1920 ve 1930 yıllarında soyut sanata olan eğilime karşılık, bu dönemin sanatçıları günlük yaşamı resmetmeyi tercih etmişlerdi. Stilleri ve geleneksel resim anlayışıyla 20. yy ressamları bulundukları zamanı etkileyici bir şekilde yansıtmışlardı. Bu dönem sanatçıları realist ve figüratif çalışmalar yaparken gündelik yaşam ve çalışma hayatından esinleniyorlardı, tıpkı Courbet ve Millet gibi. 19. yy sosyal realizminden etkilenen sanatçılara Edward Hopper ve Grant Wood’u örnek verebiliriz. Milliyetçiliğin Avrupa’da yükselmeye başlamasından sonra sanat ve sanatçılar da bundan etkilenmiştir. Bu dönemde figüratif olan sanattan etkilenen sanatçılar kübizm ve diğer akımlardan etkilenerek bu dönemlere ait denemeler yapmışlardır.
Gerçekçi çalışmalar yaparak kendilerine ait stilleriyle taşraları ve kentleri resmediyorlardı. Sıklıkla modernizmin psikolojik bunalımlarını yansıtıyorlardı.
1. Dünya Savaşı’ndan sonra 1920 ve 1930 yıllarında Amerikalı bölgesel sanatçılar yükselişe geçmişti. Bunlardan biride Grant Wood’dur. Aynı zamanda Avrupa’da realist gelenekten yeni bir akım meydana getirenlerden Luigi Pirandello gibi sanatçılar vardı.
Amerika ve Avrupa’daki sanatçılar iki üslupla sosyal gerçekçiliği anlatma çabası içindeydi. Ve bundan dolayı da realist çalışmalarla toplumsal hayatı resmediyorlardı. Amerika’da, ressamların önceliği Amerikan yaşantısını resmetmeye çalışmaktı. Ve bu onlar için Amerikan yaşamını ifade etme biçimi olmuştu.
Bir dönem “Aschcan ekolü” etkisinde kalınsa da, bir dönem de Hopper’in kavramsal kent yaşamı tablolarıyla realizm yine etkili olmaya başlamıştı. Bu dönemin sanatçıları, reklam ve fotoğraf sektöründen etkilenerek çalışmalar yapıyorlardı. Bunlardan biri Georgia O’Keeffe’ydi.
Avrupa’da ise bölgesel değişimler görülüyordu. Büyük bir kısmında ise 20. yy’a kadar realizm egemenlik sürmüştü. Ama realizm sosyal yaşamı anlatmaya devam ediyordu. Buna en güzel örnek sanatçı Solana verilebilir. İşçi sınıfı resimleri yapıyordu. Diğer yandan Pirandello gündelik yaşam resimlerine gerçek olmayan öğeler ekleyerek realizm de yeni bir kapıyı aralamış oluyordu. Başka bir yorumcu olarak da İngiliz dünyasını resmeden Ls Lawry’dir.
Georgio O’Keeffe (1887-1986)
Ömrü boyunca çiçek, kemik ve deniz kabuklarının resimlerini yapmıştır. Çalışma tarzı sembolizmi çağrıştırırdı. ABD’nin en başarılı ressamlarındandır.
Grant Wood (1891-1942)
Hollanda Rönesans’ından etkilenmiştir. Alaycı bir mizah anlayışı olan sanatçının, realist bir üslubu vardır.
Edward Hopper (1882-1967)
20. yy’ın en realist portre ressamıdır. Parlak ışıklı kent resimlerinin yanında Amerikan mimarisini yansıtan çalışmaları da vardır.
Jose Gutiernez Solana (1886-1945)
20 yy’da İspanyol kültürünü yeniden canlandırmıştır. Goya ve Barok ustalarından etkilenerek kendine ait bir üslup geliştirerek şehrin karanlık yönlerini resmetmiştir.
Fausto Pirandello (1889-1975)
Babası Nobel ödüllü oyun yazarı olan sanatçı, heykel alanında eğitim almıştır. Van Gogh ve Gaugin’den etkilenmiştir. Kübizmi çalışmalarında kullanmıştır. Kendisine ait bir üslup geliştirmiştir. Gündelik hayatı sürrealizmin etkisi altında realist resmetmiştir.