Salı, 03 Aralık 2019 10:23

Adalı'dan: Mutlu yıllar

Ögeyi değerlendirin
(1 Oylayın)

 

Mutlu yıllar.

2019’un son ayındayız. 1 yıl daha göz açıp kapayıncaya kadar geçti. Yaş 50’lerin üzerine çıkınca yıllar daha çabuk geçer derlerdi. 50’leri deneyimledik. Öyleymiş gerçekten de. Altmışlarda daha da hızlandığını gördük. Ne zaman yarılandı anlayamadık.

Yeni millennium 2000’e girerken nasıl da heyecanlıydık. Her şey değişecek, daha güzel olacaktı sanki. İlk gençliğimizde yeni çıkmış siyah beyaz televizyonların ekranlarına yapışarak izlediğimiz Uzay Yolu yıllarıydı 2000’ler.

Uzayda değil ama yeryüzünde, hayal bile edilemeyecekler oldu. İyisiyle kötüsüyle.

İş yaşamına adımımızı attığımız 1980’li yıllarda eve ve iş yerine telefon çektirebilmek deveye hendek atlatmaktan zordu. Teleks dediğimiz alet ne büyük paralarla edinilebiliyordu. Yayıncılık işine girmiştim ya, kitaplarımız linotype denilen ve harflerin kurşun olup döküldüğü bir sistemle önce satır, sonra sayfa olur, ardından 8 ya da 16 sayfa bir araya getirilip kağıda basılırdı. Çalışanlar kurşun solurdu, işlerse uzadıkça uzardı. Sonra birkaç yıl içinde IBM Composer denilen makinalar çıktı. Daktilonun bir kalem üzeri. Etrafında harfler olan bir küre daktilo gibi çalışır arkası yapışkanlı kağıt üzerine harfleri basar, cümle ve sayfa olur; farklı karakter kullanmak istendiğinde, o karakterin küresi takılırdı. Kimi operatörler o kadar pratik kazanmışlardı ki, bu basit yenilik bile devrim gibi gelmişti bize.

Ama bu makinalar da çok çabuk eskidi. Kişisel bilgisayarlar, 1980’li yılların ikinci yarısında arz-ı endam etti. Bellekleri şimdikilerin milyonda biri hızda bile olsa, her şeyi tek sayfada yapabildiğimiz bu makinalar, her sektörde olduğu gibi yayıncılık sektörüne de büyük bir yenilik olarak düşmüştü. Tıpkı yaşlandıkça hızlanan hayatımız gibi, teknoloji de artık 50-100 yıllar değil, bir elin parmakları sayısındaki yıllarla yenilenir ve yaşamımıza girer olmuştu. Bugün dijitalleşme dediğimiz çağın içindeyiz ve yarın ne olacak kestiremiyoruz.

Peki bu değişim yaşamımıza hız kattı da, bizi mutlu kıldı mı? Dünya, eskisine göre daha mı iyi? Ne gezer. Dünyamız, bölgemiz ve ülkemiz, ikinci dünya savaşı yıllarından sonra belki de en kötü, en katastrofik yıllarını yaşıyor. Krizler peşi peşine yaşamımıza girip, zehir ediyor hayatımızı. Son 50 yılın en kötü yönetimleri altında inim inim inliyoruz desek yeridir. Dünya hızla insan eliyle kendi sonunu hazırlıyor sanki. Dünya yanlış kelime, insanlık demek daha doğru.

Umarız yokuş aşağı bu gidişe bir son verilir.

Umarız 2020, her şeyin değiştiği, güzelleştiği bir yıl olur.

Umarız.

Mutlu yıllar...

 

Son değişiklik Salı, 03 Aralık 2019 10:27
Yorum yapmak için oturum açın