Salı, 03 Aralık 2019 10:35

Adalarda 16. Bienal

Ögeyi değerlendirin
(1 Oylayın)

Hacopulo

16. İstanbul Bienali kapsamında İstanbul Pera Müzesinde, Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi, İstanbul Resim Heykel Müzesinde etkinlikler düzenlendi, sergiler açıldı. Nakkaştepe Abdülmecit Köşkü sergisi gerçek ötesi- hiper realist eserlerle çok enteresandı.

Adalarda ilk kez 2015 yılında Bienal etkinlikleri düzenlenmişti. 2017'de yapılmadı. Bu yıl 14 Eylül-10 Kasım tarihleri arasında Büyükada'da beş ayrı mekanda etkinlik düzenlendi. Çok sayıda yerli yabancı sanatsever Adalar'a (Büyükada'ya) geldiler.

Kadıyoran Taşmektep bahçesi gün boyu ziyaretçi doldu. Tur gurupları, meraklı tek tek ziyaretçiler geldiler. Sanatçı Hale Tenger'in bahçede hazırladığı sesli enstelasyon çok enteresandı. Mekanda misafirleri gezdiren bilgilendiren gönüllü rehberler günlük ziyaretçi sayısının bin civarında olduğunu söylediler. Taşmektep 1870 -1880 yıllarında inşa edilmiş. İskenderiye başpiskoposu Sofronios tarafından yazlık ev olarak 1922 yılına kadar kullanılmış. Belli ki Sofronios İstanbul Fener Patrikhanesinde üst göreve gelmek istemiş, olmamış. Ama İstanbul'da bir yer hep tutmuş. Mısır'ın sıcak yaz aylarından kaçıp Büyükada'da serin mekanına sığınmış. O zamanlar İskenderiye-İstanbul arası lüks yolcu gemileri Mısır'ın eğitimli elit zengin insanlarını buraya taşırmış.

Taş Mektep bir Fransız mimar tarafından tasarlanmış. Arka solda kalan iki katlı bina, kahya ve hizmetçilerin yaşadığı müştemilat, onun arkasında ambar- ahır yapılmış.

Şimdi bu yerler, özel mülkiyet, güzel bakımlı yazlık evler olarak kullanılıyor.

Taş Mektep 1922 yılında başpiskopos ve mahiyeti tarafından terkedilmiş. Cumhuriyet döneminde 1967 yılına kadar ilkokul olarak kullanılmış. Kadıyoran yokuşunun çocukları, yazlı kışlı Büyükada'da yaşayan bizim kuzenler burada ilkokulu okumuşlar. Yüksek tavanlı iki kat, altta ayrıca bodrum var. Üstte sağlam bir çatı, kalın dış duvarlar yapılmış. Çok görkemli çok güzel bir bina. 1970'lerde tamamen terkedilmiş. Eşyalar alınmış, bina boşaltılmış. Sağlam pencereler camlar sökülmüş. Binanın ahşap kat zeminleri zaman içinde çürümüş. Şimdi içerde yürümek dolaşmak çok tehlikeli, çürümüş ahşap zemin her an çökebilir.

Mizzi Köşkü

Bienal süresince çok kez Taş Mektep bahçesine girdik. Diğer ziyaretçilerle bahçede konuştuk. Bu güzel bina ne yapılabilir? Keşke tekrar ilkokul olsa, bahçesi çocuk sesleri ile dolsa. Gönül ister bir kültür merkezi olsun, Berlin "literatur hous", gibi edebiyatçıların geleceği toplanacağı bir yer olabilir. Berlin Kudam yakınlarındaki gibi, alt bodrumda bir kitapçı, bahçe bir cafe, çay kahve pasta servisi, alt kat cafe lokanta, üst kat kütüphane olabilir. Kim bilir belki bir gün olur. Ne olursa olsun, burası kullanılsın, çalışsın, sahibi olsun, bakılsın, onarılsın.

Bienal'in önemli özelliği Adalarda yaşayanlara ve Ada dışından gelen ziyaretçilere yıl boyu kapalı olan mekanların açılması, oraları gezebilme imkanı yaratması oluyor. Taş Mektep kapısı tüm yıl kapalı. Bienal sayesinde bahçe açıldı, güvenlik gözetiminde bina dışardan gezildi incelendi.

Nizam yolundaki kuleli Mizzi köşkünü hep merak ederdim. Bu yıl Bienal sayesinde içeri girmek gezmek imkanı oldu. Restorasyonu yeni sahipleri tarafından yeni bitirildi. İç mekan yüksek tavanlı çok görkemli. Ön bahçeden güzel manzara alıyor. Burada "Glenn Ligon" tasarımları sergilendi.

Yine Nizam yolunda eskiden kaymakamlık olan Hocopoulo köşkünde ön bahçede bir "Monster Chetwynd" enstelasyonu vardı. Bahçesinde banklarda oturmak çok keyifli idi. Bina yeni restorasyona girmiş. Çok eskimişti, umarım güzel olur. Sonra ne olarak kullanılacak henüz belli değil. Burası da Adalılar için nostaljik bir yer. Kaymakamlık, adliye, nüfus, sağlık hizmetleri hep buradaydı. İçerisi kullanıldığı için bina yaşıyordu. Hepimizin orada işi oluyordu, giriyorduk, iş takip ediyorduk, her katını her yerini biliyorduk.

Kaymakamlık buradan taşındıktan sonra bina hızla yaşlandı. Tahta zemin çürüdü, içeri girmek dolaşmak tehlikeli oldu.

Anadolu Klübü - Sarıköşk

İlk binası 1900 yıllarında İngiliz Yelken Kulübü olarak yapılan 1926 yılında Anadolu kulübü olan elit mekan yıl boyu üye olmayanlara kapalı. Bienal sayesinde dış açık alan ziyaretçilere açıldı. Sarı Köşk içinde "Armin Linke ve Ursula Ayer" sanat yapıtları sergilendi. Üst kat deniz manzarası harikaydı. Yandaki ikiz köşkteki sergi ayrıca ilgi çekti. İkiz köşkün arkada kalan ikincisi ciddi tamirat bakım onarım istiyor. Umarız yakında para bulunur orası da onarılır. Anadolu Kulübünün bahçesinde açık havada oturmak çay kahve içmek büyük keyif.

Deniz kıyısında motor iskelesi karşısında Atatürk heykeli önündeki açık mekanda sergilenen "Andrea Zittel" düzenlemesi ziyaretçiler için son durak, dinlenme mekanı oldu. Beton dikdortgen çalışma enteresandı. Adalar Bienal sayesinde çok farklı profilde ziyaretçi aldı. İstanbul'un eğitimli akademisyenleri, öğrenciler, gençler buraya akın etti.

Bir sonraki Bienal iki yıl sonra 2021 Ekim ve Kasım aylarında yapılacak. Bu bienal için yeni yerler bulmak önermek sunmak lazım. Aklıma kilise bahçeleri geliyor. Mehmetçik Caddesinde boş duran yeni restorasyon geçirmiş, onarılmış, Ermeni kilisesi mekanı olabilir. Burada bienal süresince klasik müzik konserleri verilebilir. Maden yolunda eski Gözlü Mason köşkü olabilir. Reşat Nuri Güntekin evi olabilir. Con Paşa Köşkü olabilir. Troçki Köşkü onarılıp ziyarete açılabilir. Rum Yetimhanesi, Hristos Tepesi, Aliye Berger evi, Aya Yorgi tepesi, sinagog bahçesi, her biri ayrı geçmişi tarihi olan ayrı güzellik.

Bienal diğer adalara da yayılmalı. Adalarda yaşayan yerli halk, emekliler yazlıkçılar bienal süresince gönüllü rehber olmalılar. Gönüllü olmak için düzenleyici organizasyon İKSV internet sayfasına (iksv.org) başvuru yapıp özgeçmiş gönderiyorsunuz. Tarihinizi geçmişinizi Adalara gelen yerli yabancı ziyaretçilerle paylaşıyorsunuz. Adaları tanıdığınız için kendinizden bir şeyler katarak anlatıyorsunuz.

Bu güzel mekanlarda bulunmak ziyaretçilerle konuşmak bilgilendirmek, Adalar için daha iyisini aramak, dertlere çözüm aramak güzel şey. Adalılar olarak bizim de mutlaka katkımız olmalı. Bienal'i düzenleyen İKSV’ye ve Eczacıbaşı grubuna, sponsor Koç gurubuna destekleri için çok teşekkür ederiz. Onlar sayesinde İstanbul iki ay süren çok güzel bir etkinliğe sahip oldu.

Prinkipo, 10 Kasım 2019

 

Son değişiklik Perşembe, 05 Aralık 2019 06:01
Yorum yapmak için oturum açın