Empresyonizmin uzantısı olarak ortaya çıkmasına rağmen empresyonizmin sınırlamalarına karşı çıkar. Akımın önderliğini Van Gogh, Gauguin, Cezanne yapmışlardır. Empresyonizmin tuval yüzeyindeki görümle ilgilenmesine tepki duymuşlar, yeni renk ve içerik kullanımıyla duygu düşüncelerini ifade etmenin yollarını aramışlardır. Gauguin renkli çalışmalar yaparak ekspresyonizmi etkilerken, Van Gogh ekspresyonist çalışmıştır. Cezanne ise kübizmin doğuşunu hazırlayıp tüm sanatçıları etkisi altına bırakmıştır.
Konu olarak neo-empresyonistlerden Seurat; nü ve liman manzaraları, büyük boyutlu grup portreleri yaparken, Signac, deniz manzaraları; Van Gogh, portre, natürmort, manzara; Cezanna, natürmort, portre, manzara; Gauguin, dini ve simgesel konular, ev hayatıyla ilgili çalışmalar yapmışlardır.
Daha sade özgün bir biçim bulmaya çalışmışlardır. Geometrik biçimleri vurgulayarak, biçimleri bozarak, doğal olmayan renklerle resim sanatını yeni baştan yaratmışlardır. Cezanne perspektifi, Seurat ışık ve rengi bilimsel hale getirirken puantilizmi geliştirmişlerdir. Gaugen ise renk ve çizginin simgesel kullanımını araştırmıştır.
Neo-empresyonizmi Felix Fenean, Seurat’ın bilimsel renk biçimlerini azaltmak için kullanmıştır. Akımı başlatan da Seurat’ın “Grande Jatte Adasında bir Pazar Günü Öğleden Sonrası” adlı tablosudur. Seurat’ın 31 yaşında ölmesiyle Signac ve Eugene Delacroix akımın devam etmesini sağlamışlardır. Neo-empresyonizm daha önce empresyonizmden etkilenmeyen Belçika ve İtalya’da etkili olmuştur. Post empresyonizmle ilgilenen Van Gogh, Cezanne yalnız çalışmışlardır. Gauguin ise bir grupla beraber çalışmış ve Nabiler’in resmi olmayan lideri olarak görünmüştür. Japon estamplarından ve vitraylardan etkilenmişlerdir. Grafik sanatıyla uğraşan Toulouse-Lautrec bu sanat anlayışından etkilenmiştir. Bu sanatçılar çeşitli çalışmalarla Fransa dışında da tanıtılmışlardır ve onlardan ayrılarak farklı küçük gruplar oluşturan sanatçılar yenilikler yaparak Fovim, Exspresyonizm, Amerikan Ekspresyonizmi ve 20. yüzyıldaki pek çok sanatçıyı etkilemişlerdir.
Paul Signac: Mimarlık eğitimi alan sanatçı 1880’de Monet’in sergisinden etkilenerek sanatçı olmaya karar vermiştir. Bağımsızlar salonunun kurucu üyelerinden olup Seurat’ın dostu olmuştur. Karakterine uygun olan canlı renklerle mozaik benzeri manzaralar yapmıştır. Neoempresyonizmi Fransa’nın sınırları dışına taşımasında etkili olmuştur.
Georges Seurat: 31 yaşında hayata veda etti. Kısa yaşamında önemli çalışmalar yapmıştır. Divizyonizm adını verdiği tekniğinde renklerin bilimsel yönünü araştırıp kullanmıştır. Renkleri karıştırmadan tuvale uygulamıştır. Yan yana konulan renkler göz tarafından tamamlanarak renk karışımı gibi görünmüştür. Örneğin; mavi ve sarı renkleri küçük noktalar halinde yan yana uygulayınca uzaktan yeşil görünüyordu.
Paul Cezanne: “Modern sanatın babası” olan sanatçı zengin bir ailenin hukuk eğitimi alan ve sonrasında da sanat eğitimi için Paris’e giden biriydi. Önceleri koyu renk ve kalın boya katmanlarıyla resim yapmasına rağmen daha sonra Pisarro’dan etkilenerek boyasını inceltip, doğayı incelemeye başlamıştır. Empresyonistlerin yüzeyciliğine karşın o resmin yapı sorunuyla ilgilenip 3 boyutluluğu tuvale yansıtmanın peşine düşmüştür. Klasik perspektif anlayışından farklı olarak derinliği biçimleri bozarak, renkleri çeşitlendirerek perspektifi uygulamaya çalışmıştır. Bu çalışmaları ileriki zamanlarda kübizmin başlamasına neden olacaktır.
Paul Gauguin: Zengin bir adamken uygarlığı ve onun getirilerini ret ederek kendini resim çizmeye adamıştır. İlkel toplumların yaşamını irdelemiştir. Daha önceleri koleksiyonerlik yapan Gauguin Pisarro’nun desteğiyle sergiye katılmış, empresyonistlerden farklı olarak dış görünümle değil iç görünüm yani duygu yönüyle ilgilenmiştir. Yoksul bir yaşam süren sanatçının çalışmaları, öldükten sonra değerlenenler arasında yerini almıştır. Kullandığı renk diliyle 20. yüzyıl sanatını etkilemiştir.
Vincent Van Gogh: Papaz bir babanın oğlu olan sanatçı öğretmenlik, sanat simsarlığı ve evanjelik vaizlik yapmıştır. On yıl süren sanat yaşamında 1.000 resim yapmıştır. Güçlü fırça vuruşları ve parlak renkleriyle tanınmıştır. Modern sanat üzerinde önemli etkileri olmuştur. 37 yaşında intihar etmiştir.