Sahipsiz hayvanların bakım ve tedavileri için yıllarca gönüllü olarak çalışan ve Kınalıada’da klinik için büyük çaba harcayanlardan Elvan Ekemen, Derya Arslan ve Empati Derneği üyesi Nesrin İşçan ile açılış sonrası sohbet ettik.
Elvan Ekemen
Klinik, bizim hayalimizdi, gerçekleşti. Çok mutluyuz şu an. İşler şu an daha kolay olacak. Eskiden biz iki kişi tek başımıza koşturuyorduk. Derya ile sekiz yıldır tanışıyoruz. Her şey bizim omuzlarımızdaydı. Bu adada yapılmış en önemli işlerden birini kendi çabalarımızla ve maddi katkılarımızla gerçekleştirdik. Hekim getirip, 80 köpek kısırlaştırdık. O dönem için köpek sorununu çözdük diyebiliriz. Adaya doğalgazın gelmesiyle birlikte yerleşim çoğaldı, nüfus arttı. Genç ve hayvansever nüfus yoğunlaştı. Dernek kuruldu, şimdi klinik de açıldı; çok mutluyuz. En zor zamanları üç kişi ile omuzladık, şimdi daha kolay olacak... Bu klinik bizim hayalimizdi, gerçekleşmesi bizi çok mutlu etti.
Derya Arslan
Kınalıada’da doğdum, büyüdüm. Doğduğum günden beri hayvanlarla ilgiliyim. Ailem de hayvansever bir aileydi. Daima etrafımızda hayvan dostlarımız vardı ve iç içeydik onlarla. İlk olarak on sekiz yıl önce beslediğimiz hayvanları kısırlaştırmaya başladık. Onların çoğu şu an aramızdan ayrıldı. Yaşları gereği. Sonrasında Elvan Ekemen ile birlikte ormandaki kedi ve köpeklerle ilgili çalışmaya başladık. Birkaç köpek dışında hemen hepsi kısırlaştırıldı şu an.
Burada bir dernek kurduk. Dernekle birlikte daha organize çalışmaya başladık. Dernekle yardım projelerini hayata geçirmeye başladık. Hayvanlarımız için bir besleme-beslenme haritası oluşturduk. Hayvanlar yaşadıkları bölgelerde kalsın istiyoruz; çok dağılmasınlar, yer değiştirmesinler istiyoruz. Bölge değişimi hayvanlar için tehlikelidir. Bu nedenle bölgelerinde hayvanlarımızı beslemeye çalışanlara mama veriyoruz, burada besleyin diyoruz. Hayati tehlike yaşamamaları için böyle bir çalışmada bulunuyoruz.
Büyükada Barınağı ile de iletişim halindeyiz. Yalnız biz hayvanlarımızı barınağa vermek istemiyoruz. Hiçbir hayvanın barınakta olmasını da istemiyoruz. Barınaktakileri de o nedenle sahiplendirmeye çalışıyoruz, doğalarına dönmeleri için uğraş veriyoruz. Biz yerinde aşılayıp, yerinde barınma ve beslenmesine çalışıyoruz. Genel amacımız bu.
Klinik bizim için iyi oldu. Biz kedi ve köpeklerimiz hastalandığında hep karşıya taşıyorduk. Bizi de zorlayan bir durumdu. Hepsini kendi çabalarımızla yapmaya çalışıyorduk. Kimi zaman doktora yetiştirirken yolda can veriyorlardı hayvanlarımız. Maddi-manevi sorun yaşıyorduk. Şimdi klinik ve hekimin burada olması çok iyi oldu.
Ayrıca derneğimizin kuruluşu ile birlikte şu güzelliği de yaşamaya başladık. Eskiden bu işler bir-iki kişinin üzerineydi. Şimdi dernek üyelerimizle birlikte işbölümü halinde sürdürülüyor. Uğraştığımız sorunlardan birisi de insanların şikâyetleri. Korkuyoruz, yolda yürüyemiyoruz, hayvanları istemiyoruz gibi sorunlarımız da mevcut. Dernekle birlikte bunun da üstesinden gelmeye çalışıyoruz.
Nesrin İşcan
Kınalıada’ya yerleşeli bir yıl oldu. Bir yıldır burada yaşıyorum.
Ben daha çok dernek ile ilgili konuşmak istiyorum.
1 Aralık 2016 tarihi itibariyle “Empati Derneği”nin resmi açılışını gerçekleştirdik. Derneğin kurucu üyesiyim.
Empati Derneği’ni AB projesi kapsamında aldığımız bütçe ile kurduk. Dernek Başkanımız Cem Arslan’ın “Sivil Düşün” projesi kapsamında hazırladığı projenin kabul görmesiyle bütçeyi aldık. Önce hayvanların beslenmesine harcadık bütçenin bir kısmını, sonrasında bir araya gelip dernek kurmaya giriştik. Çünkü hayvanların durumu adada gerçekten büyük bir sorundu. Bu sorunla ilgili duyarlı insanlar bir şeyler yapıyorlardı, ama birbirlerinden de habersizdiler. İşte dernek kurma fikrini hızlandıran etkenlerden biri de bu oldu. Hem bu sorunla ilgilenen insanları bir çatıda topladık, hem de dernek adıyla resmi ve güvenilir, makbuzlu yardımlar toplamanın adımlarını attık.
Dernek olarak yaz aylarında kendimizi tanıtmak için etkinlikler yapacağız. Bu sorunla ilgili eğitim çalışmaları yapmak istiyoruz. Malum adaların yazlık nüfusu daha kalabalık oluyor.