1935 yılı Eylül ayındayız. Gazetelerdeki Adalar haberleri yangından vapur tarifelerine, hırsızlıklardan iskele düzenlemelerine çok geniş bir yelpaze çiziyor. Bu geniş yelpazede değişmeyen bir başlık hep gündemde: Adaların Güzelleştirilmesi.
Hadi buyurun bu çeşitliliğin keyfini çıkarın…
Bugün de Bu
Üvey Adalar
Kınalıadada oturan ve üçü de sabah akşam vapurla Kadıköyünde mektebe gitmeğe mecbur olan üç genç okuyucumdan bir mektub aldım. Bunda, Marmaramızın incisi olan dört adadan ikisinin (Heybeli ve Büyükadanın) öz evlâd muamelesi gördükleri halde, diğer ikisinin (Kınalı ve Burgazın) da üvey evlâd gibi kimsesiz ve bakımsız kaldıklarından, Akay idaresinin bu iki ada ile Kadıköy arasında irtibat temin edemediğinden şikayet ediliyor.
Hiç şüphesizdir ki, nüfus kesafeti kıyas edilemiyecek derecede fazla olan (öz evlâd adalar) la, üvey adaların nihayet biraz da çıkarını düşünmek mecburiyetinde bulunan bir vapur idaresi bir tutulamaz; ve Heybeli ve Büyükadaya tahsis ettiği geniş tarifeyi ötekilere de aynen teşmil ve tatbik edemez. Ondan böyle bir şey istemek insafsızlık olur; amenna!..
Fakat, ben de dikkat ettim ki, bizde, halkın da menfaatini, kendi menfaatile birlikte gözetmek mecburiyetinde bulunan vesaiti nakliye sosyeteleri bu halkın menfaatini, affedilmez bir lâübalilikle, kendi menfaatlerine kurban etmektedirler.
Yakında, Akay idaresi kış tarifesini tatbike başlayacak. Acaba bunda da, Kınalı ve Burgaz sakinlerinin, Kadıköyle irtibatı ihmal edilmiş midir? Bunu hiç aklıma sığdırmak istemiyorum. Bugün, Kadıköy, Haydarpaşa, hele Ankara trenlerinin, Anadolu yollarının anahtarı olmak dolayısile bu son iskeleye geçmek için, ta Köprüye kadar götürüp aradan başka vapura bindirmek hem insafsızlıktır, hem de işkencemsi bir iştir.
Ada ahalisini kışın yerlerinde tutmak için her fedakârlığı göze alan Akay idaresi, mekteblerine rahat, kolay ve çabuk gitmek istiyen bu üç vatan yavrusunun tercüman oldukları dileği iyi karşılayıp ta, sabah oralardan Köprüye inen, akşamüstü de Köprüden bu Adalara çıkan birer vapuru Kadıköyüne uğratamaz mı?
Ercümend Ekrem TALU
Cumhuriyet, 22 Eylül 1935, Pazar
Büyükadada yangın
Büyükadada Maden caddesinde Abdülkadir ve Şemsi adlarında iki kişi dün bir para meselesinden kavgaya tutuşmuşlardır. O sırada Şemsinin arkadaşı Ekrem de işe karışmış ve ikisi bir olarak Abdülkadiri fena halde döğdükten sonra bıçakla vücudünün birçok yerlerinden de tehlikeli surette yaralamışlardır. Abdülkadir zabıta tarafından hastaneye kaldırılmış, Şemsi ile Ekrem yakalanarak tahkikata başlanmıştır.
Akşam, 1 Eylül 1935, Pazar
(NOT: Haberin başlığı ile içeriği arasındaki uyumsuzluğa dikkat etmişsinizdir. Olay bir yangın olayı değil, basit bir kavgadan ibarettir. Gazetenin bu haberi “yangın”la nasıl ilişkilendirmiş olduğu konusunda maalesef bir bilgimiz yok. Hn.)
Bir kayıkçının tehlikeli macerası
Sandalı Maltepede devrilen kayıkçı Heybelide kurtarıldı
Galatada Su iskelesinde kayıkçılık yapan Halil adında bir adam dün Kadıköyüne götürmek üzere 36 damacana suyu kayığına yüklemiş ve denize açılmıştır. Halil Kadıköy iskelesine yanaşacağı sırada birdenbire çıkan şiddetli rüzgâr kayığı iskeleden açıklara doğru sürüklemeğe başlamıştır. Halil ne kadar uğraşmışsa da iskeleye dönmek kabil olamamış, kayık dalgalar arasında çalkanarak Kınalıadaya kadar sürüklenmiştir.
Adamcağız hiç olmazsa Kınalıadaya yanaşıp batmaktan kurtulmak istemiş fakat dalgalar bu defa da kayığı oradan alıp Maltepe önlerine atmış ve sonra devirmiştir. Yüzmek bilmeyen Halil denize düşünce kayığın kenarına asılarak bağıra bağıra etraftan imdad istemeğe başlamıştır. Rüzgar yarısı suya batmış olan sandalı bu defa da sürükliyerek Heybeliada açıklarına atmıştır. Orada Halilin bağırmasını polisler duyarak derhal bir motörle yetişmişler ve Halili boğulmak üzere iken kurtarmışlardır.
Akşam, 5 Eylül 1935, Perşembe
Köprüdeki adalar iskelesi
Eminönüne giden parmaklığın açılması isteniyor
Eminönü kaymakamlığı Köprüde intizam ve inzibatı daha iyi temin için sıkı bazı tedbirler almıştır.
Bu arada Köprünün Adalar iskelesinin Eminönü tarafındaki giriş yeri hamalların yolcuların izaç etmelerine meydan vermemek üzere kapatılmıştır.
Eminönünden Ada vapuruna giden yolcular, bu kestirme yolun kapanması dolayısile bilet gişelerinin bulunduğu yere kadar yürümeğe mecbur oluyorlar ve vapurların hareket zamanına yakın iskeleye gelenlerin bir kısmı yolun uzaması yüzünden vapuru kaçırıyorlar. İskeleye giriş kapılarını böylece azaltılması izdihama sebep olduğundan yolcuları rahatsız ediyor.
Bu durum şikayetlere yol açmıştır.
Akay işletmesi, kapanan kapının açılması için teşebbüs yapmağı düşünmüş, fakat Eminönü kaymakamlığının idari düşüncelerle hareket ettiğini göz önünde tutarak teşebbüsten vazgeçmiştir.
Eminönü kaymakamlığının halkın istirahatını temine çalıştığına şüphemiz yoktur.
Ancak bu tedbirlerin tatbiki bir takım şikayetlere meydan verince durumu tekrar incelemek ve tertibatı daha mükemmel bir hale getirmek lazımdır.
Akşam, 7 Eylül 1935, Cumartesi
Büyükadada bir hırsızlık
Esad Mahmudun bütün eşyası çalındı
Dün Büyükadada tuhaf bir hırsızlık olmuş, muharrir arkadaşımız Esad Mahmud Karakurdun bütün eşyası çalınmıştır. Esad Mahmud Büyükadada Sumer palasta 24 numaralı odada oturmaktadır. Dün Festival münasebetile saat on dört buçukta otelden çıkmış, şenliklere gitmiştir.
Akşam üzeri otele döndüğü zaman, açık bıraktığı odasını kilidli bulmuş, anahtarı otel hizmetçilerinin aldığını sanmıştır. Fakat hizmetçilere sorunca anahtarı almadıklarını öğrenmiştir. Bunun üzerine bir çilingir buldurularak oda açtırılmıştır. İçeriye girildiği zaman bir hırsızın elbise ve çamaşırları bir bavula doldurarak alıp gittiği görülmüştür.
Hırsız yalnız bir süveter, bir çift sarı iskarpin, bir yün fanila bırakmıştır. İşin tuhafı, hırsızın odada bulduğu birkaç edebi eseri ve Esad Mahmudun yazmağa başladığı Romanın ilk kısımlarını da alıp götürmesidir.
Hırsız eşyayı bavula doldurduktan sonra kapıyı kilitliyerek anahtarı almış ve adada dünkü kalabalık ve telâştan istifade ile otelden çıkıp gitmiştir. Esad Mahmud üzerindeki beyaz pantalon ve ince elbise ile kalmıştır.
Polis vakadan haberdar edilmiş, tahkikata başlanmıştır. Güpegündüz yapılan bu hırsızlık failini çabuk yakalıyacağını ümid ederiz.
Akşam, 16 Eylül 1935, Pazartesi
Halkın şikâyeti
Gene Büyükada iskelesi!
Perşembe nüshamızda “Ada iskelesinde halkın çektiği azab” başlığı altında bir kari mektubu çıkmıştı. Akay İşletme Direktörlüğü dünkü nüshamızda buna cevab verdi.
Bugün gene ayni kariin bu cevaba verdiği cevabı aynen neşrediyoruz:
- Ahali gişe önünde birbirini ezerken üçüncü bir gişede oturan bir memurun buna seyirci kaldığını ve bu ihtiyat gişenin bundan daha sıkı hangi zamanı beklediğini sormuştum.
Sayın İşletme Direktörlüğü bu zatın vazifesi bilet vermek olmadığını söylüyor. O seyirci zatın vazifesini öğrendik. Fakat boş gişenin hikmeti vücudünü hala anlamış değiliz.
İdarenin hesab kitab işlerinin Büyükada iskelesindeki intizam ve nezaket işleri gibi bozuk olmadığına eminiz.
O gün vapurda kaç kişiden iki misli ücret alındığının hesabı ortaya konursa gişe önündeki kargaşalığın derecesi hakkında bir fikir edinilir. Bu yüzden ikinci vapurun bir kısmını dolduran ve İstanbula gidinciye kadar bu iskelenin hikâyesile vakit geçirenler de başka.. - “İskelenin kapısını kapıyan memurun vazifesini ifa ettiği ve kimseye hakaret etmek şöyle dursun vaktinden sonra gelen bir yolcu tarafından fena muameleye maruz kaldığı” tahkikat neticesinde anlaşılmış.
İşletme Direktörlüğünün halkın gözü önünde geçen bir vak'aya hiç çekinmeden yalan demesi ve mektub sahibini yalancılıkla itham etmesi etrafında söylenecek çok lâkırdı vardır. Fakat ben bundan vazgeçerek sade şunu söyliyeceğim ki Direktörlük üstünkörü tahkikat yaptırmıştır.
Vak'a aynen şudur: Para cezasını göze alan halk açık demirkapılara koşuyor. Bunların yalnız bir tanesinin arkasına o bahsettiğim kısa boylu, gözlüklü memur dikilmiş. Kapı kilidlenmiş olsa mesele yok. Fakat kapı henüz aralık ... Öteki kapılardan harıl harıl insan akarken yalnız bu kapıdan geçmemek ve arka vapura kalmağa katlanmak akıl alacak şey değil. Fakat o kısa boyIu, gözlüklü adam kapı arasından yarı geçmiş insanların göğsüne dayanmak, kollarını, başlarını kapı arasına sıkıştırmak suretile kendini göstermek fırsatını kaçırmıyor. - Tekzibe göre şikâyet sahibi vaktinde iskelede bulunmadığı için bu hal başına gelmiş. Şikâyet mektubu birdir, fakat şikâyet sahibi bir değildir, halktır. Görmediği, işitmediği farzedilerek en göz önünde vak'alar hiç tereddüd edilmeden inkâr edilen halk. Mademki vapurdan bilmem nekadar zaman evvel iskelede bulunamıyan bunca kişi bu kadar eziyet çekiyor, bir gişe açsınlar, bunu yapamıyorlarsa vapurda beş kuruş gibi bir fazla vergi ile bilet alamıyanlara bilet verdirsinler.
- Halk sivrisinek var, dedi, bu işle uğraşmağa memur makam «yok» dedi. «Cumhuriyet» bir anket açtı, binnetice meydana çıktı.
Biz de “Büyükada iskelesinde işler iyi gitmiyor” diyoruz. İşletme Direktörlüğü aksini iddia ediyor. Bunun için de bir anket yapılır ve sayın yolcular aralarında söylediklerini açıktan konuşmağa başlarlarsa hakikat meydana çıkar.
İşletme Direktörlüğü halka hizmet arzusundan bahsediyor. Tebrik ederiz; fakat bunda muvaffak olmak isterse halktan gelen şikâyeti samimiyetle dinlesin, dikkatle tahkik ettirsin. Kabahatli memurlarının hafifçe kulağını çekeceği yerde onları büsbütün şımartıp tepemize çıkarmasın. Bu günlük bu kadar!
Cumhuriyet, 1 Eylül 1935, Pazar
Ada vapurunda bir panik oldu
Birçok kimseler bayıldı ve yaralandı
Sabahleyin Köprüden 11.15 te kalkan ve Moda - Adalar seferini yapan Akayın İhsan kaptan idaresindeki Kınalıada vapuru büyük bir tehlike geçirmiştir. Saat tam on ikide Kınalıadaya yanaşan vapur, suların tesirile birdenbire iskeleye yüklenmiş ve bu sarsıntı yüzünden makine dairesinde madeni yardımcı vaflardan birisi kopmuştur. Kazanda biriken istimin bütün şiddetile açık ve kopuk borudan dışarıya çıkışı vapuru gürültüye vermiş ve birdenbire ne olduğunu anlayamıyan yolcular arasında panik başlamıştır. Halk üstüste kapılara hücum ederken her taraftan acı acı bağırmalar, haykırmalar yükselmiş, bu sırada vapur da iskeleden açılmış çok tehlikeli dakikalar geçirilmiştir. Bir şey olmadığını söyliyen polisler yolculara dert anlatamamış, dışarıya fırlamak istivenlerin heyecan ve telaşlarını dindirememişlerdir.
Güverteden, kamaralardan atlayabilen kesif bir yolcu kalabalığı iskeleyi doldurmuş, içerde kesif bir yolcu kalabalığı iskeleyi doldurmuş, içerde kalan kadınlar bayılmışlar, çocuklar korkudan ağlamıya başlamışlardır. Umumi panik on dakikaya kadar bütün dehşetile devam etmiş, vapurun kurtarma aletlerini kapanlar da olmuştur. Neden sonra patlayan vaftan çıkan istim kesilmiş ve halkta büyük bir korku uyandıran ses durunca heyecan kısmen bastırılmıştır.
Bu karışıklık arasında iki kadın kendilerini şaşkınlıkla denize atmak istemişlerdir. Bir ihtiyarın kalp ağrıları tutmuş, yolculardan üç dört kişi kol ve bacaklarından muhtelif yaralar almışlardır.
Ancak yirmi dakika sonra Kınalıada iskelesinden bir taraflı makineyi çalıştırmak suretile ayrılan vapurun içi bir hastaneye dönmüş, herkesin sağlığı bozulmuştur.
Vapur, tek makineyi işleterek yarım saat geç olarak Burgaza uğramış, Heybeliyi de geçtikten sonra Büyükadaya gelmiştir. Yolcu almadan Halice gönderilen Kınalıada vapurunun makine dairesindeki bu sakatlığın ortadan kaldırılması bir haftalık tamire bağlıdır. Panik sırasında iki çanta, kahve rengi boz bir kürk boğa, bir paket kaybolmuştur.
Hadisede kimsenin suçu yoktur. Vapurun ha makinisti Feyzi, umumi panikte makine dairesinde hemen icap eden tedbirleri almak suretile büyük ve olabilecek tehlikelerin önüne geçmiştir. Kaza, Akay idaresi nöbetçişefliğine bildirilmiştir.
Heybeliada polisi, kaybolan eşyaları aramakta, kaza, etrafında Akay idaresi ve zabıta tahkikatını sürdürmektedir.
Tan, 23 Eylül 1935, Pazartesi
Burğazadasında Hava Kurumu menfaatine verilen müsamere
30 Ağustos Zafer bayramı dolayısile İstanbulun her tarafında Hava Kurumunun vermeğe başladığı eğlenceler tam altı gün sürecektir. 30 ağustos gecesi verilen eğlencelerin en güzellerinden biri de Burgazadası Spor kulübünde verilen eğlence oldu. Bu eğlenceye İstiklâl marşile başlanmış, bunu müteakib üyelerden Edib kısa bir söylevle tayyarenin öneminden ve yarın ki savaşlarda oynıyacağı rolden bahsetmiştir. Söylevden sonra Atiyenin armağan ettiği zarif bir yastıkla üyelerden Vasilakinin eğlenceden birkaç saat evvel tuttuğu büyük bir balık tayyare menfaatine piyangoya konmuştur.
Bundan sonra dans müsabakaları yapılmış ve müsabakaları Cavidan, Atiye, Handan, Eleni, Vasfiye Akman, Tesuni ve Bendiç kazanmışlardır. Kazananlara birçok mükâfatlar verilmiştir.
Bu eğlence sabah kadar neş’e içinde devam etmiştir.
Burgaz spor kulübünün Hava Kurumuna verdiği bu eğlence, Adada çok rağbet görmüş olduğundan bundan cesaret alan idare heyeti bugün Ada kıyılarında yüzme ve kayık yarışları yapmağa karar vermiştir.
Bu eğlence ve spor hareketlerinde Galatasaraylı Talâtla Dayı Celâlın büyük himmetleri görülmektedir. Burgaz Spor kulübü Ada halkına güzel dakikalar yaşattığı için bütün halkça takdir edilmektedir.
Cumhuriyet, 1 Eylül 1935, Pazar
Atatürk dün Heybelide Başbakanı ziyaret etti
Cumurbaşkanı Atatürk dün saat on altı sularında, yanlarında İç Bakanı Şükrü Kaya da olduğu halde, Florya deniz evinden Sakarya motôrü ile hareket ederek, Heybeliadaya gitmişlerdir. Atatürkün adalarına geldiğini gören ve haber alan Heybelililer coşkun sevinç tezahürlerile kendisini karşılamışlardır.
Başbakan İsmet İnönü de Atatürkü iskelede karşılamışlar ve beraberce İsmet İnönünün evine gitmişlerdir.
Bir müddetten beri dişlerinden rahatsız olan ve bir operasyon geçirmiş bulunan İsmet İnönü, sevinçle duyduğumuza göre, tamamile iyileşmiş bulunmaktadır. Atatürk saat 20,30 a kadar İsmet İnönünün evinde kalmış, dönüşte de halkın tezahürü ve alkışları arasından geçerek motörlerine binmişlerdir.
Genel Kurmay Başkanı Mareşal Fevzi Çakmak ta dün Heybeliadaya giderek, İsmet İnönünü ziyaret etmiştir.
Tan, 6 Eylül 1935, Cuma
Adaları güzelleştirmek için
Balkan festi vali bittikten sonra Adaları güzelleştirme kurumu bir toplantı yapacaktır. Bu toplantıda gelecek yıl yapılacak festival için yeniden bir komite teşkil edilecektir. Bu komite derhal çalışmaya başlayarak gelecek yıl yapılacak festivalin daha mükemel olmasını temin edecektir. Toplantıda konuşulacak mevzulardan biri de Adaları güzelleştirme kurumuna varidat teminidir. Kurumun Adaları güzelleştirmek hususunda daha iyi çalışabilmesi için bir kısım Ada halkının vapur biletlerine birer kuruş ilave yapılmasını ve bu paranın kuruma verilmesini teklif ettikleri haber verilmektedir. Toplantıda bu husus ta müzakere edilecektir.
Tan, 21 Eylül 1935, Cumartesi
Adalara dün gece Elektrik verildi
Evvelki gece sabaha karşı dörtte Kartal, Yakacık ve havalisile Adalarda bütün elektrikler birdenbire sönmüştür. Ancak sabah olmakta bulunduğundan ceryanın kesilmesinden karanlıkta kalınmamıştı. Ceryanın kesilmesinin sebebi Elektrik sosyetesi tarafından Adalara kablo yolile ceryan veren ve Kartal çimento fabrikasında kurulan muhavvile merkezinden yangın çıkmasıdır.
Kartal, Pendik, Kadıköy itfaiyesi hemen yangın yerine yetişerek söndürme işlerine başlamışlar ve yangın muhavvile merkezinin bir kısmı yandığı halde fabrikaya sirayet ettirilmeden söndürülmüştür. İtfaiye grupları yangına vaktinde yetişerek büyük gayret göstermişlerdir. Elektrik sosyetesi muhavvile merkezine memur mühendis ve amele göndermiş ve cereyanın verilebilmesi için dün akşama kadar çalıştırmıştır.
Yangında insanca bir zayiat yoktur. Zarar yalnız maddidir. Yangının merkezde yapılan bir iş esnasında kazaen yağın parlamasından çıktığı anlaşılmıştır. Muhavvile merkezinde çalışmalar sonucunda dün gece Kartal ve Adalara elektrik cereyanı verilebilmiştir.
Fakat Adalar ve ceryanın kesildiği yerlerde ceryanın üç günde ancak verilebileceği yayıldığından gaz ve gaz lambası alanlar çok olmuştur.
Tan, 21 Eylül 1935, Cumartesi
Adalar itfaiyesi takviye ediliyor
Heybeliadada bir itfaiye müfrezesi binası yapılması kararlaştırılmıştır. Binanın arsası satın alınmıştır. Yeni bina modern bir şekilde inşa edilecektir.
Burgaz adasındaki itfaiye binası yapısı da bitmiştir. İstinye itfaiyesinin buralara kadar yetişemediği gözönünde tutularak Adalar itfaiyesinin takviyesi ve denizden başka, kara gruplarının da kuvvetlendirilmesi kararlaştırılmıştır . Verilen malümata göre, İstanbuldaki itfaiye arabasının miktarı 93 parçadır. Bu da ihtiyacı kâfi derecede karşılamaktadır.
Tan, 21 Eylül 1935, Cumartesi
Akay İşletmesi Direktörlüğünden:
Adalar - Anadolu - Yalova hattında 1 birinciteşrin 935 salı gününden itibaren sonbahar tarifesi tatbik olunacaktır. Bu tarihten itibaren Haydarpaşa - Kadıköy hattının saat 18,55 seferi de Köprüden 18,50 de kaldırılacak ve Haydarpaşaya uğrıyarak Kadıköyüne gidecektir. Yeni tarife iskelelere asılmış ve ceb tarifeleri satılığa çıkarılmıştır.
Cumhuriyet, 30 Eylül 1935, Pazartesi
Türk Anonim Elektrik Şirketinden:
Sayın Halka ilân
Anadolu ciheti ile Büyük Ada ve Heybeli Ada elektriği hakkında Hükümetle Türk Anonim Elektrik Şirketi arasında aktedilen 25 Nisan 1931 tarihli mukavelename, yukarda sözü geçen havaliye aydınlatma ve ev ihtiyaçları için verilen elektriğin fiatini, 50.000 liralık bir meblağ toplanıncaya kadar, İstanbul tarifesine nisbetle yüzde 5 arttırmasına Elektrik Şirketini mezun kılmıştı. Bu şart şimdi yerine getirilmiş olduğundan bundan sonra Anadolu ciheti ile Büyük Ada ve Heybeli Ada elektrik sarfiyatına Rumeli cihetindeki fiatler tatbik edilecektir ki bu da, aydınlatma fiatinin kilovat saat başına aşağı yukarı 0,75 kuruş inmesini temin edecektir. DİREKTÖRLÜK
Tan, 7 Eylül 1935, Cumartesi
Adalar tarifesi tasdik edildi
Adaları Güzelleştirme Cemiyetinin teşebbüsile Akay idaresi tarafından Adalar tarifesi üzerinde yapılan tenzilât Ekonomi Bakanlığı tarafından iki ay müddetle tasdik edilmiştir. Buna göre Köprüden Büyükadaya ve Heybeliye gidip gelme biletlerde yüzde yirmi ve Köprüden Burgaz ve Kınalıya gidip gelme biletlerde birinci mevkide yüzde on beş buçuk ve ikinci mevkide yüzde on tenzilât yapılmıştır. Bu suretle Köprüden Büyükadaya ve Heybeliye gidip gelme 30 ikinci mevki 22, Köprüden Burgaz ve Kınalıya 1 inci mevki 27, ikinci mevki de 20 kuruşa indirilmiştir. Yeni tarifenin tatbikatına Birinciteşrinin birinden itibaren başlanacaktır.
Tan, 24 Eylül 1935, Salı
Akay işletmesi direktörlüğünden:
Balkan Festivali dolayısiyle Büyükada Yat kulüpte verilecek balodan avdet edecekler için 15-9-935 Pazar günü sabah saat 3’te, ve eğlencelerden geç vakit İstanbula dönebilmek için de saat 21,30 ve 22,30 da (3) vapur kaldırılacak ve tekmil Adalar Kadıköyüne uğrayarak Köprüye gelecektir.
Bu vapurlarla seyahat edecek yolculardan tarife mucibince bilet ücreti alınacaktır. (5581)
Tan, 14 Eylül 1935, Cumartesi