Bu bülten Adalar C-19 Danışma Kurulu editörlüğünde hazırlanmakta
ve adalidergisi.com tarafından desteklenmektedir.
Merhaba,
Geçtiğimiz hafta yaşanan Heybeliada yangını da gösterdi ki, Adalarımızda afet koşullarında bile devlet kurumları ile yerel kurumlar arasında işbirliği ve koordinasyon yok. Merkezi yönetim organları ile yerel yönetim ve Adalılar arasında giderek açılan mesafe kaosu doğuruyor. Orman yangınına müdahaleden, orman alanlarının kiralanmasına, Yassıada örneğinden Büyükada’daki 100 metrelik bir sahil şeridinin bile İBB ve yerel belediye yetki bütününden koparılıp Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü’nün tepeden inme hazırladığı 1/5000 ve 1/1000’lik plan değişikliği ile hiç de kamu yararı olmayan bir şekilde iskele-heliport amaçlı doldurulmasına, ulaşım araçlarından bireysel akülülere kadar bir dizi alanda yaşananlar, en küçük soruna bile ortaklaşa çözüm bulmayı olanaksız hale getiriyor.
Gördük ki, pandemi koşulları sorunları daha da ağırlaştırıyor. Halbuki hep birlikte olursak, birbirimizi dinlemeye ve anlamaya çalışırsak korunacak, yaşam alanımız olan çevreyi de koruyacağız.İyi haftalar…
Covid-19
Adalar - İstanbul
- “Önlemlerde de, vaka sayısında da değişim yok. Adalar C-19 Danışma Kurulu haftalık toplantısı 19 Temmuz Pazar günü yapıldı. Toplantıda Adalar çapında vaka durumu ile yaşayanlar-ziyaretçiler-işletmeler tarafında korunma önlemlerine ne kadar uyulduğuna ilişkin gözlemler paylaşıldı. Yapılan değerlendirmede, önceki haftalara göre belirgin bir değişikliğin olmadığı, sorunların devam ettiği ama vaka sayısında bir artış da gözlenmediği saptaması yapıldı. Türk Tabibler Birliği açıklamasında da olduğu gibi, influenza ile Covid-19 pandemisinin kesişeceği sonbahar ve kış döneminde yaşanabileceklere dikkat çekildi. Pandemide bu yeni dönemi Adalar’da karşılayacak nüfusun artmasının beklendiği, buna karşılık sağlık altyapısının iyileştirilmesine yönelik herhangi bir hazırlığın bulunmadığına işaret edildi. Bilindiği gibi Adalar’da İlçe Sağlık Müdürlüğü’ne halen Tuzla İlçe Sağlık Müdürü vekalet ediyor.
- Lokanta, restoran ve kafe gibi yerlerin çalışma saatine yönelik kısıtlamalar kalktı. İçişleri Bakanlığı’nın Genelgesine göre, 21 Temmuz’dan itibaren tüm illerdeki lokanta, restoran, kafe, kafeterya, çorbacı, kokoreççi, çiğ köfteci, kıraathane, kahvehane, çay bahçesi, dernek lokali vb. işletmelerin çalışma saatlerine yönelik kısıtlamalar kaldırıldı.
- Adalar plajları alınan su örnekleri, denizin yüzülebilir değerleri koruduğunu gösteriyor. Sağlık Bakanlığı Halk Sağlı birimi, plajlardan aldığı deniz suyu örneklerinin son tahlil sonuçlarını temmuz başında yayımladı. Yüzme suyu takip sisteminde yer alan ve Adalar’daki tüm plajlarla ilgili yayınlanan sonuçlar, 15 gün öncesine göre daha temiz olduğunu gösteriyor. Sonuçların akıntılara ve arızalara bağlı olarak gün gün, hatta saat saat değişebileceği unutulmamalı.
Türkiye
- Sağlık Bakanlığı’ndan gün gün bölge bazlı vaka sayı ve analizleri: Sadece Türkiye bazlı raporları vermek, il ve bölge bazlı istatistikleri açıklamamakla eleştirilen Sağlık Bakanlığı, temmuz başından itibaren gün gün bölge bazlı değerlendirmeleri içeren raporlar yayımlamayı sürdürüyor. Son 1 haftanın raporlarına göre, geçen haftanın sıralaması değişmedi ve bölgesel olarak ilk üç, İstanbul, Güneydoğu Anadolu ve Ankara ile Konya’nın yer aldığı İç-Batı Anadolu olarak sıralandı. İstanbul’da ve Güneydoğu Anadolu’da oran, toplam vaka sayısının %30 bandında seyrediyor. Türkiye’nin turizm kentleri sayılan Muğla, Antalya bölgesindeki sayıların artma eğilimi gösterdiği de istatistiklere yansıyor. Öte yandan hem Türkiye, hem de İstanbul'da son 2 haftada yatan hasta sayıları yatay bir seyir izliyor.
- Sağlık Bakanlığı, il ve ilçe bazında vaka analizi açıklamıyor. Alınan gayrıresmi bilgilere göre son hafta içinde vaka sayısında artış olan iller içinde Çanakkale, Antalya, Hatay, Aydın gibi turizm merkezleriyle, Kayseri, Trabzon, Kocaeli, düzce gibi iller var. En yüksek artış ise Muğla, Burdur ve Malatya’da. Adana ve Mersin’de yatay seyir izlenirken, Uşak gibi illerde ise azaldığı gözleniyor.
- Türkiye’de tüm hastanelerde kullanılan koronavirüs testinin doğruluğunun yüzde 40 olduğu iddia edildi, daire başkanı görevden alındı. Medyascope'da 21 Temmuz tarihinde yayınlanan özel haberde "Avrupa’da yapılan araştırmaya göre, Türkiye’de “yerli kit” olarak tanıtılan ve her yerde kullanılan koronavirüs testinin doğruluğunun yüzde 40 olduğu iddia edildi. Sağlık Bakanı Fahrettin Koca duruma tepki gösterdi, Halk Sağlığı Genel Müdürlüğü’nde koronavirüs çalışmalarıyla ilgilenen ve testi onaylayan Mikrobiyoloji Referans Laboratuvarları ve Biyolojik Ürünler Daire Başkanı Selçuk Kılıç görevden alındı."
- Türk Tabipler Birliği: “Ülkemizin gerçek gündemi COVID-19 pandemisidir! Salgında soru işaretleri giderek çoğalıyor…”. Birlik tarafından yapılan 17 temmuz tarihli açıklamada, “Türkiye’de salgın eğrisi 6.haftadan sonra tepe noktasına ulaşarak bükülmüş, ancak doğrulanmış olgu sayısı ve doğrulanmış ölüm sayısı çıktığı hızla azalma göstermemiştir.” denildi. Açıklamanın devamında, 7 maddelik tespit ve değerlendirme yapıldı ve sonuç olarak “Dünya Sağlık Örgütü yeniden açılma sürecinde belirlediği kriterlerden biri, ülkelerin sağlık sistemlerinin her vakayı tespit edebilmesi, test edebilmesi, izole edebilmesi ve her temaslıyı belirleyebilmesidir. Türkiye’de bu konuda soru işaretleri giderek çoğalmaktadır.” ifadesi kullanıldı.
- İnfluenza mevsimine hazır mıyız? Türk Tabipler Birliği, yaklaşmakta olan influenza sezonuna dikkat çekti ve infuenza ile Covid-19 pandemisinin çakışacağı sonbahar-kış aylarında “tedavi ve korunma konusunda yapılması gerekenler gözden geçirilmeli, malzeme, ilaç, aşı temini konusunda hazırlıklar yürütülmelidir” denildi. Sonbahar, kış aylarında havaların soğumasıyla birlikte kapalı ortamlarda daha çok zaman geçirileceği için fiziksel mesafe ye ek olarak “Riskli gruplarda yer alanlar için cerrahi maske, diğer vatandaşlar için bez maske temini konusunda gerekli hazırlıklar yürütülmeli.” önerisinde bulunuldu.
- Covid-19 pandemisi döneminin en önemli sorunlarının başında bilgi kirliliği geliyor. T24’deki haftalık yazılarıyla dikkat çeken Pınar Okyay, Dünya Sağlık Örgütü’nün 18 Temmuz tarihli toplantısına katılan bilim insanlarının, en çok bu kirlilikten yakındıklarını dile getiriyor yazısında ve şöyle sürdürüyor: “Bilgi kirliliği en saygın dergilerde bile yaşandı. Zamana karşı yarışılıyordu ve her sunulan çok da irdelenmeden paylaşılıyordu. Bir günün harika ilacının, iki hafta sonra işe yaramadığının konuşulduğu zamanlardan geçiyorduk. JAMA'nın saygın editörü Dr. Howard Bauchner sohbetlerinden kalan bir anektod, bu son üç haftada "iki hafta dayanabilen bilgi" oldu.”
- Bilgi kirliliği ile mücadele ülkemizde sansüre ve kovuşturmaya dönüşüyor: En çok konuşması gerekenler arasında yer alan Halk Sağlı uzmanlarının susturulmaya çalışılması buna bir örnek. Halk sağlığı uzmanı Prof. Dr. Kayıhan Pala hakkında bağlı bulunduğu üniversite tarafından “halkı yanlış bilgilendirme ve paniğe yönlendirici" açıklamalar yaptığı iddiası ile disiplin soruşturması açılmıştı. Bursa Uludağ Üniversitesi tarafından soruşturma açılan Prof. Dr. Kayıhan Pala için 20 Temmuz günü 44 tabip odasının ortak yayımladığı ilanda, "Pala'ya açılan soruşturmayı halkın doğru, bilimsel, gerçek bilgiye ulaşma hakkına, bilim insanının akademik özgürlüğüne, Türkiye'de hekimlerin birlikteliğinin sesi olan tabip odalarına ve TTB'ye saldırı olarak görüyoruz, kabul etmiyoruz" denildi.
Dünya
- Covid-19 vakalarının büyük bölümünün çok hafif belirtilerle atlatıldığı yaygın bir kanı. Gerçekten böyle mi? Adrienne Mattei'nin The Guardian'da yazdığına göre, “yapılan tıbbi araştırmalar ve destek gruplarından aktarılan kanıtlar, ‘hafif’ düzeyde seyreden Covid-19’dan kurtulanların büyük kısmının çok da şanslı olmadığını gösteriyor. Bu kişiler, kalıcı yan etkiler yaşıyorlar ve doktorlar hala çetrefilli ayrıntıları anlamaya çalışıyor… Hastalığı yaşamış olanların oluşturduğu ve üye sayısı 5600’un üzerine çıkmış olan bir grup içinde yapılan bir ankete göre, -büyük çoğunluğu 50 yaşın altında olan- üyeler, yüz felci, nöbetler, işitme ve görme kaybı, baş ağrısı, hafıza kaybı, ishal, şiddetli kilo kaybı ve daha fazla sorunlar dahil olmak üzere, birçok belirti yaşadılar.
- Dünyadaki Covid-19 vakalarında en yüksek günlük artış kaydedildi. Dünya Sağlık Örgütü’nün verilerine göre dünya çapında Covid-19 vakaları bir günde yaklaşık 260 bin arttı. DSÖ, 18 Temmuz Cumartesi günü pandeminin başlangıcından bu yana en yüksek günlük artışın kaydedildiğini bildirdi. Vaka sayılarındaki en yüksek artışlar ABD, Brezilya, Hindistan ve Güney Afrika’da görülürken, Covid-19 kaynakları ölüm sayısı da 7 bin 360 artarak, 10 Mayıs’tan bu yana kaydedilen en yüksek sayıya ulaştı. Johns Hopkins Üniversitesi’nin verilerine göre dünya çapında toplan vaka sayısı 14 milyona, Covid-19 kaynaklı ölüm sayısı ise 600 bine ulaştı.
- İngiltere, denemelerin başarılı olmasının ardından, milyonlarca antikor testi yapmayı planlıyor. Daily Telegraph’ta yer alan habere göre parmaktan alınan kanla 20 dakikada sonuç veren testin %98 doğrulukla gösterdiği bildiriliyor. Sağlık Bakanlığı, testin, yıl bitimine kadar yaygın bir kitle tarama testinde kullanılabileceğini açıkladı.
Covid-19 üzerine daha fazlasını günü gününe izlemek için tıklayın.
Ne var, ne yok?
Adalar
- Ulusal ve yerel basında çıkan ve sizin için derlenen Adalar haberleri günü gününe burada. (Haber akışına verdiği destek için Marjinal Porter Novelli’ye teşekkür ediyoruz.)
- Adalar’da hizmet vermek üzere İBB tarafından satın alınan elektrikli araçların kaderi bugünlerde belli olacak. İBB Başkanı İmamoğlu İstanbul Valiliği’nin ardından İçişleri Bakanlığı ile de görüşerek sorunu çözmeye çalışıyor. 21 Temmuz’da Ankara’da İmamoğlu-Soylu görüşmesi gerçekleşti. Görüşmenin ardından İmamoğlu İstanbul'a dönerken, İmamoğlu ile birlikte Ankara’ya giden İBB heyeti ile bakanlık görevlileri arasında konuyla ilgili görüşmelerin devam ettiği belirtiliyor. Adalar’da yol düzenleme hazırlıkları da yoğunlaştı.
- Adalar’da Orman Bölge Müdürlüğü’nün kontrol ve sorumluluğundaki alanlarda kiralamalar olanca hızıyla devam ediyor. Son olarak, Büyükada Dil Burnu Milli Park alanının kiralandığı bilgisi basına düştü. Serdar Özen Organizasyon (eski adıyla Byzens) tarafından yapılan kiralamada, “Büyükada-Dilburnu” tesisleri adı verilen işletmenin açık hava konserleri, düğün-kutlama gibi etkinlik organizasyonları için kullanılacağı söyleniyor.
- Büyükada-Dilburnu tesislerindeki ilk etkinlik, 17 Temmuz akşamı düzenlenen Demet Akalın konseri oldu.
- CHP Adalar İlçe Başkanı Ercan Akpolat, "Mesire alanlarını ve kıyıları orman statüsüne sokup, kiraya vererek kâr elde etmek olan Kanlıca Orman İşletme Müdürlüğü Heybeliada ve diğer Adalardaki yangınların en büyük sorumlusudur" dedi. CHP ilçe örgütü 19 Temmuz Pazar günü Heybeliada iskeleden Çam Limanı’na, geçen hafta yanan ormanlık alana yürüyüş düzenledi.
- Adalar Kent Konseyi'nin çağrısıyla 12 Temmuzda başlayan "Adalar Forumları"nın ikincisi 19 Temmuz Pazar günü gerçekleşti. 2. Adalar Forumunun konusu Yangın, Doğal Afetler ve Adalarımızda alınacak önlemler idi. Belediye Başkanı Erdem Gül’ün de katıldığı forumda düşünceler ve öneriler paylaşıldı. Bir sonraki forum "Adalarda Kıyı kenar şeridi ve sahillerin kullanımında eşitlik ve hakkaniyet" temasıyla 26 Temmuz Pazar günü saat 16.00'da Büyükada Çelik Gülersoy Kültür Merkezi bahçesinde yapılacak.
- NTVHaber, her hafta yer verdiği haftanın fotoğraflarında birinci sıraya, 11-17 Temmuz haftasında Heybeliada orman yangınında çekilmiş bir fotoğrafı koydu. Anadolu Ajansı’ndan Şebnem Coşkun tarafından çekilen fotoğraf, afetler-kurtarma-gönüllülük üçgeninde yangın temalı iz bırakacak bir görsellik niteliğinde.
- 15 Temmuz tarihli KORUNAda bültenin manşeti olan “Bakkal ve Marketlerde mangal satışına, ormanda sigaraya dur diyelim” çağrısı, bu hafta Heybeliada yangınıyla ilişkili bir dizi yorumda da gündeme geldi. Sabah gazetesinde Mevlüt Tezel “Adalar’a sigara yasağı” başlığıyla bir yazı kaleme aldı. Orman yangınları için hem kamu kesiminde ve hem de İBB İtfaiye teşkilatında var olan yangın gönüllülüğü, Heybeliada yangını vesilesiyle yeniden hatırlandı. Milliyet’te Gürkan Akgüneş, konuyla ilgili olarak “Gönlünü ormana verenler” başlığıyla bir makale yazdı.
- Haftanın en çok konuşulanı ise, Huysuz Virjin lakaplı Seyfi Dursunoğlu’nun ölümü oldu. Huysuz Virjin - Seyfi Dursunoğlu üzerine onlarca yazı kaleme alındı. Seyfi Dursunoğlu’nun yolu Adalar’a da düşmüştü. Haber ve yorumlara yansıyan yaşam öyküsünün satır başlarında, Heybeliada Deniz Lisesi’nde okuduğu bilgisi de vardı. Barış Pehlivan cezaevinden yazdığı yorumunda, “deniz subayı olsun diye zorla sokulduğu Heybeliada Deniz Koleji’nden kendi çabasıyla atıldı.” sözleriyle aydınlatıyordu bu ironik ilişkiyi.
- Geçen haftanın unutulmayanları arasında, “üç LGBTİ+, Büyükada’daki iki plaja alınmadı” haberi de vardı. Huysuz Virjin’in kemiklerini sızlatacak habere göre, hak savunucusu avukatlardan Eren Keskin, Büyükada’daki iki plaj işletmesi ve çalışanları hakkında “LGBTİ+’lara yönelik nefret söylemi ve ayrımcı tutumları nedeniyle” suç duyurusu yaptı.
- Büyükada Seferoğlu tesisleri olarak bilinen turizm işletmesinin kıyısına yapılması planlanan helikopter pisti ve iskele için hazırlanarak askıya çıkarılan 1/5000 ve 1/1000’lik plan değişikliğine itirazlar için son günler. Çevre ve Şehircilik il müdürlüğü tarafından Adalar’ın koruma amaçlı nazım ve uygulama planlarına açık bir müdahale sayılan bu değişikliğe kamu yararı gibi bir kılıf hazırlanmış olması, tepki yaratmıştı.
- Adalar’dan Ağva Castle Nolona oteline. Adalar’ın atları, haber olmaya devam ediyor. 10 atı sahiplenen Ağva’daki turistik otelin işletme sahiplerinin, haberi, “Faytondan huzura: Ağva’da çocuklara sevgi dağıtacaklar” başlığıyla servis ettikleri anlaşılıyor.
- Her sene nisan ayında İKSV tarafından düzenlenen İstanbul Film Festivali’nin pandemi nedeniyle ertelenen gösterimleriyle birlikte ulusal yarışması da başladı. Ulusal yarışmaya katılan uzun metrajlı filmlerden biri Aşk ve Büyü. Ümit Ünal’ın yazıp yönettiği film Büyükada’da geçiyor. Filmin açık havadaki gösterimi, 25 Temmuz Cumartesi günü saat 21.00’de, Sakıp Sabancı Müzesi açık terasında yapılacak.
- Geçtiğimiz hafta kaybettiğimiz Adalet Ağaoğlu anısına, Büyükada Fayton alanında başlayan AçıkhavAda sinema günlerinde bu hafta Perşembe günü Türk sinema tarihinin en iyi filmlerinden biri olan Sarı Mercedes gösterilecek. Gösterime, yazar Şebnem İşigüzel, Başka Sinema kurucularından Azize Tan ve şair Ataol Behramoğlu katılacak.
- Lozan antlaşmasının yıldönümü nedeniyle her yıl 24 Temmuz’da Heybeliada İnönü Evi’nde yapılan etkinliklere bu yıl pandemi nedeniyle ara verildi. “86 yıllık aranın ardından Ayasofya Camii, 24 Temmuz'da kılınacak cuma namazıyla ibadete açılacak” olması da Lozan’ı gölgede bırakacak gibi görünüyor. Bu vesileyle, Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluş sözleşmesi olan antlaşmanın imzası için gündeme gelen yerlerden birinin Büyükada olduğunu da not edelim.
- Haftanın en umut verici haberi ise, Milliyet’te Gökhan Karataş’ın. “Marmara’da umut veren dev midyeler” başlıklı haberin spotu şöyle: “Akdeniz’in dev midyeleri ‘pina’ların, Marmara’da görülmesinin sevindirici olduğunu söyleyen Dr. Dalyan, ‘Pina varsa umut vardır, demek ki Marmara yaşıyor’ dedi.” Pinalar Küçükyalı ile Adalar arasında 10-15 metre derinlikte görüntülendi.
Dünya Mirası Adalar
T.C. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, tamamı kentsel ve doğal sit alanı olan Prens Adaları'ndan Büyükada'nın kıyı şeridinin bir bölümüne, 1/5000'lik Nazım, 1/1000'lik uygulama plan değişikliği ile, denizi doldurarak helikopter pisti ve iskele yapma kararı aldı. Açık Radyo Dünya Mirası Adalar program konuğu, TMMOB Şehir Plancıları Odası İstanbul Şubesi Yönetim Kurulu Başkanı Akif Burak Atlar ile bu açık müdahalenin Sit alanı peyzajına ve kıyı şeridine etkisi konuşuldu. Dinlemek için dokunun.
Adalar’da haftanın yeni kitabı
Büyükada’da Art Nouveau Mimarlık Araştırmaları. Prof. Dr. Nigan Bayazıt, Adalı yayınları, 274 sayfa, büyük boy, sert kapak lüks cilt, renkli.
Art Nouveau’nun İstanbul’da konut ahşap mimarlığında uygulamalarının toplu olarak bir arada görüldüğü yerlerden biri Büyükada. Prof. Dr. Nigan Bayazıt tarafından hazırlanan eser, Büyükada’daki Art Nouveau yaklaşımını sergileyen seçilmiş evler ve köşklerle ilgili. Nigan Bayazıt yazlarını geçirdiği Büyükada’da uzun yıllardır hazırlıklarını sürdürdüğü kitabıyla igili şöyle diyor: “Büyükada’da Art Nouveau, kısmen Ampir ve diğer üslupların karışımı olan yapılarla ilgili araştırmaların maalesef çok geç kalmış olduğuna inanıyorum. Ben de bu çalışmaya başladığımda, bu kadar büyük ve zengin kültürel bir birikimle karşı karşıya olacağımı beklemiyordum. Adalarda yapı ustaları ve mimarların birbirleri ile yarışmaya girdikleri söylenebilir.”
Edebiyatta ve Anılarda Adalar
Yangın olur biz yangına gideriz.
18 Temmuz 1890 Cuma gecesi, Haliç'teki Tersane-i Amire'nin telgrafı telaşla tıkırdıyordu: Büyükada'da korkunç bir yangın çıkmıştı, tulumbacı desteği isteniyordu. Ocak Tulumbacıları denilen ekip, acil durumlar için köprüde hazır bekletilen Meserret vapuruna bindirilip, Büyükada'ya gönderildi.
Gemi yanaşır yanaşmaz tulumbalarını sırtlayıp koştular. Adalı tulumbacıların saatlerdir mücadele ettiği yangına yaklaşırken; "Heeeyt, heyt! / Ateşi kaçıran / Yangında yaman / Domatese bıçak salan / Ocak Tulumbacıları / Heyt!" diye naralar atıyorlardı.
Ancak adalı tulumbacılar onları hoş karşılamadı. Yiğitlik ve bahşiş rekabeti büyüktü. Ocak Tulumbacıları'nın yangına müdahale etmesini engellemeye çalıştılar. Naralar ağız dalaşına, ağız dalaşı kavgaya dönüştü. Arbedeye taş ve sopalarla adalılar da karıştı, İstanbullu tulumbacılar kıyasıya dövüldü.
Sonuçta yedi tulumbacı yaralandı; beşi yaraları dikilerek taburcu edilirken ikisi tedavi amacıyla hastanede alıkonuldu. Büyükada'daki onlarca bina ise yanıp kül oldu.
Olay padişaha rapor edildi ve sorumluları hakkında kovuşturma başlatıldı.
Adalar’da İz Bırakanlar, Korhan Atay, Adalar Müzesi – Adalı yayınları, 2010
Göze - Kulağa - Kağıda - Mideye
Bu haftanın müzik önerisi Sema Suntekin Genç’ten (Burgazada).
- Nesibe Özgül Turgay (Burgazada) 50. yaş yılına bir albümle girdi. Ilık Yaz Geceleri - (null).
Bu haftanın film ve dizi önerileri Özge ve Volkan Narcı’dan (Heybeliada)
Film:
- Kare (The Square), Yönetmen Ruben Östlund, Isveç, Almanya, 2017
- Protesto (La Haine), Yönetmen Mathieu Kassovitz, Fransa, 1995
Dizi:
- Unorthodox (2020) - Alman-Amerikan yapımı dram, mini dizi. İlk Yidiş Netflix dizisi.
- Devs (2020) – Bilimkurgu, Mini dizi
Okuma listesi Nilgün Pala’dan. (Büyükada)
- Anayurt, Dimitri Kakmioğlu, E Yayınları: 70’lı yılların başında Bozcaada’dan Avusturalya’ya göç etmek zorunda kalan bir Rum ailesinin öyküsü, 9 yaşındaki oğulları Dimitri’nin gözünden anlatılıyor. Çocuk Dimitri’nin gözlem gücü, yazar Dimitri’nin güçlü hafızası ve zengin betimleme yeteneğiyle birleşince ortaya iç içe geçmiş iki kültüre ilişkin düşündüren bir anı-roman çıkmış.
- Yazma Büyüsü, İnci Aral, Kırmızı Kedi Yayınevi: Okumak kadar yazmayı da sevenler için bir başucu kitabı. Aral, yaratıcı yazarlık ders notları ile dergi yazılarından derlenen bu kitapta kendi başucu kitaplarına da yer veriyor.
- Susmayan Adam-Babam Gazeteci Zekeriya Sertel, Yıldız Sertel, Can Yayınları: Cumhuriyet tarihinin en önemli gazetecilerinden Zekeriya Sertel’in baskı, hapis ve sürgünlerle geçen sıra dışı yaşamı, kızı Yıldız Sertel tarafından kaleme alınmış.
Selin Kutucular (Büyükada) her hafta yemek tariflerine devam ediyor. Afiyet olsun.
ÇİLEKLİ RULO MERENG
Malzemeler: 4 yumurta akı, 250 gr toz şeker, 45 gr file badem (file bademim yoktu, tuzsuz bademi bir taşım kaynattım, kabuklarını soydum ve ince doğradıktan sonra kullandım), 600-700 gr çilek, 1 tutam tuz, Süslemek için pudra şekeri
Kreması için: 200 ml krema (buzdolabından çıkmış olmalı) , 1 paket vanilya
Fırın tepsinizi hafifçe yağlayın ve pişirmeyle kâğıdıyla kaplayın. Yumurta beyazını çırparak kar haline getirin ama kurutmayın. Toz şekeri her seferinde 1 yemek kaşığı olarak yumurta beyazına ekleyin, parlak ve katı bir kıvama gelinceye kadar çırpmaya devam edin. Kar haline gelen yumurta beyazını, bir spatula yardımıyla yağlı kağıt serilmiş fırın tepsinize eşit olarak yayın. Üzerine bademleri serpiştirin. Öncede ısıtılmış fırınınızda 220 derecede üstü hafifçe renk alıncaya kadar 10 dakika gibi pişirin. Fırının sıcaklığını 160 dereceye düşürün ve 10 dakika daha merenginizin üstü sertleşinceye kadar pişirin. Merengi fırından çıkartın ve başka bir pişirme kâğıdının üstüne çevirin. Üstte kalan pişirme kâğıdını çıkartın ve 10 dakika merenginizi soğutun. Kremayı ve vanilyayı iyice çırpın. Kremayı sürün, üzerine doğranmış çilekleri yerleştirin. Alttaki pişirme kâğıdının yardımıyla rulo yapın. Pişirme kâğıdına sararak buzdolabında 30 dakika soğutun. Servis tabağına yerleştirdikten sonra pudra şekeri ile süsleyin.
Gülmek hakkımız
Korona günleri kasvetli günler. Henüz çıkabilmiş değiliz o havadan. Mizah en önemli ilacımız. Yüzümüzden gülümseme eksik olmasın.
Bu haftanın objektiflerine takılanlar
Bu alana her hafta bize ulaşan fotoğrafları koyuyoruz. Siz de fotoğraflayın, mümkünse nerede çekildiğini yazın ve Bu e-Posta adresi istenmeyen posta engelleyicileri tarafından korunuyor. Görüntülemek için JavaScript etkinleştirilmelidir. adresine yollayın. Fotoğraflarınız haftalık olarak görüntüleneceği gibi, sonrasında da müze arşivinde saklanacak ve değerlendirilecek.