Ve Nisan ayına da merhaba dedik. Yeni yıldan bugüne üç ayı devirmişiz. Sanki göz açıp kapadık da Nisan’a geldik. Çok çabuk geçti velhasıl.
Nisan bize bahar tazeliği ve sevincini, sevinçli haberlerini de armağan etti.
İşte armağanları:
Büyükşehir Belediyesi, Adalar’da hangi parti kazanırsa kazansın Adalar’ın hak ettiği bütçe verilecek, doku bozulmadan Adalar’a her türlü yatırım yapılacak kararını oy birliğiyle aldı.
Adalar’da, sağlık devrimi nihayet gerçekleşti! Her adada bir poliklinik ve 24 saat iskelede hazır bekleyen 112 deniz ambulansı hizmete girdi.
Büyükada Devlet Hastanesi tüm birimleriyle açıldı! Artık ameliyat dahil İstanbul’a gitmek zorunluluğu ortadan kalktı.
Adalılar Adalı Kart ile Adalar arası 7/24 ulaşıma kavuştu. Bayram, seyran, tatil demeden Adalı Kart ile istenilen saatte istenilen adaya gidilecek.
Yassıada ve Sivriada’nın imara açılması konusu ortadan kalktı. Balıklar istediği gibi yumurtlayacak, kuşlar göç yolu duraklarını istedikleri gibi kullanıp, konaklayacaklar.
Burgazada ve Heybeliada’da at ahırları yenilendi. Atlar artık ölesiye faytona koşulmayacak, vardiyeli çalışacaklar. Dinlenecekler, kış aylarında sokaklara terk edilmeyecekler.
Her adanın hayvan barınağına kavuşması ile hayvanlar hak ettikleri yaşamlarına kavuştular.
Turizm Adalar’da şahlandı. Her adanın festivali ile Adalar bir cazibe ve yaşam merkezi oldu.
Büyükada Sanat Festivali ile Heybeliada Hıdrellez Festivali ve Macerada Yarışları ile Burgazada Sait Faik Edebiyat Festivali ile Kınalıada Hrant Dink Kardeşlik ve Güzel Bir Yaşam Festivali ile dört mevsim yaşayan mekânlar haline geldi.
İBB Büyükada çarşıyı bitirecek ve esnafı zor durumda bırakacak olan çarşı cami projesini iptal etti.
Büyükada’ya üniversite kuruluyor. Ve Adalar’daki okullar eskisi gibi altın çağını yaşamaya başladılar. Yeterli derecede öğretmen ve çocukların-gençlerin ihtiyaçlarına cevap veren her türlü donanımlı okullar, spor alanları açıldı.
2015 çok hızlı bir şekilde üç ayı tüketti ama değdi!
Artık ‘Adalar’da yaşamak bir ayrıcalıktır!’ denecek...
İnanmadınız değil mi?
Ne yapalım, bugün 1 Nisan; dünya şaka günü!
Bu şaka da bizden geldi Adalılara...
Ne yazık ki şakaya konu olan istekler NŞA (normal şartlar altında) isteksiz doğal hak olarak uygulanması gereken yaşamsal ihtiyaçlardır.
Ülkemizde de kutlanan ve dozu aşmış, zekâ ürünü olmaktan uzak, akıllara ziyan yapılan 1 Nisan şakaları nedir? Kökeni nereden gelmektedir? Bu konuyu araştırdık ve sayfalarımızda yer vererek sizlere taşıdık.
1 Nisan’ın ortaya çıkışı ile ilgili birçok rivayet mevcut. Biz akla yatkın ve yaygın olarak bilinen Nisan 1 Şaka Günü’nün hikâyesini paylaşalım:
Roma İmparatoru Julius Caesar (Sezar) milattan önce 46 yılında takvimin başlangıcını Ocak ayı olarak ilan eder. 16. yüzyılın ortalarına kadar Avrupa’da yeni yıl geleneksel olarak, bahar aylarının başlangıç tarihi olarak da kabul edilen, Mart ayının 25’inde başlardı.
1564 yılında Fransa Kralı IX. Charles, takvimi değiştirerek yılın başlangıcını Ocak ayının birinci gününe alır. O dönemdeki haberleşme ve duyuru şartlarında bazı insanların bundan haberi olmaz. Bazıları ise bu kararı protesto etmek amacıyla eski adetlerine devam edip, l Nisan’da partiler düzenleyip, birbirlerine hediyeler verirler.
Diğerleri ise bunları Nisan aptalları olarak nitelendirip bu güne ‘Bütün Aptalların Günü’ adını verirler. Yeni yılı hâlâ 1 Nisan’da kutlayanlara sürpriz hediyeler verirler, yapılmayacak bir partiye davet ederler, gerçek olması mümkün olmayan haberler üretirler.
Yıllar sonra takvimin ayları yerine oturup, Ocak ayının yılın ilk ayı olmasına alışılınca, Fransızlar l Nisan gününü kendi kültürlerinin bir parçası olarak görmeye başladılar. Adeti gittikçe süsleyerek, zenginleştirerek ve yaygınlaştırarak devam ettirdiler. Bu adetin İngiltere’ye ulaşması yaklaşık iki yüzyıl sürdü, oradan da Amerika’ya ve bütün dünyaya yayıldı.
1 Nisan şakalarının sembolünün ‘Nisan Balığı’ olmasının nedeni ise Mart ayının sonlarına doğru, Güneş’in Balık Burcu’nu terk ediyor olmasıdır. (kaynak vikipedi)
Mizah dolu günler diliyoruz...