Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu Kadın Meclisleri Türkiye’nin bütün il ve ilçelerinde örgütlenmeye devam ediyor.
Bu bağlamda Adalar ilçesinde Kadın Meclisleri kuruldu ve Adalı kadınlarla çalışmalarına başladı.
Bu ülkede kadınlar her gün yaşam mücadelesi veriyor. Kadınlar korunmak istiyor. Sosyal medyadan seslerini duyuruyor. Her gün karakola gidip koruma, uzaklaştırma kararları alıyorlar. Adalet için o mahkemelerin kapılarını aşındırıyorlar. Ama o verilen kararlar etkin uygulanmıyor. Kadınlar o adalet aradıkları mahkemelerin önlerinde öldürülüyor.
Kadınlar öldürülüyor ve üzeri intihar, kaza diye örtülmeye çalışılıyor. Şüpheli bir şekilde hayatını kaybeden kadınların yakınları, tüm şüphelerin üzerine gidiyor. Bilimsel yöntemlerle, adalet mücadelesiyle gerçeğin açığa çıkması için mücadele ediyoruz.
Failler ne diyor, ‘yaptım, yine yaparım; nasıl olsa ceza almam’ diyor. Bir kadına şiddet uygulayan erkek ceza almadığı için başka bir kadını öldürüyor. Artık kadınlar işkence ile şiddete uğruyor, çocuklarıyla birlikte öldürülüyor. Failler bu cesareti nereden alıyor çok iyi biliyoruz. Sorumluluklarını yapmayan kolluk kuvvetinden alıyor. Görevini yerine getirmeyenler hakkında işlem yapmayan, kadınlar için adalet sağlamayan yargıdan alıyor. Yasaları uygulamayanlardan, mekanizmaları işletmeyenlerden, siyasi irade ortaya koymayanlardan alıyor.
Kadın cinayetlerini durdurma iradesi ortaya koymayanlar İstanbul Sözleşmesi’nden çekilmeyi tartışmaya açmaya çalıştılar. Kadınlar İstanbul Sözleşmesi, 6284 uygulanmadığı için öldürülüyor. Çözüm yoluna saldırılması, tartışmaya açılması kadınların hayatına mal oluyor.
Ama biz kadınları yaşatacak olan İstanbul Sözleşmesi için meydanları doldurduk. İstanbul Sözleşmesi yaşatır dedik, saldırıları püskürttük. Şimdi de şiddeti, cezasızlığı, şüpheli ölümleri, kadın cinayetlerini durdurmak için: İstanbul Sözleşmesi'ni uygulatacağız.
Üniversiteler bizim özgürlük biziz, Asla yalnız yürümeyeceğiz
Her alanda olduğu gibi üniversitelerde de toplumsal cinsiyet eşitsizliğinin sonuçlarını yaşıyoruz. Genç kadınlar şiddetten kurtulmaya çalışıyor. Tıpkı Melek Aslan gibi. Şiddetten korunmak için koruma kararları aldırırken, geride kitapları kalıyor. Tıpkı Pınar Aslan, Zeynep Şenpınar gibi. Hepsi kendi ayakları üzerinde durmak, kendi kararlarını almak, eşitçe yaşamak istiyordu. Biz ölmek değil yaşamak istiyoruz. Cinsiyetçi ve gerici eğitime karşı, eşit yaşam hakkımız için mücadelemizi her kampüse yayacağız.
Eşitliği kazanacağız, sömürü düzenini yıkacağız
İşçi kadınlar da asla yalnız yürümeyecek. Mağazalarda, marketlerde, tekstil atölyelerinde, fabrikalarda tüm emek veren kadınların uğradıkları hak gasplarına karşı da birlikte mücadele ediyoruz. “Ev işi ile meşgul” bahanesi ile işgücü bile sayılmamaya, ev içi emeğimizin hiçe sayılmasına karşı mücadele ediyoruz. İşsizliğe, güvencesiz, esnek çalışma koşullarına, daha düşük ücretle çalıştırılmaya, kıdem tazminatı gaspına, sendikasızlığa karşı mücadele ediyoruz.
Fikrimizle, aklımızla, örgütlü gücümüzle kadınların eşit yaşam mücadelesini büyütüyoruz. İşçi kadın meclisleri ile, üniversite kadın meclisleri ile kadın cinayetlerini durduracağız platformu kadın meclisleri olarak, birbirini hiç tanımayan binlerce, milyonlarca kadınla, tüm kadınların şiddetten ve sömürüden kurtulduğu eşit ve özgür bir dünyayı da yaratacağız.”
Bütün kadınları Kadın Meclislerine katılmaya davet ediyoruz: Kadın Meclisleri Üyelik Formu
Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu
Kadın Meclisleri