Bu bülten Adalar C-19 Danışma Kurulu editörlüğünde hazırlanmakta
ve adalidergisi.com tarafından desteklenmektedir.
Salgının etkisini yaz aylarında yitirmesi bekleniyordu. Öyle olmadı. Şimdi yaz dönemi sonuna, grip sezonuna adım atıyoruz. Yaz döneminde azalması beklenen vaka sayısı, nisan-mayıs aylarındaki ilk pik noktasına doğru ilerliyor. Eylül ile birlikte risk daha da büyüyecek. Pandemi hastaneleri ve sağlık ordusu yorgun. İşimiz başlangıca göre daha da zor. Her şey bize bağlı. Dikkati ve önlemleri elden bırakmayalım.
İyi haftalar…
Covid-19
Adalar - İstanbul
- Adalar C-19 Danışma Kurulu haftalık toplantısını 23 Ağustos Pazar günü yaptı. Adalar’da Kurban Bayramı sonrası artma eğilimi gösteren vaka sayıları üzerine değerlendirme yapıldı. Ülkeye ve İstanbul’a paralel olarak Adalar’da da riskin büyüdüğü, ziyaretçiler ve Adalılarla yakın temas içinde olan hizmet sektörü çalışanlarında enfekte olan sayının arttığı saptandı ve uyarılarda bulunuldu: “Dikkat, risk en yakınımızda, tanıdık bildiklerimizde de olabilir. Önlemleri ihmal etmeyelim. Birbirimizi uyaralım. Maske ve mesafe önlemlerinin aile-akraba-komşu ve tanıdıklar söz konusu olduğunda ortadan kalkması en büyük tehlike. Virüs rehavetle çoğalıyor, unutmayalım.”
- Danışma Kurulu ayrıca mesafenin korunmasının güç olduğu alanlarda ve işletmelerde denetime bir kez daha dikkat çekti. Zabıtanın ve denetim görevini yapanların her daim ama özellikle hafta sonlarında görünür olmasının önemini vurguladı.
- Zatürre ve grip aşısı: Grip mevsiminin Eylül ayıyla birlikte başlamasıyla yeni bir dalga yaşanacağı konuşuluyordu. Önlemler arasında bulunan grip ve zatürre aşısı konusu da Danışma Kurulu’nun gündemindeydi. Bu dönemde risk grubunda bulunanların zatürre ve grip aşısı yaptırması gerekiyor. Grip aşısını, risk grupları dışında çok kalabalık ortamlarda çalışan, çok insanla mecburi temasa girenlerin, özellikle de öğrenci ve öğretmenlerin de yaptırması öneriliyor. Adalar’daki aile hekimliklerinin risk grubunda bulunanlara randevu ile zatürre aşısına başladığı, grip aşısı tedariki için de çalışıldığı bilgisi verildi.
- Koronavirüs nedeniyle grip aşısına talep arttı. Grip aşısını ithal eden Türkiye'ye aşıların Ekim ayı başında gelmesi bekleniyor. Türkiye geçen yıl 1 milyon 300 bin grip aşısı ithal etmişti. Türkiye Eczacılar Birliği koronavirüsün de etkisiyle bu yıl talebin üç, dört kat arttığını belirtiyor.
Türkiye
- Türkiye’nin hemen her yerindeki hastanelerden ve sağlık çalışanlarından haberler gelmeye devam ediyor. Bir bölümü şöyle: “Hastanemizin günlük yeni pozitifleriyle (sonuçlanma tarihine göre) oluşturduğum salgın eğrisi Mart-Nisan'dan daha kötü. Toplumda yayılım o kadar arttı ki, sağlık çalışanlarımız artık hastaneden değil toplumdan hastalanıyor: Ağustos ayında 14 çalışanımız PCR pozitif oldu: 11-12'si toplum kökenli: şehirlerarası seyahat, akraba ziyareti, düğün, vb.”… “Mart Nisan ayına göre kötü seyreden hastaların yaş ortalamasında bizde belirgin düşme var. … şu anda 35-50 yaş arası ek hastalığı olmayan hastalarla dolu. Yoğun bakımlık hastalar servislerde ve yoğun bakımlarda yer yok. Bakanlığa göre yoğun bakımlar boş açın diyorlar ..Hemşire, doktor, yardımcı personel yok ama yatak var!”
- Türk Yoğun Bakım Derneği Başkanı Prof. Dr. İsmail Cinel, Türkiye'de yeni bir zirve atağı yaşanmakta olduğunu ancak ilkinden farklı olarak İstanbul'da değil Anadolu illerindeki yoğun bakım servislerinin "alarm verdiğini" söylüyor: "İlk dalga en yoğun İstanbul'da yaşandı ve bunu atlatmakta başarılı olduk. Ancak derneğimiz çeşitli illerdeki üyelerden aldığı bilgilere göre şimdiki vaka artışlarında İstanbul dışı yani Anadolu illeri başı çekiyor. İstanbul'daki yoğun bakım rezervlerimiz fazla ama o şehirlerde rezerv kalmadı."
- Hastanelerin Covid-19 servislerinde çalışan hemşireler, pandemi sürecinde tükenme noktasına geldiklerini belirterek, çalışma koşullarının zorluğuna dikkat çekti. Konuşan hemşireler arasında son aylarda mesleğinden nefret ettiğini söyleyen de var Covid-19’a yakalanarak 14 gün boyunca dinlenmek istediğini söyleyen de.
- Sağlık çalışanları arasında tükenmişlik sendromu tırmanıyor. Hekimlerden ve sağlık çalışanlarından istifa haberleri geliyor. TTB, Sağlık Bakanlığı’nın sağlık çalışanlarını ‘anlamaktan uzak’ politika sergilediğini kaydetti. Açıklamada, pandemi salgınıyla ön safta mücadele eden sağlık çalışanlarının unutulmayacağı kaydedildi ve talepler sıralandı. Talepler arasında, hastalanan sağlık çalışanlarının gün gün sayısının ve durumlarının açıklanması, sağlık çalışanlarına haftada bir PCR testi yapılması, tümüne parasız grip aşısı, risk grubunda olanlara ise zatürre aşısı yapılması, covid-19’un meslek hastalığı kabul edilmesi, döner sermaye ve performansa göre ücretlendirmenin kaldırılması… var.
- TTB ve ATO, ortak basın toplantısıyla haftalık vaka sayısındaki artışı paylaştı. Son bir haftada Türkiye genelinde Covid 19 yeni olgu sayısı yüzde 7 ölüm sayısı ise yüzde 12,1 artış gösterdi. Yeni olgu görülme sıklığı İstanbul ve Ege dışında bütün bölgelerde arttı. Artış en yüksek yüzde 43,1 ile Ortadoğu Anadolu’da yaşandı. Bunu yüzde 29,4 ile Kuzey Doğu Anadolu, yüzde 23,1 ile Orta Anadolu takip etti.
- İzmir’de günlük yeni PCR+olgu sayısı da gösteriyor ki, salgında ikinci pik ağustosun ikinci yarısında gerçekleşti ve günlük sayı ilkinin (nisan-mayıs) üzerine çıktı. İzmir Valisi de sayı vermemekle birlikte vaka sayısındaki artışa dikkat çekti ve “gerek duyduğumuz anda İl Pandemi Kurulu’nu toplayabiliriz, çünkü iyi gitmiyoruz” dedi. Aynı haber sitesine göre İzmir’de 23 Ağustos Pazar günü yapılan testlerde 440 kişinin PCR+ çıktığı bildiriliyor.
- Toplu çalışılan işyerlerinde vaka sayısındaki artış sıradanlaştı. Çanakkale’de Dardanel’in ardından, İçtaş ve Akçansa’da da enfekte olan çalışan sayısı artıyor. Dardanel, valilik kararıyla kapalı devre çalışma sistemine alınmış, bir başka deyişle çalışanların fabrika sahası dışına çıkması engellenmişti. Aynı durumun diğer fabrikalarda da gündeme getirilebileceği konuşuluyor.
- Okullar açılacak mı? 19 Ağustos tarihli bültenimizde okulların yüzyüze eğitime 21 Eylül’de, aşamalı ve seyreltilmiş başlayacağı haberini vermiştik. Son 1 haftada tarih konusunda bir değişiklik olmadı. Sağlık Bakanı Selçuk, son güne kadar Sağlık Bakanlığı ve Bilim Kurulu ile istişareyi sürdüreceğini de söylemişti. Bunun anlamı, son güne kadar her şey değişebilir. Türk Tabibler Birliği, okulların açılmasıyla birlikte yaşanabileceklere ilişkin veli ve öğrencilerin merak ettiklerini, bir webinarda masaya yatırdı. Webinar kaydı burada.
- Eğitim emekçileri uzun bir aradan sonra dün itibariyle okullarda görev yapmaya başladı. Eğitim Sen'in sahada görev yapan eğitim emekçileriyle yaptığı anket sonucuna göre, katılımcıların yüzde 26’sı okullarda kısmen önlem alındığını, yüzde 40’ı önlemlerin yetersiz olduğunu, yüzde 25’i ise hiç önlem alınmadığını söyledi.
Dünya
- Çocuklarda viral yük daha yüksek. Okulların açılması büyük risk: The Journal of Pediatrics dergisinde, 19 Ağustos tarihinde, okulların yeniden açılmasının planlandığı bu dönemde çocukların koronavirüs (Covid-19) pandemisindeki potansiyel rolünü ve çocuklarda ciddi enfeksiyona yol açan faktörlerin değerlendirilmesini amaçlayan bir araştırma yayımlandı. Araştırma Massachusetts General Hospital tarafından 0 - 22 yaşları arasındaki (ortalama yaş 10,2) 192 çocuk üzerinde yapıldı. Elde edilen sonuçlara göre, çocukların yüzde 26’sı Covid-19 enfeksiyonuna sahipti, bunların da ancak yarısının (yüzde 51) ateşi ve Covid-19 için spesifik olmayan kimi başka semptomları vardı.
- Pek çok ülkede okullar yeniden açılırken, DSÖ, 6-11 yaş arası çocukların maske takmasının koronavirüsün yayılmasını azaltacağı konusunda uyarıyor. Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ), 12 yaşın altındaki çocukların virüsü yetişkinler kadar çok yaymadığına yönelik var olan hakim düşüncenin aksine, 6-11 yaş aralığındaki çocukların bazı durumlarda maske takmalarının koronavirüsün yayılmasını büyük ölçüde engelleyeceğini açıkladı.
- İspanya'da beş büyük bölgede Covid 19 bulaşma riski nedeniyle topluluk içinde sigara içmek yasaklandı. Ülkede yayımlanan bir rapora göre, dumanının dışa bırakılması sırasında havaya yayılan mikroskobik damlacıklar, koronavirüs bulaşma riski oluşturuyor. Ülkenin kuzeybatısındaki Galiçya'nın başını çektiği yasak, aralarında Endülüs'ün de olduğu dört bölge tarafından daha uygulamaya konuldu.
- Şarkı söylemek konuşmaktan daha riskli değil. Perform adı verilen araştırma, şarkı söylerken ağızdan çıkan parçacıklar ile konuşurken çıkanlar arasında koronavirüsü yaymak bakımından bir fark olmadığını ortaya koydu. Araştırmanın sonuçları, kapalı alanlardaki konserlerin geleceğini etkileyebilir.
- Koronavirüs salgınının başlangıcında verdiği mücadeleyle birçok ülkenin model olarak aldığı Güney Kore, yeni ve daha tehlikeli bir dalgayla karşı karşıya. Salgının yeni dalgasının merkezi, sağ eğilimli bir Presbiteryan kilisesi. Buradan yeniden yayılan salgın, ilk kez ülke çapındaki 17 bölgeye birden ulaştı. İlk dalgada salgın tüm bölgelerde görülmemişti. Ülkede uzun süredir vaka sayıları günlük 100'ün üzerinde. Sosyal mesafe kuralları sertleştirildi, Başkent Seul'de maske takmak zorunlu hale getirildi. Hükümet, başkent Seul ve çevresindeki tüm okul ve kreşleri kapatma kararı aldı. Bazı işyerlerinin de kapatılması planlanıyor.
- Virüs yayılımını azaltmak için nem önemli. Yeni bir araştırma iç mekanlardaki kuru havanın virüslerin yayılımını artırdığını ortaya koydu. Koronavirüs yayılımını engellemek için iç mekanlardaki havada yüzde 40 ile yüzde 60 oranında nem bulunması tavsiye edildi.
Covid-19 üzerine daha fazlasını günü gününe izlemek için tıklayın.
Ne var, ne yok?
Adalar
- Ulusal ve yerel basında, internet ortamında yayımlanmış ve sizin için derlenmiş Adalar haberleri için bakın. Haberler için haftalık bülteni beklemenize gerek yok. Her gün burada. (Haber akışına verdiği destek için Marjinal Porter Novelli’ye teşekkür ediyoruz.)
- Adalar’da toplu ulaşımı sağlayan büyük elektrikli araçların ardından taksi göreviyle hizmet verecek olan 3 kişilik elektrikli araçlar da hizmete başladı. Bugün Büyükada’da faaliyete başlayan araçlara eski Arabacılar Meydanı, Çınar Meydanı ve İlçe Emniyet Müdürlüğü önünden binilebiliyor. Yeni araçlar ayrıca; cep telefonu uygulamasıyla çağırılabiliyor. Şimdilik sadece AdaKart ve İstanbulKart ile kullanabilen Ada Taksi Ücretleri ise şöyle: AdaKart: Açılış Ücreti - 5 tl – Kilometre başı 3.10 tl; İstanbulKart Açılış Ücreti 15 Tl Kilometre Başı 12 tl.
- Taksi olarak çalışan elektrikli araçların da hizmete girmesiyle, Adalar’da kullanımı yasaklanmış olan bireysel akülü araçların ne zaman toplanacağı sorusu yanıtını bekliyor. 6 Şubat’ta toplanan UKOME kararına göre, tam teşekküllü hastane onaylı heyet raporu ile alınan akülü araçlar haricindeki bireysel akülü araçlar 30 Haziran 2020 tarihinden itibaren Adalar’da trafiğe çıkamayacaktı. Elektrikli araçların hizmete alınmasının gecikmesiyle bu kararın uygulanması da ertelenmişti.
- Adalar’ın 1/5000’lik plana ilişkin Katılımcı Planlama Çalışmaları kapsamında İBB Şehir Planlama Müdürlüğü tarafından 24 Ağustos’tan itibaren 4 hafta boyunca her adada 1 hafta katılım masaları kurulacak. 24- 28 Ağustos arası Kınalıada, 31 Ağustos- 4 Eylül arası Burgazada, 7-11 Eylül arası Heybeliada, 14- 18 Eylül arası Büyükada’da Katılım Masaları kurulacak. Masalar, İBB mobil iletişim aracında yer alacak ve iskelelere yakın konumlanacak. Masalarda, gün boyunca Ada sakinleri ve ziyaretçiler ile görüşmeler yapılacak ve planlama süreci ile ilgili bilgi verilecek. Adaların sorun ve ihtiyaçlarını harita üzerinde tespit etmek amaçlı haritalandırma etkinliği yapılacak. Ayrıca önceden belirlenecek rotalarda Ada sakinleri ile birlikte yürüyüş yaparak sorunlar yerinde ve beraber tespit edilecek. Çocukların bilişsel fiziksel ve pedagojik ihtiyaçlarına uygun yöntemler ile katılım sürecine dâhil edilmeleri de amaçlanıyor. Her bir adada 7-11 yaş arası yaklaşık 15’er çocukla gerçekleşecek bu atölyelerde çocukların mekân kullanım alışkanlıkları, ihtiyaçları ve talepleri tespit edilecek, mahalle harita çalışmalarından elde edilen veriler ile çocukların mahallelerinde önemli gördükleri, bağ kurdukları, sevdikleri alanlar ve öğeler ortaya konacaktır. Planlama çalışmaları sırasında 65+ ev ziyaretleri, sohbetler ve birebir görüşmelerle odak grup toplantıları da yapılacak.
- Murat Türker, Bianet’in haftasonu eki Biamag’da “Denizdeki terör” başlıklı bir yazı kaleme aldı. Yazı “pandemi ve sağlık güvenliğiyle alakalı tedbirler yüzünden İstanbul’dan uzaklaşamayan birçok insan, rahatça nefes alabilmek için Prens Adalarına yönelmiş vaziyette.” tespitiyle başlıyor. Türker, “genelde denize açılanların çoğu, ancak denizde hissedilen sınırsız hürriyet duygusunun bir çeşit temsilcileri” olsa da, azımsanmayacak bir başka kesimin ada koylarında yarattığı manzarayı şu sözlerle betimliyor: “Karada empoze edilen sosyal mesafenin aksine, kalabalık demirleme alanlarının sürü psikolojisini kanıtlarcasına tercih edilmesi bir yana, yine karada pek yaşanamayan ve ifade edilemeyenlerin doludizgin deşarjı, zaten panayır yerine benzemiş adaların etrafını da bir lunaparka dönüştürmekte.” Yaşanan deniz kazalarına da dikkat çeken Türker, bir süre önce Heybeliada’da 27 yolcuyla alabora olan deniz taksi kazasını hatırlatıyor ve “taksinin sorumluluğunu üstlenmiş işletmeci müesseseden hesap sorulmuş mudur, yoksa aynı hizmet, benzer vasıtalarla aynı şekilde sürdürülmekte midir?” sorusunu soruyor.
- 24 Ağustos günü Adalar’da deniz taksi ve deniz araçları, deniz polisi ekipleri tarafından denetlendi. DHA tarafından servis edilen habere göre, Adalar’a yönelik ziyaretler ve pandemi nedeniyle deniz taksilere rağbetin arttığı, işletme sayısının 14’e çıktığı, Heybeliada ve Kınalıada’da kazaya karışan iki deniz taksi nedeniyle de dikkatlerin bu araç işletmecilerine kaydığı bilgisi veriliyor. Pendik'ten hareket eden deniz polisleri Adalar çevresinde yolcu taşımacılığı yapan teknelerin yanına yanaşarak evrakları kontrol etti. Polis ekipleri ayrıca teknedeki yolcu sayısına bakarak, sosyal mesafe ve maske kurallarını da denetledi. Büyükada iskelesine yanaşan deniz polisleri de içinde yolcuların olduğu diğer motor ve teknelerde de denetim gerçekleştirdi. Denetimler kapsamında yolcu taşıma yetkisi olmadığı tespit edilen tekneler deniz polisleri tarafından ilgili kurumlara bildiriliyor.
-
Heybeliada ve Kınalıada’da deniz taksilerin karıştıkları kaza sonrası, beklendiği üzere UKOME bünyesinde Deniz Taksi yönergesi hazırlığı başladı. 24 Ağustos tarihli habere göre, yapılan hazırlık konusunda bilgisine başvurulan Şehit hatları İşletmesi Genel Müdürü Sinem Dedetaş, daha önce deniz taksi adı verilen araçların denetimi ile ilgili bir çalışma yapıldığını ama atıl kaldığını, şimdi yapılacak çalışmayla bu boşluğun ortadan kaldırılacağının beklendiğini söyledi. Konu UKOME’de ele alınmış ve bir alt komisyon kurulmuş. Dedetaş ayrıca, Şehir Hatları tarafından daha ekonomik ve güvenilir bir deniz taksi projesi için de çalıştıklarını vurguladı.
- Ediz Hun’un, Büyükada’daki evinin gelecekte müzeye dönüştürülmesi için gereken yasal prosedürleri tamamladığı açıklandı. Hürriyet’te yer alan habere göre “ünlü oyuncu, sergilenmesini istediği eşya ve belgelerini özel bir depoda saklıyor. Haberde Ediz Hun ile yapılmış söyleşiye de yer veriliyor: “Esasında biz 1960 yılında Büyükada’ya yerleştik. Başka bir evde oturuyorduk. Orada otururken bu evin bulunduğu yer arsaydı ve annem buradan denize giriyordu. 1970’li yılların başında annem bu arsayı almamı istedi. Bu arsayı aldık, 1973’te de bu ev bitti. 20 milyonluk İstanbul’da burası benim huzur yuvam. Burası sessiz, sakin, çiçekler, tabiat, hayvanlar… Burada benim mikro bir dünyam var ve yaşamımı sürdürüyorum... Ben çocukluğumdan beri hayvanlara ve bitkilere çok düşkündüm zaten. Hobi olarak bunu yapmaya devam ediyorum. Kaktüsün Türkiye’de de dünyada da çok meraklısı var. Hatta Türkiye’de bir derneği de var.Benim de 3400 çeşit kaktüsüm var."
- Burgazada Cennet Bahçesi’nde Progresif Müzik Günleri devam ediyor. Geçtiğimiz hafta Cuma ve cumartesi akşamları etkinlik kapsamında nilipek ve Direc-t ile Retrobüs konserleri olmuş ve tiyatral sahne şovlarıyla son dönemin en ses getiren müzik gruplarından ‘Retrobüs', Burgazada Cennet Bahçesi'nde izleyicileri, Barış Manço, Cem Karaca ve Erkin Koray'lı müzikal yolculuğa çıkarmıştı. Bu haftasonu 29 Ağustos Cumartesi günü ise aynı sahnede, Bulutsuzluk Özlemi, Kesmeşeker ve Taner Öngür izleyicilerinin karşısına çıkacak.
İstanbul
- İstanbul Kitapçısı Kadıköy şubesinde “Değiş Tokuş” dönemi başladı: “Yeni okuyucularla buluşmasını istediğin bir kitabı getir. İstanbul Kitapçısı ekibimize teslim et. Başka bir kitapseverin bıraktığı yeni kitabını seç. İşte “Değiş Tokuş” tamamlandı.”
Haftanın Kitabı
DEPREM – Prof. Dr. Haluk Eyidoğan / Ginko Kitap: Türkiye'nin önde gelen deprembilimcilerinden Prof. Dr. Haluk Eyidoğan tarafından yazılan bu kitap, tehlikeli bir deprem kuşağı üzerinde bulunan ülkemizde yalnızca bilim okuyucularına değil deprem hakkında bilgi sahibi olmak isteyen herkese seslenmektedir. Deprembilim birçok bilim dalıyla ortak alanları bulunan kapsamlı bir bilim alanı. Bu kitabın sınırlı ölçeği nedeniyle kitapta ağırlıklı olarak depremlerle ilgili temel konulara yer verilmiştir. Bu nedenle metindeki başlıkları ve içerikleri belirlerken daha çok jeoloji, jeofizik ve deprembilim konularının içerisinde kalınmıştır. Kitap, yalnızca bilim okuyucularına değil deprem hakkında bilgi sahibi olmak isteyen herkese sesleniyor.
Edebiyatta ve Anılarda Adalar
Cemaat
Yahudi vatandaşlar yaz mevsiminde, Büyükada’da hareketli, canlı bir hayat sürseler de Sukot (çardak) bayramından sonra ve bilhassa kış mevsiminde adalarda kayda değer bir varlık göstermezlerdi. Burada ancak mesleklerini icra eden birkaç aile kalırdı. Onlar dahi, çok soğuk havalarda, şehirde oturan yakın akrabalarına sığınırdı. Yaz kış Adalı olarak, meşhur berber İzak Erdeniz ve oğulları Jak ile Bensiyon, gazoz imalatçısı Gabay ve oğulları, eskici Nesim ve oğlu Elyo ile ıtriyatçı Vitali Pardo’yu sayabilirim. Çoğu kişinin, adından dolayı Yahudi sandığı, Saat Meydanı’nda tütüncü Çala’nın karşısında Moizis isminde bir bakkal vardı ki, müşterinin arzuladığı helva veya peynir parçasını tartmadan, göz kararıyla tamı tamamına keserdi. Bu titiz bakkal, aslen Ermeni cemaatindendi. Diğer bakkalların çoğu Rum cemaatindendiler ve dükkânları Çarşı Caddesi’ndeydi.…
…
Değişik yöreden olan Yahudiler, birtakım ‘klan’lar oluşturmuştu. 1925’lerde İstanbul’a gelen Lehliler, Gürcüler, Çanakkaleliler, Ankaralılar aralarında gruplaşıyorlardı. Taşradan gelen ve İstanbullulara nazaran daha tutucu olan bu gruplardan bazıları, Ada’nın Musevi cemaatinin yönetimini, İstanbulluları dışlayacak derecede ele geçirmek için cemaat nezdinde üstün bir çaba sergilemişlerdi. Bilhassa Aşkenazlar (Doğu Avrupa Yahudileri), ihtirasları sayesinde dinî mekânlarımızın gelişimine değerli katkılar sağlamışlardı.
Bir Zamanlar Büyükada, Viktor Albükrek, Adalı Yayınları, s. 26-27
Göze - Kulağa - Kağıda - Mideye
Bu haftanın kitabı Eyüphan Erkul’dan (Heybeliada)
- Beni Kör Kuyularda - Hasan Ali Toptaş - Everest Yayınları / Büyülü gerçekçi öğeler kullanarak Türkiye’deki “lümpenleşme”nin eleştirisini yapan bir roman
Bu haftanın müzik dinletisi Güldehen Özyol’dan (Heybeliada)
- Karsu Dönmez – Kazım Koyuncu / Divane aşık gibi, Seni sevdim
Bu haftanın filmi Kemal Zavaro’dan (Büyükada)
- Film: Dangal
Selin Kutucular (Büyükada) her hafta yemek tariflerine devam ediyor. Afiyet olsun.
İNCİRLİ TART
Hamuru için:
- 250 gr un
- 150 gr tereyağı
- 2 adet yumurta sarısı
- 2 yemek kaşığı pudra şekeri
- 2-3 çorba kaşığı soğuk su
- 1 fiske tuz
- Üzeri için; 8 çorba kaşığı toz şeker
İç malzemesi için:
- 2 adet yumurta sarısı
- 4 yemek kaşığı krema
- 80 gr toz badem
- 2 yemek kaşığı toz şeker
- 1 paket vanilya
- 1 tatlı kaşığı tarçın
- 1 kg incir
İç malzemesi için gerekli olan tüm malzemeyi çırpın ve bir kenara alın. Un, soğuk ve küp doğranmış tereyağını, yumurta sarılarını, pudra şekerini ve tuzu elinizle yoğurun, toparlamak için soğuk su ilave edin. Buzdolabında birkaç saat dinlendirin. Yağlanmış tart kalıbına yerleştirin. Çatalla deldikten sonra ortasını yağlı kâğıtla kaplayın ve üzerine fasulyelerden ya da nohuttan ağırlık koyun. 175 derecede 10 dakika pişirin, kâğıdı ve ağırlığı kaldırıp 10 dakika daha pişirin. Daha sonra fırından çıkarın. İncir haricindeki içi için gerekli olan tüm malzemeyi çırpın. Ve tartın içine yayın. Yıkayıp saplarını kestiğiniz ve ikiye böldüğünüz incirleri üzerine yerleştirin. 220 derecede 10 dakika pişirin. İncirlerin üzerine 8 çorba kaşığı toz şeker serpin ve tekrar şeker iyice eriye kadar fırınlayın. Dilerseniz en son brülörle yakabilirsiniz.
Anastasia Aslanoğlu (Burgazada) haftanın lezzetlerine, Rum mutfağından seçtikleriyle katılıyor. Yayamın Mutfağından
Yoğurtlu Börek
Bugün annemin ellerinden bir tarifi paylaşıyorum sizlerle.
Malzemeler: 3 yufka, 1 büyük kase yoğurt, 350 gr beyaz peynir, 150 gr kaşar peyniri rende, 150 gr tereyağ eritilmiş, 1 adet yumurta
Yapılışı: Yufkalardan ilkini tezgaha alın üstünü yağlayın sonra yoğurdu sürün. İkinci yufkayı üstüne serin yine yağ ve yoğurt sürün. Üçüncü yufkayı da serip aynı işlemi tekrarlayın. Tereyağ ve yoğurt sürme işlemi bitince börekleri istediğiniz büyüklüğe göre üçgenlere bölün. Beyaz peyniri ezin içine kaşar peynirini ekleyin her üçgene uygun miktarda koyup kruvasan gibi yuvarlayın. Üstlerine bir fırça yardımı ile tereyağ ve yumurta sarısı sürün çörek otu veya susam ile süsleyin. 180 derece önceden ısıtılmış fırına koyun üstleri kızarıncaya kadar pişirin.
Afiyet olsun/ Kali Oreksi (Tarifi videodan izlemek için tıklayın)
Gülmek hakkımız
Korona günleri kasvetli günler. Henüz çıkabilmiş değiliz o havadan. Mizah en önemli ilacımız. Yüzümüzden gülümseme eksik olmasın.
Mizah
 |  |  |
 |  |  |
 |  |  |
 |  |  |
Bu haftanın objektiflerine takılanlar
Bu alana her hafta bize ulaşan fotoğrafları koyuyoruz. Siz de fotoğraflayın, mümkünse nerede çekildiğini yazın ve Bu e-Posta adresi istenmeyen posta engelleyicileri tarafından korunuyor. Görüntülemek için JavaScript etkinleştirilmelidir. adresine yollayın. Fotoğraflarınız haftalık olarak görüntüleneceği gibi, sonrasında da müze arşivinde saklanacak ve değerlendirilecek.
 |  |  |
 |  |  |
