven dolu bir yuva, bir beraberlik, ömründe mutluluğu tatmış olan insan için kıymeti her zaman bilinecek nimettir.
Dünya ile birlikte, Türkiye zor bir dönem geçiriyor. Sağlık, sıhhat ve ekonomi ile boğuşurken biz kendimizi Adalar İlçesinde bulduk. Pandemi döneminde Adalarda yoğun çalışmalar devam ediyor. Devriye gezen polis, vatandaşlara alınması gereken önlemleri hatırlatıyor. Bundan sonra aklımızı kullanarak yaşayacağız. Kaldı ki Adalar’da değişen pek çok şey var ama hep eskiyi anımsamak veya eskiyi güncel yaşama katmaya çalışmak da akıl kârı değil. An geldi ve biz elimizden her şeyin kayıp gittiğini, ulaşılmaz olduğunu gördük. Biz bunu yaşadık, şükretmeyi öğrendik.
Dünya değişiyor, Adalardaki hayat da değişecek, yeter ki iyiye doğru, güzele doğru bir gidişat olsun. Hava değişti, su değişti, iklimler değişti, zevkler değişti. Bunlar kabulüm, yeter ki insanlar değişmesin, insanlıklarından, kendi değerlerinden, duygularından, saygınlıklarından ödün vermesinler.