Cuma, 03 Eylül 2021 16:26

Heybeliada ormanları nasıl yandı? Nelerin düzeltilmesi gerekiyor?

Ögeyi değerlendirin
(1 Oylayın)

Heybeliada Mahalle Afet Gönüllüleri ve Orman Gönüllüleri Değerlendirme ve Önerileri

Bu rapor, hataların tekrarlanmaması umuduyla yazılmıştır. Rapordaki bilgiler yangına yerinde müdahale eden mahalle afet gönüllüleri, orman gönüllüleri, ada sakinleri ile yetkililerin deneyim ve gözlemlerine, ayrıca bilim insanlarının önerilerine dayanmaktadır.

Heybeliada ormanları nasıl yandı? Nelerin düzeltilmesi gerekiyor?

21 Ağustos cumartesi günü saat 13 sularında Heybeliada Tepe Mahallesinde Hüseyin Rahmi Gürpınar evinin çok yakınında yangın başladı. Adanın İstanbul yönüne bakan meskûn yamacını hızla tırmanan yangın tepeyi aşarak güney yamaç boyunca Çamlimanı mevkiine kadar ilerledi. Adalar Orman Şefliği görevlilerinden alınan bilgiye göre bu yangında toplam 7,2 hektar ormanımızı kaybettik.

Heybeliada’da 12 Temmuz 2020’de çıkan yangında ise 6,2 hektar alan yanmıştı. Bu yıl yanan/yakılan yerin, geçen sene yakılan yere bitişik olması dikkat çekici.

Yangın çeşitli kurumların kusur ve ihmalleri nedeniyle büyümüştür. Bu hataların tekrarlamaması için yapılması gerekenleri bu raporun sonunda bulabilirsiniz.

Orman yangınlarının söndürme konusunda uzman yetkililerin verdiği bilgiye göre, sıcak ve kurak mevsimde şiddetli rüzgar varken çıkacak bir yangında Büyükada’nın tamamen yanması 4 saat, Heybeliada’nın ormanı ve evleriyle tamamının yanması ise sadece 2 saat sürecektir. Böyle bir yangında Adalar’da özellikle hafta sonları gelen on binlerce insanı kurtaracak tahliye kapasitesi yoktur.

Adalar, büyük bölümünde değerli kızılçam ormanları bulunması, denizden ve ada içi ulaşımın sınırlılıkları ve insan hareketliliğinin aşırı olması nedeniyle orman yangınları bakımından özellikle hassas bir bölge. Orman yangınlarıyla mücadeleden sorumlu orman teşkilatı, şehir içi yangınlara müdahaleden ise İBB İtfaiyesi sorumlu. Bu iki teşkilat arasındaki koordinasyon sorunları her yangında aleyhimize işliyor.

Yangının başlangıç yeri, giriş yasağı bulunan orman alanı değildir. Evlerin ormanla iç içe olduğu yerleşim alanıdır. Başlangıç noktasının çok yakınında ahşap evler vardır. Rüzgâr kuzeye (tepeye doğru) değil güneye esiyor olsaydı evler yanacaktı.

Orman Genel Müdürlüğü tarafından Heybeliada’da orman yangınlarına erken müdahale için konuşlandırılmış olan su tankerlerinin yangın günü sabahı adadan ayrılmış olması, yerlerine başka araçların getirilememiş olması, bu transferi yapması gereken Adalar Belediyesi çıkartma gemisinin bozuk olması ve yerine yedeğinin getirilmemesi, İstanbul Valiliği’nin ormana girişleri yasaklayan kararını uygulayan polislerin o gün ormanda kontrol yapmaması, ormanda devriye gezen eğitimli orman gönüllülerinin bu çalışmasına Kaymakamlıkça izin verilmemesi, İSKİ yangın musluklarının çalışmaması gibi ciddi ihmal ve eksiklikler nedeniyle bu kadar yandık. Bu rapor, aynı hataların tekrarlanmaması umuduyla yazılmıştır. Rapordaki bilgiler yangına yerinde müdahale eden mahalle afet gönüllüleri, orman gönüllüleri, ada sakinleri ile yetkililerin deneyim ve gözlemlerine, ayrıca bilim insanlarının önerilerine dayanmaktadır.

Yangın sırasında olanlar

İBB’ye ait itfaiye aracı yangın yerine kısa sürede ulaşarak aşağıdan yukarıya doğru müdahaleye başladı. Bölgeye ilk ulaşan mahalle afet gönüllüleri ve orman gönüllülerine göre bu araçta su vardı, ancak su bittikten sonra yangın musluğundan (hidrant) su takviyesi yapılamadı.

İSKİ Yangın Muslukları Neden Çalışmadı?

Son 10 yılda beş defa yangın yaşayan Heybeliada’da her yangında İSKİ yangın musluklarıyla sorun yaşanıyor. Yangın musluğu sayısının yetersiz olduğu, bazı bölgelerde hiç yangın musluğu olmadığı ve bazılarının çalışmadığı yetkililere defalarca bildirildi.

Buna rağmen Adalar’da İSKİ kontrolündeki yangın muslukları halen gerektiği gibi çalışmıyor. Yüksek yerlerdeki yangın musluklarına pompayla su basılması gerekirken, yangın çıktığı zaman elektriklerin devre dışı bırakılmasıyla yangın musluklarına su gitmiyor.[1] 

Havadan müdahale

Yaklaşık 4 saat süren yangına ilk 1 saatte havadan yalnızca bir helikopterle müdahale edildi. OGM tarafından gönderilen ilk helikopter saat 13.29’da su attı. Saat 13.45 civarında Bayrak Tepesindeki evlere çok yaklaşan yangın, evlere gelmeden, dar bir koridordan tepeyi aştı. Adanın güney yamacından hızlı bir şekilde aşağı yayılıp Çamlimanı mevkiine ilerledi ve Ada ölçeği için çok büyük bir alanı kaybettik.

Ağaçların tepelerinin de yandığı orman yangınları (tepe yangını) çok hızlı ilerler ve söndürülmesi için havadan müdahale gerekir. Ülkemizde bu yıl çıkan ve günlerce söndürülemeyen yangınlardan da bildiğimiz gibi, Orman Genel Müdürlüğü’nün havadan müdahale kapasitesi yeterli değil. OGM elindeki üç adet yangın söndürme uçağından ilkinin adaya gelmesi saat 14.50 civarında oldu. Yangın toplam beş helikopter ve iki uçakla, 7 hektar alan yandıktan sonra söndürülebildi.

Yangını söndürmek için bölgeye koşan sivillerin ormandaki varlığı havadan müdahaleyi zorlaştırıyor. Yukarıdan bırakılacak tonlarca su, insanların ölümüne neden olabileceği için helikopter ve uçaklar gerektiği şekilde su atamıyor. Havadan müdahale başladığında, müdahale alanını terk etmemiz gerekir.

Saat 15.20 sularında yangın Adalılar, Orman Gönüllüleri ve itfaiye tarafından büyük ölçüde söndürüldü, soğutma çalışmaları başladı. 15.30’da Kuleli Köşk yukarısındaki ağaçların üst kısımlarının yanmakta olduğunu gören Adalılar hızla müdahale etti.

Yangın yolları ve çalı temizliği yangını durduramadı

Yangın, orman içindeki yangın yolunu ve bir beton yolu da aşarak ilerledi. Bu yolların çevresinde, yangın çıkmasını engelleme amacıyla yapılmış çalı ve küçük ağaç kesimi de yangının hızını azaltmadı. Yaz sezonu başında yapılan yol kenarı çalı ve ağaç kesimlerinden sonra kuru dalların adada bırakılmış olması önemlidir. Orman gönüllüleri olarak aşırı bir tahribata neden olduğunu düşündüğümüz, mevsiminde yapılamamış bu çalı temizleme işi ile ilgili olarak, Adalar Orman Şefi ve işin yüklenicisi ile görüşmüştük. Yüklenici firma, başka taahhütlerin yanında, kesilen dal ve çalıların kesinlikle ormanda bırakılmayacağını da söylemişti. Ancak bu yanıcı maddelerin büyük bölümü halen ormanda. Aynı sorun diğer adalar için de geçerli.

Yangın çok hızla ilerledi, yamaçları adeta yalayıp geçti. Bu nedenle birçok ağaç aslında tamamen yanmış değil, yeşil dalları duruyor. Bu ağaçların yaşamaya devam edeceğini biliyoruz ve konunun uzmanı bilim insanları gibi biz de canlı ağaçların kesinlikle kesilmemelerini istiyoruz.

Destek ekiplerinin koordinasyonu sağlanamadı

Yangının kasıtlı olarak başlatıldığından şüphelenildiği için, olası kundakçıların yakalanması için saat 14.15 sularından 16.30’a kadar Heybeliada’ya giriş ve çıkışlar durduruldu. Yangın eğitimi olup müdahale ile görevli olan gönüllülerden Heybeliada dışında bulunanlar da bu yasak nedeniyle adaya ulaşamadı. Gönüllülerin ulaşımı için Adalar Belediyesi’nden destek istendi, ancak yetkililerin büyük kısmına ulaşılamadı. Adalar Belediyesi’nde ulaşılabilen görevliler de belediyenin diğer çalışanlarına ulaşamadığı için yerel belediye afet koordinasyonunda yetersiz kaldı.

Yangına diğer ilçe belediyelerinden itfaiye desteği geldi. Ayrıca İstanbul’dan MAG ve AFAD ekipleri ulaştılar. Yangın söndürüldükten sonra bölgeye ulaşan TOMA’lar soğutmada kullanıldı. Dışarıdan gelen itfaiye ekip ve araçlarının yangın sahasına ulaşımı konusunda da koordinasyon eksikliği yaşandı.

Temmuz ayı sonunda başlayan orman yangınlarının ardından adada muhtemel yangınlara karşı işbirliği için Heybeliada Su Sporları Kulübü’nde yapılan toplantıda, İBB İtfaiyesinin denizden su çekerek tepelerdeki yangınlara dahi müdahale edecek durumda araçları olduğu bildirilmişti. Yangında ne yazık ki hiç böyle araçlar göremedik.

Yangın öncesi ihmal ve hatalar

Su tankerleri adadan ayrıldı

Ülkemizin güneyindeki orman yangınları ve İstanbul’da ormanlara girişin yasaklanması ile birlikte İstanbul Orman Müdürlüğü tarafından Adalar’da orman yangınlarıyla mücadele için ek su tankerleri ve tomalar getirilmişti. Heybeliada’ya yangından iki hafta önce yerleştirilen dört adet su tankeri, yangın sabahı adayı terk etmiştir. Bu durumdan orman gönüllüleri haberdar edilmemiştir.

OGM yetkilileri, Heybeliada’daki tankerlerin yasaklar bitmeden, yangın riskinin yüksek olduğu dönem bitmeden geri çekilmesini, “iki haftalığına kiralanmıştı” diyerek açıkladılar. Bu açıklama, araçların adayı terk edeceği günün önceden bilindiğini ifade ediyor. Adalar Orman Şefliği, söz konusu tankerlerin yerine Heybeliada’ya Büyükada’dan araç göndermeye çalıştıklarını ancak Adalar Belediyesi’nin bu araçları nakledebilecek kapasitedeki tek çıkartma gemisi bozuk olduğu için Heybeliada’ya araç gönderilemediğini belirtiyor. Bu araçların nakil işlemini önceden planlayıp gerçekleştirmeyen ve mevcut su tankerlerinin Heybeliada’da bulunma süresini uzatmayan Orman Genel Müdürlüğü yetkilileri ile, araçları taşıyacak çıkartma gemisinin onarımını veya yedeğini temin etmeyen Adalar Belediyesi yetkilileri kusurludur.

Ormana giriş yasağı uygulanmadı

Türkiye’nin çoğu yerinde çıkan yangınlarla beraber getirilen ormana giriş yasağı Adalar’da emniyet tarafından titizlikle uygulanırken, yangının olduğu gün sabahtan itibaren orman girişlerinde polis yoktu.

Ülkemizdeki çok sayıda yangına karşı söndürme ekip ve araçları diğer yangın bölgelerinde olduklarından, Adalar’da daha önceden eğitilmiş olan orman yangın gönüllüleri, ormanda yangın çıkmasına izin vermemeleri için özel olarak uyarılmıştı. Gönüllüler olarak, emniyetin de bilgisi dahilinde, resmi kıyafetlerimizle ormanda devriye gezerek yasak yerlere girenleri uyarıyor, orman dışına çıkarıyorduk. Ancak önceki hafta orman gönüllülerinin ormana girişi Kaymakamlıkça yasaklandı. Bunun gerekçesi, orman gönüllülüğünden çıkar elde etmeye çalışan bir şahsın, gönüllü kıyafetini ormanda akülü taksicilik yapmak için kullanması idi. Bu şahsı kınıyoruz. İlgili kişinin kimliğini tespit etmek yerine bütün orman gönüllülerinin koruma çabasını engellemek de yetkililerin hatasıdır.

Hepsi tesadüf mü?

Heybeliada ormanları nasıl yandı? Nelerin düzeltilmesi gerekiyor?

Yangının su tankerleri adadan gönderilir gönderilmez çıkması, orman girişlerinin polis tarafından denetlenmemesi gibi “hata” veya “ihmal”ler nedeniyle Ada’da bu yangının ayarlanmış bir iş olduğu, kasten çıkarıldığı konuşuluyor.

İmar planı olmayan Adalar’da ormanların araziyi imara açmak için yakıldığı veya yanmasına izin verildiği de her yangında gündeme geliyor. Ancak Adalar ilçesinde şimdiye kadar, yandıktan sonra imara açılan bir yer olmadığını hatırlatırız. Adalar’da sit alanı kurallarının delindiğine şahit olmak, artan yapılaşma, kıyıların işletmelerce sürekli tahrip edilmesi ve ayrıca orman alanlarını Turizm Bakanlığı tasarrufuna bırakan yeni yasa, yaşam alanlarımızın, ormanlarımızın korunması konusundaki tedirginliği arttırıyor.

Şüphelerin giderilmesi için yukarıda bahsedilen konulara ilgililerce açıklık getirilmesini istiyoruz. Tüm kurumlar, buna benzer ihmallerin bir daha olmaması için gereken bütün tedbirleri hemen almalıdır. Önceki yangınların ardından da, düzeltilmesi gereken konular afet konusunda uzman kişiler ve mahalle afet gönüllüleri (MAG) tarafından açıklanmış, Adalılar, uzmanlar ve gönüllüler bunları bütün yetkililere iletmişlerdir. Buna rağmen hâlâ aynı sorunları yaşıyor olmak canımızı daha da yakıyor.

Kocaman yangını pet şişelerle söndürmeye çalışan Adalılara sonsuz teşekkür ediyor, yetkilileri yetersiz kaldığı bariz olan tedbirleri acilen bütün Adalar’da arttırmaları gerektiği konusunda yine uyarıyoruz.

Adalar’da afete hazırlık ve yangın güvenliği konusunda özel tedbirler alınmalı ve bu konudaki bütün adımlar yetkililerce şeffaf bir şekilde kamuoyuyla paylaşılmalıdır.

Adalar’da Yangına Karşı Alınması Gereken Önlemler

Deprem kuşağında olduğumuzu bildiğimiz gibi, yangının her zaman çıkabileceğini de biliyoruz. Üstelik iklim krizi nedeniyle yangın tehlikesi artık eskisinden çok daha büyük. Bir daha bu kadar fena yanmamak için aşağıda sıraladığımız önlemlerin en kısa zamanda alınmasını istiyoruz:

Ziyaretçi yönetimi

  • Ormanlar gezinti ve piknik alanı değildir. Bu yılki büyük yangınlardan sonra alınan ormana giriş yasağı gelecek yıllarda da riskli dönem boyunca uygulanmalıdır.
  • Adalar’a afet halinde tahliye edilemeyecek, kurtarılamayacak kadar fazla ziyaretçi geliyor. Ziyaretçi baskısı yangın gibi riskleri de arttırıyor. Ziyaretçi sayısının hizmet kapasitesine göre sınırlandırılması şarttır. (Bunun yöntemi “giriş paralı olsun” gibi ayırıcı yollar olmamalıdır.)
  • İBB Meclisinin, özel günlerde ulaşımın ücretsiz olması kararı Adalar gibi hassas yerleri kapsamamalıdır. Ücretsiz ulaşım hem Adalar’ı ve Ada sakinlerini, hem de ziyaretçileri tehlikeye atıyor. Ulaşımın yetersiz kaldığı günlerde zabıta ve polis de yetersiz kalıyor.
  • Adalar’a yolcu taşıyan vapur ve motorlar, pandemiye rağmen, özellikle hafta sonlarında kapasitesinin çok üzerinde yolcu alıyor. Denizde bir kaza olması halinde araçlardaki can yelekleri yolcu sayısına yetmeyecek. Büyük bir felaket olmadan, deniz taşıtlarına oturma yeri kapasitesi ile uyumlu sayıda yolcu alınması sağlanmalı. (Gezmeye gelen ziyaretçilerle evlerine giden Ada sakinlerinin önceliği farklıdır, Adalıların mağdur olmaması için kota konabilir.)

Yangın söndürme araç ve ekipleri, koordinasyon

  • Orman Genel Müdürlüğü orman görevlilerini sınırlı süre ile istihdam ediyor. Adalar’da orman görevlisi sayısı her zaman yetersiz kalıyor ve mevcut görevliler de aşırı iş yükü altındalar. Her adada, her zaman ve yeterli sayıda orman memuru görevlendirilmeli.
  • Her adada İBB İtfaiyesi var, ama her adada yeterli sayıda orman yangını söndürme aracı yok. Ormanda küçük yangınlara hızla müdahale edecek araçlar ve büyük yangınlarla mücadele edecek donanımda orman itfaiye araçları her adada ve her zaman bulunmalı.
  • Orman İtfaiyesi ve İBB İtfaiyesi ortak tatbikat yapmalı. Bu çalışmaya yangın musluklarının kullanımı ve itfaiye araçlarının konumlandırılması konusu da dahil edilmeli.
  • Orman İtfaiyesi ve İBB İtfaiyesinin araçlarının tam kapasite ile çalışır durumda olmaları sürekli kontrol edilmeli. Bozulan araçlar tamire gönderilirken Adaya mutlaka onu ikame edecek araç getirilmeli.
  • İBB ve Adalar Belediyesi zabıta sayısı arttırılmalı.
  • İBB ve Adalar Belediyesi görevlileri afet halinde görev başında ve ulaşılabilir olmalı. Özellikle Adalar Belediyesi personelinin, yangın söndürecek ekipleri alana ulaştırması kendilerinin yangın söndürmeye çalışmasından çok daha doğru olur.
  • Afet halinde dışarıdan gelecek takviye ekiplerinin afet alanına gidişine Adalar Belediyesi rehberlik etmeli.
  • Adalar Belediyesi denizden ulaşım araçlarının hepsinin çalışır durumda olmasını sağlamalı, bozuk araçların tamiri sağlanana kadar başka araçlar getirmeli. Adalar Belediyesi’nin deniz ulaşım filosu, afette müdahale araçlarını taşıyacak gemiler ve insanların hızlı ulaşım ve tahliyesini sağlayacak diğer deniz taşıtlarıyla takviye edilmeli.
  • İBB Atlı Zabıtası, özellikle orman alanlarında ateş yakanların, çöp bırakanların vb denetlenmesi ve engellenmesi açısından önemli bir görev yapıyor. Bu yaz devreye giren atlı zabıtalar henüz sayıca yetersiz (Heybeliada’ya genellikle iki atlı zabıta, Büyükada’dan gönderiliyor). Bütün Adalar’da daha yeterli sayıda atlı zabıta sürekli görev yapmalı, bunun için gereken ahırlar yapılmalı.

Yangın muslukları

  • AYEDAŞ, yangın sırasında kullanılması gerekecek, su pompalama gibi sistemlerin elektriğini normal şebekeden ayırmalı, bu sistemi kapatmamalı.
  • İSKİ, yangın muslukları için, şebeke elektriği kesildiği zaman da devreden çıkmayacak bir sistem kurmalı (jeneratörlü bir sistem gibi). Afet sırasında elektrik yetkililerce kapatılmasa bile afet nedeniyle kesilebilir.
  • İSKİ Adalar’daki yangın musluğu sayısını arttırmalı ve mevcut muslukların bakımını yapmalı. İSKİ’nin bu konudaki ihmalini sürdürmesi halinde OGM devreye girerek derhal sorunu çözmeli.
  • İBB İtfaiyesi ve İSKİ, yangın olmayan zamanlarda yangın musluklarını düzenli olarak kontrol etmeli ve çalışmayanları hiç vakit kaybetmeden tamir etmeli. OGM de konuyu takip etmeli.

Ormanın geleceği

  • Yanan alanlar kesinlikle imara açılmamalı. Adalar’da yapılaşma arttırılmamalı.
  • Yanan alandaki canlı ağaçlar kesilmemeli.
  • Konu hakkında uzman bilim insanlarının da vurguladığı gibi, yanan ağaç ve çalıların köklerinden, kozalaklarından, tohumlarından yeniden yeşermesi için ormana fırsat verilmeli. Tüm uzmanlar ormanın kendini yenileyebileceğini söylerken, “tepkiler nedeniyle” ağaçlandırma yapılmamalı.
  • OGM tarafından ağaçlara mevsim dışı budama yapılmamalı. Ağaç gövdelerini ve dallarını parçalayan araçlar hiçbir sebeple kullanılmamalı. Herhangi bir nedenle kesilen ağaçlar, çalılar, dallar (yanıcı malzeme) asla orman içinde bırakılmamalı.
  • Ormanların işletmelere kiralanmasına, orman içinde piknik yapılmasına izin verilmemeli. Orman arazilerinde halihazırda yer kiralamış bulunan tesislerin doğal dokuya, kıyıya ve kıyı çizgisine müdahale etmesine izin verilmemeli, yaptırım uygulanmalı.
  • Ormanda biriken ve yangına yol açma riski de taşıyan cam şişeler, doğada yok olmayan pet şişeler, sigara izmaritleri ve diğer atıklar İstanbul Orman Bölge Müdürlüğü ve Adalar Belediyesi işbirliği ile düzenli ve sık olarak toplanmalı, geri dönüşüm için ayrıştırılarak adadan uzaklaştırılmalı. Ormanları kirleten kişilere yaptırım uygulanmalı.
  • Ormanda ateş yakmak yasak olduğu halde adada hazır mangal satışı yapılmakta, orman içinde kalan işletmeler de mangal yakmaktadır. İstanbul kıyılarında olduğu gibi, büyük risk altındaki Adalar ilçesinde de ormanlık alanda ateş ve mangal yakılmasına kesinlikle izin verilmemelidir. Denetim ve yaptırım uygulanmalı, bunun için görevli sayısı arttırılmalıdır.
  • Ormanlık alana sigara ve çöplerin atılmaması konusunda halka yönelik uyarı ve afişler, deniz ulaşım araçlarını da kapsayacak şekilde arttırılmalıdır.

 

[1] Yangın muslukları, itfaiye araçlarının biten suyunu yeniden doldurması için kullanılır. Bu musluklara hortum bağlanarak yangın söndürülmez. Musluğun çalışmaması durumunda itfaiye aracının alanda olması bir işe yaramaz, gidip su alması gerekir. Bu zaman kaybı yangının büyümesine yol açar.

Son değişiklik Cumartesi, 04 Eylül 2021 15:02
Yorum yapmak için oturum açın