“Türkiye’nin pek çok bölgesinde olduğu gibi, Adalar’da da hayvanların yaşamı ve haklarının korunması anlamında büyük sıkıntılar var. Kınalıada’da Hayvan Kliniği’nin açılması bu anlamda bir umut aslında...” dedik ve Mobil Klinik’in açılışında yer alan Haytap YK Başkanı Av. Ahmet Kemal Şenpolat da dergimize şu açıklamayı yaptı:
Tabi olmaz mı, umutla yaşıyoruz zaten. Hayvanlara bu kadar işkence ve kötü muamelenin yapıldığı bir dünyada aslında Haytap başlı başına bir umut; gönüllülerimiz ve çalışmalarımız bir umut. Bununla yaşıyoruz zaten. Eziyet gören, yalnız kalan hayvanlardan kaç tanesini kurtarabilirsek kârdır diyoruz. Bir anlamda ‘Don Kişot’luk yapıyoruz, yel değirmenlerine karşı savaşıyoruz yani.
Son on yıldır yaptığımız çalışmalar da ortada. Bitlis, Diyarbakır, Samsun’dan İstanbul’a; Ankara’dan, İzmir’den yani Türkiye’nin pek çok bölgesine yapılan bağışların doğru olarak kullanıldığına da bir örnek Haytap ve gönüllüleri. Genelde ülkemizde dernek ve STK’lara karşı bir önyargı vardır. Bizim bu adımlarımız diğer kurumlara da örnek teşkil ediyor bence. Biz Haytap olarak doğru proje, sponsorlarla paranın nasıl kullanabileceğini gösteriyoruz. İşte adadaki, buradaki mobil klinik ünitesi de bunlardan bir tanesidir.
Nereden geldi bu para?
Bağışçılardan geldi. Doğrudan değil, takvim projesiyle toplanan bağışlardan. Garanti Koza ile yürüttüğümüz takvim projesiyle son beş yılda iki yüz elli bin lira gelir toplandı. İnternette hayvanseverlerin ne kadar zorlandığına tanık olabilirsiniz. Biz sadece takvim projesiyle elde edilen geliri tekrar sahipsiz hayvanlar için kullandık. Bu geri dönüşü sağladık. Bu başarıdır.
Şu an biz sadece Kınalıada’yı konuşuyoruz; gelirin diğer kısmı ülkenin çok farklı yerlerine aktı. Bu gelir birçok belediyenin alamayacağı konteyner, röntgen cihazı, kan tahlil üniteleri, ameliyat malzemelerine dönüştü.
Bu gelir projesindeki kilit tema takvimlerdeki hayvanların sahipsiz hayvanlar olması, gelen gelirin tekrar sahipsiz hayvanlara yönelmesiydi. Cins ve sahipli hayvanların birleşmesi sloganıyla yola çıkılıp elde edilen bir gelir yok! Tam tersine cins ve kartvizit hayvanları dışında tutarak sahipsiz hayvanların fotoları çekildi. İşte Haytap buna aracılık etti.
Yani insan eliyle hayvanlar da sınıflandırıldı! Cins köpekler, elitlerin sahip olduğu hayvanlar, özellikli vb. sahipliler... Sınıf farkı insanların ait olduğu tabakaya göre sahip olunan hayvanlara yansıtıldı...
Evet, biz Haytap olarak aynen bu farka karşı çıkıyoruz ve hayvanlar katrvizit değildir diyoruz. Bu nedenle hayvanlar arasında cins ayrımı yapmıyoruz. Onların kredi kartları yok, konuşma yetileri yok! Bacağım kırık, şuram-buram ağrıyor diyemiyorlar, su içmek için bile bir muslukları yok. Bizler onlar adına vekâleten özellikle sahipsiz hayvanların yaşamlarını idame ettirmeleri için bir aracıyız. Sponsor bulma, gelir elde etme ve bunları onlar yararına kullanma. Bu aracılık sadece kedi-köpeklere değil, bütün sahipsiz hayvanlara dönüyor. Yük hayvanlarından eşek, at; kuşlardan martı vb. hepsini kapsıyor.
Takvimlerimiz, 2017 takvimi hâlâ satışta. Satın alarak destek verilebilir.
