Emir Kusturica, Underground (Yeraltı) filminde savaşın yıkıcılığını birbirini öldüren insanların görüntüleriyle değil, Belgrad Hayvanat Bahçesi'nin bombalanmasının ardından can çekişen, ölen hayvanlar yoluyla anlatır. Savaş insanlar arasında olsa da ceremesini iradeleri dışında insanların himayesinde yaşayan hayvanlar çekmektedir.
Filmi seyredeli yıllar oldu. Sofi'nin ölüm haberini aldıktan sonra hep şikâyet ettiğimiz, ancak yıllardır değiştiremediğimiz kuralsızlığa öfkelenirken nedense bu sahne zihnimde canlandı. İnsanların kayıtsızlıklarıyla geçmişte ve gelecekte zarar görecek tüm hayvanlar için üzüldüm.
Büyükada'nın en bilinen köpeklerinden biri olan Sofi, 4 Temmuz gecesi saat 23.00 civarında, meydanda üzerine hızla gelen çöp kamyonundan kaçamadı. Karnında büyümüş uru olan ve yaşlı bir köpekti, eskisi gibi atak değildi. Ezildikten sonra tasmasında yazan numara aranmadı, veterinere götürülemedi, gömülemedi. Çöp kamyonuna atılarak sona erdi yaşamı.
Sofi bir taşıtın çarpmasıyla ölen ilk hayvanımız değildi ama çoğumuzun günde birkaç kere karşılaştığı, pek çok 'sahibi' olan, adalı ve yaşamını büyüdüğü yerde geçiren köpeklerimizdendi. Genellikle Mavi Marmara motor iskelesinin önünde yattığı için adaya inerken ve adadan giderken selamlaştığımız, bizi gülümseten koca gözlü kızımız. İskelede çalışanların dostu. Arkadaşımızın özene bezene tıraş ettiği ve boynuna taktığı tasmasında yazan sözlerle diğer köpeklerimizin simgesi, sesi: 'Yaşlıyım, seviliyorum, bakılıyorum. Burada yaşama hakkıma saygı duyun. Kardeşlerime sahip çıkın. Sağolun.'
Çözüme bir türlü kavuşmayan dertlerin çoğunlukla fark etmediğimiz, ya da üzerinde durmadığımız sonuçlarından biri. Zarar gören bir insan değilse ya da sahiplenilmemiş bir sokak hayvanı söz konusu ise kayda geçmediği için buna benzer olayların daha önce kaç kez gerçekleştiğini bilme şansımız yok. Kaldı ki, adalardaki motorlu veya akülü araç, at arabası ve bisikletlerin kural dışı kullanımıyla insanlara ne kadar zarar verdiğinin bile verisi yok.
Bu yüzden ancak tanıdığımız, sorumluluğunu doğrudan hissettiğimiz bir canlının başına gelince anlıyoruz denetim ve yaptırım eksikliklerinin bedelini. Hemen hemen her alanı yayalara açık, şehirdeki trafik düzenlemelerinin olmadığı adada taşıtların hızlı kullanılabilmesinin yol açabileceklerini. Dışardan bakıldığında bunca "zengin" insanın ve "rahat" hayvanın yaşadığı, sözde tehlikesiz bir adada 7/24 iyi bir veterinerlik hizmetinin olmamasının ne sonuçlar doğurabileceğini. Oysa en ufak sorumsuzluklar bile bir canlının hayatına mal olabiliyor.
Yanı başımızdakilerin yaşam hakkına saygı duymadan tam anlamıyla birlikte yaşayabilir miyiz? Tüm canlıları adil olarak gözetmenin sorumluluğunu hepimizin derinden hissedebilmesi umuduyla gereken önlemlerin alınmasını ilgili kurumlardan talep ediyoruz.
Adalılar Köpek Sofi için toplandı
Büyükada'lı köpek Sofi'nin çöp arabası altında kalarak ezilmesine dikkat çekebilmek için Adalılar 14 Temmuz Pazar günü Sofi'nin yaşamını geçirdiği ve kaybettiği alanda, Mavi Marmara Motor İskelesi'nin önünde toplandı. Kamuya ait araçların işlerinin ehillerine teslim edilmesini sağlamak ve gereken önlemleri almaya ilgili kurumları davet etmek için aşağıdaki dilekçe hazırlanarak Adalar Vapur İskelesi, Adalar Emniyet Müdürlüğü ve Adalar Belediyesi'nin önünde okundu, imzaya açıldı. Toplanan imzalarla birlikte dilekçe ilgili kurumlara iletildi.
İSTANBUL ADALAR BELEDİYESİ,
İSTANBUL ADALAR KAYMAKAMLIĞI,
Prensipte bütün yolları yaya yolu kabul edilen ilçemiz “trafiğinde”, kamuya ait olan polis, ambulans, itfaiye, belediye (özellikle çöp kamyonları), PTT, İGDAŞ, AYEDAŞ, İSKİ motorlu araçları seyrediyor.
Tüm bunlara, sayıları binleri geçen iki ve üç tekerlekli akülü araçlar eklendi.
Her sokağından bir araç çıkmasına alışık olmadığımız, trafik uyarıları sınırlı, trafik kuralları ve lambaları olmayan bir ilçede sağ kalmaya çalışıyoruz.
Sözünü ettiğimiz motorlu araçlar, birçok hayvan dostumuzun yaralanmasına ve ölümüne neden oldular. Çocuklarımız, yaşlılarımız, engellilerimiz de tehlike altında.
Kamuya ait tüm motorlu araçlar ehillere telsim edilmelidir. Aksi halde, ilgili İdare’nin tazminat sorumluluğunun yanı sıra; idari amirin cezai sorumluluğu doğar.
Kurumunuzdan, İlçemiz sınırları içinde motorlu araçların hızlarının 30 km/saati geçmemesi için kamu araçlarına hız ölçüm kartları takılmasını, Adalar’daki insan ve hayvan yaşamına uygun hareket edemeyecek şoförleri başka görevlere kaydırmanızı ve kamu araçlarını titiz bir şekilde görevini ifa edebilecek olanlara teslim etmenizi, bu konuda gerekli uyarı, eğitim ve denetimi sağlamanızı talep ediyoruz.
